EKONOMİ - 27 Eylül 2017 Çarşamba 10:12

Osmaniye’de Ağustos’ta 584 konut satıldı

A
A
A
Osmaniye’de Ağustos’ta 584 konut satıldı

Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Murat Teke, TÜİK verilerine göre Osmaniye’de Ağustos ayında 584 konut satıldığını bildirdi.

Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Murat Teke, TÜİK verilerine göre Osmaniye’de Ağustos ayında 584 konut satıldığını bildirdi.


Teke, yaptığı açıklamada, geçen yılın aynı dönemine göre Osmaniye’de konut satışlarının yüzde 30 artış gösterdiğini belirterek, Ocak-Ağustos 2017 döneminde ise konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında artarak 4 bin 388 olduğunu kaydetti.


TUİK’in konut satış rakamlarını değerlendiren OTSO Başkanı Murat Teke, “Osmaniye, Temmuz ayında 584 konut satışı ile iller arasında 46. sırada yer aldı. Geçen yılın aynı ayına göre 27 ilde konut satışlarının azaldığı Ağustos ayında Osmaniye, geçen yıla göre yüzde 30 oranında artışla konut satışlarının en çok arttığı 10. il oldu. Ocak-Temmuz döneminde ise 4 bin 388 konut satışı ile iller arasında 40. sırada yer aldı” dedi.


Konut sektörünün ekonomiye çarpan etkisi yaptığını belirten Teke, “Ekonominin lokomotif sektörü olan inşaat, kendine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturmaktadır. İnşaat sektörünün gelişimi ve buna bağlı olarak konut satışlarının artması ekonominin büyümesi demektir. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye anlamına gelir” dedi.


Konut sektöründeki istikrarlı yükseliş eğiliminin, ekonomideki istikrarın da bir göstergesi olarak önem taşıdığını ifade eden Teke, "Sektör büyürken, beraberinde ekonomiyi de büyütmektedir. Türkiye bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 5,2, ikinci çeyreğin de yüzde 5,1 oranında yüksek büyüme performansı gerçekleştirmiş ve G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü olmuştur” şeklinde konuştu.


Osmaniye’de 2016 yılında 6 bin 79 adet, 2015 yılında 5 bin 979 adet, 2014 yılında 5 bin 856 adet ve 2013 yılında 4 bin 707 adet konut satışı gerçekleştiğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.