GENEL - 14 Ocak 2018 Pazar 10:38

(Özel haber) Kitap bağımlısı aile bir yılda 2 bin kitap okudu

A
A
A
(Özel haber) Kitap bağımlısı aile bir yılda 2 bin kitap okudu

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ikamet eden kitap bağımlısı Yakut ailesi, bir yılda 2 bin 168 kitap okuyarak büyük bir başarıya imza attı.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ikamet eden kitap bağımlısı Yakut ailesi, bir yılda 2 bin 168 kitap okuyarak büyük bir başarıya imza attı. Kitap okumadan uyuyamayan aile üyelerinden her biri halk kütüphanelerinin kullandığı Kütüphane Otomasyon Sistemi (KOHA) verilerine göre kendi kategorilerinde birinci olarak Ergani’nin en çok kitap okuyanları unvanına kavuştu.


Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşayan Yakut ailesi bir yılda 2 bin 168 okuyarak büyük bir rekora imza attı. Halk kütüphanelerinin kullandığı otomasyon sistemi olan KOHA’nın 2017 verilerine göre baba Veysel Yakut yetişkin kategorisinde 413, Kübra Yakut genç kategorisinde 480 ve Rabia Yakut da çocuk kategorisinde 807 kitap olmak üzere tüm kategorilerde birinci oldu. Büşra Yakut da genç kategorisinde ablasının ardından 468 kitapla ikinci olurken Yakut ailesi ilçede en çok kitap okuyan aile oldu. Kitap bağımlısı olan aile fertleri geceleri kitap okumadan uyuyamıyor.



Kanser olan eşinin kemoterapi kitaplarını okuyarak bağımlı oldu


Ortaokul mezunu baba Veysel Yakut (48) bir yılda 413 kitap okuduğunu belirterek, “Çocuklarımla beraber toplamda 2 bin 168 kitap okuduk. Büyük-küçük, 7’den yetmişe herkese öneriyoruz. Eşim 3 yıl önce meme kanserine yakalandı. Tedavi için Ankara’ya götürürken uçakta, hastanede insanların kitap okuduğunu gördüm. Doktorlar kemoterapi ve radyoterapi ile ilgili kitapçıklar vererek okumamı istediler. Onları okudukça alışkanlık haline geldi. Çocuklarım da bana bakarak okumaya başladı. Geceleri bir araya gelip kitap okuyoruz. Sigara tiryakileri nasıl son sigaralarını içip öyle yatıyorsa bizim de kitap okumadan uykumuz gelmiyor. Ayrıca yaş geçtikçe kitap okumak hafızayı güçlendiriyor, zihni açıyor. Kitap okurken bütün sıkıntılar bir kenara atılıyor. 2 yıldır işsizim, iş arıyorum, bulamıyorum. Emekli olmama 3 yıl var. Sigorta primimi şimdiye kadar kendi imkanlarımla ödüyordum” dedi.



“Kitap okumayanlar kendilerine bir şans versin”


Üniversiteye hazırlanan Kübra Yakut (18), kitap okumayanların kendilerine bir şans vermesini istedi. Yakut, “Kardeşlerimle beraber kütüphaneye geliyoruz. Dershaneye gittiğim zamanlarda babam geliyor. Kitap okumayı seviyorum çünkü insana terapi gibi huzur veriyor. Bence herkes okumalı. Zaten bir kere kendinizi verdiğiniz zaman bağımlılık gibi oluyor, bırakamıyorsunuz. Okudukça okumak istiyorsunuz. Dünya klasiklerini bitirmek istiyorum. Kitap okumayı sevdiğim için öncelikle Türkçe öğretmeni olmak istiyorum. Bence kitap okumayanlar ön yargılı yaklaştıkları için kitap okumuyorlar. ’Sen bu kitabı niye okuyorsun. Sıkıcı değil mi’ diyorlar. Halbuki kendilerini verseler bir zincir gibi geliyor. Kendilerine bir şans verip kitap okusunlar” diye konuştu.



“Yatmadan önce kitap okuyorum”


9 yaşındaki Atatürk Ortaokulu 5’nci sınıf öğrencisi Rabia Yakut da, "Babam kütüphaneye kayıt yaptırmıştı. Kitap getirip okuyordu. Biz de ona bakarak okumaya başladık. 807 kitap okudum. Kitap okumayı aslında çok seviyorum. Yatmadan önce kitap okuyorum sürekli. Arkadaşlarıma önerilerde bulunuyorum. Kitap okuyunca başarılı oluyorsun. Mesela Türkçe öğretmenim bir metin okuturken beni kaldırıyor. Ben okuyorum. Kitap okurken noktalama işaretlerine, her şeye dikkat ediyorum” ifadelerini kullandı.


İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Abdulbari Tanrıverdi ise, kütüphanelerine gelen okuyucuların öncelikle Kütüphane Otomasyon Sistemine öncelikle kaydolduğunu aktararak, şunları kaydetti:


“Okuyucular sistem üzerinden kitap alarak eve götürürler. Yakut ailesinde 3 kişi çocuk, genç ve yetişkin kategorilerinde birinci oldu. Büşra Yakut da genç kategorisinde ikinci oldu. Bir yıl içerisinde toplamda 2 bin 168 kitap okudular. Daimi olarak gelip kitap alırlar. Bu da Ergani’deki okuyucularımızı teşvik açısından baya bir faydalı.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon ‘Geçmişe Yolculuk’ isimli tiyatro oyunu büyük beğeni topladı Afyonkarahisar’da Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği, İçişleri Bakanlığı desteğiyle ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi kapsamında İstanbul’da tiyatro oyunu sergiledi. Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği’nin ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi İçişleri Bakanlığı tarafından kabul gördü. Proje kapsamında 16 kişilik ekip 5 skeçten oluşan “Geçmişe Yolculuk” isimli tiyatro gösterisini İstanbul Pendik Yunus Emre Kültür Merkezinde sahneledi. Tiyatro gösterimlerinde kayınvalide-gelin ilişkisi, Afyon gastronomisi ve davet kültürü, düğün gelenekleri, şifalı su tanıtımı ve kadına şiddet konuları ele alındı. Gönüllü Hanımlar Derneği Başkanı Fulya Bolcal, "Gerçek bir tiyatrocu nasıl olur, kimdir, bu soruların cevapları bizlerde yok aslında. Doğuştan yetenekli ya da ömrümüzü bu işe adamış da değiliz. Öğrenmeye çalıştık, gönül verdik. En önemlisi, her ayrıntısı gizemle dolu bu sanat dalını çok sevdik. Ocağımızdaki yemeğimizin altını kısıp koştuk eğitimlere, kekimizi fırından çıkarıp sıcağıyla paketleyip geldik provalara. Bu yaştan sonra ne çok alışkanlığımızdan vazgeçtik sahnelerde sesimiz daha gür çıksın diye. Kimimiz anne, kimimiz anneanne, kimimiz babaanne, kimimiz ev hanımı, kimimiz iş kadını olan bir avuç kadınız" dedi.
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.