ÇEVRE - 03 Ekim 2017 Salı 08:48

Van YYÜ, Muş’ta yeni bitki türü keşfetti

A
A
A
Van YYÜ, Muş’ta yeni bitki türü keşfetti

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Muş’un Varto ilçesinde yeni bir bitki türü keşfederek, bilim dünyasına tanıttı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Muş’un Varto ilçesinde yeni bir bitki türü keşfederek, bilim dünyasına tanıttı.


Muş’un Varto ilçesinde 2014 yılında yaptığı arazi çalışmalarında topladığı bitkilerden örnekler alan ve daha sonra mikroskopla yaptığı araştırmalarda yeni bir tür olduğunu keşfeden Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, keşfedilen bitkiye ‘Verbascum gimgimense’ ismini verirken, bitki Yeni Zelanda’da da yayın yapan Phytotaxa adlı uluslararası prestijli bir bilim dergisinde yayımlandı. Konuyla ilgili İHA muhabirine konuşan ünlü botanikçi Mehmet Fırat, keşfedilen bitkinin Sığırkuyruğu cinsinin Türkiye’deki 282’inci türü olduğunu belirterek, biyomas çalışması yapan bazı kimyagerlerin, bu bitkinin farklı türlerinden petrolün ham maddesini elde ettiğine dikkat çekti.


2014 yılında Muş’un Varto ilçesinde yaptığı arazi çalışması sırasında ilginç bir bitki bulduğunu ifade eden Fırat, “Sığırkuyrukların ilginç bir çeşidiydi. Bilindiği üzere bütün sığırkuyrukları sarıdır ve ancak çiçek ve tüy durumu mikroskopla ayırt edilir. Fakat Türkiye’de 281 tane türü var. Bu 281 türün tamamı dışarından birbirinin aynı görünür. Fakat bilim insanları mikroskop altında farklarını ayırıp, ona göre sınıflandırırız. Hatta bu farklı dediğimizde bölge halkı bizimle nazire ederler bu bitki her yerde var derler. Yaptığım incelemeler sonunda bitkinin farklı olduğunu ve uzmanlarla yaptığımız tartışmalar sonucunda bir dergiye makale olarak yazdım” dedi.


Bitkiye Varto ilçesinin yöresel ismi olan ‘Gımgım’ adını verdiğini söyleyen Fırat, bitki türünün balık tutmada da kullanıldığını ifade ederek, “Bitkiye de ‘Verbascum gimgimense’ Muş Varto’nun yöresel ismi olan ‘Gımgım’ adını verdim. Aslında ben başka bir bitki için gitmiştim. Fakat tesadüfen kısa günün kârıydı. Bitkiyi yayınladık ve bilim dünyasına tanıttık. Türkiye’de 282’inci bitki türünü de keşfetmiş olduk. Şu an herhangi bir kullanım amacı yoktur. Fakat bunun akrabaları olan ki bunda da o özellik var. Balık tutmada kullanılıyor” diye konuştu.



“Bu bitki petrolün ham maddesidir”


Gen merkezi Anadolu olan "Verbascum" cinsinin aynı zamanda kimyager tarafından petrolün ham maddesi elde ettiğine dikkat çeken Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Gen merkezi Anadolu’dur. Verbascum diye bir cinstir. Bütün dünyada 360 küsur tür var. Türkiye’de özellikle step bitkisi İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da yoğundur. Gen merkezi buralar olduğu için bu bitki çok önemlidir. Çoğu da endemik olan bu bitki, endemizm oranı yüzde 80 civarındadır. Biyomas çalışması yapan bazı kimyagerler, bu bitkiden petrolün ham maddesini elde etmiştir. Çok yüksek maliyetlerle elde ediyorsunuz ama sonuçta bilimin böyle bir özelliği var. Sanırım 2 bin dolara 100 miligram petrol elde etmişlerdi.”



“Güvenlik sıkıntısına rağmen çalışmalarımızı sürdürüyoruz”


Bölgenin güvenlik probleminden dolayı botanikçilerin çok sık çalışma yapamadığını ve bu yüzden keşfedilmemiş birçok bitki türünün olduğunu kaydeden Fırat, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da üzerinde çok yoğun çalışmalarım var. Başka yeni bitki türlerim de var. Hatta bu gruptan da başka yeni bitki türlerim var. Aslında bölge çok bakirdir. Bunun iki sebebi var; birincisi botanikçiler çok sık bu bölgeye gelip çalışma yapmıyorlar. Bu yüzden ülkemizin doğu kısmı biraz zayıf çalışılmıştır. Ben ise bölge üniversitesinde çalıştığım için bu bölgelere zaman ayırıyorum. İkincisi de güvenlik sorunları var. İnsanlar güvenlikten dolayı her yere gidemiyor. Bizler de bilim ve memleket uğruna güvenlik sıkıntısına rağmen çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.