KÜLTÜR SANAT - 21 Eylül 2017 Perşembe 12:57

Aksaray’da Ahilik Haftası etkinliklerle kutlanıyor

A
A
A
Aksaray’da Ahilik Haftası etkinliklerle kutlanıyor

Aksaray’da Ahilik Haftası kutlamaları, Aksaray Belediyesi önünde mehter takımı eşliğinde yürüyüş ile başladı.

Aksaray’da Ahilik Haftası kutlamaları, Aksaray Belediyesi önünde mehter takımı eşliğinde yürüyüş ile başladı.


15 Temmuz Milli İrade Meydanda yapılan kutlama etkinliğinde bir konuşma yapan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Doğan Ceylan, ahi kelimesinin aslında kardeş anlamına gelen bir sözcük olduğunu söyledi. Başkan Ceylan, “Ahi Evran’ı Veli Hazretleri’nin nasihatleri ile devam etmek istiyorum. ‘Hak ile sabır dileyip gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışan bizdendir’ Ahiler teşkilatı kurulurken helal kazanç ve güzel ahlak diye bir şey vardır. Ahi Evran’ı Veli Hazretleri’nin nasihatlerini dinlediğimizde özellikle ‘Doğru ve sabırlı ol, yalan söyleme, büyüklerinden önce konuşma, dünya malına tamah etme, yanlış ölçme, eksik tartma, kuvvetli ve üstün durumdayken affetmesi, yumuşak davranmasını, kendin muhtaçken bile başkalarına verecek kadar cömert ol’ demiştir. İşte Bizler böyle bir neslin 21. Yüzyıl Ahileri olarak bu değerli geleneği ve kültürü nesilden nesile aktarılması için de büyük çaba sarf etmekteyiz” şeklinde konuştu.


Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ise, Ahilik teşkilatının Selçuklu medeniyetine ait olduğunu belirtip 4 medeniyet düsturundan bahsetti. Başkan Yazgı, “Ahilik Teşkilatı Selçuklu medeniyetimizin bir tanesidir. Tarihçilerin söylediği şu düstur vardır, derler ki; 4 tane unsur üzerine bu medeniyetler yükselmiştir bir tanesi “Bacıyan-ı Rum” yani yeni İslam’la tanışmış, yeni medeniyetle tanışmış olan topluluklardaki hanımefendileri sofra adabından tutun da eşlerine karşı olan davranışlarıyla İslam’ın yayılmasını nasıl önemli olduğuna varıncaya kadar birçok noktada aile içi iletişimde Bacıyan-ı Rum’un çok büyük etkisini görürüz” dedi.


Aksaray Milletvekili Mustafa Serdengeçti, “Ahilik gibi çok önemli bir kültürümüzü bugün hatırlamanın ve yâd etmenin onurunu ve gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Biz de sizlerin arasında olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. 1071’de Anadolu’ya giren Türkler kısa zamanda bütün Anadolu’yu İslamlaştırmış ve Anadolu’nun her yerinden Türkçe konuşmaya başlamış. Bu o kadar büyük bir başarı ki tarihçilerinin gösterdiği bu kadar kısa bir zamanda hiç bilinmeyen bir memleketin İslamlaşması ve Türkçe konuşması. İşte başkanımızın da ifade ettiği gibi bu Ahilik gibi teşkilatların sayesinde olmuştur. Türk güzel ahlakı, İslamiyet ahlakı ve kuralları ile birleşince mükemmel ötesi bir oluşum ortaya çıkıyor. Ahilik aynı zamanda tasavvufi bir dernek ama bir hırka bir lokma deyip sadece oturan bir tasavvuf anlayışı değil aynı zamanda ticaret yapan üreten ve bunun kurallarını yine tasavvufi veya İslami Türk gelenekleri ile birleştiren bir kuruluş” diye konuştu.


Ardından kürsüye çıkan AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz ise, konuşmasında tüm esnaf ve sanatkarların Ahilik Haftası kutlayarak, “Bu hafta aslında Ahilik değerinin anıldığı, Ahilik üzerinden de insan olmanın ölçülerinin neler olabileceğini bir kez daha bu hafta vesilesiyle hatırlatılıyor. Yılın 365 günü ahi kardeşlerime, kardeşlik hukukunun bütün iş ve meslek hayatları boyunca yayılmasını temenni ediyorum. Ecdadımızın Selçukludan, Osmanlıdan o topraklara hükmederken o topraklarda farklı kültürlerde farklı değerler ile arada yaşarken insan olmanın kul olmanın ve işinizi yaparken de o dünyalık nefsi karıştırmadan bu işleri nasıl yürütmenin değerlerini Ahilik yemini ile beraber onu da bir yemine bağlamasıyla hatırlatıldığı, yaşatıldığı, geçmişin ecdadın bize bıraktığı mirasın anıldığı günlerdeyiz. Ben öncelikle böyle bir ecdadın torunu olmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Bu değerler hepimizin değerleri. Biz bu değerlerle bugüne kadar gerçekten bunları yaşatmak, yaşamak ve toplumun tüm kesimlerine ve dünyaya da bu anlamda örnek olma adına böyle geniş zengin bir mirasın aslında mirasçılarıyız" ifadelerini kullandı.


Vali Aykut Pekmez de, “Kardeşlik, birlik ve beraberlik gibi değerleri özünde toplayan Ahilik esasında sadece bir esnaf kuruluşu veya esnaf teşkilatı değil, ahlaki ve ticareti birbiriyle buluşturan bir hayat felsefesidir. Ortaya koyduğu temel ilkelerden toplumun tüm kesimlerini kaynaştıran bütünleştiren ve en önemlisi millet olma bilincini Anadolu topraklarına yayan bir düşünce sistemidir. Dünyada belki bu kadar eski bu kadar köklü bir teşkilata rastlamak mümkün değil. Hepimizin de bildiği gibi Ahilik teşkilatının temelleri 13. Yüzyılda Ahi Evran tarafından atılmıştır. Ahi Evran Anadolu’nun İslam ve Türk yurdu olmasında büyük katkı sağlamış , bunun temellerini atan önemli şahsiyetlerden biri olmuştur. Ahilik prensipleri Yüzyıllar boyunca hem esnaf ve sanatkarlarımız hem de Anadolu insanı için kılavuz olmuştur. Ahilik anlayışının temelinde insan vardır. İş ve meslek ahlakında dürüstlük, güvenilirlik, herkesin hak ve hukukuna saygı, cömert ve güler yüzlü olmak Ahiliğin önemli kurallarındandır. Esasında günümüzde sosyal ve ticari hayatı düzenleyen bütün dünyada mesleki örgütlenmeler, Tüketici Hakları, ürün ve hizmet standartları, çıraklık, ustalık gibi uygulamalar Ahilik kültürünün izlerini taşımakta Ahilik kültürünün bugüne yansıması olarak gözümüze çarpmaktadır. Yüzyıllardır devam eden önemli bir kuruluşu kuran başta Ahi Evran olmak üzere tüm emeği geçen ecdadımızı şükranla anıyorum. Tüm Esnaf ve Sanatkârlarımızın Ahilik haftasını kutluyorum” diye konuştu.


Kutlamalara Vali Aykut Pekmez, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, Milletvekili Mustafa Serdengeçti, Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Altınsoy, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Doğan Ceylan, STK başkanları, siyasiler, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Ahiler haftası münasebeti ile Aksaray Belediyesi tarafından programın sonunda vatandaşlara pilav dağıtıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.