ÇEVRE - 07 Aralık 2017 Perşembe 14:48

Gaziantep’te tarihi mahallelerin restorasyonu sürüyor

A
A
A
Gaziantep’te tarihi mahallelerin restorasyonu sürüyor

Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında Kozluca Mahallesi sınırlarında kalan Çitçi, Külhan, Sakıp ve Durdu Çıkmaz sokaklarında restorasyon projeleri uygulandıGeçmişle gelecek arasında sağlam bir köprü kurmak için çalışan Büyükşehir, tarihi dokudaki somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması, yaşatılması, tanıtılması, turizme kazandırılması çerçevesinde gazi şehrin çehresini değiştirdi.

Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında Kozluca Mahallesi sınırlarında kalan Çitçi, Külhan, Sakıp ve Durdu Çıkmaz sokaklarında restorasyon projeleri uygulandı


Geçmişle gelecek arasında sağlam bir köprü kurmak için çalışan Büyükşehir, tarihi dokudaki somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması, yaşatılması, tanıtılması, turizme kazandırılması çerçevesinde gazi şehrin çehresini değiştirdi. Sokak sağlıklaştırmada ciddi bir yol kat eden Büyükşehir Belediyesi, Kozluca Mahallesi’nde sokak sağlıklaştırmasına yönelik çalışmalar yürütüyor. Geleneksel sokak dokusunun korunduğu Kozluca Mahallesi’ndeki Külhan, Çitçi Durdu ve Sakıp Çıkmaz sokaklarında sağlıklaştırma çalışmalarının yüzde 70’i tamamlandı.


"Artık kent kimlikleri yaşıyor"


Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama Denetim Büro Daire Başkanlığı (KUDEB) yetkilileri, "Globalleşen dünya düzeninde kültür turizmin yeri bir adım daha öne çıkmaktadır. Ülkeler mallarıyla değil kimlikleriyle yarışarak dünya pazarındaki yerini alabilmektedir. Rekabet koşullarının ağır olduğu dünya pazarında ancak kimlikleriyle tutunarak kültür turizmi geliriyle kentine ve ülkesine katkı sağlamaktadır" dedi.


KUDEB yetkilileri, kentleri meydana getiren en önemli iki olgunun mahalle ve çarşılar olduğunu belirterek, "Mahallelik bilinci günümüzde yok olmaya yüz tutmuş kültürümüzün adeta mihenk taşıdır. Sokak sağlıklaştırma çalışmalarımızın asıl amacı mahallelerimizde, mahallelilik kültürünü yeniden yaşatmak ve daha sağlıklı yaşanabilir mekanlar haline getirmektir. Tescilli kültür varlıkları yasa ve yönetmeliklerle korunduğundan ağır bürokratik işlemlere maruz kalmaktadır. Kaldı ki ufak tefek tamiratlar dahi belli bürokratik işlemden geçmektedir. Bunun yanı sıra restorasyon işinin maliyetinin yüksek olması, yetişmiş usta sayısının az olması en büyük sıkıntılardır. Belediyemiz hem bu bölgelerde yaşayan halkımızın maddi durumlarını da gözeterek halkımız adına proje hazırlatarak koruma kurulundan onaylatmış ve uygulamasını da üstlenmiştir" şeklinde konuştu.


Kozluca Mahallesi sınırlarında kalan proje alanı Çitçi, Külhan, Sakıp ve Durdu Çıkmaz sokakları olduğunu ifade eden yetkililer, "İhale edilen işe fiilen 14 Temmuz 2017 tarihinde başlanmış ve yüzde 70 oranında tamamlanan işin kısa sürede tamamlanması planlanmaktadır. Bu kapsamda proje alanındaki tescilli tescilsiz Antep evlerinin ve diğer tüm yapıların çatıları, sokağa bakı veren tüm cepheleri, bahçe duvarları, kapıları, pencere doğramaları, cumbaları, yenilenerek bakım onarımı yapılmaktadır. Ayrıca mahalledeki mevcut asfalt döşeme kaldırılarak yerine hem özgün, aynı zamanda doğa dostu doğal bazalt taş ile yenilenerek daha sağlıklı bir mahalle alt yapısı oluşturulması ile aydınlatma elemanları yenilenerek daha aydınlık ve yaşayan bir mahalle olması hedeflenmektedir. Ayrıca günümüz gelişen teknolojisi doğrultusunda, elektrik, telefon, internet, doğal gaz hatlarını yenileyerek veya tamamlayarak gelişmiş semtlerle adeta yarışır konuma getirilecektir. Mahallenin kültürüne örf, adet ve ananesine uygun kentsel tasarım üniteleri ile komşuluk ve mahallelilik bilincini arttırılması hedeflenmektedir. Böylece toplam 1300 metrekare uzunluğunda yol ve cephe restorasyonu yapılarak turizme kazandırılacaktır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Kapadokya Üniversitesi’nden tarihi başarı Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, havacılık alanında önemli bir başarıya imza attı. Üretilen İHA, +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 oldu. Üretilen İnsansız Hava Aracı (İHA), İHA-2 kategorisinde ve +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez Kapadokya Üniversitesi tarafından üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 olarak tarihe geçti. Tescil sertifikasını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) alan Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “İnsansız Hava Aracı Üreticisi” resmiyeti kazanarak Sanayi Sicil Belgesi de aldı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Havacılık Programları Koordinatörü Samet Gençağ, “İnsansız Hava Aracı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından üretilen insansız hava aracı İHA-2 kategorisinde yer alan, 27 kilogram maksimum kalkış ağırlığına sahip. Bu hava aracımız tamamen üniversitemiz bünyesinde bulunan araştırma ve uygulama merkezimiz tarafından geliştirilmiştir. Tasarımı, üretimi ve tescillenmesi tamamen üniversitemiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Üretmiş olduğumuz bu hava aracı Türkiye’de bir üniversite tarafından üretilmiş ve tescili alınmış ilk İHA-2 sınıfı hava aracı olma özelliğine sahiptir. Üniversitemizin kabiliyetleri ve mevcut imkanları doğrultusunda ürettiğimiz bu hava aracıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üretici belgesi almış bulunmaktayız. İlerleyen süreçlerde seri üretime geçmeyi hedeflemekteyiz. Bu aracımız şu an eğitim amaçlı üretilmiştir, çeşitli varyasyonları bulunmaktadır. Bu varyasyonlar tarımsal alanlarda ilaçlama, görüntü alma ve hava trafik yönetimi gibi eğitim dışında farklı uygulamaları da bulunmaktadır. Şu an İHA-2 sınıfında olan hava aracımızı ilerleterek 150 kilogram ve üstü olan İHA-3 sınıfı bir hava aracı üretmek ve ilerleyen aşamalarda içerisinde kontrol eden bir insanın olmadığı ancak insan taşıyan hava taksi projemiz de bulunmaktadır" dedi. Öğr. Gör. Emin Tugay Kekeç ise, "İHA-2 kategorisinde geliştirdiğimiz insansız hava aracında tasarım, üretim ve montaj kısımlarını da tamamen üniversitemiz uygulama, araştırma merkezimiz imkanları dahilinde öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Dokümantasyon tarafı da tamamen bize ait. İHA’da kullandığımız ekipmanlar, özellikle hafifliği ve dayanma açısından kompozit yani karbonfiber ve alışımı, türevleri, malzemeler kullandık. Bunların tasarımını ve üretimini de tamamen üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirdik. İnsansız hava aracımız değişken faydalı yük sistemiyle birlikte farklı uygulama alanlarında kullanımı mümkündür. Ek olarak ilerleyen dönemlerde kargo taşımacılığı gibi alanlarda da değiştirilebilir bir mekanizmayla bu sistemi aktif hale getirebileceğiz" diye konuştu.
Tokat Köylerinde cep telefonu çekmeyen kadınlar boş vakitlerini kurslarda değerlendiriyor Tokat’a 71 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle köy halkının isteği üzerine açılan kurs sayesinde kadınlar eğlenceli vakit geçiriyor. Tokat’a 71 Sulusaray ilçesine ise 6 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle kadınlar evde sıkılıyordu. Kış aylarında eve kapanan kadınların bu durumuna son vermek isteyen köy muhtarı, kaymakam ve ilçe halk eğitim merkezi ile görüşerek harekete geçti. Yapılan görüşmeler sonucunda dikiş nakış kursu açılmasına karar verildi. Ev işlerini tamamlayan kadınlar, köy konağında açılan dikiş nakış kursuna katılarak vakitlerini değerlendiriyor. Kurs kapsamında, tahta baskılar ile kumaşları boyama, dikiş ve nakış gibi el işleri öğretiliyor. Kursiyerler, istedikleri her türlü ürünü geliştirme imkânı buluyor. “Kursumuzu köy konağımızda açtık” Kursun açılış aşaması hakkında bilgiler veren köy muhtarı Tuncay Algeç, "Yaklaşık 3 ay önce kaymakamımız ve ilçe halk eğitim merkezi müdürüyle yaptığımız görüşmeler neticesinde buraya bir kurs açma gereği gördük. Kış aylarında bayanlarımızın evde kalmalarındansa burada bir şeyler öğrenip aile ekonomilerine katkı sağlayabilirler mi diye düşündük. Bu kapsamda kursumuzu köy konağımızda açtık. Şu anda da faal durumda da çalışıyor" dedi. “Ev ekonomilerine katkıda bulunuyorlar” Nakış kursu öğreticisi Zeynep Kavlak ise, "Halk eğitim merkezi olarak buraya öğrencilerime kurs vermeye geliyorum. 17 tane kursiyerim var. Her sabah Sulusaray ilçesinden Alpudere köyüne geliyorum. Saat 9’dan 3’e kadar burada eğitim veriyorum. Kursiyerlerimle güzel çalışmalar yapıyoruz. Bayanlara tahta baskı, masa örtüsü, dikiş öğretiyoruz. Herkes ailesine, eşine ve çocuklarına dikiş nakıştan ürünler yapıyor. Hem aile bünyesine katkı sağlıyorlar hem de çocuklarının çeyizlerini hazırlıyorlar" şeklinde konuştu. Bir kursiyer, “Artık telefona da ihtiyacımız olmuyor. Nakışlarımızı evlerimize götürüp evimizde de yapıyoruz” diyerek kursun kendilerine sağladığı pratiklikten memnuniyetini dile getirdi. Köy konağında düzenlenen dikiş nakış kursu, köy halkına yeni bir sosyal etkinlik alanı sunmanın yanı sıra, kadınların evde sıkılmadan vakit geçirebilecekleri ve becerilerini geliştirebilecekleri bir ortam sağlıyor.
Manisa Başkan Ergün tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, geçirdiği rahatsızlığın ardından yapılan tedaviye alerjik reaksiyon gösterince Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne yatırıldı. Bugün sabah saatlerinde taburcu olan Başkan Ergün, "Bana dua eden çok insan olduğunu biliyorum. Onlara da şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bugün biraz daha dinleneceğim. Yarın ve cumartesi günü yine vatandaşlarımızla kucaklaşacağız" dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, salı günü rahatsızlanarak Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tedaviye alerjik reaksiyon gösteren Başkan Ergün, hastaneye yatırıldı. Tedavisi tamamlanan Başkan Ergün, bugün sabah saatlerinde taburcu edildi. Evinde istirahat eden Başkan Ergün, yarın itibariyle seçim çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini bildirdi. Başkan Ergün, “2 gün önce bronşlarla ve ses tellerimdeki sıkıntıyla ilgili bir serum almak için hastaneye geldim. Son 2-3 güne girdiğimiz bu süreçte bir takviye yapalım demiştim. Ancak, serumu alırken ilave bir ilacın verilmesiyle bir alerjik reaksiyon oluştu. Bu alerjinin etkileri vücutta bazı tepkimelere sebebiyet verdi. Çok şükür ilk 24 saat içerisinde hemen doktorlarımız, hemşirelerimiz gerekli muayeneleri, her türlü tedbirleri aldılar ve bizi sağlımıza kavuşturdular. Ancak tedbir amaçlı hastanede kalmaya devam ettik. Hepimize öncelikle geçmiş olsun diyorum. Gerçekten zor bir süreçti. Bu süreci geride bıraktık. Tabiki, dualarımız var, hayırlarımız var. Vatandaşımızın gönül bağıyla bağlılıkları, duaları bizlere ulaştı. Bugün, şu saatte sağlığımın çok iyi olduğunu buradan ifade ediyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bana dua eden çok insan olduğunu biliyorum. Onlara da şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bugün biraz daha dinleneceğim. Yarın ve Cumartesi günü yine vatandaşlarımızla kucaklaşacağız inşallah” dedi.