ÇEVRE - 18 Ekim 2017 Çarşamba 17:28

Sarp Sınır Kapısı’na giden yol çöpten temizlendi

A
A
A
Sarp Sınır Kapısı’na giden yol çöpten temizlendi

Türkiye’nin gerek yolcu gerekse araç trafiği bakımından en yoğun geçişlerin yaşandığı Sarp Sınır Kapısı’na ulaşımın sağlandığı uluslararası karayolu güzergahına bırakılan çöpler ve atıklar başlatılan temizlik çalışmasıyla toplandı.

Türkiye’nin gerek yolcu gerekse araç trafiği bakımından en yoğun geçişlerin yaşandığı Sarp Sınır Kapısı’na ulaşımın sağlandığı uluslararası karayolu güzergahına bırakılan çöpler ve atıklar başlatılan temizlik çalışmasıyla toplandı.


Türkiye’nin Karadeniz’deki dışa açılan penceresi olan Hopa -Sarp Karayolu Artvin Valisi Ömer Doğanay’ın talimatları ile oluşturulan temizlik ekibi sayesinde çöpten temizlendi. Vali Doğanay’ın talimatları ile Hopa Kaymakamlığı İlçe Özel İdaresi bünyesinde Hopa-Kemalpaşa-Sarp karayolunda biriken çöplerin günlük temizliği amacıyla 7 kişilik özel temizlik ekibi oluşturuldu. Ayrıca Hopa-Kemalpaşa-Sarp Karayolunun çift yönlü olarak 70 adet çöp konteyneri konuldu.


Karayolu üzerinde oluşan yolun tır kuyruklarında özellikle tır şoförleri tarafından karayoluna atılan çöp ve katı atık maddeler, yaklaşık bir ay önce söz konusu karayolunun temizliği için kurulan temizlik ekipleri, Hopa Termik Santral mevkii ile Sarp Sınır Kapısı arasındaki çift yönlü karayolunun toplam 34 kilometrelik alanı çöplerden temizlendi. İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğinde tahsis edilen 1 adet çöp kamyonu ile temizlik işçileri her sabah 08.00 sularında araçların ve yayaların karayoluna attıkları çöplerin temizliğini gün boyunca akşama kadar büyük bir titizlikle yaparak karayolu çöpten temizlendi.



Vatandaş ve sürücüler hizmetten memnun


Hopa-Kemalpaşa ve Sarp bölgesinde hizmet veren bölge esnafı ve bölgede yaşayan vatandaşlar yapılan bu temizlik çalışmalarından oldukça memnun olduklarını dile getirdi. Hopa’nın ileri gelen esnaflarından Uğur Kuyumculuk sahibi Hakan Toker; “Kafkas ülkelerine açılan Hopa-Sarp karayoluna tır ve araçlardan atılan çöpler insan sağlığını tehdit ediyordu. Adeta çöp yığını haline gelen karayolu ülkemize hiç yakışmıyordu. Sayın Valimizin girişimleri ile çok temiz bir Karayoluna kavuştuk. Tertemiz mis gibi bir yol oldu. Bölgeye gelen misafirlerimizi bu yolda gezdirirken adeta yol kenarlarına bakmalarını istemiyorduk. Ama şimdi pırıl pırıl bir yolda gönül rahatlığı ile seyahat ediyoruz. Hopa’mıza Kemalpaşa’mıza da bu yakışır. Bu yolda seyahat eden sürücülerden de çöplerini çöp konteynırlarına atmalarını istiyoruz. Gürcistan tarafında yola atılan bir sigara için 100 Lari ceza olduğu için aynı sürücüler orada bir sigara izmaritini yola atmazken aynı sürücüler ülkemiz tarafında çöpleri ile birlikte yerlere atıyorlar. Onun için cezai işlemlerinde uygulanması iyi bir karar olacaktır” dedi.



40 ton çöp toplandı


Hopa-Sarp Karayolu’nda şu ana kadar toplanan 40 ton çöp için Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek toplanan çöplerin geri dönüşümünün sağlamasını istedi. Başkan Akyürek “Toplanan bu çöpler el ile toplandığı için ayrıştırılması çok kolay olacaktır. Bu toplanan çöplerin geri dönüşümü sağlanarak bu temizlik görevlilerine ek bir gelirde elde edilmiş olur. Bu konuda bizlerde gerekli çalışmaları başlatacağız” diye konuştu.


Akyürek, Hopa-Sarp Karayolu’nda yerlere atılan çöplerle ilgili başlatılan cezai işlemlerle ilgili olarak “Ben bu uygulamayı destekliyorum. Sınırımızın diğer tarafında uygulanan cezai işlemlerden dolayı orada çöpler yere atılmazken bizim topraklarımızda yere atılması oldukça manidardır. Güzel ve tertemiz bir Karayolu için demek ki bu cezai işlem önemli ve yerinde bir karardır” ifadelerini kullandı.


Temizlik çalışmalarında görevli işçiler ise işlerinden oldukça memnun olduklarını dile getirdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.