Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı bünyesinde kurulan Erciyes Varis Tedavi Merkezinde “venöz”, bilinen adıyla “varis” konusunda hastalara her türlü bilgilendirme ve tedavi hizmeti sunuluyor.
ERÜ Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yiğit Fevzi Akçalı, toplumda görülme sıklığı açısından çok yaygın bir hastalık olan varisin tedavi edilmediğinde hastanın günlük yaşantısını bozduğunu, ileri safhalarda ise vücutta ciddi sıkıntılara yol açtığını kaydetti.
Yapılan son çalışmalarda Türkiye’nin varis görülme sıklığında dünyada 13. sırada bulunduğunu belirten Prof. Dr. Akçalı, hastalık için obezitenin, uzun süre ayakta kalmanın ve hareketsizliğin ciddi risk oluşturduğunu söyledi.
Prof. Dr. Akçalı, “Normalde insanların ven dediğimiz toplardamarları tek bir yöne, kalbe doğru hareket eden kan akımına sahiptir. Bunu sağlayan içindeki geriye doğru küçük kapakçıklardır. Bu kapakçıklar 25 yaşından sonra artık bozulmaya başlar, hele hele hasta obez ise, hasta çok çocuk doğurmuşsa, bunların sonucu olarak kapakçıklar yetersiz hale geldiği için variköz venler, yani varisler ortaya çıkmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Akçalı, Kısa adı EVİM olan Erciyes Varis Tedavi Merkezi ve burada varis hastalarına yönelik uyguladıkları tedavi yöntemleri hakkında ise şu bilgileri verdi:
“EVİM. Erciyes Vasküler Varis Tedavi Merkezi’nin kısaltılmış hali. İnsanların kendilerini evindeymiş gibi hissetmeleri için bu ismi koyduk. Asistanımız Dr. Rukiye Atabey ile gerçekleştirdiğimiz bu projeye, başta Başhekim Yardımcımız Doç. Dr. İsmail Koçyiğit olmak üzere pek çok kişi katkıda bulundu. EVİM de hastalar değerlendiriliyor. Öncelikle hastalıkla ilgili anamnez denilen ön bilgiler alınıyor, formlar dolduruluyor. Bu formların ışığında yine yapılması gereken ultrason ve grafik tetkikleri uygulanıyor. Burada hemen görebileceğiniz venviewer ile genel hasta taraması yapılıyor. Taramalardan sonra planlı tedaviye geçiyoruz. Eğer hastanın daha önce yapılmış ultrasonları varsa doğrulamak amacıyla yine kendi ultrasonumuzu yapıyoruz. Tedavi planını hastayla paylaşımda bulunarak yapıyoruz. Variköz venleri bir ağaç gibi planlarsak, ağacın gövdesine, dallarına, daha ince dallarına, yapraklarına yapılan tedavi biçimleri farklı olacaktır. Gövde için yani büyük damarlar için yapılan tedavi pinstriping dediğimiz kozmetik tedavi. Endovenöz lazer, radyofrekans gibi diğer yöntemler ise çok ince damarlar için kullandığımız tedavi yöntemlerdir. Köpük tedavisini ise önümüzdeki ocak ayı içerisinde hayata geçireceğiz.
Ayrıca merkezimizde fazla kilolu hastalarımız için diyet ve egzersiz programlarımız var. Bu hastalarda kompreasyon tedavisi önemli bir parça. Ya da varis çorabı diye bilinen bu çorapların nasıl giyilebileceği ve kullanılacağı konusunda bilgilendirmeler yapılıyor. Varis tedavisinde kasıt hastanın günlük yaşamındaki değişiklerdir. Mesela daha az asansöre binmeleri. Uzun süreli dar giysi giymemeleri. Uzun süre ayakta kalmamaları. Uzun süre oturmamalarını öneriyoruz. Ofis çalışanları için özel ofis egzersizlerini gösteriyoruz. Uzun yolculularda nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyoruz. Basit bir poliklinik düzeyde hastaların değerlendirildiği, tedavilerinin reçete edildiği bir klinik olmanın ötesinde, hasta bütün sorularının cevabını almış şekilde merkezimizden ayrılmış oluyor. Bölgesinde tek olan merkezimizin mottosu daha sağlıklı bacaklar.
Bu projenin hayata geçmesiyle sadece Kayserinin değil çevre illerden de hastanemize gelen varis hastaları rahatlamış olacak. EVİM’e gelen hastalar kendilerini evindeymiş hissedecekler. EVİM’e gelen hastalar daha az maddi imkânla, çok daha iyi, modern ve bilimsel tedaviye kavuşacak. Burası kendilerine her zaman açık ve ikinci bir evleri olacak.“
