GENEL - 06 Ekim 2017 Cuma 12:13

Aşkları kanseri yendi

A
A
A
Aşkları kanseri yendi

İzmir’de 2 yıl önce evlilik hazırlığı yaptığı sırada lösemi olduğunu öğrenen işletmeci Fırat İlhan, “Sevdiğim kadını bir ömür boyu mutlu etmeden ölmeyeceğim” diyerek hayata tutundu.

İzmir’de 2 yıl önce evlilik hazırlığı yaptığı sırada lösemi olduğunu öğrenen işletmeci Fırat İlhan, “Sevdiğim kadını bir ömür boyu mutlu etmeden ölmeyeceğim” diyerek hayata tutundu. 9 aylık tedavi sürecinin ardından kan değerleri normale dönen ve lösemiyle savaşından galip çıkan İlhan, zor zamanlarındaki en büyük destekçisi Acil Tıp Teknisyeni Pelin Keskin ile nişanlanarak evlilik yolunda ilk adımı attı.


Acil Tıp Teknisyeni Pelin Keskin ile işletmeci Fırat İlhan’ın yolları iki yıl önce kesişti. Çift ilk görüşte birbirine aşık oldu. Ancak mutlu günler uzun sürmedi. İş hayatı yoğun olan Fırat İlhan aşırı yorgunluk, terleme ve ateşle başlayan süreci grip sandı. Pelin Keskin’in doktora başvurma önerilerine de “Geçer” diyerek ret etti. Ancak bir ay boyunca geçmedi, ağrıları daha çok arttı. İyileşmeyince hastaneye gitmeye razı oldu, gribe yönelik muayene ve ilaçlar verildi. Ancak faydası olmadı. Vücudunda bazı morluklar gören Fırat İlhan, bir şeylerin ters gittiğini anladı fakat yine hastaneye gitmedi. Bunun üzerine Pelin Keskin, okuldan arkadaşı olan Özel İzmir Avrupa Tıp Merkezi Genel Müdürü Aslı Zengin’i aradı ve durumu anlattı. Zengin’in devreye girmesiyle Genel Cerrah Mehmet Ali Özdoğan muayene ederek İlhan’a “Lösemi” teşhisi koydu.



Mutlu etmeden ölmem


Babasını da kanserden kaybeden Pelin Keskin, ertesi gün Ege Üniversitesi’nden randevu aldı burada da aynı teşhis konuldu. Doktorlar Keskin’e, kanserin son evrede olduğunu, her şeye hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Fırat İlhan geçtiğimiz 25 Ekim’de hastaneye yattı. Doktorların yaşamasına “Mucize” gözüyle baktığı İlhan, 4 kür kemoterapi gördü, beşincisinde enfeksiyon nedeniyle dalağını kaybetti. Ama yaşam sevincini kaybetmedi. Evlilik hayali kurduğu Pelin Keskin’e “Seni bir ömür boyu mutlu etmeden ölmeyeceğim” sözünü verdi. Sözünü de tuttu. Tam 9 ay boyunca hastanede verdiği ölüm kalım savaşından galip çıktı. Taburcu olan ve tüm kan değerleri normale dönen Fırat İlhan, “Kendime çok iyi bakmadım, çok sigara içtim, çok yoruldum, başkasının derdini hep dert edindim. Bu süreçte Pelin ile tanıştım ve yeniden dünyaya geldim, yaşam sevincim oldu. Teşhis konulduğunda da bu yaşam sevincini kaybetmeyeceğim dedim. Hiç kötü düşünmedim. Ancak beşinci kür sonrasında enfeksiyon kaptım 40 derece ateşle 33 gün geçirdim. Doktorlar Pelin’e ‘Hazırlıklı olun’ dediği gün, ben de lösemiyi yeneceğim dedim, ertesi gün ateşim düştü. Dalağım alındı ama şu an çok iyiyim” dedi.



En büyük destek sevgi


Çift hastalık sonrası evlilik yolunda da ilk adımı atarak nişanlandı. Özel İzmir Avrupa Tıp Merkezi Genel Müdürü Aslı Zengin, kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekerek “Hiç bir şikayeti asla basit görmeyin. Böyle bir durumda en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Unutmayın kanserde erken teşhis veya geç teşhis de olsa mücadelede en önemli motivasyon hayata sıkı sıkıya bağlanmaktan geçiyor. Kanser hastası yakınları, desteği ve sevgiyi en üst düzeyde tutmalı. Bu mücadelede hastanın azmi kadar ona gösterilen sevgi de çok büyük önem taşıyor. Fırat ve Pelin’in bu mücadelesinde merkezimizin teşhisi kadar onların birbirine olan aşkı da önemli rol oynadı” diye konuştu. Hastalığı atlatan İlhan, ilik nakli için de müjdeli bir haber de aldı. Almanya’da yapılan taramada tam uyumlu ilik bulundu. İlhan, 19 Ekim’de ise yine özel bir sağlık kuruluşunda ilik nakli olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.