GENEL - 14 Ocak 2018 Pazar 12:23

Vali Köşger, Aydın’daki 6 aylık çalışma süresini değerlendirdi

A
A
A
Vali Köşger, Aydın’daki 6 aylık çalışma süresini değerlendirdi

Aydın’da göreve başlamasının üzerinden altı aylık bir süre geçen Vali Yavuz Selim Köşger, bu süre içinde Aydın’da yaptığı gözlemleri ve yapacak olduğu projeler hakkında bilgi verdi.

Aydın’da göreve başlamasının üzerinden altı aylık bir süre geçen Vali Yavuz Selim Köşger, bu süre içinde Aydın’da yaptığı gözlemleri ve yapacak olduğu projeler hakkında bilgi verdi. Vali Köşger, yaptığı değerlendirmede Aydın’la ilgili olarak jeotermal, tarım, turizm ve ekonomik konularda bilgi verdi.


“Aydın’ın müthiş bir potansiyeli var”


Göreve başladığı dönemden bu yana altı aylık süreçte, Aydın’ın müthiş bir potansiyele sahip olduğunu belirten Vali Köşger, “ Göreve başlama sürem 6 ay oldu. 6 aylık bir değerlendirme ve birbirimizi tanıma sürecinden sonra Aydın’a geldiğimde bir takım söylediğim şeyler vardı. İlk başladığımda ‘Aydın’da un, şeker, yağ var. Helva da yapılmış durumda, belki miktarını arttıracağız biraz, tadını tuzunu ayarlayacağız’ diye bir şey söylemiştim. 6 aylık süre zarfında bu söylediğimin tam doğru olmadığını gözlemlemiş oldum. Aydın’ın müthiş bir potansiyeli var. Aydın’ı daha çok tanıma imkanı bulduğumda, karılmış olan helva bu potansiyele bakıldığında çok yetersiz. Dünyanın hiçbir yerinde tarih, coğrafya, iklimden oluşan üç unsur bu şekilde bir araya gelmemiştir. Aydın’da müthiş bir potansiyel var söylemimin temelinde o yatıyor. Aydın bir medeniyetler havzası, burada bir medeniyet kurulmuş. Ancak bunun farkında değiliz. Tarihte 23 antik kent var, şimdi 17 ilçemiz var. Bu 23 şehirde medeniyet kurulmuş, bu medeniyetler incelendiğinde, alt yapı ve üst yapısı dahil olmak üzere her şeyinin mevcut olduğu görülüyor” dedi.


“Aydın’ın 100 milyar dolar ihracat yapacak kapasitesi var”


Aydın’ın yerin iki bin metre altından, yerin iki bin metre üstüne kadar nimetlerle dolu bir coğrafya olduğuna işaret eden Köşger, “Toprak çok verimli ve bir çok ürünü bize sunuyor. Biz buna çok fazla katma değer katmadan, bizim ihtiyacımızdan fazlasını pazarlama imkanı buluyoruz. İklim olarak hiç zorlanmadan yazı, kışı geçirebileceğimiz bir iklim var. Aynı zamanda denize sahili var. İki tane turizm beldesine sahibiz. Doğa ve coğrafyanın sunduğu imkanlar kültür, doğa ve termal imkanlar değerlendirdiğimiz zaman Aydın’ın ufku açık. Mukayese ettiğimizde Hollanda’ya baktığımızda bizdeki imkanlar orada yokken, 500 milyar dolar ihracatı var, bizim ise 650 milyon dolar. Hollanda, Aydın’ın beş katı büyüklüğünde. Buna bakacak olduğumuzda Aydın’ın 100 Milyar dolar ihracat yapacak durumda olduğumuz anlaşılıyor. Potansiyel çok yüksek biz sadece bu potansiyeli işlemek için orkestra şefligini çok iyi yapmamız lazım. Bu anlamda sorumluluk sahibiyiz. Hep görev yaptığım yerlerden giderken duam şudur, Bulduğumuz dan daha iyi maddi koşulları sağlayacak şekilde ayrılmak isterim diye dua ederim. Bu potansiyeli harekete geçirecek hizmetler yapmamız lazım” diye konuştu.


“Aydın’a 5 yıldızlı Termal Otel yapacağız”


Jeotermal konusunda kamuoyunda bir takım yanlış anlamalar olduğunu, bu yanlış anlaşılmaları yapacak oldukları proje ile gidereceklerini belirterek, “Valiliğin elinde bulunan Yikob’un elinde olan, bulunan çiftlik jeotermal sahası var. Bu jeotermal sahanın, jeotermal enerjiyle ilgili Aydın’daki negatif söylemleri ortadan kaldıracak şekilde, Aydın’ın faydasına maksimum nasıl olacaksa burada uygulama yaparak, Aydınlıların hizmetine sunacağız. Böyle bir süreci başlattık. Aydın’ın müthiş potansiyeli olan jeotermali hiçbir canlıya zarar vermeden çalışır hale getirmek istiyoruz. Bunu kullanırken teknik hususlara riayet edilirse çevreye zarar vermediğini değerlendirdiğimiz bir şey. Bu yıl itibariyle diğer jeotermal santrallerinin de kullanımın Aydın’a çevreye zarar verip vermediğini araştırmak üzere çalışmalar başlatıyoruz. Biz bunu dünyadaki standartlar ne ise uygun bir şekilde enerji alanında kullanacağız. Aydın jeotermal sadece enerji de kullanıyor. Biz elektrik kent ısıtması seracılıkta, turizm sağlıkta kullanacak şekilde yola çıkıyoruz. Kent ısıtmasını, İncirliova ve Efeler de uygulamak istiyoruz. Bu jeotermal projesinden elde edeceğimiz gelir ile Ayter’ de 5 yıldızlı termal otel ve rekreasyon alanı gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” dedi.


“Diğer Jeotermal üretimi yapan tesislere örnek olacağız”


Valilerin aynı ilde ortalama kalma süresinin 2,5-3 yıl olduğunu kataran Vali Köşger, “Başlangıçta termal otelin yapılacağı kadar gelirin alınmasını ve devamında bir akar şeklinde Aydın’ın hizmetine sunulacak gelire dönüştürülmesini sağlayacak bir dizayn oluşturmayı hedefliyoruz. Yani, bir atımlık barut değil bu iş. Bizden sonra gelen valilerde bu gelirle Aydın’a hizmet sağlamış olacaklar.Buradan amaçladığımız şu, diğer jeotermal elektrik üreten tesislere örnek olmaktır. Tüm Türkiye’ye örnek bir tesis olacak. İhaleyi alacak olan bu şartnameyi bilecek. Biz bu şartlarla burayı vereceğiz diyeceğiz” diye konuştu.


“Kültür Turizmi ile ilgili çalışmalar sürdürüyoruz”


Vali Köşger kültür turizmi ile ilgili çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, “Aydın’da yer alan 23 antik kenti küçük dokunuşlarla daha iyi hale getirilecek çalışmalar için, GEKA’dan kaynak ayırdık. Bu antik kentlerdeki eksiklikleri giderecek projeler hazırlıyoruz. Aydın’daki turizmi sadece 3-4 aylık plaj turizminden mahkum olmaktan kurtaracak projelerimiz var, onun için çalışıyoruz. Mevcut haldeki turizm kapasitesinin aynı zamanda termal turizme de hizmet verir hale getirilmesi için arkadaşlarla paylaşımda bulunduk. Tabi bu daha uzun soluklu bir iş” dedi.


“Aydın tarım alanında müthiş kapasiteye sahip”


Aydın’da tarıma yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini aktaran Köşger, “Aydın’da tarımla ilgili olarak da bir şeyler yapılması gerekiyor. Buna yönelik çalışmalar yapılması lazım. Tarım alanlarında da müthiş bir kapasite var. Organik tarım anlamında büyük bir kapasite var. Ancak bunları pazarlayabileceğimiz bir alan, tanıtacağımız bir mecra yok. Buna yönelik çalışmalar yapılması lazım” dedi.


“Menderes’i görkemli bir şekilde tanıtacağız”


‘Aydın’ın Türk demokrasisine ve ülkeye en önemli katkılarından bir tanesi Adnan Menderes gibi bir isme sahip olmasıdır’ diyen Vali Köşger, “O’nun hem tanıtılması için çalışmalar gerekli olduğuna inanıyorum. Menderes’le ilgili eski Arkeoloji Müzesi içinde Menderes Müzesi kurulması ile ilgili ihaleyi yaptık. Ben bunun yeterli olacağını düşünmüyorum. Ben daha görkemli bir şekilde Menderes’in tanıtılması ve bu vesileyle Aydın’ın ve ürünlerinin tanıtılması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda da çalışmalar devam ediyor. Muğla yolu üzerinde Çakırbeyli’ye yakın bir noktada O’ nun Macar Mimarlara yaptırdığı bir konağı var. Onun bir kopyasının yaptırılması ve orada Aydın’ın organik ürünlerinin satılabileceği bir alanın teşkil edilmesi ve buradan geçenlerin görebileceği bir binanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bununla ilgili bir proje hazırlatıyoruz. İnşallah bu bizlere nasip olur” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla CHP Genel Başkanı Özel Ortaca’da konuştu: "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim çalışmaları kapsamında Muğla’ya geldi. Ortaca mitinginde Ortaca Belediye Başkan Adayı Evren Tezcan ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras için destek isteyen Özel, "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim çalışmaları kapsamında Ortaca’ya gelerek Festival Alanı’da bir miting düzenledi. CHP İl Başkanı Zekican Balcı’nın yanı sıra Muğla milletvekilleri ve belediye başkan adaylarının da katıldığı mitingde kısa bir konuşma yapan Ortaca Belediye Başkan Adayı Evren Tezcan, “Genel Başkanımızın gelişiyle 31 Mart’ta yapacağımız kutlamayı bugün yapıyoruz. 31 Mart gecesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal demokrat belediyeciliğini getirmeye ant içiyoruz” dedi. “Bugün 2. yüzyılın büyük lideri, kurtuluş ve kuruluşun partisinin genel başkanı Özgür Özel’i Muğla’mızda ağırlıyoruz” diyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras ise “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığında artık canla başla, azimle, kararlılıkla hizmet etmeye hazırım. Kendime güveniyorum. Sizlerin desteği ile 31 Mart’ta seçimi hem Dalaman’da hem de Muğla’nın diğer 12 ilçesinde ve Büyküşehir’de çok güçlü şekilde kazanacağız, bundan hiç şüphemiz yok. Ortaca’da Evren kardeşim var. Evren kardeşim ile Büyükşehir Belediyesi’nin imkanlarını birleştirip Ortaca’nın ne eksiği varsa hepsini tamamlamak benim namus borcumdur. Büyükşehirle Ortaca Belediyesi’nin imkanlarını birleştireceğiz, altyapı, su, kanalizasyon, yol, otogar, kültür merkezi, kreş, yurt, huzurevi, ne gerekiyorsa sonuna kadar Ortacamız’a kazandıracağız” dedi. "Geçen seçim kendi hatamızla kaybettik, 5 yıldır içim sızlıyor" Konuşmasına, "Geçen seçimde kendi hatalarımız yüzünden kaybettiğimiz ve 5 yıldır içimizi sızlatan Ortaca’dayım. Bu sefer Ortaca’yı almaya geldik. Hayırlı uğurlu olsun” diye başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu sefer bölünmek var mı? Ayrı düşmek var mı? Bu sefer sandıkta hep beraber olacağız, kol kola olacağız. Ortacamız’a Evren Tezcan Başkanımızı Belediye Başkanı yapacağız. Evren kardeşim Ortaca’nın evladı, Evren Ortaca’ya yakışacak. Ahmet Aras’a gelince, Muğla’da, Bodrum’da başarılı işler yaptı. Muğlalılara sorduk anketlerde en çok onu istediler. Muğla Büyküşehir Belediye Başkan adayımız oldu, sizlerin takdirleri ile 3 gün sonra inşallah Muğla’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras” dedi. "Orman köylülerini hükümet yok saydı" Konuşmasında orman köylülerine değinen Özgür Özel, “Orman köylüleri hükümetin yok saydığı bir grup. 500 bin orman köylüsü var, 3,8 milyar lira devletten alacaklı durumdalar. Bu sene enflasyon yüzde 120, TÜİK’e göre yüzde 68, ancak orman köylülerinin yaptığı hizmet karşılığı aldığı paraya yapılan zam sadece yüzde 20. Orman Genel Müdürlüğü 5 yıldızlı otellerde kamplar yapıyor, kampa katılanlara 5’er bin liralık ayakkabı hediye ediyor, orman köylüsü 30 gün çalışsa 9 bin lira para alıyor” dedi. "Emeklilerden 18 kilo kıymayı çalıp aldılar" Seçim sürecinde emeklilerin sorunlarını dile getirdiğini belirten CHP Genel Başkanı Özel, “Emekliler Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi iktidara geldiği gün 3 Kasım 2002’de bir buçuk asgari ücret maaş alıyordu. Ona dokunmasa, sizinle uğraşmasa, TÜİK enflasyon hesaplayacağız, enflasyona ezdirmeyeceğiz diye emekliye kandırmasalar bugün bu ücret 26 bin lira ama bugün en düşük emekli maaşı 10 bin lira. O gün 8 çeyrek altın alıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın alıyor. Emeklilere AKP iktidarı boyunca TÜİK’in rakamları ile zam aldığınız için bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. Ayda 5,5 çeyrek altın cebinizden çalınıyor. Buradan 6 yıl önce 2018’de ilk kez emekli ikramiyesi almıştınız. Kemal Kılıçdaroğlu birer maaş demişti 2015’te, biz de vereceğiz dediler, 6 bayram, oyaladılar, 6 bayram hakkınızı vermediler, sonra bin lira verdiler. O gün beğenmediğiniz o bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün verdikleri 3 bin lira 6 kilo dana kıyma alıyor. Sadece bayram ikramiyenizden 6 yılda 18 kilo kıyma kayıp. Bugün emekliler 1 kilo kıyma almak için sabah 4’te kuyruğa giriyor. Sizden 18 kilo kıymayı çalıp aldılar” dedi. Kaybedilen bir şeyin kaybedildiği yerde bulunacağını belirten Özel, “Siz ne zaman kaybettiniz. Bir seçim sandığında kaybettiniz. O zaman kaybettiklerini aramak için Pazar günü sandık başına gitmeye hazır mıyız? Hakkımızı arayacak mıyız? Emekliye yapılanın hesabını sandıkta soracak mıyız” dedi. "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" Çiftçinin içinde bulunduğu durumun çok vahim olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “4 liralık mazotu 19 lira yaptı geçen seçime kadar. Yapmayın dedik, yeter dedik. Dedi ki seçin beni, doları da, enflasyonu da mazotu da düşüreceğim. Seçileli 10 ay oldu ve 19 liralık mazot 44 lira oldu. Mazot ekerken lazım, dikerken lazım, biçerken lazım. Türkiye’nin en çok limon üretimi Muğla’da. Üretimin yüzde 70’i ise Ortaca’da. Bu sene limon dalında kaldı. Limon hal’de 15 lira, dalında 1,5 liraya alan yok. 50 kuruşa da alan yok. Mazot 44 lira olunca gelip toplayıp koyup götürmeye bile kurtarmıyor. Bu mazotu da çiftçiye destek vermeyenleri, narenciye ve limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz” dedi. Gençlere de seslenen Özel, “Bu hükümet sizi bu ülkeden soğuttu, her biriniz yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Her biriniz yarınlarınız için, kaybolan umutlarınızı tazelenmesini istiyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurdu ama genel başkanlara, milletvekillerine, belediye başkanlarına emanet etmedi, gençlere emanet etti. Biz festivalleri yasaklayan, konserleri yasaklayan, gençlerin üniversitelerini kayyum atayan, yiyeceğine, içeceğine, giyeceğine karışan bu anlayışa karşı gençlerin yanında ve arkasında olacağız. Ama bunun için 31 Mart Pazar günü gençleri kendilerine, geleceklerine, ülkelerine sahip çıkmak için sandık başına bekliyoruz” dedi.
Erzurum MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın’dan CHP, DEM ve YRP değerlendirmesi MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, "Avrupa’daki saldırılardan anlıyorsunuz. Nerede bir Türk vatandaşı varsa bizim bir soydaşımız varsa onun hanesine, dükkanına, hatta camilere saldırıyorlar. Şimdi böylesine can derdine düşmüş bir terör örgütünün siyasi uzantısına maalesef Cumhuriyet Halk Partisi can suyu veriyor" dedi. İhlas Haber Ajansı Erzurum Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret eden Milletvekili Aydın, yerel seçimler ve Türkiye gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. İstanbul seçimleri öncesinde DEM ile CHP arasında yaşanan ittifakın gözler önünde yaşandığını ifade eden Aydın, "Aslında yani eski HDP yeni DEM diyelim. Bunlarla ittifakı Sayın İmamoğlu’nun hep vardı. Yani bir önceki yönetim seçim sürecinde bu ittifakı kurdu. Sadece onda değil. Dikkat ederseniz Allah korusun yani Batılıların Türkiye’yi bölme parçalama projelerinin çok önemli iki ayağı var. Bunlardan biri etnik ayrımcılığa gitmek, bir de mezhep ayrımcılığa gitmek. Maalesef buna İstanbul şehri emini de alet olmuştur. Yani geçen iftar yemeği veriyor, İnanın katılanları sayıyor, sayıyor, sayıyor, sayıyor. İçlerinde daha önce de İstanbul kimin diye sorulduğunda işte İstanbul Ermenilerin, Rumların, efendim şunların, bunların diye sıralıyor. Ama asli unsur Anayasamızda Türkiye Cumhuriyetinin asli unsuru olan Türklerin adını hiçbir zaman ağzına almaktan imtina ediyor her zaman” dedi. "Atatürk’ün mirası yağmalanıyor" “Avrupa’daki saldırılardan anlıyorsunuz. Nerede bir Türk vatandaşı varsa bizim bir soydaşımız varsa onun hanesine, dükkanına, hatta camilere saldırıyorlar” diyen Aydın, "Şimdi böylesine can derdine düşmüş bir terör örgütünün siyasi uzantısına maalesef Cumhuriyet Halk Partisi can suyu veriyor. Yani Atatürk’ün mirası yağmalanıyor. Yüz yıllık bir mücadele heba ediliyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekten bölücülükle ilgili söylediği çok nefis cümleler var. Bütün bunları yok sayarak sanki efendim daha önceleri genel seçimlerde altılı masa kurulup altında DEM’i tutarken bugün altını masada bir dağınıklık söz konusu. Altında ki DEM masa üstüne çıkarılmış çok önemli bir paydaş haline getirmişler. Peki ortaklaştıkları düşünce ne? Allah korusun meşrep ya da işi tek kökenli merkezli bir ayrımcılığa tabi tutmak. Bir de artık mağarasında, dağında, efendim herhangi bir eylemde varlık bulamayan PKK’ya kravat tak takım elbise giydirip büyükşehirde, İstanbul’da efendim siyasi bir görüntü adı altında şehirlere, metropollere çekmek. Bizim canımız çok yandı. Aziz vatandaşlarımız bunun farkında. Yani bunlardan tekrar yeniden siyasi bir şey çekme projesini düşünenler de aldanıyorlar. Yani yılanla torbaya girilmez. Daha önceki dönemde ağır bedeller ödendi. Çukur eylemlerini hatırlayın. Yani 800, 900 civarında şehidimiz var bizim orada. Dolayısıyla biz artık mümin aynı delikten ikinci kez ısırılmak hükmüne uygun davranmamız lazım. Dolayısıyla Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak açık ve net söylüyoruz. Cumhur İttifakı var. Bütün bu belediyelerin tekrar Cumhur İttifakı’na geçmesi lazım. Artık can çekişen terörün şehirlerde barınmaması lazım. Belediyelerde kendilerine varlık bulmaması lazım. Bunu biz ezbere söylemiyoruz işte. DEM’i meclis üyesi açıkça söylüyor. Diyor ki İstanbul’da şu ittifakları yaptık. Adana’da şu ittifakları yaptık. Mersin’de iki belediyede şu ittifakı yaptık. İzmir’de şu kadar arkadaşımız efendim grup kuracaklar ve meclis üyesi olacaklar. Bütün bunları aleyhine açık söylenirken yani ben inanıyorum ki inşallah o İstanbul tarihi misyonuna bir uygun bir geriye dönüş sergileyecek” dedi. Atacağınız taşın kimi ne kadar ürküteceğinin hesabını iyi yapmak lazım Yeniden Refah Partisinin İstanbul’da aday çıkarmasına yönelik de eleştirilende bulunan Aydın, "Aslında yani Cumhur İttifakı içerisinde şimdi bir milli görüş mirası sahibini artık AK Parti’ye geçtiği kanaatim bu, milletimizde hasıl oldu ki bu kadar oraya destek oldular. Şimdi öylesine bir babanın bir evladı işte bugün yola çıktılar. Ya İstanbul’da Allah aşkına yani yapacağınız işin, atacağınız taşın kimi ne kadar ürküteceğinin hesabını iyi yapmak lazım. Bu bir vebaldir, sorumluluktur. Bu vebalin altında kalamayacağını söyleyenler istifa edip kitlesel olarak efendim parti değiştiriyor ama nasıl bir üst akıl, böyle bir yönlendirme yaptıysa İstanbul’da aday çıkarmaları çok garip bir şey. Yani herkes oy potansiyelini biliyor. Bunlar amaç üzüm yemek mi? Bağcıyı dövmek mi? Cumhuriyet Halk Partisi de DEM’in buradaki amacı daha önce altının başında bir araya gelenler bunu itiraf ettiler. Biz tek amacımız Tayyip Erdoğan’a alaşağı etmekti. Cumhur İttifakı’nı sekmeye uğratmaktı. Başaramadık dediler. Peki bundan ders çıkaramadınız mı? Şimdi yazık değil mi? Sizin milli duruşunuz var. Böylesine gayri milli bir söylem içerisinde olan Sayın İmamoğlu’na dolaylı bir destek sağlama adına niye aday çıkarıyorsunuz? Bir milletvekilleri işte istifa etti. Yönetim kurullarında korkunç bir göç var. Ben inanıyorum ki gerçekten bu partiyi umut görüp rahmetlinin efendim hatırasına bağlı olarak buna destek vermeyi düşünen birçok insan bu karardan dolayı da desteğini çekecektir diye düşünüyorum.” “Bu şehirler hizmetsizliği hak etmiyor” Türkiye’nin genel seçimler üzerinden daha bir yıl geçmeden bir mahalli idareler seçimi arifesinde olduğunu ifade eden Aydın, "İnşallah güvenli ve emniyetli bir şekilde, kardeş hukukuna zarar vermeden seçimlerimizi gerçekleştireceğiz. Cumhur İttifakı olarak sahada her birlikte çalışıyoruz, biz ilkesel bir ittifakız. Millet ve ülke şiarı ile hareket ettiğimizi ortaya koyuyoruz. Büyükşehirlerde on ilde bugüne kadar hizmet noktasında herhangi bir vatandaşa yönelik bir hizmet götürmemiş Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri tekrar Cumhur İttifakına geçmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Özellikle kadim şehrimiz, dünya başkenti dediğimiz İstanbul bu hizmetsizliğe artık bir son verecek ve inşallah muradına erecek. Aynı şekilde Antalya, Mersin, Adana için geçerli, İzmir için de geçerli. İzmir’in hali ortada. Bunlar dünya çapında büyük kentlerimiz. Hak ettikleri hizmetleri almadılar. Elbette ki, Türk siyasetinin genel anlamda yaşadığı sıkıntılar var. Bunun farkındayız. Eksikleri ve sıkıntıları asla sümenaltı etmiyoruz. Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları var, istihdam sıkıntıları, büyüme, gelişme, kentsel dönüşüm diye bir sıkıntısı var. Erzurum’da bunun içinde. Allah korusun Türkiye coğrafi olarak dünya ölçeğinde zaten deprem kuşağında olan bir ülke” dedi. “Erzurum’da uygulama içine sokulmalı" İstanbul ile birlikte Erzurum’un da deprem riski yaşayan bir şehir olduğunu anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle böyle bir riski taşıyan iki önemli şehrimiz. İstanbul’da sağ olsunlar Sayın Cumhurbaşkanımız dikkatleri çekti. Yarısı sizden yarısı biz de mantığıyla hareket edip yerinde bir şekilde, hızlı bir şekilde eskiyen, risk taşıyan binaların yeniden oturuma, kazandırılması yapılıyor. Geçen sene 6 Şubat depreminde büyük sıkıntılar yaşadık. Bunları yaşamamak adına, testi kırılmadan tedbirini alma noktasında ve bu anlamda Erzurum’un da düşünülmesi lazım. İnşallah Cumhur İttifakı gerekli başarıyı gösterecek. Ama asıl bundan sonra, başarıdan sonra hem gerek siyaset hem de bu bağlamda. Yani artık deprem kuşağı mantığı içerisinde, vatandaşımıza biraz devletimizin merkezi hükümetin katkı sağlayarak diğer illerde olduğu Erzurum’unda bu uygulama içinde sokulması gerekiyor.”
Muğla CHP Lideri Özgür Özel Ortaca’da konuştu: "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim çalışmaları kapsamında Muğla’ya geldi. Ortaca mitinginde Ortaca Belediye Başkan Adayı Evren Tezcan ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras için destek isteyen Özel, "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim çalışmaları kapsamında Ortaca’ya gelerek Festival Alanı’da bir miting düzenledi. CHP İl Başkanı Zekican Balcı’nın yanı sıra Muğla milletvekilleri ve belediye başkan adaylarının da katıldığı mitingde kısa bir konuşma yapan Ortaca Belediye Başkan Adayı Evren Tezcan, “Genel Başkanımızın gelişiyle 31 Mart’ta yapacağımız kutlamayı bugün yapıyoruz. 31 Mart gecesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal demokrat belediyeciliğini getirmeye ant içiyoruz” dedi. “Bugün 2. yüzyılın büyük lideri, kurtuluş ve kuruluşun partisinin genel başkanı Özgür Özel’i Muğla’mızda ağırlıyoruz” diyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras ise “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığında artık canla başla, azimle, kararlılıkla hizmet etmeye hazırım. Kendime güveniyorum. Sizlerin desteği ile 31 Mart’ta seçimi hem Dalaman’da hem de Muğla’nın diğer 12 ilçesinde ve Büyküşehir’de çok güçlü şekilde kazanacağız, bundan hiç şüphemiz yok. Ortaca’da Evren kardeşim var. Evren kardeşim ile Büyükşehir Belediyesi’nin imkanlarını birleştirip Ortaca’nın ne eksiği varsa hepsini tamamlamak benim namus borcumdur. Büyükşehirle Ortaca Belediyesi’nin imkanlarını birleştireceğiz, altyapı, su, kanalizasyon, yol, otogar, kültür merkezi, kreş, yurt, huzurevi, ne gerekiyorsa sonuna kadar Ortacamız’a kazandıracağız” dedi. "Geçen seçim kendi hatamızla kaybettik, 5 yıldır içim sızlıyor" Konuşmasına, "Geçen seçimde kendi hatalarımız yüzünden kaybettiğimiz ve 5 yıldır içimizi sızlatan Ortaca’dayım. Bu sefer Ortaca’yı almaya geldik. Hayırlı uğurlu olsun” diye başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu sefer bölünmek var mı? Ayrı düşmek var mı? Bu sefer sandıkta hep beraber olacağız, kol kola olacağız. Ortacamız’a Evren Tezcan Başkanımızı Belediye Başkanı yapacağız. Evren kardeşim Ortaca’nın evladı, Evren Ortaca’ya yakışacak. Ahmet Aras’a gelince, Muğla’da, Bodrum’da başarılı işler yaptı. Muğlalılara sorduk anketlerde en çok onu istediler. Muğla Büyküşehir Belediye Başkan adayımız oldu, sizlerin takdirleri ile 3 gün sonra inşallah Muğla’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras” dedi. "Orman köylülerini hükümet yok saydı" Konuşmasında orman köylülerine değinen Özgür Özel, “Orman köylüleri hükümetin yok saydığı bir grup. 500 bin orman köylüsü var, 3,8 milyar lira devletten alacaklı durumdalar. Bu sene enflasyon yüzde 120, TÜİK’e göre yüzde 68, ancak orman köylülerinin yaptığı hizmet karşılığı aldığı paraya yapılan zam sadece yüzde 20. Orman Genel Müdürlüğü 5 yıldızlı otellerde kamplar yapıyor, kampa katılanlara 5’er bin liralık ayakkabı hediye ediyor, orman köylüsü 30 gün çalışsa 9 bin lira para alıyor” dedi. "Emeklilerden 18 kilo kıymayı çalıp aldılar" Seçim sürecinde emeklilerin sorunlarını dile getirdiğini belirten CHP Genel Başkanı Özel, “Emekliler Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi iktidara geldiği gün 3 Kasım 2002’de bir buçuk asgari ücret maaş alıyordu. Ona dokunmasa, sizinle uğraşmasa, TÜİK enflasyon hesaplayacağız, enflasyona ezdirmeyeceğiz diye emekliye kandırmasalar bugün bu ücret 26 bin lira ama bugün en düşük emekli maaşı 10 bin lira. O gün 8 çeyrek altın alıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın alıyor. Emeklilere AKP iktidarı boyunca TÜİK’in rakamları ile zam aldığınız için bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. Ayda 5,5 çeyrek altın cebinizden çalınıyor. Buradan 6 yıl önce 2018’de ilk kez emekli ikramiyesi almıştınız. Kemal Kılıçdaroğlu birer maaş demişti 2015’te, biz de vereceğiz dediler, 6 bayram, oyaladılar, 6 bayram hakkınızı vermediler, sonra bin lira verdiler. O gün beğenmediğiniz o bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün verdikleri 3 bin lira 6 kilo dana kıyma alıyor. Sadece bayram ikramiyenizden 6 yılda 18 kilo kıyma kayıp. Bugün emekliler 1 kilo kıyma almak için sabah 4’te kuyruğa giriyor. Sizden 18 kilo kıymayı çalıp aldılar” dedi. Kaybedilen bir şeyin kaybedildiği yerde bulunacağını belirten Özel, “Siz ne zaman kaybettiniz. Bir seçim sandığında kaybettiniz. O zaman kaybettiklerini aramak için Pazar günü sandık başına gitmeye hazır mıyız? Hakkımızı arayacak mıyız? Emekliye yapılanın hesabını sandıkta soracak mıyız” dedi. "Limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz" Çiftçinin içinde bulunduğu durumun çok vahim olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “4 liralık mazotu 19 lira yaptı geçen seçime kadar. Yapmayın dedik, yeter dedik. Dedi ki seçin beni, doları da, enflasyonu da mazotu da düşüreceğim. Seçileli 10 ay oldu ve 19 liralık mazot 44 lira oldu. Mazot ekerken lazım, dikerken lazım, biçerken lazım. Türkiye’nin en çok limon üretimi Muğla’da. Üretimin yüzde 70’i ise Ortaca’da. Bu sene limon dalında kaldı. Limon hal’de 15 lira, dalında 1,5 liraya alan yok. 50 kuruşa da alan yok. Mazot 44 lira olunca gelip toplayıp koyup götürmeye bile kurtarmıyor. Bu mazotu da çiftçiye destek vermeyenleri, narenciye ve limon üreticisini bu hale düşürenleri de Pazar günü hep birlikte sandığa gömeceğiz” dedi. Gençlere de seslenen Özel, “Bu hükümet sizi bu ülkeden soğuttu, her biriniz yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Her biriniz yarınlarınız için, kaybolan umutlarınızı tazelenmesini istiyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurdu ama genel başkanlara, milletvekillerine, belediye başkanlarına emanet etmedi, gençlere emanet etti. Biz festivalleri yasaklayan, konserleri yasaklayan, gençlerin üniversitelerini kayyum atayan, yiyeceğine, içeceğine, giyeceğine karışan bu anlayışa karşı gençlerin yanında ve arkasında olacağız. Ama bunun için 31 Mart Pazar günü gençleri kendilerine, geleceklerine, ülkelerine sahip çıkmak için sandık başına bekliyoruz” dedi.
Bartın Plastikteki zararlı maddelere karşı yeni önlemler araştırılacak Bartın Üniversitesinin (BARÜ) TÜBİTAK tarafından desteklenen projesiyle plastikler ve kaplama malzemelerinde kullanılan Bisfenol A’ya karşı vanilik asitin koruyucu etkisi incelenecek. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahriye Zemheri Navruz yürütücülüğünde geliştirilen TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek A Proje Çağrısı kapsamındaki proje desteklenmeye hak kazandı. Son yıllarda gıdalara bulaşma hızı artan kimyasal bir birleşik olan Bisfenol A maddesine karşı geliştirilen projede, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan İnce araştırmacı olarak yer alırken BARÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Gamze Ataman ise bursiyer olarak çalışmaya katkı sunacak. Bisfenol A’nın hücresel hasarına karşı vanilik asitin koruyucu etkisi Proje kapsamında 60 yıldır endüstriyel kimyada kullanılan Bisfenol A bileşiğinin neden olduğu obezite, kısırlık, hormonal dengesizlik ve hücresel stres gibi sağlık problemlerine karşı araştırmalar yapılacak. Böylece ev ürünlerinde sıklıkla kullanılan plastikler ile konserve metal kaplarda bulunan Bisfenol A maddesinin neden olduğu hücresel stres ve DNA hasarına karşı vanilik asitin koruyucu etkisi incelenecek ve önleyici süreçler çeşitli parametreler üzerinden değerlendirilecek. “Nitelikli çalışmaları ve araştırmaları bilim dünyasına kazandırıyoruz” Desteklenmeye değer bulunan çalışmanın önemine değinen BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Bartın Üniversitesi olarak desteklenen projelerimizin artmasıyla nitelikli çalışmaları ve araştırmaları bilim dünyasına ve ülkemize kazandırmaya devam ediyoruz. Sağlık sorunlarının yaygınlaştığı günümüzde yenilikçi fikirler ile hastalıkların önlenmesine yönelik yapılacak olan bu çalışmayı oldukça önemli buluyorum. Bu doğrultuda Üniversitemizin bilim üretme ekosistemine sundukları katkılar dolayısıyla Doç. Dr. Fahriye Zemheri Navruz, AKÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan İnce ile yüksek lisans öğrencimiz Gamze Ataman’ı tebrik ediyorum. Kurumsal ilerleyişimizdeki özverili çalışmaları için Fen Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Bülent Karakaş’a teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlere daha iyiye ulaşma noktasında daima destek veren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a, YÖK üyelerimize ve TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal’a teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Van İranlıların nevruz tatili beklentileri karşılamadı İran’da 20 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasındaki nevruz tatili, Van’ın beklentilerini karşılamadı. Her yıl 13 günlük Nevruz tatili için Van’a gelen İranlı turistler, bu yıl beklentileri karşılamadı. Her yıl nevruz tatilinde Van’a gelmeyi tercih eden on binlerce İranlı turist yaptıkları alışverişle esnafa "can suyu" olurken bu yıl ise beklenen ilgi olmadı. Yaklaşık iki hafta boyunca otellerin yüzde 90 ila yüzde 100 doluluk oranına vardığı Van’da, oteller boş kaldı. İranlı misafirlerin Van ekonomisi için olmazsa olmaz olduğunu belirten esnaf, tek temennilerinin o eski İranlı yoğunluğunun tekrar yaşanması olduğunu söyledi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan TÜRSAB Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Cevdet Özgökçe, Türkiye’nin İran sınırına üç tane gümrük kapısının olduğunu ifade ederek, “İranlı misafirler, Kapıköy, Esendere ve Gürbulak sınır kapılarından yoğun bir şekilde ülkemize gelmeye başladılar. Fakat Van’da maalesef otel doluluk oranları şuanda yüzde 50-60 oranında. Geçmiş yılların yoğunluğu yok. Kentte öyle bir hava yok şuan. Geçmiş yıllarda nevruzda yer kalmıyordu ve biz yardımcı olmaları noktasında valilerimize ricada bulunuyorduk. Okul yurtlarını, kamu kurumların misafirhanelerini açtırıyorduk, ama maalesef bu yıl öyle bir doluluk yok” dedi. Van Otelciler ve Turizmciler Derneği (VANOTED) Başkanı Oktay Aksoy ise geçmiş yıllara oranla nevruz tatili için Van’a gelen İranlı turist sayısında ciddi bir düşüşün yaşandığına dikkat çekerek, “Şimdiki sürece baktığımız zaman geçen seneki süreçle aslında ivmenin düştüğünü görmekteyiz. Geçen sene yüzde 80 -90 oranında bir doluluk varken, bu sene otellerde yüzde 50-60’a yakın bir doluluk gözükmektedir” ifadelerini kullandı. İranlı misafirlerin Van’ın ekonomisine ciddi anlamda bir katkı sunduğunu vurgulayan Aksoy, “Açıkçası bu sene o ivmeyi, o volümü yakalayamadık. Ama bundan sonraki süreç içerisinde yılı tamamlamadan yine İranlı misafirlerimizi ağırlamaya çalışacağız. Bu süreç içerisinde belki o ivmeyi, o volümü yakalamış olacağız. İranlı misafirlerimiz Van’ın ekonomisine ciddi anlamda katkıları olan misafir kitlesidir. Sadece konaklama değil, Van’ın diğer pazarlarına da katkı sağlamaktadır. Çünkü Van’ın ciddi anlamda ekonomik üssü haline gelen bir İran misafir kitlesi yer alıyor. Bu da Van için kaçınılmaz bir hedeftir” diye konuştu.