Uşak’ta gerçekleştirilen fotoğraf yarışmasına jüri üyesi olarak katılan Coşkun Aral akşam saatlerinde Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği bir söyleşiye katıldı. Programda meraklı bir düş gezgini bir habercinin dünya güncesini anlatmaya çalışacağını söyleyen Aral 45 yıllık gazetecilik hayatında biriktirdiklerinin bir bölümünü öğrencilerle paylaştı.
Aral, kendinden bahsederken dünyaya geliş nedeni olarak şunları söyledi; " Tanrı yapmam gereken şeyler konusunda özellikle dünyamda var olan değerleri sorgulayan bir özellikle beni donattı. Geçtiğimiz günlerde Çalışma Bakanlığımızın engellere yönelik bir söyleşisi vardı oraya gittim, çünkü doğuştan engelli olarak başlamıştım hayata benden önce iki tane kardeşim ölmüş."
Söyleşiye eğitiminden ve mesleğine başlama yıllarından bilgilere yer vererek başlayan Aral, Savaş Ay ile çok iyi arkadaş olduğunu ve onula birlikte Türkiye’de yaşanan korkunç olaylara tanıklık yaptığını söyledi.
1980 darbesinden bir ay sonra İstanbul’dan Ankara’ya gitmek için bindiği uçak kaçırılan Aral, dünya tarihinde bir ilke imza atarak uçağı kaçıran korsanlarla röportaj yaptı. Bundan dolayı bir hafta cezaevine giren Aral olaydan sonra savaş muhabirliğine yöneldi. Dünyada tanık olmadığı bir Çeçenistan savaşı olduğunu belirten Aral dünyanın değişik bölgelerinde hep savaşın içinde olduğuna değindi. Aral; " Tabi savaşlara bu kadar çok sık gittiğimiz zaman savaşlardan nefret ediyoruz ama niye niçin sorularını da soruyoruz. İnsanın hemcinsini öldürürken buna gerekçe olarak din olabilir, inanç olabilir, ten rengi olabilir. Şu anda Arakan’da görüyorsunuz ,sözde dünyanın en mülayim inancı diye tanımlanan Budizm sözde ölmeye ve öldürmeye karşı olarak çıkmış Hinduizm’in bir kolu ona da tanık oldum." dedi.
Savaşları sahneye koyanların hep aynı belli iktidar grupları olduğunu ileri süren Aral savaşlarda hep birilerinin maşa birilerinin tetikçi birilerinin de bu işin planlayıcısı olduğunu vurguladı. Dünyadaki savaşlara niye müdahale edilemediğini sorguladığını belirten Aral; " Cumhurbaşkanımızın çok haklı olarak dillendirdiği dünya 5’ten büyüktür lafı çok önemli. Diyeceksiniz ki kendi ülkende ne yapabildin? Açıkça söylemek gerekirse kendi ülkemin insanı pek ders almadı. Çünkü bugün bizde bu gelin kaynana programları Tele-Vole türleri abuk sabuk geçlerimize yol göstermeyen programlar var.1987’de Beka Vadisine gittiğimde ilk kez bu PKK terör örgütünün esrarla ilgili bağlantısına rahmetli Uğur Mumcu ile beraber ortaya koymuştum. Sonraki yıllarda terör örgütünü tanıttık. Bütün dünya bunlardan ders aldı ama kendi insanımız ne yazık ki burnun dibinde olup da geleceğimizi de ilgilendiren bu konularda ne kadar ders aldığımızı sorgularız" şeklinde konuştu.
İran’ın Lübnan’da ve bölgenin diğer ülkelerinde güttüğü Şii yayılmacılığa da tanık olduğuna dikkat çeken Aral konuyla ilgili olarak şunları söyledi; " Burada ben hiçbir ülkeyi hiçbir grubu hiçbir inancı suçlamıyorum ama bilmemiz gereken bir şey var biz zayıfsak bir cahilsek biz eğitimden payımızı alamıyorsak, biz kolay kazançların, boş rüyaların peşinde gidersek bu tür savaşlar her zaman görünür. Şöyle diyorlar petrolü olsa bir ülkenin kalkınır diyorlar ama bakıyorsunuz Nijerya’nın, Venezüella’nın petrolü var ama ondan payını alan yok. Önemli olan onu işleyecek beyniniz var mı?"
Söyleşi ilerleyen dakikalarda soru cevap şeklinde devam etti. Programa Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, Uşak Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr. Sayın Dalkıran da katıldı.
