SAĞLIK - 03 Ekim 2017 Salı 12:54

Kadınları en çok meme kanseri vuruyor

A
A
A
Kadınları en çok meme kanseri vuruyor

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Erol Eroğlu, "Meme kanseri hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke toplumlarında açık ara en sık görülen kadın kanseri olarak bir toplum sağlığı problemi" diyerek meme kanseri ile mücadelenin, onu önemsemekle başladığının altını çizdi.


Prof. Dr. Hasan Eroğlu, 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı dolayısıyla meme kanserine yönelik önemli tespitlerde bulundu. Günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında her geçen gün görülme sıklığı artan kanser hastalığı geldiğini aktaran Prof. Dr. Eroğlu, "Her iki cins ele alındığında akciğer kanseri ilk sırayı alırken kadınlar açısından bakıldığında meme kanseri en sık görülen kadın kanseri olarak görülmektedir. Meme kanseri hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke toplumlarında açık ara en sık görülen kadın kanseri olarak bir toplum sağlığı problemi halini almıştır. Bu nedenle hastalıkla ilgili her türlü tarama programı, farkındalık eğitimleri ve toplumsal düzeyde hastalık algısı ile ilgili her türlü etkinlik önemsenmekte ve her geçen gün daha fazla toplumsal yaşamımızda yer almaktadır" dedi.



"Çevresel etkiler meme kanserine yol açıyor"


Meme kanseri tarama programlarının 2000’li yılların başından itibaren KETEM merkezlerinde yürürlüğe girdiğini, önce 50, ardından 45 ve şimdilerde 40 yaş üstü tüm kadın nüfusunun 2 yılda bir mamografik olarak incelenmesinin hedeflendiğini söyleyen Prof. Dr. Eroğlu, "Hastalığın bu denli artışının altında yatan temel problemler olarak yaşam beklentisinin artışı, meme dokusunun günümüzün toplum yaşamı içinde fazla kullanılamamış olması (emzirme süresinin kısalığı) ve çevresel koşullar (yediğimiz-içtiğimiz şeyler ve çevresel olarak bizi etkileyen şeyler örneğin radyasyon) sayılabilir. Bu kadar geniş bir etken-neden profili olunca hastalığın en sık görülen kadın kanseri haline gelmesi de kaçınılmaz olmaktadır" açıklamasında bulundu.



"Erken teşhis önemli"


Hastalıkla ilgili toplumsal açıdan en önemli kazanımın bireylerin bu hastalığı bilmesi ve önemsemesi olacağının altını çizen Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Farkındalık ve farkındalık eğitimi her düzeyde ve her iletişim ortamı ile toplumsal yaşamın içinde yer aldığında hastalık toplum tarafından bilinir hale gelecek ve erken dönemde hastalığın tanı ve tedavisi gerçekleşecektir. Erken dönemde tanı ve tedavi elbette hastalığın yenilmesi açısından en önemli aşamadır. Erken dönemde yakalanan bir hastalık hem çok kolay hem de çok daha az maliyetle tedavi edilebilmekte ve hastalığa yakalanan bireylerin hayatta kalma olasılığı yüzde 100’e yakın olmaktadır."



"Farkındalığı artırmak gerekiyor"


Türkiye gibi ülkeler açısından bakıldığında en önemli toplumsal kaynağın yetişmiş insan gücü olarak görüldüğünü öne süren Eroğlu, "Zorluklarla yetiştirdiğimiz çok değerli insan kaynağımızın yarısının (kadınlar) böyle bir hastalık riski ile karşı karşıya olması hepimizin önemsemesi gereken bir durum olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu açıdan bakıldığında farkındalık yaratmak ve farkındalığı arttırmak çok önemli bir görev olarak bizlerin önünde durmaktadır. El birliği ile bu işin üstesinden gelmemiz toplumumuzun sağlıklı bir geleceğe ulaşması için önemli aşamalardan birisidir. Bu mücadele içinde hepimize düşen çok sayıda görev bulunmaktadır. Sorunu hepimizin ortak sorunu olarak görmek ve birilerinin üstlenmesini beklemeden hepimizin kendi olanaklarımız çerçevesinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmek çözüm yolundaki ilk aşamadır. Böyle bir bilinç sonuçta toplumsal bir mücadeleyi tetikleyecek ve el birliği ile çözüme ulaşılacaktır. Meme kanseri ile mücadele onu önemsemekle başlar" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Bictogo ile görüştü TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile görüştü. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile makamında bir araya geldi, daha sonra heyetler arası görüşme düzenlendi. Kurtulmuş, Türkiye Fildişi Sahili arasında ilişkilerin önemli bir ivme kazandığını söyleyerek, “Özellikle son dönemde Afrika açılımımız çerçevesinde Afrika ülkeleriyle çok yakın ilişkiler geliştiriyoruz, Afrika’nın birçok yerinde Türkiye’nin büyükelçilikleri açılıyor. Aynı şekilde Afrika ülkeleri Ankara’da büyükelçilik açarak Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkiler genel olarak fevkalade olumlu seyir takip ediyor. Fildişi Sahili Türkiye’nin önem verdiği ülkelerden birisidir ve Türkiye-Fildişi Sahili arasındaki ilişkilerin olumlu seyir takip etmesi her iki ülkenin menfaatlerinedir. Ticarette, sanayide, tarımda, özellikle savunma sanayinde yapılacak işbirliklerinin her iki ülkenin menfaatine olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Bictogo, iki ülke Cumhurbaşkanları arasındaki ilişkileri mükemmel olarak nitelendirerek, amaçlarının karşılıklı ticaretin 2 yıl içinde 1 milyar dolara ulaştırmak olduğunu ifade etti. İki ülke halkları arasındaki dostluk ilişkilerinin de memnuniyet verici olduğunu belirten Bictogo, Fildişi Sahili halkının Paris’ten sonra en fazla ziyaret ettiği şehrin İstanbul olduğunu, her geçen gün İstanbul’un ilk tercih edilen şehir olmaya başladığını ifade etti. Bictogo, halkların bu ziyaretlerinin de ekonomik ve ticari ilişkileri hızlandırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Fildişi Sahili’ndeki enerji ve tarım alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bictogo, enerji alanınki kalkınma planlarının hayata geçirilmesi ile tarım alanındaki işbirlikleri konusunda Türk iş adamlarını ülkelerine davet etti. Heyetler arası toplantının sonunda TBMM ve Fildişi Sahili Ulusal Meclisi arasında işbirliği protokolü imzalandı. Buna göre, iki ülke ve halkları arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için çeşitli alanlarda parlamenter işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunulacak. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bictogo ve beraberindeki heyet ile 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM’de bombalanan alana geçti ve buraya karanfil bıraktı. Bictogo’ya Genel Kurul salonunu gezdiren Kurtulmuş, Meclis’in çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ağrı Ağrı’da çocuklar "Minik Eller, Büyük Hayaller" ile el sanatlarına uzanıyor Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nin öncülüğünde hayata geçirilen "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesi kapsamında Şeyh Edebali İlkokulu öğrencileri, geleneksel Türk el sanatlarının büyülü dünyasıyla tanıştı. Proje kapsamında Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret eden minik misafirler, çini, kilim dokuma, naht ve filigrafi kurslarını gezerek bu sanat dallarının inceliklerini keşfetti. Deneyimli eğitmenler rehberliğinde uygulamalı çalışmalara katılan çocuklar, el becerilerini geliştirirken hayal güçlerini de harekete geçirdi. Etkinliğin heyecanı mini bir konserle doruğa ulaştı. Çocuklar, sevdikleri şarkılar eşliğinde keyifli vakit geçirirken, Türk kültürünün zengin mirasına da katkıda bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, Halk Eğitim Merkezlerinin sadece kurslar sunmakla kalmadığını, aynı zamanda geleneksel değerlerimizi de yaşattığını vurguladı. Kökrek, "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesinin bu açıdan büyük önem taşıdığını ve çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlayacağına inandığını belirtti. Proje kapsamında Ağrı’daki diğer ilkokulların da Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret etmesi ve geleneksel el sanatlarıyla tanışmaları hedefleniyor. Bu sayede Ağrı’nın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılırken, çocukların el becerileri ve hayal güçleri de gelişmeye devam edecek.