GENEL - 02 Ekim 2017 Pazartesi 14:19

Yüreğir’e ilk kapalı yüzme havuzu

A
A
A
Yüreğir’e ilk kapalı yüzme havuzu

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan Atakent Mahallesi’ne 3 bin metrekare oturum alanlı yeni bir spor kompleksi kazandırıyor.

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan Atakent Mahallesi’ne 3 bin metrekare oturum alanlı yeni bir spor kompleksi kazandırıyor. İçerisinde kapalı yüzme havuzu, voleybol, basketbol sahası ve tribünleri, fitness salonu, bowling salonu, masa tenisi alanı, kafeterya ve büfesi olan kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı tasarlanmış duşu, soyunma odası ve tuvaleti bulunan yeni bir spor kompleksinin temeli 4 Ekim Çarşamba günü atılacak.


Yüreğir’de vatandaşların faydalanacağı kapalı yüzme havuzu olmadığını belirten Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan "Atakent Mahallemize yapacağımız spor kompleksinin ardından PTT Evleri Mahallemize de kapalı spor kompleksi yapacağız. Amacımız kışın yüzmek isteyen vatandaşlarımız başka yerlere gitmeden Yüreğir’de de kapalı yüzme havuzuna giderek yılın 12 ayı yüzebilsinler. Ayrıca eğitmenler eşliğinde steril bir ortamda fitness yapma imkanı sunacağız” dedi.



“Okullarımız da faydalanacak”


Standart ölçülerde yapılacak ve yarı olimpik olan yüzme havuzundan herkesin faydalanacağını belirten Başkan Çelikcan Atakent Mahallesi’ndeki spor kompleksi inşaatının 4 Ekim Çarşamba günü temelinin atılacağını söyledi. Başkan Çelikcan, kadınların ve erkeklerin ayrı günlerde faydalanacağı spor kompleksi içerisindeki yüzme havuzundan Yüreğir’deki bütün okulların beden eğitimi derslerinde faydalanabileceklerini belirtti.



“Zinde, aktif ve sağlıklı nesiller için spor”


Yüreğirli vatandaşların rahat ortamlarda spor yapmalarını sağlamak amacıyla ilçenin farklı mahallerine 15 adet spor tesisi kazandırdıklarını dile getiren Başkan Çelikcan, "Spor sağlık demektir. Zinde, aktif, sağlıklı nesiller ve bireyler için ilçemizi spor tesisleri ile donatıyoruz. Bu bilinçle 15 adet spor tesisimizi ilçemizin farklı noktalarında vatandaşımızın hizmetine sunduk. Açtığımız bu tesisleri dolu dolu ve faal bir şekilde görmek bizi mutlu ediyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.