ASAYİŞ - 14 Eylül 2017 Perşembe 03:33

Kanlar içerisinde getirildiği hastaneden firar etti

A
A
A
Kanlar içerisinde getirildiği hastaneden firar etti

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde komşusuna sinirlenen bir kişi oturduğu apartmanın giriş katındaki dükkanın camına yumruk attı.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde komşusuna sinirlenen bir kişi oturduğu apartmanın giriş katındaki dükkanın camına yumruk attı. Yumruğun etkisiyle kırılan camlardan dolayı yarandı. Ambulansla getirildiği hastaneden bir süre sonra firar eden öfkeli adam yeniden getirildiği acil önünde tedavi olmamak için polisleri uzun süre uğraştırdı.


Olay Müftü Mahallesi Şadan Sönmez Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre tartıştığı komşusuna sinirlenen Lütfü Yaman (53) oturduğu apartmanın giriş katındaki camları yumruklayarak kırdı. Bu sırada kolundan yaralanan Lütfü Yaman, vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 sağlık görevlileri tarafından özel hastaneye getirildi. İddiaya göre alkollü olan Lütfü Yaman, bir süre sonra hastaneden kaçarak önce evinin önüne ardından da yakındaki bir pastanenin imalathanesine girdi. Vatandaşların haber vermesi üzerine polis tarafından yakalanan öfkeli adam tedavisi için yeniden hastaneye getirildi. Lütfü Yaman getirildiği hastaneden içeri girmeyerek uzun süre tedavi olmayı kabul etmedi. Polislerin uzun süre tedavi olması için ikna etmeye çalıştığı ve kolundan kanlar akan öfkeli adam “Bırakın beni, öleyim” diye bağırdı. Polis ekiplerinin uzun uğraşları sonucu kolu sargıya alınıp kanaması durdurulan Lütfü Yaman, hastaneye girmeyi kabul etmeyince polis tarafından karakola götürüldü.


Savcılık olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.