GENEL - 13 Eylül 2017 Çarşamba 19:51

İzmir’de bin 500 yıl sonra Agora Meclisi

A
A
A
İzmir’de bin 500 yıl sonra Agora Meclisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarihte önemli kararların alındığı 2 bin 300 yıllık Antik Smyrna (İzmir) Agorası’nda bin 500 yıl sonra meclis oturumu gerçekleştirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarihte önemli kararların alındığı 2 bin 300 yıllık Antik Smyrna (İzmir) Agorası’nda bin 500 yıl sonra meclis oturumu gerçekleştirdi.


Tarihi ve kültürel mirası geleceğe taşımak adına yatırımlar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla Büyükşehir Eylül Ayı Meclis Toplantısını, tarihte önemli kararların alındığı 2 bin 300 yıllık Antik Smyrna (İzmir) Agorası’nda gerçekleştirdi.


Dünyanın kent merkezindeki en büyük agoralarından biri olan Smyrna (İzmir) Agorası, tarihi bir güne daha tanıklık etti. İzmir Büyükşehir Belediyesinin meclis oturumu, kent tarihinde çok önemli bir yeri olan Agora’da yapıldı. Romalıların çok önemli kararlar aldığı özel mekan, bu kez İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararları ile kentin geleceğine damga vurdu.


Dokuz Eylül Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Agora Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, meclis üyelerine İzmir Agorası hakkında bir sunum gerçekleştirdi.


“Hala çalışmalarımız devam ediyor”


Açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Proje alanında ortaya çıkan çöküntü bölgelerini ayağa kaldırarak zenginleştirilmesini sağlamak ve insanların hizmetine sunmayı amaçladık. Bu proje Ahmet Piriştina zamanında başlamış ve alanın bir kısmında kamulaştırma çalışmaları yapılmıştı. Biz göreve geldikten sonra kamulaştırıldı. Agora’da kamulaştırma çalışmalarında 128 bina kamulaştırıldı. Ön cephedeki binaları kamulaştırmak külfetli ve maliyetli oldu. Agora çok önemli bir merkez ve İkiçeşmelik’e açılması görünürlüğü ve bilinirliği artırdı. Ayrıca Roma Antik Tiyatrosunda 190 civarında evi kamulaştırdık ve bakanlığa teslim ettik. Orda kazı çalışmaları devam ediyor. Türklerin bilinen en eski ibadethanesi ve su sarnıcının restore edilme çalışmaları da devam ediyor. Heyelan bölgesinde 1968 bina kamulaştırarak bu bina sahiplerine isteyenlere bedelini para olarak verdik. Bu büyük dönüşümü kimsenin burnunu kanatmadan gerçekleştirdik, hala çalışmalarımız devam ediyor. Ağaçlandırma ve kamulaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Kazılara birçok destek verdik. Şu anda 5 milyon lira civarında kazının sürdürülmesi içinde destek verip, her ay hesaplarına para yatırıyoruz” diye konuştu.


“Dünyanın neresine giderseniz gidin eski kenti var”


Kadifekale, İkiçeşmelik, Basmane, Kemeraltı gibi tarihi alanlarda da dönüşüm gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Başkan Kocaoğlu, “Biz Muzaffer Başkan zamanında 270 hektarlık alanı Konak Belediyesi ile birlikte tarihi bölge statüsüne getirdik. Bu birçok avantaj getiriyor. Mesele Büyükşehir Belediyesi yol açmayacaksa, yeşil alan açmayacaksa kamulaştırma yapamaz. Burada bu yetkiler veriliyor. Dünyanın hangi kentine giderseniz gidin eski kenti var. Yaşayan, turistlerin yoğun olarak bulunduğu cazibe merkezi haline gelmiş kent merkezleri var. Bizim de benim yaşımda olanlar bilir. Karşıyaka Yalı’da, Alsancak Kordon’da köşkler, yalılar koruyamadık birkaç örneği kaldı. Ama bizim tarihi kent olarak 2 bin 300 yıllık, bu 270 hektarlık alan İzmir’in en büyük zenginliklerinizden bir tanesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi elinden gelen her türlü katkıda bulunarak restorasyon ve satın alma çalışmalarını yapmaya çalışıyoruz. Ama 11 bin civarında bina var. Bu 11 bin binanın iki belediye tarafında ayağa kaldırılması uzun süre alacaktır. Eğer biz İzmir’in merkezinde turist kalmıyor, turist konaklamıyor serzenişlerini aşmamızın bir tek yolu var. Bu bölgenin ayağa kalkması, 24 saat yaşaması. Altyapısında ciddi problemler vardı, ihaleye çıkıyoruz. Bunların bilincindeyiz, biz A’dan Z’ye hepsini yapmak için yürüyoruz. Burada bir de TARKEM diye bir oluşum gerçekleştirdik, o da ciddi çalışmalar yapıyor” diye konuştu.


“İzmir’in en önemli kaldıraçlarından olacak”


Başkan Kocaoğlu maddi imkanı olan vatandaşlara da seslenerek, “Olanağı olan hemşehrilerimizin burada kesesine göre bir bina alıp tescilli ise restore edip, değilse güçlendirip el vermesi gerekiyor. Bu el verme devam ettiğinde bu sefer ülke sahipleri de buranın değeri arttıkça, kiraları yükseldikçe, burada yaşayan esnaflar para kazandıkça zaten İkiçeşmelik ile konak arasında faaliyetler devam ediyor. Ama İkiçeşmelik, Kadifekale ve Basmane yönünde ciddi boş ve çöküntü alanları var. Bu anlamda tekrar çağrı yapmayı borç biliyorum. Burayı ayağa kaldırdığımızda, İzmir’in en önemli kaldıraçlarından bir tanesini gerçekleştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.


“Son toplantı bin 500 yıl önce yapılmıştı”


Agora’da tarihten bu yana dördüncü kez toplantı yapıldığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Son toplantı bin 500 yıl önce yapılmış. Burada toplanmak istedik hem Agora’yı konuklarımıza gezdirelim hem de tarihi bölge hakkında bilgi verelim. Tanıtımına destek olsunlar. Konuklarımız geldiğinde çeşitli yere götürüyoruz. Konuklarımızı, aile fertlerini Kemeraltı’na, Agora’ya ve Kadifekale’ye götürdüğümüzde bilinirliği ve cazibesi daha da artacaktır” dedi.


Kocaoğlu’nun konuşmasının ardından gündeme eklenen maddeler görüşülmek üzere meclis toplantısı yapıldı. Meclis toplantısının ardından hatıra fotoğrafı çektirilmesinin yanı sıra Agora Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy da Agora içerisinde meclis üyelerine tarihi mekan ve kazı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu Ziraat Odası tarafından Düzceli çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 Yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi. (SA-ALI-
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği Aydın’da sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçiler, Aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin kuzey ve güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direkt yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek, “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi o da atlarla çift sürüyor” diye konuştu.
Düzce Düzceli atıcılardan tam isabet Atıcılar, hedefi 12’den vurarak, Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı Türkiye Atıcılık federasyonu tarafından organize edilen Havalı Silahlar Bölgesel Atıcılık Bölgesel Egemenlik Kupası’nda Düzceli sporcu gençler hedefini tam vurarak Türkiye Şampiyona’na gitme hakkı kazandı. Düzce Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler, atıcılıkta Türkiye’nin en iyisi olacak sporcuları yetiştirmek için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Düzce, avcılık ve atıcılık alanında genç yeteneklerin gelişimine tanık oluyor. İl Temsilcisi Ali Süler’in rehberliğinde, Düzce’nin genç erkek ve kız atıcıları, Sakarya’da düzenlenen Bölgesel Egemenlik Kupası’nda önemli başarılar elde etti. Genç kızlar kategorisinde Hayrunisa Gözütok bölge şampiyonu oldu. Ayrıca şampiyona sonunda genç erkekler kategorisinde Bülent Eryakalı, genç kızlar kategorisinde ise Şeymanur Koyuncu, Hayrunnisa Gözütok ve Tuğçe Nurşar Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Derece yaparak başarı kazanan genç sporcular Haziran Ayı’nda Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Havalı Silahlar Şampiyonası’nda Düzce’yi temsil edecek. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler yaptığı açıklamada; “Bu başarı, sadece bireysel yeteneklerin bir göstergesi değil, aynı zamanda Düzce’nin sporcuları destekleme ve onları ulusal düzeyde rekabet edebilecek seviyeye getirme konusundaki kararlılığının da bir kanıtıdır. Ben ve ekibimin özverili çalışmaları, genç sporcuların yeteneklerini keşfederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına imkan tanımaya çalışıyoruz. Düzce’nin genç atıcıları, disiplin, odaklanma ve tutkuyla donatılmış olarak, gelecekteki yarışmalarda daha da büyük başarılar elde etmeye hazır görünüyor. Onların bu başarısı, diğer genç sporcular için de ilham kaynağı olacak ve Düzce’nin avcılık ve atıcılıkta bir merkez olarak ününü artıracaktır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim” dedi.
Trabzon Batista Mendy, Trabzonspor’un savunma ve orta sahadaki jokeri oldu Trabzonspor’un sezon başında Fransa’nın Angres takımında transfer ettiği Batista Mendy, hem savunmada hem de orta sahada forma giyerek bordo-mavili takımın jokeri oldu. Trabzonspor, sezon başında Fransa’nın Angers SCO takımında 4 milyon 400 bin Euro bedelle transfer ettiği Batista Mendy’le, 4+1 yıllık sözleşme imzalamıştı. Mendy, hem savunmada hem de orta sahada görev alarak Ranz Beckenbauer, Philipp Lahm, Carles Puyol gibi defans, orta saha ve kanatlarda oynadıkları maçlarla takımlarında ’elmas’ olarak tabir edilen yıldız futbolcuların izinden gidiyor. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Nenad Bjelica döneminde ön libero bölgesinde değerlendirilen Batista Mendy, Abdullah Avcı’nın takımın başına gelmesiyle defans, ön libero ve merkez orta sahada forma giydi. Son haftalarda stoper bölgesinde oynayan Fransız oyuncu, Trendyol Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda toplam 32 müsabakanın 11’inde ön libero, 11’inde stoper ve 10’unda ise merkez orta sahada görev yaptı. Mendy için bölgenin bir önemi yok Trabzonspor’un Fransız oyuncusu Batista Mendy için adeta saha içerisinde bölgenin bir önemi yok. Bordo-mavililer, Mendy’nin bu sezon ön libero olarak sahaya çıktığı 11 karşılaşmada 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı. Fransız oyuncunun stoper bölgesinde top koşturduğu 11 mücadelede 8 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlikle sahadan ayrılan Karadeniz temsilcisi, Mendy merkez orta sahadayken de 10 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ihtiyaç doğması halinde Batista Mendy’nin bek oynatabileceğinin sinyalini de verdi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Fatih Karagümrük ile oynanan ve 3-2 bordo-mavililerin üstünlüğüyle sona eren maçın ardından Avcı, "Mendy’nin bana gelen raporunda 8, 6, 4 ve 2 numarada oynayabildiği açıkça görünüyor. Dünya futbolunda stoper topa artık en fazla dokunan oyuncudur. Orta sahada da faydalanacağız. Önümüzdeki sezonla alakalı da çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.