- 18 Eylül 2017 Pazartesi 12:14

(Özel Haber) Geleceğin bilim insanları bu kampta yetişiyor

A
A
A
(Özel Haber) Geleceğin bilim insanları bu kampta yetişiyor

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Afyonkarahisar’da devam eden 25.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Afyonkarahisar’da devam eden 25. Bilim Olimpiyatları Yaz Kampında öğrenciler ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlanırken, gelecekte Türkiye’nin bilim insanı olmaya namzet öğrencilerinin hedefi ise yarışmalarda daha fazla altın madalya kazanarak ülkenin göğsünü kabartmak.


Kentte termal bir otelde 9 Eylül’de başlayan ve 23 Eylül’e kadar devam edecek olan 22. Ulusal Ortaokul Bilim ve 25. Ulusal Bilim Olimpiyatları kampı tüm hızıyla devam ediyor. Kampa katılan 150 öğrenci ulusal ve uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil edecek takım arasında olmak için adeta bir birleriyle yarışıyor. Yoğun bir teorik eğitim alan öğrenciler ayrıca yapılan etüt çalışmalarında da kendilerini gösterip, kanıtlamak için yoğun çaba sarf ediyorlar.


Kamp ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Sakarya Üniversite Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları Fizik Komite Başkanı Hacı Ahmet Yıldırım, kampta öğrencilerin ilerleyen dönemlerde yapılacak olan yarışmalara hazırlandıklarını ifade etti. Yıldırım, “Burada 25. Bilim Olimpiyatları Yaz Kampı yapılıyor. Bu Uluslararası Bilim Olimpiyatları, ki temel olarak 6 dalda yapılıyor fizik, kimya, biyoloji, bilgisayara ve ortaokul matematik şeklinde. Türkiye’de ulusal ve uluslararası yarışmalarda bizi temsil edecek takımı seçmenin ilk ayağı bu. Şu anda ulusal yarışma için bir kamp yapılıyor. Burada kampta sabah 09.00 ile 17.30 arasında çocuklar teorik dersler görüyorlar, fizik alanında. Aynı zamanda etütleri de var. Bu işin program kısmı, içerik olarak da temel fizik bilimlerinde ilk aşamada ikinci aşama sınavına hazırlık mahiyetinde konular gösteriliyor. Akşamları da bunlarla ilgili konular çözülüyor. Tabii bu normal lise müfredatı gibi değil biraz daha ağır müfredatı var buranın” diye konuştu.



“Hedefimiz bu yıl 2 altın madalya”


Türkiye’nin geçmiş yıllara göre uluslararası yarışmalarda bilim alanında önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Yıldırım şunları söyledi:


“Geçmiş yıllara bakıldığı zaman son 10 yılda stabil bir hal almış durumda yani biz fizik olarak neredeyse her sene 4 veya 5 madalya alıyoruz. Ama şu anki hedefimiz altın madalya sayısını arttırmak. Tabi gelen öğrencinin de bilgi seviyesi çok önemli fakata genel olarak baktığımızda bir artış olması yönünde çalışıyoruz. Fakat seviyelerde iyi mesela fizikte en son bir önceki olimpiyatta 3 gümüş, 2 bronz vardı yani çok ciddi madalyalar alınıyor. Neredeyse her sene 3 gümüş var şuan ki hedef bunların altına çıkartılması. Toplamda da zannedersem bu 25 yıl içerisinde 11 altın madalyamız var. Hedefimiz bu yıl 2 altın madalya. Ama genel olarak değerlendirirsen olimpiyatlarda Türkiye başarılı bir ülke.”



“Çok ciddi başarılara sahip olabilecek çocuklar bunlar”


Bu tür organizasyonları daha fazla duyulması ve geliştirilmesinin Türkiye’ye çok şey katacağını vurgulayan Yıldırım, kampa katılan çocukların ve gençlerin mühendislik ve tıp başta olmak üzere bir çok alanda önemli başarılara imza atacaklarına da inandığının altınız çizdi. Yıldırım, “Ümidimiz, bu organizasyonlar Türkiye’de biraz daha fazla duyulur çünkü gerçekten çok önemli organizasyonlar. Hem Türkiye’ye hem de çocuklara çok şey katıyor bu organizasyonlar. Bunlar gelecekte Türkiye’nin bilim insanı olmaya namzet çocuklar. Yani sadece temel bilimlerde değil mühendislik alanlarında da, tıp alanlarında da çok ciddi başarılara sahip olabilecek çocuklar bunlar. Dolayısıyla ülkede ne kadar çok tanınırsa buraya da o kadar çok kaliteli öğrenci gelir ve başarımızda o kadar artar” diye konuştu.


Öte yandan, kamp komitesi tarafından yoğun bir program ile yarışmaya hazırlanan öğrencilere barbekü partisi de yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.