GENEL - 05 Ekim 2017 Perşembe 17:34

BEÜ güneş ve rüzgârdan enerji üretiliyor

A
A
A
BEÜ güneş ve rüzgârdan enerji üretiliyor

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) güneş paneli ile rüzgar türbininden oluşan hibrit bir enerji sisteminin kurulumu ve analizi projesi kapsamında rahva yerleşkesinde güneş paneli ve rüzgar türbini kuruldu.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) güneş paneli ile rüzgar türbininden oluşan hibrit bir enerji sisteminin kurulumu ve analizi projesi kapsamında rahva yerleşkesinde güneş paneli ve rüzgar türbini kuruldu.


BEÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, kurulan sistemi yardımcıları ile birlikte inceleyerek konuyla igili bilgiler aldı. Gerçekleşen bu proje ile üniversite yerleşkesinin elektrik enerjisi ihtiyacının bir kısmının, yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanabilmesi için daha sonra yapılacak projelere katkı sağlanması hedefleniyor. Ayrıca bu proje ile hem üniversite öğrencilerinin yenilenebilir enerji kaynakları, hibrit enerji üretim sistem elemanları ve sistem kurulumu hakkında bilgi sahibi olmaları mümkün olacaktır. Bunun yanı sıra proje, bölgenin ve ilin sanayicilerine ve halka tanıtılarak hibrit üretim sistemlerinden elektrik üretimi hakkında bir farkındalık oluşturulması sağlanacaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisinin üretiminde kullanılması, bölgenin kalkınmasında olumlu etkiler oluşturacağını belirten Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, “Bu gibi projelerin sürdürülebilir olması ve yaygınlaşması gerekiyor. Bitlis ilinde rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin en etkin biçimde devreye sokulması için gerekli enerji politikaları oluşturularak tasarım, planlama ve araştırma-geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. Projenin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum” diye konuştu.


Proje hakkında teknik bilgiler veren Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Behçet Kocaman ise, "Fotovoltaik güneş panellerinin ve küçük rüzgar türbinlerinin iklim koşullarına ve zamana göre elektrik enerjisi üretimi değişir. Dolayısıyla tek başlarına çok zengin bir enerji üretim kaynağı değildirler. Elektrik enerji üretimini daha avantajlı hale getirmek için, her iki enerji kaynağının birlikte kullanılmaktadır. Proje kapsamında; Bitlis Eren Üniversitesi Rahva yerleşkesinde, fotovoltaik güneş panelleri ve rüzgâr türbini birlikte kullanılarak oluşturulan hibrit enerji sisteminin fiziksel olarak kurulumu yapılmıştır. Kurulan bu sistem; 900 W (6x150 W) gücündeki güneş panelleri ve 500 W gücündeki rüzgâr türbininden oluşmuştur. Şebekeden bağımsız olarak çalışan bu sistemde; rüzgar türbininden ve güneş panellerinden üretilen elektrik enerjisi, öncelikle 4 adet 12 V gerilimli ve 200Ah (10H) kapasiteli akülerde depolanmaktadır. Depolanan enerji daha sonra 3 kVA gücündeki evirici tarafından alternatif gerilime (24 V DC / 230 V AC) dönüştürülerek tüketilmektedir. Proje kapsamında üretilen elektrik enerjisi, ilk olarak 4 adet 50 W gücünde Led lamba kullanılarak, sistemin kurulduğu alandaki yerin gece aydınlatılmasında tüketilmektedir. Daha sonra farklı çalışmalar için değişik yükler bağlanması planlanmaktadır. Söz konusu lambaların gece otomatik olarak çalışması ve gündüz otomatik olarak kapanması için ultrasonik röle üzerinden bağlantısı yapılmıştır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.