SAĞLIK - 13 Ekim 2017 Cuma 15:13

Mevcut körlüğün yüzde 80’i tedavi edilebilir

A
A
A
Mevcut körlüğün yüzde 80’i tedavi edilebilir

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Levent Tök, Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre dünyada 284 milyon kişinin görme kusurlu olduğunu söyledi.


Doç. Dr. Tök, Dünya Görme Günü’nde yaptığı açıklamada tedavi edilebilir en sık körlük nedeni olan kataraktın sıklıkla 55 yaş sonrasında ortaya çıktığını söyledi. Tök, "Tedavisi ameliyatla kataraktın alınması ve yerine göz içi mercek konulması şeklindedir. Katarakt hastalarına zamanında ve uygun şartlarda müdahale edildiğinde başarı oranı yüksektir. İleri yaşta karşılaştığımız yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) bir diğer önemli göz hastalıklarındandır. 65 yaş üzerinde yaklaşık yüzde 25 oranında görülmektedir. Yaş ve kuru olarak iki tip sarı nokta hastalığı mevcuttur. Yaş tip sarı nokta hastalığında görme kaybı daha hızlı ilerlemektedir. Erken teşhis ve tedaviyle sarı nokta hastalığının ilerleyişi kontrol altına alınabilmektedir" dedi.


Kalıcı körlüğün en önemli nedenlerinden birinin de halk arasında karasu hastalığı ve göz tansiyonu şeklinde bilinen glokom hastalığı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tök, "40 yaş üzeri ve ailesinde glokom öyküsü olan kişilerin mutlaka glokom açısından yıllık göz muayenesi olması erken teşhis ve tedavide son derece önemlidir. Diyabetik retinopatiye bağlı görme azlığı da sıkça karşılaştığımız hastalıklar arasındadır. Bu nedenle diyabetik hastaların mutlaka düzenli göz muayenesi yaptırmaları gerekmektedir" diye konuştu.



Yeni doğan bebeklerde Rop’a dikkat


Erken doğan özellikle 32 haftadan ve bin 500 gramdan küçük bebeklerde prematüre retinopatisinin de göz ardı edilmemesi gereken son derece ciddi bir hastalık olduğuna vurgu yapan Tök, "Çocukluk çağının önlenebilir en önemli körlük sebebi olan prematüre retinopatisi (Rop) zamanında yapılacak müdahaleler ve düzenli takiplerle kontrol altına alınabilmektedir. Yine çocukluk çağının önemli görme kusurlarından olan göz tembelliğinin (ambliyopi) erken teşhis ve tedavisi için çocukların 2-3 yaş arası ve ilkokul çağında mutlaka göz muayenesinin yapılmasını önermekteyiz. Bu sayede geleceğimiz olan çocuklara daha aydınlık yarınlar bırakabiliriz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ Badminton Takımı süper ligde Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Badminton Takımı, Üniversitelerarası Badminton Bölgesel Lig müsabakalarını başarıyla tamamlayarak süper lige yükselme hakkı elde etti. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin (MAKÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Üniversitelerarası Badminton Bölgesel Lig" müsabakaları sona erdi. Türkiye’nin 30 farklı üniversitesinden gelen 200’e yakın sporcunun katıldığı turnuvada ilk dört dereceye giren takımlar süper lig bileti aldı. Turnuvada takım halinde ve bireysel olarak mücadele eden BUÜ Badminton Takımı, organizasyona damga vurdu. Takım halinde maç kaybetmeden şampiyon olan takım, ferdi müsabakalar ise kadın ve erkek kategorilerinde aldığı galibiyetlerin ardından kürsüye çıkma başarısı gösterdi. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, turnuvadan başarılı sonuçlarla dönen Badminton Takımı’nı ağırladı. Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramiz Arabacı, Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı Mehmet Aydemir, BUÜ Spor Koordinatörü Öğr. Gör. Tuncer Topsaç, Spor Müdürü Mehmet Şerif Arslan ve Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Aygül Akça’nın da hazır bulunduğu ziyarete öğrenciler aldıkları kupa ve madalyalarla katıldı. Gençlerin her anlamda daha üretken, aktif ve donanımlı olmalarını istediklerini vurgulayan Rektör Yılmaz, elde edilen başarının hem üniversite hem de öğrenciler adına kıymetli kazanımlar sağlayacağının altını çizdi. Yönetim olarak spora ve sporcuya desteği sürdüreceklerini de aktaran Yılmaz, başarıların ötürü öğrencileri ve yöneticileri tebrik etti.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.
Yalova Yalova’da bisiklet yolu ağı genişliyor Yalova Belediyesi’nin Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde başlattığı yeni bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmaları, Kemer Köprü Caddesi’nden başlayıp 8. sokağa kadar devam edecek olan asfalt ve baskı işlemleri devam ediyor. Yalova Belediyesi, yeni bisiklet ve yürüyüş yolları için çalışmalarını sürdürüyor. Sağlıklı yaşamı ve kent içinde bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla başlatılan bisiklet yolu projesinde Gaziosmanpaşa Mahallesi’ndeki 8. Sokak’ta asfalt serimi devam ediyor. Toplam 770 metrelik yol güzergâhında çalışmalar, Kemer Köprü Caddesi’nden Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam edecek. Kemer Köprü Caddesi ile Şelale Sokak arasında kalan alanda ise dekoratif aydınlatmalar kullanılarak göze hitap edecek bir çalışmaya imza atılmak isteniyor. Çalışmalarla ilgili bilgi veren belediye yetkilileri, “Bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmalarımızda aşınma tabakasının serimi ile baskı işlemleri eş zamanlı olarak devam ediyor. İlk olarak Kemer Köprü Caddesi’nden başlayan çalışmalar, yaklaşık 590 m uzunluğundaki Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam ediyor. Akabinde yaklaşık 180 metre uzunluğundaki 8. Sokak’ta da çalışmalarımızı da kısa sürede tamamlayacağız. Baskı çalışmamızın tamamlanması sonrasında dekoratif boyama asfalt boyama, çizgi çalışmaları, dekoratif aydınlatma ve peyzaj çalışmalarını da tamamlayarak yolumuzu hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” ifadelerine yer verdi.