EĞİTİM - 04 Ekim 2017 Çarşamba 13:34

Bakan Özlü: “Gelişim durmuyor ve asla durmayacak. O yüzden biz bilgi üreten üniversite istiyoruz diyoruz”

A
A
A
Bakan Özlü: “Gelişim durmuyor ve asla durmayacak. O yüzden biz bilgi üreten üniversite istiyoruz diyoruz”

Bartın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.

Bartın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, “Gelişim durmuyor ve asla durmayacak. O yüzden biz bilgi üreten üniversite istiyoruz diyoruz” diye konuştu.


Bartın Üniversitesi Akademik Yılı açılışı kampüsün konferans salonunda gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu salonda üniversitenin tanıtım filminin sunumu gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi amacıyla üretim reform paketinin üniversitelerde kalitenin arttırılması sürecinde itici bir güç kaynağı olacağına dikkat çekti. Uzun, “Üretim reform paketi kapsamında fen ve mühendislik fakültelerinde belirlediğimiz öğrencilerimiz sanayi kuruluşlarında pratik yaparak süreci geçireceklerdir. Lisans programlarında 7+1, ön lisans programlarında ise 3+1 olarak belirlenen bu yasal düzenleme için üniversite olarak hazırlıklarımızı devam ettirmekteyiz. Akademik yılına yüksek hedeflerin verdiği heyecanla başlarken, sorumluluk ve görevlerimizin bilincindeyiz” dedi.


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, yaklaşık 160 bin kişilik akademisyen kadrosu Türkiye’nin her tarafındaki 200’e yakın üniversitede 800 milyon öğrencinin geleceğe hazırlandığının altını çizdi. Üniversite demenin bilim demek olduğunu vurgulayan Bakan Özlü, “Üniversite demek bilim demektir. Yeni bilgilerin üretildiği, yeni bakış açılarının filizlendiği, yeni projelerin geliştirdiği yerler buralardır. İş bulmak için diploma verilen binalar değildir. O binaların içindeki kütüphaneler, konferans, laboratuvar salonlarıdır. Üniversite hayatın kendisidir. Bizim bütün arzumuz ve çabamız bir eli bilimde diğer eli hayatın içinde olan bir üniversite anlayışını Türkiye’ye kazandırmaktır. Bilimle hayatı, bilimle teknolojiyi, bilimle sanayiyi buluşturan üniversiteler için çabalıyoruz. Kendisini bir fanusun içine hapsetmiş bir anlayışı reddediyoruz. Bilim, sanayi ve üniversitenin birbirini destekleyen kurumlar ve stratejik ortaklar olduğunu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.



“Dünyada değişim ve dönüşüm var, Türkiye bunun içinde olmalı”


Bakanlığın üniversitelerden sanayinin istediği insan kaynağını yetiştirme yönünde beklentisi olduğunu ifade eden Özlü, dünyanın değişim ve dönüşüm içerisinde olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:


“Bakanlık olarak üniversitelerden çok şey bekliyoruz. Öncelikli beklentimiz sanayinin bizden istediği insan kaynağını yetiştirmemizdir. Artık dünya yeni bir anlayışa doğru gidiyor. Gerçekten dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm var. Türkiye bunun içinde olmalı. Diğer dönüşümler gibi 100 yıl geriden 30 yıl geriden takip eden bir konumda olmamalı. Bu anlayışın zorunlu kıldığı insan kaynağı modelini zorunlu kılmamız şarttır. Bugünkü akademik yıl açılışı ötesinde çok önemli bir programa yer verilmiş. Görünce çok memnun oldum. Antalya Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ilk açılış dersinde sanayi 4.0 anlatacak. Açılış dersi olarak bunun verilmesi vizyonumuzu göstermesi açısından çok anlamlıdır.”



Türkiye’nin sanayi devrimi


Sanayi 4.0’ın Alman patentli olduğuna dikkat çeken Bakan Faruk Özlü, süreçte Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumu da şöyle anlattı:


“Sanayi 4.0 tanımı Alman patentlidir. Bu kavram önce Almanya’da ortaya çıktı. Japonlar süper toplum 5.0 diyor. Bizim çalışmalarımızda da biz dört sıfır mı üç sıfır mı diyelim. Türkiye’nin iki ile üç arasında olduğunu söyleyen çalışmalar var. Biz şu anda buna Türkiye’nin kendi sanayi devrimi diyoruz. Biz çünkü kendi şartlarımız çerçevesinde dünyada öncü ülkeler arasında olmak istiyoruz. Belki teknolojinin toplumları dönüştürdüğü varsayımdan hareketle belki akıllı toplum 5.0 diyeceğiz. Bilim 4.0 demiyor. Teknoloji 4.0 demiyor. Endüstri 4.0 demiyor. Aslında bu kavramı ortaya ilk atanlar da iki Alman firmasıdır. Bizim politikamız, benimsediğimiz strateji zaman zaman eleştirenler oluyor. Ben doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum.”



“Sanayimize teknoloji enjekte etmek istiyoruz”


Bilgi üreten üniversitelerde bilginin bilimsel kapasitesinin arttırılmasını benimsediklerini ifade eden Bakan Faruk Özlü, “Çıktıları teknoloji girdi yapacağız. Biz sanayimize teknoloji enjekte etmek istiyoruz. Sanayi diyoruz, bir toplumun ekonomik kalkınmasına öncülük eden lokomotif rol oynayan kesim. Yüksek katma değerli ürünler diyoruz. Teknolojiye haiz ürünler. Bunu anlayacağız. Yüksek katma değer demek teknoloji demek. Türkiye’nin gerçek açığı teknoloji açığıdır. Ne zaman ki biz teknoloji açığımızı kapatırız işte o zaman Türkiye eş zamanlı olarak cari ve ticari açığı da kapatır. Hep söylüyorum. Bizim petrol kuyularımız, doğalgaz madenlerimiz yok. Burası zor bir coğrafyadayız. Mutlaka güçlü olmak zorundayız. Teknoloji üretmek zorundayız. Türkiye’yi aklını kullanarak akılla güçlendirmek, güçlü kılmak zorundayız. O bakımdan üniversitelerimize büyük görev düşüyor” dedi.



“Tüketici, hazır müşteri değil üretici ve mal sahibi olmaya kararlıyız”


Bilişimde büyük bir sıçrama yapmak zorunda olunduğunun altını çizen Bakan Özlü, sözlerini şöyle tamamladı:


“Türkiye endüstri 4.0’ın arka bahçesi olmayacak. Dünyada gelişmeler oluyor. Burada çok iddialıyız Türkiye sanayi 4.0’ın endüstri 4.0’ın arka bahçesi olmayacak. Birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini hep geriden takip ettik. Fakat bu sefer böyle olmayacak. Bu sürecin asla ve kata gerisinde olmayacağız ve asla arka bahçesi olmayacağız. Tüketici, hazır müşteri değil üretici ve mal sahibi olmaya kararlıyız. Zaten başka tercihimiz de yoktur. Sanayi 4.0’ın gerçeğini düşündüğümüzde bilişimde büyük bir sıçrama yapmak zorundayız. Bakanlıkça sanayide dijital dönüşüm platformu ocak ayından itibaren faaliyetlerini sürdürüyor. Kamu kurumu temsilcileri, STK’lar, iş dünyası, bağımsız uzmanlar yer alıyor. TOBB, TİM, TÜSİAD, TTGV gibi icra kurulundan oluşuyor. Hali hazırda çalışmalara devam eden 6 adet çalışma gurubu vardır. Sanayide dijital dönüşüm platformu ülke sanayimizin dijital dönüşümü için gerekli çalışmaları yapmaktadır. Dördüncü sanayi devrimine ilişkin raporlar sunmaya ve katkılar vermeye devam ediyorlar. Yıl sonunda elimizde Türkiye’nin gelecek dönemdeki yol haritasının taslağını bitirmiş olacağız. 2018’den itibaren uygulamaya başlayacağız. Bize iletilen çok sayıda rapor var. Bilim ve teknoloji politikalarıyla sanayi politikalarını eş zamanlı belirlemek zorundayız. Bunu son derece önemsiyoruz. Günümüzde bilim ve teknolojide yetenek kazanmak ancak toplumsal bir mutabakat ve toplumsal farkındalıkla anlam ve değer kazanır. Ülkemizin bilimsel bilgi üretme yeteneğini ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürmeliyiz. Bundan tam 60 yıl önce dünyanın ilk yapay uydusu uzaya fırlatıldı. Bu salonda bulunanların birçoğu o tarihte henüz doğmamıştık. 60 yıl içinde basit bir uydudan yola çıkan insanlık bugün Mars ve Satürn’ün haritalarını yapmaya başladı. Gelişim durmuyor ve asla durmayacak. O yüzden biz bilgi üreten üniversite istiyoruz diyoruz.”


Bartın Valisi Nusret Dirim ise günümüzde dünyanın ekonomik büyüklüğe sahip şirketlerinin bilgi üreten şirketler olduğuna dikkat çekerek, “Bugün dünyanın en büyük ekonomik büyüklüğe sahip şirketleri bilgi üreten şirketlerdir. Bir Apple, Google, Microsoft. Bunlar dünyanın belki bir asır önce hiç olmayan ancak kurulduktan sonra insan hayatına ciddi katkılar sağladıkları için insan hayatını önemli ölçüde değiştirdikleri için vazgeçilmezler arasındalar. 2009’da kurulan Whatsapp, kurulduğunda bir avuç insan ile kurulmuş. Şu an 25-30 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmış. Bizlerin de tabi ki dünyayla rekabet edebilmemiz için bu anlamda insan hayatını etkiliyor. Bugün çektiğimiz sıkıntıların temelinde aslında dünya çapında üretim yapamamamız yatıyor. Bu nedenle maalesef adam yerine konulmuyorsunuz. Bilgiyi de dünya çapında üretmemiz lazım. Dünya ölçeğinde rekabet edebilir durumda olmamız lazım” ifadelerini kullandı.


Konuşmasının ardından Bakan Faruk Özlü’ye, Rektör Orhan Uzun tarafından hediye takdim edildi. Akademik yıl açılışı müzik dinletisi ile devam etti. Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’ın akademik yılı açılış dersinin ardından program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.