GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 12:14

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama Berat’ta TİKA’nın Restorasyon Projelerini İnceledi

A
A
A
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama Berat’ta TİKA’nın Restorasyon Projelerini İnceledi

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve beraberindeki Bakanlar Kurulu üyeleri ile Arnavutluk Meclisi Milletvekilleri, TİKA tarafından Arnavutluk’un Berat şehrinde başlatılan restorasyon çalışmalarını ziyaret etti.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve beraberindeki Bakanlar Kurulu üyeleri ile Arnavutluk Meclisi Milletvekilleri, TİKA tarafından Arnavutluk’un Berat şehrinde başlatılan restorasyon çalışmalarını ziyaret etti.


TİKA, 2018 yılında Arnavutluk genelinde ortak tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sahip çıkılması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla Tiran Ethem Bey Camii, Gjirokastra Pazar Camii, Berat Hünkar Camii ve Halveti Tekkesi ile Berat Bekarlar Camii restorasyon çalışmalarına başladı.


Başbakan Edi Rama TİKA faaliyetlerinden memnun


Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve beraberindeki Bakanlar Kurulu üyeleri ile Arnavutluk Meclisi Milletvekilleri, TİKA tarafından Arnavutluk’un Berat kentinde başlatılan Berat-Hünkar Camii ve Halveti Tekkesi ve Berat Bekarlar Camii restorasyon çalışmalarını yerinde görmek ve incelemelerde bulunmak üzere projeleri ziyaret etti. Arnavutluk Kültür Bakanı Mirala Kumbaro ve TİKA Tiran Koordinatörü Necip Özay Özütok’ tan bilgi aldı ve TİKA’nın Arnavutluk’a yönelik projelerden ve restorasyon çalışmalarından dolayı duyduğu memnuniyetlerini ifade etti.


TİKA, daha önce, Arnavutluk’ta gerçekleştirdiği titiz ve itinalı çalışmalarıyla Preza Kale Camii, Kruja Murad Bey Camii, Elbasan Nazire Camii, Korça İlyas Bey İmrahorlu Camii ve Berat Kurşunlu Camii’nin restorasyonları tamamlanmıştı. 2017 yılında ise Osmanlı döneminde namaz vakitlerinin hesaplanması amacıyla Jirocastra Kalesi’nin bir parçası olarak inşa edilen Osmanlı Saat Kulesi’nin de restorasyonu da TİKA tarafından kısa sürede tamamlandı.


TİKA tarafından eş zamanlı olarak restorasyonları başlatılan Ecdat yadigarı eserlerimiz Tiran-Ethem Bey Camii


Osmanlı Devleti zamanında Tiran’da 1793 yılında Molla Bey tarafından inşasına başlanmış, 1821 yılında Molla Bey’in oğlu Ethem Bey tarafından tamamlatıldı. Camii’de 1870 ve 1985 yıllarında restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi ancak 1966 yılında ibadete kapatılarak müze haline getirildi. 1991 yılında tekrar Camii ibadete açıldı.


Tek minareli, tek kubbeli, ahşap bir reva bulunan dikdörtgen temel üzerine inşa edildi. Camii 310 metrekarelik bir alana sahip. Yuvarlak ve işlenmiş sütunlar arasında 15 yaydan oluşan bir kemere sahip. Camiinin ibadet edilen kısmı küp şeklinde. İç kısmının sağ tarafında minber, solda mihrap bulunuyor. Kubbesi tavanın tamamını kaplamakta olup sekizgen şekilde. Duvar ve kubbenin iç tarafındaki süslemelerde çiçek motifleri dini yapılar minyatürü tekniğiyle resmedildi. Bu süslemeler İslami yapılarda mevcut olan yerel oryantal, barok ve ana hat olan Osmanlı sanatı karışımı özgü örneklerdir.


Gjirokastra-Pazar Camii


Gjirokastro (Ergiri), Balkanlarda Osmanlı dönemine özgü mimari özellikleri bugün dahi barındıran ender şehirlerden birisidir. Gjirokastra Pazar Camii 1754-1755 yılları arasında inşa ettirilmiş olup, günümüze kadar birçok değişikliğe uğradı. 1967 yılında ibadete kapatılarak depo ve akrobatların eğitim alanı olarak kullanıldı. 1991 yılında var olan rejimin yıkılmasından sonra tekrar ibadete açıldı.


Camii kare şeklinde olup, çatısı sekizgen kasnak üzerine inşa edildi. Ana kubbesinin çatısı taş kaplamalıdır. Sağ tarafında çatısı sekizgen taş kaplamalı bir türbe mevcuttur. İnşasında beyaz ve gri renklerde işlenmiş kireç taşları kullanılmıştır. Mimarisi çarşıda bulunan dükkanlarla uyumludur.


Berat-Hünkar Camii ve Halveti Tekkesi


Camii Sultan 2.Bayazid’in 1492 yılında Arnavutluk seferi sırasında Ohri-Elbasan yolundan Vlora’ya giderken padişah fermanı ile yaptırıldı. Harim ve kadın mahfil bölümlerinin tavan kaplamasında boyalı ahşap kullanıldı. Her iki tavan da dört yanını dolaşan frizlerde kalem işi olarak Allah’ın 99 adı yazılıdır. Tavanlarda tam ortasındaki kubbelerde kalem işi ve Kuran’dan yazılar ile ahşap işlemeler bulunuyor.


Halveti Tekkesi ise 1781-1782 yılları arasında Kurt Ahmet Paşa tarafından Şeyh Hasan ve Halveti tarikatı için yaptırıldı. Yığma yapım tekniği ile taş malzemeden inşa edilen tekke, semahane, türbe ve son cemaat yerinden oluşuyor. Semahane bölümü çatısı ahşap konstrüksiyonla inşa edildi. Alaturka kiremit ile örtülü olup, içeriden boyalı ahşap tavan ile kaplandı.


Berat- Bekarlar Camii


Bekârlar Cami, kapı girişi üzerindeki kitabede de belirtildiği üzere, İbrahim Paşa Vlora’nın oğlu Süleyman Paşa Vlora tarafından 1827-1828 yılında yaptırıldı. Camii’nin iç ve dış duvar yüzeylerine freks tekniği ile yapılmış duvar resimleri, genellikle madolyonların, panoların, kuşakların yada çerçevelerin içlerinde yer alıyor. Duvar resimlerinde ele alınan konular, ağırlıklı olarak natürmot, manzara ve kent tasvirlerinden oluşuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.