- 03 Ekim 2017 Salı 16:35

Erzurum’da vatandaşlara aşure dağıtıldı

A
A
A
Erzurum’da vatandaşlara aşure dağıtıldı

Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile Erenler Alevi Bektaşi Kültür Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen etkinlikte vatandaşlara aşure dağıtıldı.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile Erenler Alevi Bektaşi Kültür Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen etkinlikte vatandaşlara aşure dağıtıldı.


Etkinlikte günün anlam ve önemini belirten Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Muharrem ayının önemli gün ve aylara tanık olduğunu söyledi. Vali Azizoğlu, şöyle konuştu: “Muharrem ayı önemli olaylara tanık olmuş gün ve aydır. Bizimde tarihimizde Hazreti Adem’in yeryüzüne indiği aydır. Hazreti Nuh’un denizden karaya çıktığı gün ve en sonda Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edildiği gündür. Peygamber Efendimizin iki torunundan bir tanesi olan Cennet gençlerinin efendisi Kerbela’da zalim bir grup tarafından eşiyle çocuklarıyla, akrabalarıyla şehit edildi. O günden bugüne İslam coğrafyasında büyük hüzünlerle anılmaktadır. 1400 yıldır bu acıyı içimizde ve yüreğimizde yaşatıyoruz ve bunu yaşatmaya devam ediyoruz. Hazreti Hüseyin Efendimiz hak ve hakikati savunuyordu. O günün idarecileri, ona karşı saltanatı zulmü, haksızlığı savunuyordu. Onlara karşı bayrak açmıştı. Ama onlar kendi menfaatleri için Hazreti Hüseyin’i şehit ettiler. O zalimliğin ve zulmün neticesidir ki, bugün hala insanlarımız ağlıyor, üzülüyor ve kıyamete kadarda bu üzüntü ve sıkıntı devam edecektir. Ama bize o günden kalan almamız gereken ders; hakkı ve hakikati her zaman savunmaktır. Zalimin yanında değil, mazlumun yanında olmayız. Bunu koruyup savunduğumuz zaman dünyada huzurun, barışın ve kardeşliğinde tesis edilmiş olduğunu göreceğiz. Zaten Kerbela’nın bize öğrettiği en büyük mesaj birlik, beraberlik ve kardeşliktir.” Tek amacın yaşadığımız coğrafyada huzuru ve barışı tesis etmek olduğunu ifade eden Vali Azizoğlu, “Bütün varlığı yaradan Allah olduğuna göre hiçbir yaratılanın da kimseden bir üstünlüğü ve farkı olmamalıdır. Hepimizin amacı da bütün insanlık için huzur ve barışı temin etmektir. Bu konuda, çeşitli dillerde, dinlerde, mezheplerde insanlar olabilir, hepsi Allah’ın yarattığı ve Allah tarafından hoş görülenlerdir. Bütün düşünce sahipleri, bu kâinat bahçesinin kenarlarında, köşesinde, ortalarında açmış bir güldür. O zaman bütün güllere sahip çıkmak korumak ezmemek bizlerin asli görevidir” dedi.


Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, “Dünyanın neresinde olursak olalım, mezhebimiz, meşrebimiz, kültürümüz, coğrafyamız, dünya görüşümüz ne olursa olsun, Kerbelâ, İslâm ümmeti olarak hepimizin ortak acısıdır, ortak hüznüdür, ortak kederidir” dedi. Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Kerbelâ’nın acısını hissetmek, Kerbelâ’nın hüznünü yaşamak, Kerbelâ’nın elemiyle elemlenmek, kederiyle kederlenmek elbette muteberdir. Kerbelâ şehitleri için gözyaşı dökmek takdire şayandır. Bugün bize düşen Kerbelâ’yı doğru okumak ve doğru anlamaktır. Kerbelâ’yı anlamak, Kerbelâ’dan ayrılık-gayrılık değil; birlik-beraberlik çıkarmaktır. Kerbelâ’dan kin, nefret ve öfke değil; sevgi, muhabbet ve hoşgörü devşirmektir. Kerbelâ’yı anlamak, Hz. Hüseyin gibi davranmaktır; Hüseyince yaşamaktır. Onun zulüm ve haksızlık karşısındaki duruşunu evrenselleştirmektir. Kerbelâ’yı anlamak, yeni Kerbelâlar yaşanmaması için bu acı hadiseden dersler ve ibretler çıkarmaktır. Kerbelâ’yı anlamak, hakkın yanında, hakikatin yolunda olmak demektir. Kerbelâ’yı anlamak, Hz. Hüseyin gibi zulme, zalime ve haksızlığa karşı çıkmak demektir.” Dualar ve konuşmaların ardından Vali Seyfettin Azizoğlu, Başkan Mehmet Sekmen ve Erzurum İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ile diğer protokol üyeleri vatandaşlara aşure ikram etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye, meyve üretiminde dünyada 4’üncü sırada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dünyada dördüncü ülke konumunda yer aldı. Teknoloji platformu GeeksforGeeks’in Mart 2024 raporunda dünyanın en fazla meyve üreten ülkeleri listelendi. Türkiye yıllık 25 milyon ton üretimle dünyanın dördüncü büyük meyve üreticisi konumunda yer aldı. Dünyanın en fazla meyve üreten ülkesi Çin oldu. Çin, yıllık 253,9 milyon ton üretimle zirvede bulunuyor. İkinci sırada yıllık 107,9 milyon ton üretimle Hindistan gelirken, yıllık 39,8 milyon ton üretimle Brezilya üçüncü sıraya yerleşti. Sıralamada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dördüncü ülke konumunda yer aldı. Raporda Türkiye’de Anadolu ve Ege kıyılarına yakın bölgelerde yetiştirilen kiraz, kayısı ve incir üretilen başlıca meyveler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin çeşitli iklimi ve verimli toprakları, ülkede portakal ve diğer turunçgiller gibi çok çeşitli meyvelerin yetiştirilmesine yardımcı olmakta olup, Akdeniz iklimi olan Mersin ve Antalya’da yaygın olarak yetiştiriliyor. Diğer ülkelere bakıldığında, Meksika 23,7 milyon ton, Endonezya 23,6 milyon ton, Amerika Birleşik Devletleri 22,6 milyon ton, İspanya 19 milyon ton, İtalya 17,2 milyon ton, Filipinler 16,7 milyon ton üretimle ilk 10’a girdi. Rapora göre meyve üretimi büyük oranda yetiştirildiği bölgenin toprak tipi, iklimi ve sıcaklığına bağlı olarak değişiyor. Ayrıca, tarım teknolojisi ülkelerdeki meyve yetiştiriciliğinde önemli bir rol oynuyor. İlk 10’daki ülkeler verimli toprak, hava ve iklimin yanı sıra teknolojiyi de kullanarak narenciye, yemyeşil muz ve tatlı elma gibi çeşitli meyveler ürettiler. Çin’de en çok üretilen meyveler turunçgiller, üzüm, elma ve muzdan oluştu. Ülkenin geniş toprakları ve subtropikal iklimi, meyve çeşitlerinin üretimine öncülük ediyor Yangtze Nehri boyunca uzanan verimli topraklar Çin’de meyve yetiştiriciliğinde önemli rol oynuyor. Hindistan’da en çok yetiştirilen meyveler mango, muz, portakal ve üzüm olarak gerçekleşti. Özellikle Hindistan’da bulunan Alphanso ve Kesar iki tür mango, meyve pazarında küresel popülerliğe öncülük ediyor. Brezilya’da bulunan egzotik meyvelerden bazıları Acai, Kaju Elması, Mor meyve ve Passion meyveleri olurken bazı yaygın meyveler Guava, papaya ve muz olarak öne çıktı.
Eskişehir Kalp sağlığında yapay zeka tanı imkanını artırıyor Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, yapay zeka temelli algoritmanın sağlık alanında çok başarılı sonuçlar verdiğine ve dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığına dikkat çekerek, “Yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki başarısı yüzde 95’lere çıkıyor” dedi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, kalp krizinin hem erkeklerde hem de kadınlarda önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğuna işaret ederek günümüzde sadece Amerika’da her 34 saniyede bir kişinin kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisini verdi. Her beş kalp krizinden birinin hiç şikayet oluşturmadan sessizce yaşandığını belirten Dr. Şenol, “Kalp krizi için risk faktörleri yönetilebilen ve yönetilemeyen olarak ikiye ayrılmaktadır. Bizim kontrol edebildiğimiz risk faktörleri hipertansiyon ve diyabet gibi damarları etkileyen kronik hastalıklar, yüksek kolesterol seviyesi ve sigara içimidir. Yönetilemeyen risk faktörleri ise, yaş, erkek cinsiyet ve genetiktir. Cinsiyetimizi veya genetiğimizi değiştirme şansımız yok ancak diğer risk faktörlerini kontrol etme şansımız elimizde” şeklinde konuştu. “Kalp aktivitelerini 295 ayrı parametrede değerlendiriyor” Kalp krizinin baskı tarzı tüm göğüste hissedilen, her iki kola, sırta, alt çeneye ve üst karına yayılabilen nefes darlığı, bulantı kusma, terleme ve bunalma hissinin eşlik edebildiği bir ağrı ile kendini gösterdiğini anlatan Dr. Şenol kalp, krizi riskini düşürmek için öncelikle risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerektiğini söyledi. Yapılan ayrıntılı kalp muayenesi ve tetkikler sonrası hastanın tansiyon, şeker ve kolesterol düzeyinin belirlenerek ardından yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte gerekli tedavilere başlanması gerektiğini dile getiren Dr. Şenol, yönetilemeyen riskler de dahil olduğunda kalp krizinin önlenip önlenemeyeceği sorusuna yanıt olarak, “Günümüzde yapay zeka her alanda hayatımıza girdiği gibi, sağlık alanında da kullanılmaya başlandı. Bugün yapay zeka temelli algoritmaya sahip teknoloji ile yaklaşık 5 milyar adet kalp kası hücrelerinin elektriksel aktiviteleri değerlendiriliyor. Yüzyılı aşkın senedir kullandığımız EKG ile yaklaşık 8-10 parametreyi değerlendirerek kalp hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Yapay zeka teknolojisi ile kalbin etrafına 3 boyutlu olarak yerleştirilen elektrotlar sayesinde, kalbin elektriksel aktiviteleri çok ayrıntılı analiz edilebiliyor ve yapay zeka desteği sayesinde 295 ayrı parametre değerlendirilebiliyor. Bugün yapılan tüm bilimsel çalışmalar bize yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki değerinin yüzde 95’ler civarında doğru olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Anjiyo yerine yapay zeka" Yapay zeka teknolojisi ile çekimin nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Dr. Şenol, çekim öncesi hastanın sırt üstü yatırılarak, EKG elektrotları bağlanıp, hastadan yaklaşık 4 dakika boyunca çekim alındığını belirtti. Cihazın 4 dakika boyunca hastanın kalp atımlarını analiz ederek bu 4 dakikada 295 parametreyi kullanarak 3 milyonun üzerinde hesaplama yaptığını ve verdiği sonuçlar ile hekimlerin yapısal, ritimsel ve damarsal açıdan değerlendirme ile tedaviyi yönlendirdiğini ifade etti. Dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığını vurgulayan Dr. Şenol, “Örneğin Almanya’da aile hekimleri tüm hastalarını taramak için bu teknolojik yönteme başvurmaktadır. Özellikle ileri yaş, efor yapamayan, kontrast madde alması uygun olmayan hastalar için öncelikle tercih edilmektedir. Test hızlı ve güvenilir bir şekilde radyasyon ve kontrast madde olmaksızın istirahat halinde 18 yaşından büyük herkese yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Antalya Karavan Park, 36 farklı ülkeden 2 bine yakın misafir ağırladı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı’nda hizmete açtığı Karavan Park’ta havaların ısınmasıyla birlikte ziyaretçi yoğunluğu da arttı. Tatilcilerin gözdesi olan Karavan Park açıldığı günden bu yana 36 farklı ülkeden 2 bine yakın misafir ağırladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, karavan severlerin önemli bir sorunu olan park sorununu gidermek ve karavan tatilcilerine güzel bir alan oluşturmak amacıyla, 2023 yılı Ağustos ayında Konyaaltı ilçesine bağlı Arapsuyu Mahallesi’nde hizmete açtığı Karavan Park, havaların ısınması ve bayram tatiliyle birlikte ziyaretçi akınına uğradı. Yaz aylarında talebin daha da artması beklenilen Karavan Park açıldığı günden bu yana 2 bine yakın karavan ve binlerce misafir ağırladı. Karavan Park’ı tercih edenler arasında 36 farklı ülkeden ziyaretçiler de bulunuyor. Avrupa Karavancılar Yol Ağı üzerinde Dünyanın en uzun ve gözde sahillerinden olan Konyaaltı sahiline yakın konumuyla ilgi odağı olan Karavan Park, 4 bin 144 metrekare alana ve 55 karavan kapasitesine sahip. Avrupa Karavancılar Yol Ağı’na bağlanmış olan Karavan Park, bu ağın sağladığı ulaşım kolaylığı sayesinde birçok yabancı turiste de ev sahipliği yapıyor. Karavan Park, merkeze ve denize olan yakınlığının yanında, sağladığı imkanlar sayesinde de karavan tatilcilerinin ilgisini kazandı. Lara’ya da açılacak Elektrik, altyapı, tuvalet, banyo, çamaşırhane, gri su gideri ve mutfak gibi imkanlar sayesinde misafirler tüm ihtiyaçlarına karşılık buluyor. Sunulan imkanlardan duyduğu memnuniyeti dile getiren karavan tatilcileri, bu güvenli ve konforlu alanda, tatilin tadını çıkarıyor. Bayram tatilinde tam kapasite hizmet veren Karavan Park’a gösterilen rağbet dolayısıyla, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, önümüzdeki aylarda Muratpaşa ilçesi Lara bölgesine yeni bir Karavan Park açılması planlanıyor. Her ihtiyaca karşılık veriyor Tatilini geçirmek için Antalya’yı tercih eden Mehmet Altuntaş, çevresinden duydukları sayesinde, birçok tercihleri olmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi Karavan Park’ı tercih ettiklerini belirtti. Altuntaş, “Planlı tatil yapamadığımız için karavan tatilini tercih ediyoruz. Burada ihtiyaç olan her şey var. Dört dörtlük bir yer olmuş. Herkesin eline sağlık. İkinci kez geliyoruz. Hatta tatili uzatmayı bile düşünmeye başladım. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bu tesis için teşekkür ederim” dedi.