GENEL - 29 Eylül 2017 Cuma 15:02

Coşkun; “Kerbela insanlık tarihi için bir milat olmalıdır”

A
A
A
Coşkun; “Kerbela insanlık tarihi için bir milat olmalıdır”

Alevi Kültür Derneği Osmaniye Şubesi tarafından düzenlenen Muharrem Ayı iftar programına katılan Osmaniye Valisi Ömer Faruk Coşkun, “Kerbela insanlık tarihi için bir milat olmalıdır.

Alevi Kültür Derneği Osmaniye Şubesi tarafından düzenlenen Muharrem Ayı iftar programına katılan Osmaniye Valisi Ömer Faruk Coşkun, “Kerbela insanlık tarihi için bir milat olmalıdır. İnsan yaşamının ne kadar kıymetli olduğunu bu olayla daha iyi anlamalı ve daha iyi anlatmalıyız” dedi.


Kent protokolünün de katıldığı programda, yapılan iftar duasının ardından oruçlar açıldı. Vali Coşkun, Alevi Kültür Derneği Osmaniye Şubesi Başkanı Bektaş Yıldırım ile bir süre sohbet etti.


Muharrem ayının İslam kültür tarihinde önemli yeri olan bir zaman dilimini temsil ettiğini ifade eden Coşkun, “Bu ayın önemi, içinde meydana gelmiş olan önemli olaylardan kaynaklanmaktadır. İslam tarihinin en üzücü olaylarından biri olan Kerbela olayı da bu ayda gerçekleşmiştir. Kerbela insanlık tarihi için bir milat olmalıdır. İnsan yaşamının ne kadar kıymetli olduğunu bu olayla daha iyi anlamalı ve daha iyi anlatmalıyız. Bu olay tüm Müslümanların ortak acısıdır. Biz bu acılarda nasıl birleşebiliyorsak, sevinçte de birleşebilmeliyiz. Barışın insanlık yaşamında hüküm sürmesi ve yeni Kerbela`ların yaşanmaması için birbirimizi sevmeliyiz. Manevi büyüklerimizin ‘Eline, diline, beline sahip ol, kalbini, kapını, alnını açık tut’ sözünü kendimize düstur edinerek tüm kardeşlerimize gönüllerimizi açık tutmalı, birbirimize her zaman olduğundan daha fazla, sıkı sıkıya kenetlenmeliyiz. Bu gün burada sevgi, saygı ve hoşgörüyü içinde barındıran, toplumsal barış ve kardeşlik duygularının gelişmesi için önemli bir yeri olan Alevi inancına mensup canlarla bulunuyor olmaktan, acıysa acı, sevinçse sevincini paylaşıyor olmaktan ve bu manevi iftar sofrasında bulunuyor olmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyor, başta Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbela şehitleri olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, milletimizin barış, huzur, güven, saygı ve sevgi içerisinde yaşamasını temenni ediyorum" diye konuştu.


Dernek Başkanı Bektaş Yıldırım, programın sonunda, Vali Ömer Faruk Coşkun ve protokol mensuplarına iftar yemeğinde kendileri ile birlikte oldukları için teşekkür etti.


Hacı Bektaş Derneği Kültürevi’nde düzenlenen programda, Vali Coşkun’un yanı sıra Belediye Başkan Vekili Rıfat Şahin, İl Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman’da yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.