POLİTİKA - 29 Eylül 2017 Cuma 20:03

Bakan Elvan, Cennet ve Cehennem mağaralarında incelemede bulundu

A
A
A
Bakan Elvan, Cennet ve Cehennem mağaralarında incelemede bulundu

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Cennet Cehennem mağaralarında incelemede bulunarak, “Cennet Cehennem bölgesine seyir terası başta olmak üzere, bilindiği gibi aşağıya merdivenle iniliyor, buraya asansör temini ve tüm mekanların güzelleştirilmesine yönelik proje hazırlandı.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Cennet Cehennem mağaralarında incelemede bulunarak, “Cennet Cehennem bölgesine seyir terası başta olmak üzere, bilindiği gibi aşağıya merdivenle iniliyor, buraya asansör temini ve tüm mekanların güzelleştirilmesine yönelik proje hazırlandı. Biz de bakanlık olarak projeye 10 milyon liralık destek veriyoruz” dedi.


Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Silifke AK Parti İlçe Kongresi’ne katılmak üzere Silifke’ye geldi. Halk Eğitim Merkezi Salonunda düzenlenen kongrede konuşan Bakan Elvan daha sonra AK Parti Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan, Hacı Özkan Ali Cumhur Taşkın, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir ile birlikte Narlıkuyu Mahallesi’ndeki Cennet Mağarası’na inerek açıklamalarda bulundu. Bakan Elvan, “Cennet Cehennem bölgesine seyir terası başta olmak üzere, bilindiği gibi aşağıya merdivenle iniliyor, buraya asansör temini ve tüm mekanların güzelleştirilmesine yönelik proje hazırlandı. Biz de bakanlık olarak projeye 10 milyon liralık destek veriyoruz” dedi.


Silifke ve Erdemli ilçelerinin açık hava müze konumunda olduğunu belirten Bakan Elvan, “Bildiğiniz gibi özellikle Mersin’in Silifke ve Erdemli ilçelerimiz başta olmak üzere açık hava müzesi konumunda. Mersin’in aşağı yukarı hangi ilçesine giderseniz gidin ister Tarsus’a gidin, ister Silifke’ye gidin Erdemli’ye gelin fark etmez her tarafı bir tarihi eser. Tarihi eser kalıntılarını görüyorsunuz. Biz baştan aşağı inşallah Mersinimizi tarihi eser yönüyle açık hava müzesi konumunda olan yerleri bir bütün olarak ele alıyoruz. Ve bunların her birinin teker teker restorasyonunu burayı gerçek anlamda bir turizm merkezine dönüştürebilmek için yapılması gereken çalışmaları belirliyoruz. Bu çerçevede Cennet-Cehennem başta olmak üzere Uzuncaburç ve diğer turizm yörelerimize ciddi bir destek vereceğiz. Cazibe merkezleri programı kapsamında bakanlığımızın yürüttüğü cazibe merkezleri programı kapsamında Cennet ve Cehennemin seyir terası başta olmak üzere, biliyorsunuz merdivenle aşağı iniliyor. Buraya bir asansör temini ve tüm bu mekanların güzelleştirilmesi restore edilmesine yönelik olarak bir proje hazırlandı. Biz de bu projeye 10 milyon lira tutarında bir destek veriyoruz. Bu desteğimizde inşallah bir aksilik olmazsa önümüzdeki yıl bu aylarda bambaşka bir cennet ve cehennem göreceksiniz. Buradaki eksiklikleri teker teker belirledik bu eksiklikleri gidereceğiz. Burayı güzel bir turizm merkezine dönüştüreceğiz. Diğer bir husus Uzuncaburç bölgemiz. Biliyorsunuz tarihi bir kent konumunda Uzuncaburç. Roma döneminin bildiğim kadarıyla Kızkalesi’ne kadar uzanan bir güzergahını içine alıyor. Buraya yönelik olarak da valimiz, kültür ve turizm bakanlığına başvuruda bulundu. İnşallah hem alan yönetimi hem buranın projelendirilmesi, rehabilitasyonu burada yapılacak olan düzenlemeler, yatırımlar nelerse bunları teker teker ortaya koyup buraya biz bakanlık olarak destek vereceğiz. Dolayısıyla sırayla başlıyoruz. İnşallah cennet- cehennem başta olmak üzere bu tür antik kentleri ayağa kalkan, daha görünür kılan ve daha cazip hale getiren düzenlemeler neyse bunları teker teker yerine getireceğiz. Zaten Cennet-Cehennem kapsamında çalışmaya başladık parası da hazır. İnşallah en kısa sürede valiliğimizde ihaleye çıkıp bu çalışmaları tamamlar. Gördüğünüz gibi arkamda bir seyir terası var çok küçük bir seyir terası, ancak 3 veya 4 kişinin bulunabileceği bir teras. Bu terası büyüteceğiz, genişleteceğiz ve daha uygun bir mekana dönüştürmüş olacağız” dedi.



Cennet Mağarası


Bir yeraltı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Elips biçimindeki ağız kısmı çapları 250 metre ve 110 metre olup derinliği 70 metredir. Çökük tabanının güney ucunda 200 m uzunluğunda ve en derin noktası 135 metre olan büyük bir mağara girişi ve bu mağaranın ağzında küçük bir kilise vardır. Kilisenin giriş kapısı üzerindeki 4 satırlık kitabede, bu kilisenin 5. yüzyılda Pavlus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana’ya ithafen yaptırılmış olduğu yazılmaktadır. Cennet çöküğünün içine her biri oldukça geniş 452 basamaklı taş bir merdivenle inilir. Kiliseye 300. basamakta varılır. Kiliseden sonraki mağaranın bitim noktasında mitolojik bir yeraltı deresinin sesi duyulur.


Ağzı, denizden 150 metre yüksekte olan Cennet Mağarası’nın derinliği, 135 metredir. Roma dönemine tarihlenen merdivenli bir patika ile içine kolayca inilmektedir. Batı ucundaki büyük moloz yığını üzerinde, küçük bir Bizans kilisesi vardır. Bu noktadan yine batıya doğru yeni bir mağara başlamaktadır. Bu mağaranın 45 metre kadar içerlerinde de 12. yüzyıla tarihlenen küçük bir yeraltı kilisesi yer alır.



Cehennem Mağarası


Cennet çöküğünün 75 metre kuzeyindeki Cehennem çukuru da Cennet çöküğü gibi oluşmuştur. Ağız çember çapları 50 metre ve 75 metre, derinliği 128 metredir. Kenarları içbükey olduğu için içerisine inmek mümkün olmamaktadır. Bir kraterin adı cehennem olunca bu ada uygun olarak da bir çok efsaneye ev sahipliği yapmaktadır. Mitolojiye göre Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u buradaki bir kavgada yendikten sonra, onu Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapsetmiştir.


Cehennem Mağarası’nın duvarları içbükey olduğundan içine inilememektedir. Tavanın göçmesi sonucu dibe yığılan molozlar, batıdan doğuya doğru 30 derecelik eğimle alçalır. Bu nedenle obruğun batı ucu 80 metre, doğu ucu ise 110 m derinliktedir. Mağaranın eski çağlarda suçluları cezalandırmak için kullanıldığı sanılmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.