GENEL - 02 Ekim 2017 Pazartesi 17:24

İlahiyat dekanı ve müftüden öz eleştiri

A
A
A
İlahiyat dekanı ve müftüden öz eleştiri

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Yılmaz, camilerin itibarsızlaştırıldığını, mescitlerin binaların bodrum katında yer aldığını söyledi.


OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Yılmaz, Samsun İl Müftülüğü Konferans Salonunda “İslam Medeniyeti İnşasında Caminin Rolü” isimli konferans verdi.



“Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40”


Konferanstan önce İl Müftüsü Veysel Çakı selamlama konuşması yaptı. Türkiye genelinde ibadete açık 87 bin 600 cami olduğunu belirten Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, “Samsun’da ise 2 bin 672 cami var. 2 bin 435 tane imam hatibimiz var. 256 da müezzinimiz var. Dünyanın hiçbir ülkesinde din hizmeti altında devletin çalıştırdığı ve ekonomik olarak destek verdiği başka bir ülke söz konusu değil. Ama cami cemaati açısından baktığımızda şapkamızı önümüze koyup bazı konuları irdelememiz gerekiyor. Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40 ise daha yapmamız gereken çok şey var. Diğer konu ise din adına hizmet ürettiğini söyleyen hizmet grupları var. Bunlara STK’lar deniliyor. Maalesef camiden cemaati uzaklaştırmak için bir takım gayretler var. Bunlara üzülüyoruz. Cumayı kendi bulunduğu veya idare ettiği yerde kılıyor. Vakit namazını orada kılıyor. Şunu söyleyenler de var: ’Bize göre en faziletli mekan burasıdır’. Allah ve Peygamberimiz böyle demiyor. En kutsal mekanlar camilerdir. Cami eğer bizi bir araya getirmiyorsa; mezhebimiz, meşrebimiz, tahsilimiz ne olursa olsun gönüllerimizin bir araya gelmesi mümkün değil” dedi.



Yılmaz: “Camilerimiz birbiriyle kapışmasınlar”


Mescit ve cami kavramlarının zihinlerde yeniden revize edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Metin Yılmaz, “Camilerin itibarsızlaştırılması, sıradanlaştırılması bu toplum için en büyük felaketlerden bir tanesidir. Camileri itibarsızlaştırdılar. Cami ve mescitlere bakın binaların en alt katlarına indirdik. Mescitler bodrum katlarında. Ne anlama geliyor bu? Cami rekabeti gibi bir arızamız da var. Camiler hayırda birbiriyle rekabet etsinler, eğitimde rekabet etsinler, fakat birbirlerine nazire olsun diye birbirleriyle kapışmasınlar. Onun camisi, bunun camisi, şunun camisi. Bu başlı başına ahlaki bir sorundur. Onun mescidi bunun mescidi şekli şemaliyle tanımlanan bir mescit söz konusu değildir. Allah’ın mescidinde onun adının anılmasına engel olan ve onun tahribi için uğraşandan daha zalim kim vardır. Allah’ın anılmasına mani olanlar mescitlere karşı en büyük zulme sebebiyet verenlerdir. Değerli hocalarımız, silkinmemiz gerekiyor. Uyuşturucu içerek sağa sola yatan onlarca çocuk eğer senin caminin etrafında konaklıyorsa, eğer aç sefil insanlar, bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar senin caminin etrafında ikamet ediyorsa burada hepimizin mesuliyeti var. Camiler görevini yerine getirememişler demektir. Size çok büyük iş düşüyor. Bu toplumu yeniden inşa etmek adına elinizde çok büyük fırsat var. Her tarafa dağılmış camilerde hocalarımız imamlığın ötesinde yüreğini ortaya koyarak faaliyetlerde bulunursa inanın toplumu dönüştürmek çok daha kolay olacak. Ben bu birikime sahip olduğunuzu biliyorum. Sarhoşunu, serkeşini camiye davet edelim. Onları camiye ısındıralım” diye konuştu.


Konferans sonunda önceden düzenlenen Kur’an-ı Kerim okuma yarışmasında dereceye giren din görevlilerine hediyeler verildi. Konferansa Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, din görevlileri, imamlar ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.