SAĞLIK - 14 Kasım 2017 Salı 15:36

1200 kişilik hastane personelinden donör bağışı

A
A
A
1200 kişilik hastane personelinden donör bağışı

VM Medical Park Samsun Hastanesi, Pediatrik Kemik İliği Merkezi’nin açılışının 5.

VM Medical Park Samsun Hastanesi, Pediatrik Kemik İliği Merkezi’nin açılışının 5. yılında Türkiye’nin ilk “donör bağışçısı özel hastanesi” unvanının sahibi oldu. TÜRKÖK ile yapılan ortak proje çerçevesinde 1200 kişilik hastane personelinin tamamı kemik iliği donörü olmak için başvuruda bulundu.


VM Medical Park Samsun Hastanesi, Pediatrik Kemik İliği Merkezi’nin açılışının 5. yılında önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Kemik iliği bağışı konusunda toplumsal kamuoyu oluşturmak ve bağışçı sayısını artırmak amacıyla Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) ile ortaklaşa gerçekleştirilen proje çerçevesinde hastane personelinin yanı sıra yakınlarının da bağışçı olması yönünde çağrı yapıldı. Kızılay Orta Karadeniz Bölge Müdürü Muhsin Yıldırım, TÜRKÖK Bölge Koordinatörü Erdal Ayar ile VM Medical Park Samsun Hastanesi’nin hekimleri, yöneticileri, Kemik İliği Nakli ekibi bir araya gelerek proje hakkında bilgiler verdi.



1200 personelin tamamı bağışta bulundu


VM Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Dr. Hakan Özcan, Pediatrik Kemik İliği Merkezi’nin 2012 yılında büyük bir yatırımla ülkemizde tedavi görmeyi bekleyen çocuklarımıza umut olmak adına kurulduğunu ifade ederek, “Çocuk kemik iliği servisimizi ‘Çocuk Hastanesi’ projesine dönüştürüyoruz ve yakında hizmet vermeye başlayacağız. Bunun yanı sıra, TÜRKÖK ile yapacağımız donör organizasyonuna destek olmak, kemik iliği nakli ile ilgili farkındalık oluşturmak için nakil ünitemizin 5. kuruluş yıldönümünde tüm hastane personelimizi donör olmaya davet ettik. Hastanemizin 1200 personelinin tamamı birer tüp kan bağışında bulunarak ilik bağışçısı adayı oldu. Türkiye’de aranan donör dokularına uygun bir doku bulunursa, genişletilmiş testlere o kişiler üzerinden donör bağışı işlemlerine devam edilecek. Bu anlamda bir özel hastane olarak Türkiye’nin ilk ‘donör bağışçısı hastanesi’ unvanına sahip olmaktan dolayı mutluluk ve gurur duyuyoruz. Amacımız öncelikle sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlamak ve bu konuya herkesin dikkatini çekmek” dedi.



TÜRKÖK’te 200 bin rakamı aşıldı


VM Medical Park Samsun Hastanesi’nin personeline gösterdiği duyarlılıkları sebebiyle teşekkür eden Kızılay Orta Karadeniz Bölge Müdürü Dr. Muhsin Yıldırım ise yaptığı konuşmada, “VM Medical Park Samsun Hastanesi’nin tüm kadrosuyla böyle bir projede yer alarak öncülük etmesinden dolayı çok mutluyuz. 2,5 yıl önce başlatılan TÜRKÖK Projesi’nde veri tabanında 200 binin üzerinde kişinin kök hücre kaydı oluşturuldu. Bu anlamda bugün hastane personelinin de 1200 kişiyle katkıda bulunması bizim için çok umut verici bir adım” diye konuştu.



Artık yurt dışına gitmeye gerek yok


TÜRKÖK Karadeniz Bölgesi Koordinatörü Erdal Ayar da projeyle ilgili şunları paylaştı: “Kök hücre bağışının artmasıyla, yakında inşallah Türkiye’de hiç kimse kök hücre arayışında olmayacak. Eskiden kanser ve lösemi durumundaki insanlar dışarıdan kök hücre arayışına giriyordu ve bu da büyük paralara mal oluyordu. Artık kendi ülkemizdeki donörler sayesinde gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında yaşayan birçok vatandaşımız sağlığına kavuşuyor. Kök hücre bağışını Periferik Kök Hücre Toplama Yöntemi ve Kemik İliği Bağışı Yöntemi diye ikiye ayırıyoruz. Her iki yöntem de bağışçının sağlığını olumsuz yönde etkilemiyor."



Zamanın iyi yönetilmesi hayati önemde


VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Davut Albayrak ise Sağlık Bakanlığı’nın ve Kızılay’ın ortak organizasyonu olan TÜRKÖK’ün 2014 yılında kurulduğunu belirterek, o günden bu yana artan donör sayısı ile hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde kemik iliği nakli bekleyen birçok hastaya umut ışığı olduğunu söyledi. Özellikle akraba içi vericisi olmayan, yurt dışı bankalardan uygun donör bulmakta zorlanan ve ciddi zaman kaybeden hastalar için TÜRKÖK’ün büyük bir kazanç olduğunun altını çizen Albayrak, “Kemik iliği nakli yaşamsal bir önem taşımakla birlikte, uygun donör bulmak ve hasta ile donör arasında anahtar-kilit gibi bir doku uyumunu yakalamak sürecin kolay olmayan aşamalarından en önemlisini oluşturur. Bu süreçte yaşanan zamansal kayıplar, hastaların yaşam mücadelelerinde büyük önem taşımaktadır. Zamanın iyi yönetilmesi gereken bu işleyişte en önemli etken de veri tabanında donör kayıtlarının çok olmasıdır. Ne kadar çok gönüllü donör olmak için başvuruda bulunursa uyum olasılığı fazla olacağından hastaların tedavi süreçlerinde çok önemli adımlar atılmış olacaktır” şeklinde konuştu.



Türkiye’de 4500 kişi kemik iliği nakli bekliyor


Hastanenin 1200 personelinin yanı sıra yakınlarına da bağışçı olmaları konusunda çağrıda bulunan Albayrak, şu bilgileri verdi: “Türkiye’de şu anda kemik iliği nakli bekleyen 4 bin 500 insan var. TÜRKÖK’ün veri bankasında şu anda 250 bin kişinin verisi yer alıyor. Burada önemli olan ilik uyumunun yakalanması. O nedenle bağışçı sayısı ne kadar çok artarsa hastalarımız için uygun ilik bulmak o kadar kolaylaşacak. 18-50 yaş arasında sağlıklı olan her kişi kemik iliği bağışçısı olabilir. Bağışçı olmanın bir diğer koşulu ise Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz hastalığı geçirmemiş olmak, kronik hastalığı bulunmamak, kanser, HIV (AIDS) tanısı almamış olmak yer alıyor. Bu koşulları sağlayan herkes kemik iliği bağışında bulanabilir ve belki de bir hayat kurtarabilir. Hastane personelimize de bu projemize destek oldukları için ayrıca teşekkür ederim. Sağlıklı bir toplum ve gelecek için önceliğimiz her zaman çocuklarımızın sağlığı olmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kağıt yırtmak Down sendromlu genç kızın terapisi oldu Maltepe’de yaşayan down sendromlu genç kızın terapisi kağıt yırtmak oldu. Kağıt yırtarak stresini atan Zeynep’in el becerileri de bu sayede gelişiyor. Maltepe’de yaşayan down sendromlu 17 yaşındaki Zeynep Ilgın, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasıyla birlikte yaşayan genç kız, okul değişikliği sürecinde stres altına girdi. Ailesi ilk başta kitapların kenarlarını yırtan Zeynep’in stresinin azaldığını fark etti. Zeynep’e çevredekiler müsvedde kağıtlar getirerek yardımcı oldu. Kağıt yırtma sesinden hoşlanan Zeynep, küçük kağıtlarla oyunlar oymaya başladı. Yaklaşık 4 yıldır kağıtları yırtan down sendromlu Zeynep’in bu sayede el becerilerinin geliştiği öğrenildi. “Canı sıkıldığında, stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor” Down sendromlu Zeynep Ilgın’ın annesi Seda Ilgın Gürbey, “Zeynep’in bir dönem okul değiştirme süreci oldu. Bu süreçte okul ve arkadaşlarından ayrıldığı için stres altına girerek kağıt yırtmaya başladığını fark ettik. İlk başta kitapları yırtmaya başladı. Biz de durumu fark edince ona kağıtlar almaya başladık. Canı sıkıldığında stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor. Zeynep tırnaklarıyla çok oynardı. Kağıt yırtmaya başlamasıyla o alışkanlığını da bıraktı. Diğer yandan el becerileri gelişti. Parmak kasları geliştiği için önceden yapamadığı birçok aktiviteyi yapabiliyor. Piyano çalabiliyor, kaşık tutabiliyor, bir şeyler yoğurabiliyor” diye konuştu.
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu