EKONOMİ - 14 Eylül 2017 Perşembe 10:28

Nasır’dan İZTO seçimlerine "Oldu bittiye getiriliyor” yorumu

A
A
A
Nasır’dan İZTO seçimlerine "Oldu bittiye getiriliyor” yorumu

Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Necip Nasır, bir ay öne çekilerek 5 Ekim tarihine alınan İzmir Ticaret Odası (İZTO) seçimleriyle ilgili "Oldu bittiye getiriliyor" dedi.

Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Necip Nasır, bir ay öne çekilerek 5 Ekim tarihine alınan İzmir Ticaret Odası (İZTO) seçimleriyle ilgili "Oldu bittiye getiriliyor" dedi.



İzmir Ticaret Odası seçimlerinde meclis ve komitelere girmeyi düşünen üyelerin, sektörüne ait listeleri iletişim bilgileri tam bir şekilde temin etme olanaklarının olmadığını kaydeden Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Necip Nasır, “Kısa bir zaman diliminde mevcut yönetimle demokratik bir şekilde yarışma olanağı söz konusu değildir. Eşit şartlarda oluşmayacak seçimler, İZTO üyelerinin iradelerine ipotek koymak anlamına geliyor” diye konuştu.



"Objektif ve katılımcı bir şekilde sandığa yansıtmıyor"


Ticaret ve sanayi odalarının, ekonomik gücü ve üye çoğunluğu itibariyle ülkemizdeki en güçlü örgütlü yapıya sahip, yarı kamu kurumu niteliğindeki sivil toplum kuruluşları olduğunu belirten Nasır, şunları söyledi: “Ekonominin globalleştiği günümüz dünyasında ticaret ve sanayi odalarının, bulunduğu ilin iş dünyasına ve ülke ekonomisine çok daha iyi katkı koyabilmesi için yeni bir seçim sistemine ihtiyaç duyuluyor. Malumun devamının İzmir iş dünyasına ve İzmir ekonomisine hareket getirmeyeceği apaçık ortadadır. Geçmiş yıllarda seçimlerde pratikte yaşanılan ve görülen ile mevcut Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yasasıyla sadece meclis üyelerinin dar çerçevede başkanı seçmeleri iş dünyasının iradesini objektif ve katılımcı bir şekilde sandığa yansıtmıyor."



Hükümete önerilerini sıraladı


Necip Nasır, “TOBB yasasında fazla bir değişikliğe gerek kalmaksızın; ticaret ve sanayi odaları seçimlerinde, bütün üyelerin katıldığı ilk seçim 2 sandıkta yapılmalı. Bir sandıkta sektörler kendi meclis ve komite üyelerini belirlerken, diğer sandıkta, bütün sektörler (iş dünyası) oda başkanını seçmeli. Bütün sektörlerin seçtiği oda başkanı, yönetim kurulunu meclis üyelerinden seçebildiği gibi, odaya üye olan iş dünyasının duayen, CEO veya yöneticilerinden de seçebilmeli’’ ifadesini kullandı. Seçilen meclis üyelerinin 2’nci tur seçimde meclis başkanını seçerken, aynı zamanda seçilen meclis üyelerinden TOBB delegasyonunu da seçmesi gerektiğini hatırlatan Nasır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seçim sistemiyle daha katılımcı, rekabeti ön plana çıkaran, yeni fikirleri ticari yarara dönüştüren inovatif, katılımcı ve paylaşımcı bir anlayışa sahip, şeffaf, hesap verebilir çağdaş bir yönetim biçimine imkan veren yaklaşım ve anlayışla ülkemiz çok büyük kazançlar elde edebilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.