GENEL - 13 Ekim 2017 Cuma 13:59

KKTC Bakanı Ataoğlu’ndan Kıbrıs değerlendirmesi

A
A
A
KKTC Bakanı Ataoğlu’ndan Kıbrıs değerlendirmesi

Gaziantep’te düzenlenen Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 13.

Gaziantep’te düzenlenen Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 13. Başkanlar Kurulu toplantısına katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, "Rumlar ne kadar katı hareket etmek isterse istesin, Kıbrıs’ın anahtarı kuzeyde" dedi.


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, "Rumlar ne kadar katı hareket etmek isterse istesin, Kıbrıs’ın anahtarı kuzeyde. Rumların yapacağı her baskıya karşı, anahtar bizde olduğu sürece, biz her kapıyı açarız. Her kapıyı açtığımız zaman da onların duymuş olduğu rahatsızlık bize mutluluk getiriyor" dedi. Ataoğlu, ülkeleri için 1571 yılından beri mücadele ettiklerini belirterek, "1571 yılından beri, ülkemizi korumak için çok mücadele veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


KKTC’nin turizm sektörü dışında eğitim ve sağlık konusunda da çok iddialı olduğunu aktaran Ataoğlu, "106 ülkeden 100 bin civarında öğrenciyi barındırıyoruz. Turizmin deniz ve kumdan ibaret olmadığını, onun dışında birçok alternatif imkanlara sahip bir ada olduğumuzun bilinmesini isterim. KKTC’nin tanıtılması için çalışmalar yapıyoruz. İngiltere’ye, Azerbaycan’a ve İran’a yapmış olduğumuz tanıtımlardan payımızı aldık. Eğitim ve turizmde en çok payı aldığımız yer anavatan. Türkiye’nin her ilinde tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Ordu ile başladığımız tanıtım turumuzda turizm ve eğitim dışında inşaat, ticaret ve sanayi çalışmalarımızı da tanıtıyoruz. Gaziantep’te yaptığımız tanıtımdan sonra KKTC’ye ziyaretlerin arttığını gözlemledim. Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek, ekonomimizin düzelmesi için biz bakanlık olarak üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.



"Kıbrıs’ın anahtarı kuzeyde"


Anadolu’dan KKTC’ye uzanan su sayesinde önümüzdeki yıllarda yeniden "yeşil ada" olarak anılacaklarını vurgulayan Ataoğlu, "Bütün alt yapı çalışmaları tamamlandıktan sonra ’yeşil ada’ olarak bilinen bu ada, yakın zamanda yeniden aynı ismi taşıyacak. Cansuyu diye adlandırdığımız bu proje dünyada bir ilk. Güney tarafından ’bu projenin hayata geçirilemeyeceği’ söylense de biz her şeye rağmen onlara bu sudan vermeyi teklif ediyoruz. ’İhtiyaçları olmadığını’ söylediler. Rumlar ne kadar katı hareket etmek isterse istesin, Kıbrıs’ın anahtarı kuzeyde. Rumların yapacağı her baskıya karşı, anahtar bizde olduğu sürece, biz her kapıyı açarız. Her kapıyı açtığımız zaman da onların duymuş olduğu rahatsızlık bize mutluluk getiriyor" diye konuştu.


Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu üyesi Gaziantep Basın Cemiyeti başkanı Arif Kurt ise Ataoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ilişkilerin artırılması temennisinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Uluçay: “Soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Hüseyin Ceylan Uluçay katıldığı gençlik buluşmasında yaptığı konuşmada birlik ve berberlik mesajları verirken, “Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” dedi. Uluçay, AFAD, AFSÜ’yü ziyaret ederek ve gençlik buluşmasına katıldı. Uluçay’a partililer eşlik etti. Ziyaretleri sırasında bir açıklama yapan Uluçay “Bizim davamız birlik davasıdır. Afyonkarahisar merkez ilçede yaşayan 324 bin, il genelinde de 751 bin vatandaşımızı, bir ve beraber kılma davasıdır. Bu yüzden biz her daim ayrı gayrı olmadan şehrimizin her bir köşesinde, ’Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız’ diye haykırıyoruz. Bizim yolumuz, birlik ve dirlik yoludur. Birliğimizi ve dirliğimizi korumak için milli iradeye sahip çıkan da aziz milletimizdir. Biz şehrimizde bu hassasiyetle gönül gönüle konuşarak kardeşliğimizin daim olduğunu biliyoruz. Biz göreve geldiğimizde insanlarımız yan yana, omuz omuza olacak. Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız. Mutlu şehir Afyonkarahisar’ı birlikte inşa edecek ve güzel yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz. Memleketimize en iyi hizmeti getirmek adına çalışacak ve şehrimize yeni yatırımlar kazandıracağız” dedi.
Adana Prof. Dr. Fındıkçıoğlu: “Türkiye’de yılda 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor” Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, tüm dünyada ölüme en çok yol açan kanser türünün akciğer kanseri olduğunu belirterek, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer kanseri erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türüdür” uyarısında bulundu. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğuna dikkat çekerek, “Kadınlarda en sık meme kanseri erkeklerde ise prostat kanseri görülmesine rağmen kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinciliğini sürdürmektedir. Her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon 200 bin insan akciğer kanserine yakalanmakta ve 1 milyon 800 bin insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise yılda 30 bin üzerinde insanımıza akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Teşhis edildiğinde ise hastaların yarısından fazlası ileri evrede olduğundan tedavisi oldukça zordur” dedi. “En büyük sebebi tütün ve tütün mamulleri” Akciğer kanserinin en büyük sebebinin tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, gelişmiş toplumlarda azalan sigara alışkanlığının ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde aynı şekilde devam ettiğini; özellikle kadınların sigara içme oranındaki artışın kanser istatistiklerine de yansıdığını söyledi. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinden korunmak için sigara içmemek ve dumanına maruz kalmamak gerektiğini vurgulayarak radyasyon, asbest, radon gazı, ağır metaller ve hava kirliliği gibi faktörlere uzun süre maruz kalmanın da kanser riskini artırdığını sözlerine ekledi. “Akıllı ilaç sigara içmeyenlerde çok etkili” Sigara içmeyenlerde de düşük bir oranda akciğer kanseri görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, “Çünkü genetik ve hormonal faktörler de kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Günümüzde, sigara içmeyen hastalarda, halk arasında akıllı ilaç denilen hedefe yönelik tedavilerin oldukça etkin olduğu gösterilmiştir. En son kanser aşısı olarak bilinen immunoterapiler, akciğer kanserinde kullanılmaya başlanmış umut vaat eden sonuçlar alınmıştır. Bunun yanında radyoterapideki gelişmeler de tedavi sürecine katkı yapmaktadır” diye konuştu. “Erken teşhis edilirse tedavi edilebilir” Akciğer kanserinin erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, bunun için cerrahi tedavilerin önemli bir yer tuttuğunu; cerrahi tedavi ile tümör dokusu tamamen temizlenebilir ise hastalıktan kurtulma şansının yüksek olduğunu ifade etti. Günümüzde hastaların kapalı cerrahi yöntemler ile kısa sürede sağlığına kavuşup, normal hayatlarına dönebildiklerine değinen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, erken evrede tespit edilen bir tümörden akciğerin bir bölümü ve lenf bezlerinin çıkarılması yoluyla kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Erken teşhis için sigara içen veya uzun süre içip bırakan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Fındıkçıoğlu, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer filmi ve gerekirse akciğer tomografisi ile erken teşhis sağlanabilir. Sigara ve benzeri ürünlerden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, ailede kanser öyküsü varsa belli aralıklarla takip edilmek, vücuttaki değişiklikleri ciddiye almak uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabilir. Erken teşhis hayatınızı kurtaracaktır” dedi.