GENEL - 14 Eylül 2017 Perşembe 13:20

Memur-Sen Başkanı Yalçın’dan uluslararası örgütlere Arakan çağrısı

A
A
A
Memur-Sen Başkanı Yalçın’dan uluslararası örgütlere Arakan çağrısı

Arnavutluk’ta SPMSH’nin 7.

Arnavutluk’ta SPMSH’nin 7. Genel Kurulu’nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Arakan için uluslararası örgütlere çağrıda bulundu. Yalçın, “Gözyaşı ve alın terinin rengi aynıdır. Mağdur ve mazluma dini, dili, rengi ve ırkı sorulmaz. Alın teri mücadelesi gözyaşını dindirecek bir mücadeledir. Bu nedenle, Arakan ve zulme maruz kalan her yer için uluslararası topluma, ’harekete geçin, katliamı durdurun’ diye haykırıyor ve sessiz kalan her kurum ve ülkeyi şiddetle kınıyoruz” şeklinde konuştu.


Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bayraktutar, Günay Kaya, Hacı Bayram Tonbul ve Levent Uslu, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, yurt dışından gelen 47 farklı sendika temsilcileriyle birlikte Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Birliği’nin (BSPSH) bağlı olan Arnavutluk Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın (SPMSH) 7. Genel Kurul çalışmalarına katıldı. Emek hareketlerinin yoğun ilgi gösterdiği genel kurulda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da bir konuşma yaptı.



SPMSH, Arnavutluk tarihini değiştiren bir sendikadır


Tarihte sayısız sendikanın gelip geçmiş olduğunu ancak pek azının tarihi değiştirebildiğini belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “SPMSH, komünist rejime karşı direnişin sembolüdür; Arnavut halkının özgürlük ve demokratik mücadelesinde öncülük yapmış bir örgüttür. Dolayısıyla Arnavutluk’ta demokratik zemine geçişte, maden işçilerinin grevi ile beslenen süreci göz ardı edemeyiz. Komünizmin lav edilişinde SPMSH’nin payı büyüktür. Tarih, Valias maden işçilerinin açlık grevini, Kalaja’yı ve yoldaşlarını hep hatırlayacaktır. Bu asil mücadelenin öznesi tüm emekçi kardeşlerimi bir kere daha tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.



Emeği çatışmanın değil, dayanışmanın merkezine koyuyoruz


“Bugün de mücadele hatlarını yeniden tahkim etmek zorundayız” diyen Yalçın, gerekçesini de şu şekilde açıkladı:


“Çünkü; sendikal krizden bahsedildiği zamanlardan geçiyoruz. Bugünkü düzende emek maalesef parantez içine alınıyor. Paylaşım ise denklemin dışına çıkarılmış durumda. Küresel düzen, emek hareketlerini zayıflatmak istiyor. Çatışmayı tetikleyen dışlayıcı politikalar oluşturuyor. Memur-Sen ailesi olarak bizler emeği çatışmanın değil dayanışmanın merkezine koyuyoruz. Bizim için, emekçinin hakkını korumak, tüm insanlığın hakkını korumak demektir. Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olan Memur-Sen, ayrımcılığı ve boykotu değil, dayanışmayı ve sosyal diyalogu tercih eden bir emek örgütüdür. Bu nedenle tüm ulusal ve uluslararası çalışma örgütlerine ayrımcılık değil, dayanışma ve sosyal diyalog çağrısında bulunmaları gerektiğini buradan ifade ediyorum.”



Arakan için uluslararası topluma harekete geçin çağrısında bulunuyoruz


Memur-Sen’in, etnisitesine, ideolojisine, dinine bakmaksızın tüm haksızlığa, şiddette, katliamlara, terörizme karşı sesini yükselten bir sivil örgütü olduğunu belirten Yalçın, “Gözyaşı ve alın terinin rengi aynıdır. Mağdur ve mazluma dini, dili, rengi ve ırkı sorulmaz. Alın teri mücadelesi gözyaşını dindirecek bir mücadeledir. Bu nedenle, Arakan ve zulme maruz kalan her yer için uluslararası topluma, ’harekete geçin, katliamı durdurun’ diye haykırıyor ve sessiz kalan her kurum ve ülkeyi şiddetle kınıyoruz” şeklinde konuştu.


Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“Türkiye uzun bir dönemdir terör saldırılarına maruz kalmaktadır. En büyük terör saldırısı ise 15 Temmuz 2016’da kanlı bir darbe girişimi şeklinde yaşandı. 250 vatandaşımız şehit olurken 2 binden fazla vatandaşımız yaralandı. Gerçekten zor bir süreçti. Ama yine de biz hukuk dışına çıkmadan darbecilerle mücadele ediyoruz. Ne yazık ki, bazı ülkeler süreci istismar ediyor. Darbecileri koruyarak Türkiye’nin haklı mücadelesine karşı operasyon aparatı olarak kullanmak niyetindeler. Çok şükür Genel Başkan Sayın Gezim Kalaja gibi dostlarımız var. Kardeş Arnavutluk var. Emek hareketinden bize destek olan, demokrasimize sahip çıkmamızdan dolayı tebrik eden iyi yürekli insanların sayısı da az değil.”



Sosyal ve mali haklar alanında 258 kazanım elde ettik


Geride kalan 4.Dönem Toplu Sözleşmesi’ne ilişkin de bilgi veren Yalçın, “Geçen ay, 11 yetkili sendikamız ile birlikte konfederasyon olarak, ciddi kazanımlar elde ettiğimiz bir Toplu Sözleşmeye imza attık. Sosyal ve mali haklar alanında toplam 258 kazanım elde ettik. Bu süreçte kamu görevlilerinin haklarını merkeze alarak, çatışmayı değil uzlaşmayı tercih eden bir tavır gösterdik. Bu süreç dahi Türkiye demokrasisinin gücünü gösteriyor. Sosyal diyaloğun tarafları olarak, emeğin ve emekçinin hakkı mümkün olanın en iyisi diye formülize ettiğimiz şekilde sonuçlandı. Bizim için bu büyük bir adımdır. Kamu görevlileri sendikacılığı açısından da önemli bir kazanımdır. Kıymetli Dostum Kalaja, Şahsım ve Memur-Sen adına sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum, kongreniz ve sonrasındaki yeni dönemi şimdiden tebrik ediyor, kongre sonucunun hayırlara vesile olmasını, emeğin ve emekçinin kazanmasını temenni ediyorum ve ‘Yaşasın Çalışanların Onurlu Mücadelesi, Yaşasın Emeğin Birliği, Yaşasın Emeğin Adil Dünyası’ diyorum” şeklinde konuştu.


Memur-Sen Heyeti, Genel Kurul’a katılan diğer yabancı heyetlerle de ikili görüşmeler gerçekleştirdi. İşkodra şehrini de ziyaret eden Memur-Sen Heyeti, BSPSH ile birlikte Birinci Balkan Savaşında İşkodra savunmasında şehit düşen Hasan Rıza Paşa anıtına çelenk koydu. Genel kurul ve ziyaretlerin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştiren Memur-Sen ve BSPSH Genel Başkanları, iki konfederasyon arasındaki yakın iş birliğini değerlendirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir