POLİTİKA - 18 Eylül 2017 Pazartesi 10:44

Bakanlar Kozluk’ta eğitim yılı açılış programına katıldı

A
A
A
Bakanlar Kozluk’ta eğitim yılı açılış programına katıldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, teröristler tarafından şehit edilen Müzik Öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın bıraktığı emanetin emin ellerde olduğunu belirterek, “Bize diğer eğitim şehitleri gibi büyük bir sorumluluk bıraktın.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, teröristler tarafından şehit edilen Müzik Öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın bıraktığı emanetin emin ellerde olduğunu belirterek, “Bize diğer eğitim şehitleri gibi büyük bir sorumluluk bıraktın. Bize büyük bir emanet bıraktın. Bu emanetin farkındayız ve sımsıkı sahip çıkacağız” dedi.


Batman’ın Kozluk ilçesinde teröristlerce şehit edilen Müzik Öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın adının verildiği Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde yeni eğitim yılı açılışı yapıldı. Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Vali Ahmet Dengiz, Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve velileri katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.


Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, Vali Ahmet Dengiz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın konuşmalarının ardından kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şenay Aybüke Yalçın Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde eğitim yılı açılışında bulunmaktan büyük bir onur duyduklarını belirtti. Eğitim ve öğretim yılının ülkeye, öğrencilere, öğretmenlere ve velilere hayırlı ve uğurlu olmasını dilediğini ifade eden Bakan Soylu, “Sevgili çocuklar, bir eğitim öğretim yılına başlıyorsunuz. Burada bir bakanımız var. Bir hanımefendi bakanımız. O da benim gibi İstanbul’da yetişti. Biz orta halli ailelerin çocukları olarak yetiştik. O Fatih’te, ben Gaziosmanpaşa’da okudum. İlkokulumu hatırlıyorum. Benim ilkokulumda Kürt, Alevi kardeşlerim, Karadenizli hemşehrilerim vardı. Etnik köken, mezhep farkı yoktu. Anneleri annelerimiz, babaları babalarımız. Sevgiyle birbirimize bağlıydık. Teneffüs olunca birbirimizin arkasında koşuyor, birbirimizle oynuyor ve birbirimizle çocukluğumuz yaşıyorduk. Bu memlekette bir fırsatı önümüze koydular. Bugün öğretmenlerimizin, Şenaylarımızın, Aybükelerimizin bize öğrettikleri sayesinde bakan olarak karşınızdayız” dedi.



“Elit ailelerin evlatları değiliz”


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın doktor olduğunu ve birçok görevde bulunup, AK Parti’de genel başkan yardımcılığı yaptığını anımsatan Bakan Soylu, “Biz bu memleketin elit ailelerinin evlatları değiliz. Aileleri ekmeğini eve getirmek için çalışmak zorunda olan ve bu ülkeye bağlı sadık ailelerin evlatlarıyız. Aynı yollardan, aynı zorluklardan geçtik. Birisi bizi alıp da bir taraftan bir tarafa koymadı. Haksızlığa uğradık, birileri önümüze geçtiler, sesimiz çıkaramadık. Bazen büyük haksızlıklarla karşı karşıya kaldık. Hak ettiklerimizi elimizden aldılar, kimseye küsmedik. Bazen inançlarımızdan, değerlerimizden, geldiğimiz yerden dolayı hakir görüldük ama kimseye küsmedik, sırtımızı dönmedik. Ve bugün iki arkadaş olarak memleketimizin önemli bakanlıklarını yapıyoruz. Bizim hemen ardımızdan gelenler belki daha iyi yaparlar ama görev yükümlülüğü üzerimizde oldukça da gayret ediyoruz. Mücadelemiz bir tek şey için. Biz bu coğrafyayı, bu insanları seviyoruz. İnsanlar yeryüzünde Allah’ın elçileridir. Biz bu dünyaya geldik ama biz bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu biliyoruz. İyiliklerin, kötülüklerin, başarıların başarısızlıkların, sadakatin, sadakatsizliklerin, anne, baba, aileye bağlılığın imtihanı olduğunu biliyoruz. Bizim için öteki dünyanın temel dünya olduğunu, esasın ahiret olduğunu biliyoruz. Bunun için attığımız her adımı böyle değerlendiriyoruz” diye konuştu.



“Bıktık onların silahlarından”


22 yaşında bir gencin bu duygularla buraya geldiğine dikkat çeken Bakan Soylu, şunları kaydetti:


“Sevgiyle geldi. Acaba bir nota nasıl öğretebilirim, çocukları nasıl kucaklayabilirim düşüncesiyle geldi. Hepimiz bıktık onların silahlarından, bizi ayrıştırmalarından bıktık. Kendimizi anlatamamaktan bıktık. Bilmenizi istiyorum ki yepyeni bir umut açılmaktadır. Bu yılın birinci dersi Şenay Aybüke Yalçın’dır, Necmettin öğretmendir. Onların bize anlattıkları, sunduklarıdır. Belki bu okulunu bitirip, diplomasını alan birine yarın öbür gün doktor hanım, doktor bey diye müracaat edeceğiz. Kaymakam hanım, kaymakam bey, vali hanım, vali bey diye müracaat edeceğiz. Belki sayın bakan hanım, sayın bakan bey diyeceğiz. Başbakanımız, cumhurbaşkanımız diyeceğiz. Sizlerden birisine yani Şenay Aybüke Yalçın Çok Programlı Anadolu Lisesi’nden mezun olan öğrencilerimizden birini saatlerce ayakta alkışlayacağız. Hayallerinizden sakın ayrılmayın, özünüzden sakın ayrılmayın. Bizim medeniyetimiz bize yeter. Bizim anne, baba ve öğretmenlerimizin öğrettiği bize yeter. Şenay Aybüke Yalçın bıraktığın emanet emin ellerdedir. Sen okulun bahçesinde olmasan da onur ve gurur duyuyoruz. Bize, diğer eğitim şehitleri gibi büyük bir sorumluluk bıraktın. Bize büyük bir emanet bıraktın. Bu emanetin farkındayız ve sımsıkı sahip çıkacağız.”


İlçeye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın selam, sevgi ve muhabbetleri ile başarı dileklerini getirdiğini de anlatan Bakan Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Siz kimsenin dediğine bakmayın, öğretmenlerinize bakın. Allah’ın dediğine bakın. Şu toprakların dili vardır, ağaçların dili vardır, dağların dili vardır. Onların dediklerine bakın. Kıymetli şehidimiz, kardeşimiz, evladımız Şenay Aybüke Yalçın’ın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.”


Bakanlar, konuşmaların ardından okulu gezerek, yöneticilerden bilgi aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.