POLİTİKA - 07 Mart 2018 Çarşamba 23:35

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu: “Kerkük bir Türkmen şehridir Türkmen kardeşlerimiz de bizim kımızı çizgimizdir”

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu: “Kerkük bir Türkmen şehridir Türkmen kardeşlerimiz de bizim kımızı çizgimizdir”

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Kerkük’te, Erbil’de, Musul-Telafer bölgesinde yaşayan Türkmen kardeşlerimizin yüzü ecdadımızdan bu yana, neredeyse bir asırdır güldürülmüyorsa, zulüm zulüm üstüne geliyorsa hiç kimse bizden sadece sabır beklemesin” dedi.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Kerkük’te, Erbil’de, Musul-Telafer bölgesinde yaşayan Türkmen kardeşlerimizin yüzü ecdadımızdan bu yana, neredeyse bir asırdır güldürülmüyorsa, zulüm zulüm üstüne geliyorsa hiç kimse bizden sadece sabır beklemesin” dedi.


Türkmeneli TV tarafından hayata geçirilen “Men Türkmenem Men Begem” bölgesel projesinin gösterimi Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda yaptığı konuşmada kimliğin milletler için önemine vurgu yapan Hakan Çavuşoğlu, “Bir milletin değerlerinin bütünü olan kimliğini çeker alırsanız, canını alırsınız. İşte gönül coğrafyamıza kargaşayı, zulmü getirmeye kalkanlar bunu biliyorlar. Bizlerden kimliğimizi söküp almanın peşine düşmüşler. Canımızı almanın peşindeler, ancak unuttukları bir şey var. Canı veren de alan da Allah´tır. ‘Allah, yaşatır ve öldürür’ yüce Allah Kuran-ı Kerim’de böyle buyurmuş. Bunun üstüne söz olur mu? Milletlerin dirilmesi de tarih sahnesinde kaybolup gitmesi de Allah’ın müsaadesine tabidir. Allah’ın verdiği cana kıymaya kalkanlar O’nun hükmü üzerine hüküm koymaya kalkıyor” diye konuştu.


Coğrafyada asırlardır Türkmenlere sistematik bir baskı ve katliamların uygulandığını ifade eden Çavuşoğlu, Batı ülkelerinin bu katliamları körüklediğini ve görmezden geldiğini söyledi. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Kerkük’te, Erbil’de, Musul-Telafer bölgesinde yaşayan Türkmen kardeşlerimizin yüzü ecdadımızdan bu yana, neredeyse bir asırdır güldürülmüyorsa, zulüm zulüm üstüne geliyorsa hiç kimse bizden sadece sabır beklemesin. Bu milletin sabrı geniştir, ancak anlayışı muhakemesi de geniştir. Bu tabloyu ve tarihimizi muhakeme ettiğimiz an gerekeni yaptığımızı artık tüm dünya biliyor. İşte bugün Afrin’deki teröre göz yumanlar da aynı gafillerin ta kendileridir. Teröristler Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimizi katlederken, gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar. Bakınız daha birkaç gün önce Afrin kırsalındaki Cinderes yakınlarında zulümden kaçan sivillerin bulunduğu kamyonete tanksavarla saldırdı bu eli kanlı teröristler.”




“Kerkük bir Türkmen şehridir Türkmen kardeşlerimiz de bizim kımızı çizgimizdir”


Kim ne derse desin, Kerkük’ün bir Türkmen şehri olduğunu, Türkmenlerin de Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Hangi zulmü baskıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları oynarlarsa oynasınlar bu gerçek değişmeyecek. Asimilasyona, zulme ve baskıya rağmen değişmeyecek. En kalbi temennim odur ki, kardeşçe bu coğrafyada Arap’ı, Türkmen’i, Kürt’ü birlikte yaşasın. Sen-ben kavgasını, kavmiyetçilik ve ırkçılığı körüklemek suretiyle fitne tohumları yayanlara inat birliğimizi, dirliğimizi kollayacağız. Allah bu onuru daim eylesin, aziz milletimizin, Türkmen kardeşlerimizin bahtını açık etsin” dedi.


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türk milletinin tıpkı Çanakkale’de, Sakarya’da olduğu gibi bugün de 77 düvelin arkasında olduğu terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirttiği konuşmasında, “Türk Silahlı Kuvvetleri, kardeşlerimizin yaşadığı sahada güvenliği, refahı, kardeşliği sağlamak adına Birleşmiş Milletlerin 51. maddesinin gereği olarak mücadele ediyor. Rabbim onlara zafer bahşetsin. Devlet millet el ele bütün dünya parmağını ısırıyor. Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi tıpkı Dumlupınar’da, Sakarya’da Selanikli Mustafa Kemal’in arkasında olduğu gibi bugün de orada Rizeli Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında inşallah bu terörün kökünü kazıyacağız” ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Başkan Gürtürk: “Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’miz 36 yaşında “ Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin (FHGC) 36. yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Başkanı Serkan Gürtürk, “Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti, Mehmet Topal, Aydın Meral, İsmet Turan, Ahmet Kaya, Coşkun Bingöl, Şükrü Kacar ve Şeref Tan gibi duayen gazeteciler tarafından kurulan köklü bir kuruluş. Gazetecilik meslekleri yanında şehrimizin her alanda kalkınması ve gelişmesinde önemli roller üstlenen meslektaşlarımızın kurup bugüne getirdikleri Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetimizin 36. kuruluş yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi. Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti (FHGC), 36 yaşına girdi. Yeni yaş günü sebebiyle FHGC Başkanı Serkan Gürtürk, bir açıklama yaptı. Başkan Gürtürk, yaptığı açıklamada, Gazetecilik meslekleri yanında kentin her alanda kalkınması ve gelişmesinde önemli roller üstlenen gazetecilerin kurup bugüne getirdikleri Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin 36. kuruluş yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. 21 Nisan 1988 tarihinde gazeteci Mehmet Topal’ın başkanlığında kurulan ve bugüne kadar çok sayıda hizmete imza atan Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin sayısız gazetecinin yetişmesinde önemli rol üstlendiğini belirten Başkan Gürtürk, “Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti, Mehmet Topal, Aydın Meral, İsmet Turan, Ahmet Kaya, Coşkun Bingöl, Şükrü Kacar ve Şeref Tan gibi duayen gazeteciler tarafından kurulan köklü bir kuruluş. Gazetecilik meslekleri yanında şehrimizin her alanda kalkınması ve gelişmesinde önemli roller üstlenen meslektaşlarımızın kurup bugüne getirdikleri Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetimizin 36’ncı kuruluş yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Meslekte bizlere rehber olan ve yetişmemizde önemli fedakârlıkları olan gazetecilerimizin 36 yıl önce attıkları tohum, bugün daha da büyüyen ve üye sayısıyla önemli bir noktaya gelen bir çınara dönüştü. Basın-yayın sektöründe çalışan meslektaşlarımızın sorunlarını her platformda gündeme getirerek çözümleri konusunda gayret gösteren cemiyetimizi, daha da güçlendirmek ve üyelerimize birçok alanda imkanlar sunma adına çalışmalarımızı aralıksız sürdürmekteyiz ” dedi. "Merhum Mehmet Topal’ın isminin basın müzesine verilmesini öneriyoruz" Cemiyetin kurucu başkanı olan merhum Mehmet Topal’ı rahmetle andıklarını dile getiren Başkan Gürtürk, “Garip bir tevafuk ki Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluş günü olan 21 Nisan 1988 aynı zamanda kurucu başkanımız merhum Mehmet Topal’ın da vefat günü. Hem cemiyetimize hem de meslektaşlarımıza önemli katkılarının yanında ilimizde basın müzesi açılması yönünde yetkililere sürekli çağrıda bulunan Mehmet Topal başkanımızın bu çağrısı ile birlikte dönemin Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Semih Erdem ve yönetim kurulu üyelerinin girişimleri sonucu Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları tarafından karşılık buldu ve kendisi hayatta iken vefatından dört ay önce Harput’ta Basın Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Bu önemli hizmete vesile olan merhum Mehmet Topal’ı şükran ve minnetle anarken, bu hizmeti hayata geçiren Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları’na teşekkür ediyoruz. Yine bu hizmete fikirleri ve fiili destekleriyle vesile olan merhum Mehmet Topal’ın isminin yaşatılması amacıyla söz konusu müzenin adının “Gazeteci Yazar Mehmet Topal Harput Basın Müzesi” olması konusunda yetkililerden destek bekliyoruz. Bu vesileyle Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetimiz kuruluşunun 36’ncı yıldönümünü kutlarken, vefatının birinci yıl dönümünde kurucu başkanımız merhum Mehmet Topal’ı rahmet, şükran ve minnetle yâd ediyorum” diye konuştu.
Sakarya Yağış kazayı beraberinde getirdi, İstanbul istikameti 1 buçuk saat kapalı kaldı Anadolu Otoyolu Sakarya geçişinde bariyerlere çarparak makaslayan tır sebebiyle İstanbul istikameti 1 buçuk saat kapalı kaldı. Hafif yaralanan tır sürücü ayakta tedavi edilirken, tırın yoldan kaldırılmasıyla trafik eski seyrine döndü. Kaza, Anadolu Otoyolu Erenler ilçesi geçişi Alancuma mevkii Sakarya Nehri üzerinde İstanbul istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yağmur sebebiyle D.A.H. idaresindeki 41 TY 158 plakalı tır önce bariyere çarptı sonra makasladı. Kazayı gören vatandaşlar yardıma koşarken ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, hafif şekilde yaralanan sürücüye ilk müdahaleyi etti. Ancak sürücü hastaneye gitmeyi kabul etmedi. Kaza sebebiyle kilometrelerce araç kuyruğu oluştu. Kaza sebebiyle İstanbul istikameti 1 buçuk saat kapalı kaldı. Karayolları ve polis ekiplerinin çalışması neticesinde yol 1 buçuk saatin ardından açıldı. "Yaklaşık 1 buçuk saattir yolda bekliyoruz" Kazayı gören sürücü Recep Erol, “Tır hemen önümüzde tır makasladı. Tır şoföründe ufak sıyrıklar var, çok şükür ciddi bir şey yok. Yaklaşık 1 buçuk saattir yolda bekliyoruz. Şimdi yol açıldı, inşallah hareket edeceğiz" diye konuştu. "Tırı sollarken biz arada olsaydık paramparça olurduk" Kazayı gören ve yardıma koşan bir sürücü ise "Tır önümüzde makasladı. Hava yağmurlu olunca dengesini kaybetti ve bariyere vurarak makasladı. Hemen ilk yardıma koştuk. Kafasını vurmuş, ambulansı aradık. Sonra ekipler geldi. 1 saatten fazla buradayız. Samsun’dan cenazeden İstanbul’a dönüyorduk. Tırı sollarken biz arada olsaydık paramparça olurduk. Kaza tam önümüzde oldu" şeklinde konuştu.