EKONOMİ - 10 Kasım 2017 Cuma 14:22

Pehlevan: “Ucuz etin faturası ağır olacak”

A
A
A
Pehlevan: “Ucuz etin faturası ağır olacak”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, kırmızı et krizini ithalat yoluyla çözme girişimini eleştirerek “Halka Ucuz Et Yedirme Projesi” adı altında hayvancılığımızın tabutuna çivi çakılmakta olduğunu söyledi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, kırmızı et krizini ithalat yoluyla çözme girişimini eleştirerek “Halka Ucuz Et Yedirme Projesi” adı altında hayvancılığımızın tabutuna çivi çakılmakta olduğunu söyledi.


Sorunun ithalat yoluyla çözülmesinin mümkün olmadığını kaydeden Pehlevan “Son yıllarda ülkenin gündeminden düşmeyen kırmızı et krizini ithalat yoluyla çözme girişimi, 30 Nisan 2010 tarihli Resmî Gazete‘de yayımlanan kararla EBK‘ye sığır eti ithalatı yapma yetkisinin verilmesiyle başlamış; aradan yedi yıl geçmesine ve 5 milyar dolarlık ithalat yapılmasına rağmen kriz aşılamamıştır. Sorunun ithalat yoluyla çözülmesinin mümkün olmadığı, ithalatın fiyatları düşürmediği yaşanarak görülmesine rağmen ithalat sarmalı halen devam etmektedir. Et fiyatları artmaya başlayınca, Ankara karkas et ithali için kapıları açmıştı. O kapı bir kapanır, bir açılır hale geldi. Sadece ette değil, her türlü tarım üretiminde fiyatlar yükselince Ankara, ithalatla halka ucuz gıda maddesi ucuz et yedirme adı altında yerli üreticinin ’terbiye’ edilmesini hedef alıyor. Ucuz ithalden sonra fiyatlar bir süre geriler ama ithalat yerli üreticiyi üretimden soğuttuğu için veya üretimden vazgeçirdiği için üretim azalır. Talebi karşılayamayan yerli üretime karşın ithalat artar sonunda İthalat üretimi caydırarak fiyatlarda kalıcı artışa yol açar. Bütün dünyada iktisat kurallarında işleyen bu durum ülkemizde yanlış politikalar ile hayata geçirilmekte ’Halka Ucuz Et Yedirme Projes’ adı altında hayvancılığımızın tabutuna çivi çakılmaktadır” dedi.



"Hayvan varlığımız düştü"


Türkiye’de her geçen yıl hayvan varlığının düştüğüne dikkat çeken Pehlevan, “1980 yılından bu yana ülkemizin nüfusu 45 milyondan 79 milyona ulaşmasına karşılık, toplam hayvan varlığımız ise 85 milyondan 56 milyon başa düşmüştür. 1940 yılında 100 kişi başına 55 olan sığır sayısının, 2016 yılında 18`e, aynı dönemde koyun sayısı 148`den 39`a, keçi sayısı da 95`ten 13`e inmiştir. Bu durum et sektöründe arzın talebi karşılayamayacağını göstermektedir. Kısa popülist çözümlerde ise halka ucuz et yedirmenin aslında ülke hayvancılığını öldürmenin yolu olan ithalat seçilmektedir. Uzman tüm kurum ve meslek odalarının itirazına karşın 2010 yılından itibaren Yükselen et fiyatlarını baskılamak üzere ithalat yolu seçilerek, önce canlı hayvan, ardından et, sonrasında da saman ve kurbanlık hayvan ithalatına izin verildi. Mayıs 2016’ya kadar 280 bin baş damızlık sığır, 1.5 milyon baş damızlık olmayan sığır, 2.4 milyon baş koyun-keçi ile 220 bin ton sığır eti ithal edildi. Toplam 5 milyar dolar ödendi. Buna rağmen kıyma 40 TL, Kuşbaşı 45. TL, Bonfile 55 TL civarına çıkmıştır. İthalat çözüm olmadı. Yapılan her ithalat ülkemizdeki üretime darbe vurdu. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, yüksek maliyetler nedeniyle kazanamayınca alandan birer ikişer çekildi. Yüksek fiyatların cazibesine kapılarak hayvancılık yapmaya teşebbüs eden ve sektörle alakası bulunmayan sermaye sahipleri ise kısa sürede iflasın eşiğine geldi. Yapılan her bir ithalat, getirilen her bir sığır iç üretimimize adeta bir darbe vurdu" diye konuştu.


Pehlevan, asıl görevi üreticiyi desteklemek ve hayvancılığı geliştirmek olarak belirlenen Et ve Süt Kurumu aracılığıyla Polonya, Fransa ve Bosna Hersek`ten karkas sığır eti ithal edildiğini hatırlatarak "Son olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile Sırbistan`dan 5 bin tonluk et ithalatı anlaşması yapılmıştır. Böylelikle Avrupa ve Güney Amerika çiftçisi desteklenmekte, Türkiye‘deki çiftçi devletin ithal eti ile rekabet edemediği için iflasa sürüklenmekte ve devamında göç ederek kırsal alanı boşalmaktadır. Son alınan kararla ülke genelinde belirlenen marketlerde ithal et satılacağı açıklanmıştır. Böyle bir uygulama başlangıçta tüketici açısından olumlu bir karar gibi görünse de uzun dönemde kendi üreticimize ve üretimimize büyük zarar verecektir. Son 7 yıldır yaşandığı üzere gelen ithal et sadece birkaç ay fiyatları yerinde tutabilmekte, sonrasında ise hızlı bir şekilde fiyat artışı yaşanmaktadır. İthalatın, ülkemizdeki hayvancılığı çökertmekten tüketicinin ise gittikçe daha yüksek fiyatla et yemesine neden olmaktan başka bir işe yaramadığı artık görülmelidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Uşak’ta coşku ile kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 104. yıldönümünde tüm yurtta olduğu gibi Uşak’ta da coşku ile kutlandı. Uşak’ta törenlerin adresi her zaman olduğu gibi 15 Temmuz Şehitleri Meydanı oldu. Tören, İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel’in Atatürk Anıtı’na çelenk koyması ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Uşak Mili Eğitim Müdürü Halil Yücel günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Uşak Valisi Turan Ergün ve Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, törene katılan öğrenci, öğretmen ve vatandaşların bayramını kutlamasının ardından törenlere geçildi. Okunan şiirler ve miniklerin sunduğu gösteriler ve halk oyunları izleyicilerden büyük alkış aldı. Öte yandan Uşak’ta okullar arası voleybol, basketbol ve masa tenisi turnuvasında derece alan öğrencilere protokol üyeleri tarafından ödülleri verildi. Uşak’ta düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı törenine Uşak Valisi Turan Ergün ve eşi Hülya Ergün, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Durmuş, Adalet Komisyonu Başkanı Kayhan Yıldırım, Uşak Emniyet Müdürü Mehmet Ali Kolcu, Uşak Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Fahri Semiz, Uşak Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Osman Birgin, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Hakkari 23 Nisan’a babalar ve kızları damga vurdu HAKKARİ (İHA) – Hakkari’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. yıl dönümü coşkuyla kutlanırken, sahne alan babalar ve kızlarının gösterisi ise büyük beğeni topladı. Hakkari Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz tarafından Atatürk heykeline çelenk sunulmasıyla başlayan 23 Nisan kutlamaları, daha sonra Hakkari Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Salonunda devam etti. İki öğrencinin başarılı bir şekilde sunuculuğunu üstlendiği program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada bir konuşma yapan İl Müdürü Nurettin Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyetimiz, köklü tarihinden ve güçlü medeniyetinden getirdiği birikimle, modern çağın dinamiklerini doğru okuyarak; artık bölgesi ve ötesindeki gelişmelere yön veren, darbelere karşı milli iradeyi ve demokrasiyi kıyasıya savunan, dostluğu aranan, düşmanlığından çekinilen uluslararası bir aktör konumundadır. 23 Nisan 1920’de ilk meclisi açan Türkiye ile 15 Temmuz Gecesi’ne imza atan Türkiye, aynı ruhta ve aynı azimdedir. Nice 104. yıllara yüz akımızla ve hep birlikte ulaşmak temennisiyle, sevgili çocuklarımızın ve tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum" dedi. Yapılan konuşmanın ardından öğrenciler tarafından değişik gösteriler yapılırken, babaların kızlarıyla sahne alması ise büyük beğeni topladı. “Babalar ve Kızlar” adlı gösterinin ardından program sona erdi. Kutlama programına Vali Ali Çelik, Vali Yardımcısı Furkan Berberoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Onay, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Necip Çarıkcıoğlu, İl Emniyet Müdürü İdris Yılmaz, kurum amirleri ve protokol üyeleri katıldı.