ASAYİŞ - 10 Kasım 2017 Cuma 12:07

Ölümden 36 saniye ile kurtuldu

A
A
A
Ölümden 36 saniye ile kurtuldu

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde önceki gün bir hafriyat kamyonu rampa yoldan geri geri kayarak önce korkulukları ardından bir apartmanın 1.

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde önceki gün bir hafriyat kamyonu rampa yoldan geri geri kayarak önce korkulukları ardından bir apartmanın 1. katının duvarını yıktı. Kazadan 36 saniye önce hafriyat kamyonunun devrildiği yerden geçen bir genç ölümden kurtuldu.


Trabzon’un Ortahisar ilçesi 2 nolu Beşirli mahallesi son dönemde hafriyat kamyonlarının kazalarına sahne olmaya başladı. 2 nolu Beşirli Mahallesi’nde, İsmail Ç. yönetimindeki 06 BF 7659 hafriyat yüklü kamyonun rampadan tırmanırken önüne bir otomobil çıktı. Rampa nedeniyle tekrar hareket etmeye çalışan kamyon, kasasında bulunan hafriyatla birlikte rampa yukarı kalkamayınca geri geri kayarak önce yol kenarındaki korkulukları ardından bir apartmanın 1. katının duvarını yıktı. Kazadan 36 saniye önce hafriyat kamyonunun devrildiği yerden geçen genç ise ölümden kurtuldu.



O anları anlattı


Oturduğu apartmandan çıktıktan ve kaza yerinden geçtikten saniyeler sonra kazanın olduğunu belirten 25 yaşındaki Erdi Kerimoğlu, kazayı görünce büyük şok yaşadığını söyledi. Giresun Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığını belirten Kerimoğlu ”Giresun’da yüksek lisans yapıyorum. Burada oturuyorum. Kaza anını direkt gördüm. Arabanın geliş anını duydum, kaza olduktan sonra hemen 112’yi aradım. Yaralanan olup olmadığını öğrenmek için olay yerine de koşarak geldim. Oradan saniyeler önce geçtiğimi başta düşünemedim. Aklım başıma geldiğinde buradan geçtiğimi fark ettim. Artık buna kader mi ? şans mı desek ben de bilmiyorum. Annem de ben çıkınca hep pencereden arkamdan bakardı. Kaza anı da arkamdan bakıyordu o da çok korktu. Bana, ’Oğlum 30 saniye önce oradan sen geçtin’ dedi. Onun korkusunu yaşıyordu. Dolayısıyla ucuz kurtardık” diye konuştu.



"Ağır tonajlı kamyonlar için yol uygun değil"


Yolun kaygan ve çamurlu olmasının kazaya davetiye çıkardığını da belirten Kerimoğlu, “Uzun zamandan beri kamyonlar buradan çıkarken sıkıntı oluyordu. Bir gün önce de bir kamyonun dingili kırılmıştı, burada kaldı. Yolun çamurlu ve kaygan olması kazayı getirdi. Ben bunun ihmal olduğunu düşünüyorum. Bu yokuştan yüksek tonajlı kamyonların geçmesine uygun olmadığını düşünüyorum. Çünkü yol dik bir yokuş, üstelik ıslak ve çamurlu. Dolayısıyla kaza her an olabilecek gibi görünüyor” diye konuştu.



Kazanın üzerinden 24 saat geçmeden 2. kaza meydana geldi


Duvarı yıkılan binanın alt katında oturan Mustafa Kaygusuz yaşanan korku dolu anları ise “Her şey ortada. Kamyon geri geri geldi duramadı, olduğu gibi evin içine girdi. Üst katta birileri vardı, alt katta kimse yoktu. Bir can kaybı olmadı, maddi hasar meydana geldi. İlk defa böyle bir kaza gördüm. Daha önce de burada kaza olmuş diye duydum” derken, kaza yerine 50 metre mesafede ise kazanın üzerinden daha bir gün geçmeden 2. kaza meydana geldi.


2 nolu Beşirli mahallesinin dik bir rampaya sahip 917 Nolu Sokağı’nda dün saat 13.30 sularında 61 K 1329 plakalı hafriyat kamyonu, rampa yukarı ağır ağır ilerlerken önüne aniden çıkan yayaya çarpmamak için frene bastı. Hafriyat kamyonu arkaya doğru kaymaya başlayınca hemen peşinden gelen 06 BZ 9193 plakalı beton mikseri kendisine çarpmamak için şoförü uğraş verince mikserin ağırlığı ile yan yattı. Araç sürücüsü Mustafa Kurtuluş ile araç içerisinde bulunan Kemal Değirmenci yaralandı. Yaralılar, ambulansla Fatih Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.