POLİTİKA - 08 Mart 2018 Perşembe 16:07

Bakan Tüfenkci’den Çiftlikbank açıklaması: “İdari yaptırımların tamamını uyguladık”

A
A
A
Bakan Tüfenkci’den Çiftlikbank açıklaması: “İdari yaptırımların tamamını uyguladık”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Çiftlikbank’a ilişkin, “İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin aldanmasının önüne geçmek adına.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Çiftlikbank’a ilişkin, “İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin aldanmasının önüne geçmek adına. Bakanlığımızın idari yaptırımlarının tamamını uyguladık. Cezai noktada da cumhuriyet savcılıkları yetkilidir” dedi.


İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın TGRT Haber’de konuğu olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Afrin’deki terör örgütlerine yönelik yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nın başarılı bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken Tüfenkci, harekatın hiçbir etnik kimliğe karşı yapılmadığını, teröre karşı mücadele verildiğini söyledi. Afrin’in tamamen terörden temizlendikten sonra oranın halkına bırakılacağını vurgulayan Tüfenkci, Mehmetçiğin şefkat eliyle birlikte Afrin’e gidildiğini belirtti. Taraflı, tarafsız herkesin bu harekatın yapılması gerektiğini, hatta geç kalındığını ifade ettiğini anlatan Tüfenkci, “Bu, bizim toprak kazanma meselemiz değil. Bu, bizim herhangi bir etnik kimliğe karşı yürüttüğümüz harekat değil. Bu, tamamen barışçıl amaçlarla ülkemizin sınırlarını, Türkiye’yi koruma adına yapılmış bir harekattır. Sabırlı, hassasiyetli bir şekilde, Türkiye’nin sivillere karşı olan hassasiyetlerini gören bir Türk halkı olması bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.



“Zeytin Dalı Harekatı siyasi bir malzeme haline getirilmemeli”


Bakan Tüfenkci, Zeytin Dalı Harekatı’nın ekonomiye bir etkisinin olmayacağını belirterek, operasyonu karalamak isteyen güçlerin bu konuda algı operasyonu yaptığını söyledi. Türkiye’nin ekonomik olarak 2018 yılına hızlı bir giriş yaptığına dikkat çeken Tüfenkci, “Açıklanan ekonomik değerlere baktığımız zaman bu harekatın ekonomiye olumsuz bir yansıması olmadığını görüyoruz. Operasyon yapıldığını hissetmiyoruz bile. Bu operasyonun bütçelemesi dahil olmak üzere çeşitli tüm tedbirleri aldık. Ekonomik anlamdaki verilere baktığımızda bu operasyondan sonra hiçbir ekonomik parametrenin yükselmediğini göreceğiz. Bu rakamlar, algı operasyonu gerçekleştirmeye çalışanların ne kadar yanlış yolda olduğunu gösteriyor. Zeytin Dalı Harekatı siyasi bir malzeme haline getirilmemeli” şeklinde konuştu.


Personel takviyesi, teknolojik cihazların kullanımı ve dedektör köpek sayısının arttırılması ile gümrük kapılarında gerekli tedbirleri aldıklarını ve tüm güvenlik hassasiyetlerini üst düzeye çıkarttıklarını ifade eden Tüfenkci, “Kapılarda, uyuşturucu kaçakçılığını önleme ve teröristlerin Türkiye’ye girişlerini engellemek için gayret gösteriyoruz. Şu anda bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık” açıklamasını yaptı.



“Buna katkı sunmak adına böyle bir manevra yapıyor”


AK Parti-MHP seçim ittifakı çalışmalarına ilişkin bilgi veren Tüfenkci, CHP’nin seçimlerde sandık güvenliği için oluşturduğu heyetin çalışmalarına ilişkin, “Bu yasa komisyonda görüşülürken CHP bir katkı sunmadı. Şimdi buna katkı sunmak adına böyle bir manevra yapıyor. MHP ile ittifak yaptık ve CHP’nin getirdiği öneriler bu ittifak tarafından kabul edilirse geçerli olacak. Bu noktada sunulan talepler ittifakla görüşüldükten sonra bir yol haritası çizilir” dedi.



"Moddy’s’in açıklamalarını ciddiye almamak gerekir”


Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moddy’s’in Türkiye’nin kredi uzun vadeli tahvil notunu Ba1’den Ba2’ye düşürmesi ve kredi notu görünümünü negatiften durağana çevirmesi hakkında değerlendirmede bulunan Tüfenkci, şunları söyledi:


“Moddy’s’in daha önceki değerlendirmelerini ciddiye almamak gerektiğini, Türkiye’nin büyüme rakamlarını açıkladıklarında da ifade etmiştik. Bu Türkiye’nin gerçekleriyle ters bir orantı olduğunu ifade etmiştik. Yine ciddiye almamak gerekir. Çünkü, 2016 yıl sonu büyüme rakamları tutmadı. 2017 yılı büyüme rakamları tuttu mu? Hayır. Yıl içerisinde sürekli revize ettiler. Açıkladıkları yıl sonu rakamları da tutmayacak. Türkiye yüzde 7’nin üzerinde bir büyümeyi yakalayacak. 3. çeyrekte Türkiye yüzde 11 büyümeyi yakalayarak dünyada en fazla büyüyen ülke konumuna gelen bir ülke. Gerekçelerine baktığımızda yapısal reformları gerçekleştiremiyor. Allah’tan korkun. Türkiye önemli yapısal reformlara imza attı ve atmaya devam ediyor. 2016’nın sonunda Moddy’s ve çeşitli kuruluşlar, Türkiye’nin 2017’de iflas edeceğini, batacağını, borçlarını ödeyemeyeceğini, cari açığının çok büyük olduğunu ve yönetemeyeceğini ifade etmişti. Şimdi geldiğimiz noktada herhalde yüzleri kızarmıştır. Şimdi siyasi ve negatif öngörüyle Türkiye’nin notunu düşürme eğilimine gittiler. Bu, ekonomide algı operasyonu yapmaya yöneliktir. Türkiye’nin şu andaki gerçekleriyle hiçbir zaman örtüşmüyor.”



“Bir seçim gündemimiz yok”


Tüfenkci, hükümet olarak çok başarılı işlere imza attıklarını belirterek, “Taşeron bizim seçimden önce sözümüzdü ve bu sözümüzü yerine getirince ‘bunda hükümet ciddi anlamda bir puan kazandı, seçim için yapılıyor’ denildi. AK Parti verdiği sözü yerine getirir. Afrin’de teröre karşı başarılı bir operasyon yürütülüyor ve milletin ciddi bir desteği var. ‘İktidar bunu siyasi bir ranta çevirip seçime gidecek’ diyorlar. Yok öyle bir şey. Siyasi kaygılarla teröre karşı operasyon yapmıyoruz. Ülkenin bekası ve geleceği için yapıyoruz. Asla böyle bir fırsatçılığı AK Parti iktidarı dün de düşünmedi, bugün de düşünmedi. Biz 2018’de yapacağımız icraatlar ile bunu daha üst seviyelere çıkartacağız ve 2019’a, 2018’de yapacaklarımızla girmek istiyoruz. Bir seçim gündemimiz yok. AK Parti’yi tanımayanların kendi düşüncelerini sahaya yansıtmalarından öte bir şey yok ve gündemimizi biz kendimiz belirleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.


Yaşar’ın 2018’de faizlerle ilgili çalışma yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorusuna Tüfenkci, “Faizle ilgili arkadaşlarımız çalışıyor. Orada da duruşumuz net. Türkiye’de faizler yüksek ve bunun makul seviyelere düşürülmesi noktasında neler yapılabileceği üzerinde çalışıyoruz. 2017’de Türkiye, 2016 yılında yaşanan darbe girişiminden dolayı bir miktar büyümede geride kaldı ve ekonomik noktada bir bozulma yaşadı. Dolayısıyla bu darbenin Türkiye’ye bir maliyeti oldu. Yerinde tedbirlerle Türkiye 2017 yılına çok ciddi bir şekilde girdi. 2018’e de Türkiye hızlı ve coşkulu bir giriş yaptı. İhracatımız yılın ilk aylarında çift haneli artışını sürdürdü ve sürdürmeye de devam ediyor” ifadelerini kullandı.


Enflasyonu sadece gıdaya bağlamanın doğru olmadığını belirten Tüfenkci, bunun işin basitine kaçmak olduğunu söyledi. Tüfenkci, enflasyonu sadece fasulyeye, domatese veya salatalığa bağlamanın gerçekçi bir yaklaşım olmadığını kaydederek, gıdanın enflasyondaki etkisinin yüzde 1 veya 1,5 olduğunu dile getirdi.



“Bakanlık olarak ‘marketlerde alışveriş yapılmasın’ diye bir düzenleme önerimiz yok”


Yemek kartı uygulaması hakkında uzun süredir Gümrük ve Ticaret Bakanlığına talep ve başvuru geldiğini ifade eden Tüfenkci, şunları kaydetti:


“Bu nedenle bahse konu sorunları yaşayan sektörle bir araya geldik. Neler yapılabilir, nasıl düzenleme yapılabilir bunu konuştuk. Toplantılarda sektör faaliyetlerini, aktörlerini dinledik, problemlerini gördük ve bu problemleri hep birlikte çözmeye çalıştık. Bu kadar büyük bir sektörü düzenleyen herhangi bir mevzuatın bulunmamasının temel sorun olduğunu gördük. Bunun için son olarak da 1 Mart’ta arkadaşlarımıza talimat verdik. Son olarak bütün sektörü toplayın ve neler yapılabilir görüşün diye. Esasında kamuoyuna yansıyan husus şuydu; ‘yemek kartları marketlerde alışverişte kullanılmayacak.’ Bu, sektörde faaliyet gösteren esnaflarımızın talebiydi. Diyorlardı ki, ‘Filanca kurumda 3 kişi için yemek çeki dağıtıyorsunuz ve biz de yemek çeki firmalarıyla falan kurumda bu kadar, öbüründe bu kadar ıskonto yapıyoruz ve komisyon bizden alıyorlar. Ama geldiğinde 50 kişi geliyor. Bu bir sorun.’ Biz de böyle bir sorun alanı olduğunu kamuoyuyla paylaştık. Bakanlık olarak ‘marketlerde alışveriş yapılmasın’ diye bir düzenleme önerimiz yok. Böyle bir düzenleme noktasında çalışmamız da yok. Zaten Gelir Vergisi Kanunu’nda mevcut bir düzenleme var. Yemek çeklerinin başka bir yerde kullanılmayacağına dair yasa var. Dolayısıyla bu anlamda yeni bir düzenlemeye gerek yok. Biz sadece orada, yemek sektöründe ıskonto oranlarını tarafların anlaştığı oranlarla belirleyeceğiz. Belki ıskontoyu kaldıracağız, komisyonları makul seviyelere çıkartacağız. Belki burada yemek fiyatlarını da ona göre belirleyecek bir oran oluşacak. Baktığımız zaman bu aşamada komisyon oranının yüzde 4,5’i de geçmemesini öngörüyoruz. Esnafın da mağdur olmayacağı, yemek çekleri firmalarının da mağdur olmayacağı, tüketicilerimizin de mağdur olmayacağı bir düzenlemeyi gerçekleştireceğiz. İnsanlarımız rahat olsun.”



“Bakanlığımızın idari yaptırımlarının tamamını uyguladık”


Yaşar’ın “Herkes Çiftlikbank’ı soruyor. Burada son durum nedir?” şeklindeki sorusuna Tüfenkci, “Kamuoyunda ‘Çiftlikbank’ olarak bilinen sistemin uygulama ve faaliyetlerinin sistem içerisinde yer alan kişi ve şirketlerle ilgili kamu kurumlarının temin edilen bilgi ve belgeler kapsamında Bakanlığımız 6502 sayılı Kanun’la ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gelen şikayetler üzerine inceleme yaptı. Baktığımızda gerçekten sistemde 132 bin aktif üye olduğunu gördük. 380 bine yakın da pasif üye var. Ciddi rakamlar var. Toplanan ciddi paralar var. Bununla ilgili Bakanlığımız müfettişleri inceleme yaptı ve tespit edilen hususlar doğrultusunda konu TCK çerçevesinde değerlendirilmek üzere ilgili cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirildi. Bugün itibariyle Bakanlığımızın bu konuda yapacak bir şeyi kalmadı. ‘Bakanlık bizim ödemelerimizi durdurdu, bankalara blokaj konuldu’ demeye başladılar. Hiçbir blokaj da yok, başka bir şey de yok. Sistem sakat olduğu için bu belli bir yerde patlıyor. Üyelerine ödeme yapacaklarsa hiçbir hukuki engel yok. O ödemelerini yapabilir. Sadece biz tespit ettiğimiz hususlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bizim sadece suç duyurusunda bulunmamız davanın açılmasına yetmez. Savcılıkta inceleme yapacak, dava açılmasına karar verirse dava açılacak. Vatandaşlarımızın çok dikkatli olması lazım. Tekrardan söylüyorum eğer sistem yöneticileri ödeme yapmak istiyorlarsa yapabilirler, durdurduğumuz bir faaliyetleri yok. Bu sistem doğru bir sistem değil ve tespitlerimizi de savcılığa ifade ettik. İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin aldanmasının önüne geçmek adına. Bakanlığımızın idari yaptırımlarının tamamını uyguladık. Cezai noktada da cumhuriyet savcılıkları yetkilidir. Ayrıca bu konularda mevzuat eksikliğini gidermek adına çalışmalarımız devam ediyor. Para yatıranlar da cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilirler” cevabını verdi.


Tüfenkci, küçük ve orta işletmeler ile perakende esnafının bürokrasiyle uğraşma noktasında epeyce mağdur olduklarını gördüklerini söyledi. Yatırımcılarla yaptıkları toplantılarda bu tür işlerin kolaylaştırılması noktasında talepte bulunulduğunu ifade eden Tüfenkci, hükümet olarak kendilerinin de amaçlarının yatırımcıların işini kolaylaştırmak olduğunu kaydederek, “Bu anlamda esnaf tek noktadan başvursun ve bu başvurularının sonuçlarını da tek noktadan alsın diye bir çalışma yaptık. Bununla ilgili çalışmalarımız belli bir noktaya geldi. 2019’un başında bunu hayata geçireceğiz. Böylelikle 35 gün olan evrak toplama ve sektörlere göre değişmekle birlikte minimum 15 bin TL olan masrafları düşürüp süreyi de 5-6 günle kurtarmış olacağız” dedi.


Nisan ayının başında Türkiye-Irak Karma Ekonomik Komisyonu toplantısının yapılacağını anımsatan Tüfenkci, Irak’a açılacak yeni sınır kapısı konusunu tekrardan ele alacaklarını dile getirdi. Sürecin olumlu gittiğini, daha da hızlandıracaklarını paylaşan Tüfenkci, “Ovaköy’ü açacağız. Irak Merkezi Yönetimiyle görüşmelerimizde olumlu” ifadesini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih Belediye Başkanı Turan: “Unkapanı Değirmeni’nin restore edilmesi bölgenin tekrar ayağa kalkmasını sağlayacak” Fatih Belediyesi tarafından ihya edilecek olan İbn Haldun Üniversitesi tarihi Unkapanı Değirmeni, İstanbul’a yeniden kazandırılacak. Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, “Unkapanı Değirmeni’nin restore edilmesinin bölgenin tekrar ayağa kalkmasında katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi. İstanbul’un kültürel miraslarından tarihi Unkapanı Değirmeni’nin restore edilmesi ve İbn Haldun Üniversitesi Süleymaniye yerleşkesi olarak ihyası projesinin tanıtım programı Fatih Belediyesi Başkanı Mehmet Ergün Turan, Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Asım Alkan, rektör Prof. Dr. Atilla Arkan ve protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. “Unkapanı’nın eski haşmetiyle yeniden hayata geçmesi bu bölgedeki dönüşümün habercisi olacaktır” Unkapanı Değirmeni Üniversite Dönüşüm Projesi’nin tanıtım töreninde konuşan Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, “Gerçekten mirasın ihyası kolay bir iş değil. Aynı zamanda İlim Yayma Vakfı olarak yakinen Suriçi’nde bu tür tarihi bölgede bu tarihi mirası yeniden hayata geçirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Yaklaşık 5 yıl İtalya’da yaşadım. Orada da benzer şekilde tarihi mirasın korunmasına yönelik zorluklara şahit olarak birinci elden görmüş oldum. Bir taraftan bu eski yapıların korunması, tamir edilmesi, tadil edilmesi, ayakta tutulması gerekiyor. Ama bu, fonksiyon kazandırmadan elbette mümkün olmuyor. Bu tür tarihi özellikleri olan yapılar genelde kamu hizmeti gören tam da üniversite türü yapılar olarak korunduğu zaman çok ideal sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu projenin üniversitemize intikal etmesinde ilk adımı atan eski Belediye Başkanımız Mustafa Demir olmuştur. Sağ olsunlar kendisi hemen yine Haliç hattındaki benzer bir projeden de esinlenerek buraya bir üniversite getirebilir miyiz dedi. Malumunuz bu Süleymaniye bölgesi yenileme alanı uzun yıllardır hak ettiği hüviyeti kazanamadı. İstanbul’un en değerli noktalarından bir tanesi olmasına rağmen hala şu anda biz burada bir yurdumuzu eylül ayında açtık. Buraya 100 kadar öğrencimiz geliyorlar, gidiyorlar ama maalesef etraf çok emniyetli bir yer değil ve insanların gelip gitmek istediği bir yer olmaktan çok uzak. Ama bu tür projeler bu bölgenin hak ettiği hüviyeti kazanmasına aslında önayak olacak. Onun için o günden bugüne tabii uzun bir süreçten bahsediyoruz. Fatih Belediye Başkanımız hakikaten bu projeye önem verdi. Yani niye bu Ramazan vakti bunu yapıyoruz? Çünkü izinlerimiz, imzalar çıkar çıkmaz biz hemen başlama karar verdik ve bütün bu süreçler yeni tamamlandığı için adımımızı atıyoruz. İnşallah burada üniversitemizin özellikle sürekli eğitim merkezi yüksek lisans, doktora programları, halka açık, yabancı dil programları ve sosyal kuluçka merkezimiz olacak ve gerçekten buraya gelen akademisyenler, öğrenciler çok üst düzey akademik çalışma yapan insanlar bu bölgeye değer katacaklar. Böylesine kıymetli bir nokta. Unkapanı’na ismini veren yerdeyiz elbette. Buranın eski haşmetiyle yeniden hayata geçmesi bu bölgedeki dönüşümün de belki de habercisi olacaktır” dedi. “Süleymaniye Camisi ve çevresi bana göre medeniyet değerlerimiz açısından en müstesna yer” Süleymaniye camisi ve çevresinin medeniyet değerleri açısından en müstesna yer olduğunu söyleyen Fatih Belediye Başkanı Turan, “Bugün gerçekten görev yaptığım dönem içerisinde mutlu olduğum günlerden bir tanesi. Unkapanı Değirmenin’de yapılan proje doğrultusunda inşallah hayata geçirileceği bir adımın öncesinde olmak gerçekten heyecan verici. Bu bölge çok uzun yıllardır adeta cezalandırılmış, sanki bu proje buranın mektepleşmesi için yaptırılmış ve bizim medeniyetimize ait en müstesna izlerin silindiği bir proje haline gelmiş ve bugün gerçekten o gerçekleşmiş. Burada bu projenin arkasında yüksek bir iradeyle Süleymaniye ayağa kalksın. Çünkü hepimiz bu bilinçteyiz. Süleymaniye Camisi ve çevresi bana göre medeniyet değerlerimiz açısından en müstesna yer. Fakat bölge bir metruk alan olarak yani yaklaşık 25-30 yıldır bir metruk bölge olarak duruyor” ifadelerini kullandı. “Bu projenin bölgenin tekrar ayağa kalkmasında katkı sağlayacağını düşünüyorum” Murat Kurum’un, İstanbul’a belediye başkan olursa ilk işinin Süleymaniye’yi ayağa kaldırmak olacağı söyleyen Turan, “Ben bu projenin, bölgenin tekrar ayağa kalkmasında katkı sağlayacağını düşünüyorum. İnşallah yeni dönemde Murat Kurum Başkanımız, İstanbul’a belediye başkan olursa ilk işimiz Süleymaniye’yi ayağa kaldırmak olacak. Bunu da buradan ortaya koymuş olalım. Çünkü bizim yüksek medeniyetimizi gerçekten tekrar ayağa kaldıracağımız, göstereceğimiz en müstesna yer Süleymaniye ve Zeyrek bölgeleridir. Ben aynı zamanda bu projeye inanıp burada bu projeye destek veren ve bu proje şimdi gerçekleşecek olan İbn-i Haldun Üniversitemize, mütevelli heyetine, ve yönetimine çok teşekkür ediyorum. Burası bir yerel kalkınmayı da gösterecek bir projedir, örnek projedir. Biz de projenin başından sonuna kadar sizin paydaşınız gibi mütevelli heyetinizin bir üyesi gibi çalışacağımıza söz veriyoruz” diye konuştu.
Adıyaman Evlenmek için kredi alacak depremzede gençlerin eğitimi başladı Adıyaman’da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının deprem bölgesinde hayata geçirdiği ’Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi’ projesi kapsamında krediden faydalanmak isteyen genç çiftlerin evlilik öncesi eğitimleri başladı. Sağlam bir aile yapısı ile sağlık bir toplumun temelini oluşturmak için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi’ni geçtiğimiz aylarda hayata geçirerek Aile ve Gençlik Fonu kurulmuştu. Bu nedenle, aile müessesesinin desteklenmesi, güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması ve gelişimleri ile girişimlerine destek sağlanmasına yönelik kaynağın oluşturulması amacıyla Aile ve Gençlik Fonu kurulmuştu. Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi ile evlenmeyi planlayan çiftlere ekonomik, psikolojik ve sosyal destekler sunarak evliliklerinin daha sağlam bir temele oturmasına yardımcı olmak için başvurusu onaylanan çiftlere evlilik öncesi ve sonrası eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanacak. Adıyaman, Gaziantep (İslahiye ve Nurdağı ilçeleri), Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde pilot olarak başlatılan proje ile genç çift adaylarına 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin TL tutarında faizsiz kredi verilecek. 15 Şubat 2024 itibarıyla alınmaya başlayan başvurulardan Adıyaman’da 24 çiftin başvurusu onaylandı. Başvurusu onaylanan çiftler Adıyaman Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde eğitime alındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Hasan Bilici, Müdür Yardımcısı İsmail Yetiş, Sosyal Hizmet Müdürü Ahmet Hulusi Kara eğitime katıldı. Eğitim Uzmanı Murat Sertpolat tarafından gençlere eğitim verildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Hasan Bilici, eğitimden önce yaptığı açıklamada, “Sizler aslında hayatın gen güzel kararını vererek, evlilik kararı almışsınız. Hayatta yeni bir başlangıç, yeni bir süreç kararı alarak en güzel kararı verdiniz. Bakanlık olarak almış olduğunuz bu güzel kararı desteklemek ve bu birlikteliğinizi, beraberliğinizi mutlu bir şekilde, sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmeniz için ve destek olmak için bir proje başlattık. Biz bu proje kapsamında sizleri iki yönüyle destekliyoruz. Birincisi maddi anlamda sizi destekliyor olacağız. Belli bir miktarda ekonomik destek veriyoruz. Bu destek 2 yıl geri ödemesiz, geri kalan iki yılında eşit taksitlerle geri ödenecek. Öte yandan sizleri hem eğitim hem de danışmanlık yönüyle destekliyor olacağız. Amacımız toplumun temeli olan, geleceğimizin teminatı olan sizlerin başlatmış olduğu bu aile yapısının sağlıklı bir şekilde ileriye gitmesi, sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarılmasıdır” diye konuştu. Kredisi onaylanan gençler ise deprem sonrası maddi olarak zorluk içerisinde olduklarını ve bu kredinin mutlu bir yuva kurmak adına çok faydalı olduğunu dile getirdi.
Kütahya Kütahya Şehir Hastanesi hasta kabulüne başladı Kütahya, modern ve nitelikli sağlık hizmetlerinde yeni bir döneme girdi. Tam donanımlı Kütahya Şehir Hastanesi, tıbbi cihazların test süreçlerinin başarıyla tamamlanmasının ardından hastaları kabul etmeye başladı. Hastanenin ilk kabul gününde ziyaret ve incelemelerde bulunan Vali Musa Işın, hastanenin Kütahya’ya kazandırılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek hayırlı olmasını diledi. İlk kabul gününde öğle saatlerine kadar 500 hastanın işlemlerinin tamamlandığını belirten Vali Musa Işın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Modern bir tesis inşa edildi. Cihazların test süreci tamamlandı ve bugün itibarıyla hasta kabulüne başladık. Şimdiye kadar 500 hastayı kabul ettik. Polikliniklerimizin çoğu artık faal durumda. Kütahya halkı büyük sabır gösterdi. Sabırları için teşekkür ederiz. Kütahya’mıza ve hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Allah’ın izniyle Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitemiz bünyesinde 600 yataklı ikinci bir hastane daha inşa edeceğiz.” Hastanenin teknik özellikleri ve kapasitesi halkında bilgiler veren İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Ünkoç, “Tesisimiz 510 yatak kapasitesine sahip olup Yoncalı’da fizik tedavi için ayrıca 100 yatağımız mevcut. 180 bin m2 kapalı alana sahibiz. 122 poliklinik, müştemilatıyla birlikte 180 odamız bulunmakta. 510 yatak içerisinde 79’u yoğun bakım yatağıdır. 20 ameliyathanemiz ile hizmet vermekteyiz” diye konuştu. Başhekim Dr. Hasan Emre Aydın ise hastanenin cerrahi ve dahili branşlarda hizmet vereceğini, planlanan ameliyatların gün içinde gerçekleştirileceğini belirtti. Vali Işın, hastanedeki vatandaşlarla da görüşerek sağlık durumları hakkında bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini iletti.
Antalya Alanya Üniversitesi’nin öğrencilerine TÜBİTAK desteği TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” 2023/2 dönemi bilimsel değerlendirme sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerinin başvurduğu iki projenin ikisi de destek almaya hak kazandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya danışmanlığında, bölüm öğrencileri Emine Aydın ve Esra Bamyacı’nın geliştirdiği "Ejder meyvesinden farklı tatlarda tropikal meyve sosu ürünleri geliştirme ve mutfakta çeşitli uygulamaları” başlıklı proje ile Erolcan Beypazarlı ve Şelale Beyza Topan’ın geliştirdiği “Spirulina ve Stevia (Stevia rebaudiana Bertoni) ile Besin içerigi ve Fonksiyonel Bilesenlerce Zengin, Düsük Kalorili Alternatif Türk Lokumu Ürünü Gelistirme ve Bazı Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı proje TÜBİTAK tarafından desteklenecek. “Hedefimiz besin değeri yüksek gıdalar üretmek” Projelerin danışmanı olan Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya şunları söyledi: “Akademisyen olarak öğrencilerimize çalışmalarında tam destek vermemizin yanında, TÜBİTAK gibi önemli bir kurumdan fikirlerine destek görmeleri onları ayrıca teşvik ediyor. Çalışmalarında motive oluyorlar ve bilime katkıda bulunmak istiyorlar. Öğrencilerimize çalışmalarında ilerlemeleri adına her zaman yol gösterip, danışmanları olarak destek vermeye hazırım. Bunun gibi proje desteklerinin gelecekte diğer fikir sahibi olan öğrencilerimiz için de ilham verici olmasını isterim”. “Projelerimizde son zamanlardaki gıda ve gastronomi sektörünün popüler alanlarından olan yerel üretimin değerlendirilmesi, sağlıklı ve besleyici fonksiyonel gıda gibi konuları ön plana çıkartmak istedik. Bu çalışmalarla hem bilime hem de ülke ekonomisine katkıda bulunacak alternatif ve besin değeri yüksek gıdalar üretmek hedefimiz. Öğrencilerimizi tekrar tebrik ediyor, başarı ile projelerini tamamlamalarını diliyorum.” “Tarımsal faaliyetleri desteklemek istedik” Projelerden biri olan "Ejder meyvesinden farklı tatlarda tropikal meyve sosu ürünleri geliştirme ve mutfakta çeşitli uygulamaları” başlıklı projenin yürütücüsü Emine Aydın ve proje ortağı araştırmacı Esra Bamyacı düşüncelerini paylaştılar. Öğrencilerden Emine Aydın: “Alanya’da uygun hava şartlarından dolayı tropikal meyve yetiştiriciliği yaygındır ve ekonomik kaynak konumuna gelmiştir. Hem sağlık açısından hem de görüntülerinden dolayı ilgi odağı haline gelen ejder meyvesi de bunlardan birisidir. Bu çalışma ile, yerel ürün yetiştiriciliğini teşvik etmek ve Alanya’nın zengin tarımsal faaliyetlerini tanıtmak istedik. Bildiğimiz üzere Türkiye mutfağı çok zengin bir geçmişe sahiptir. Gastronomi ve mutfak sanatları öğrencisi olarak bunlara sahip çıkmak bizim en önemli görevimizdir. Bu düşünceler ile yola çıktığımız bu çalışmada hem gastronomi dünyasına ejder meyvesinden farklı soslar yaparak katkıda bulunmak istedik hem de Alanya’nın tarımsal faaliyetlerini küçük bir adımla desteklemek istedik.” “Sağlığa yararlı besinler” Esra Bamyacı ise, “Türkiye’de iklim ve verimli topraklarıyla bilinen Akdeniz bölgesinin tropik meyve yetiştiriciliğine elverişli olduğu gözlemlenmiş tropik tarım bölgesi olarak belirlenmiştir. Yapacağımız çalışma ile, ülkemizde son yıllarda oldukça popüler hale gelen tropik ejder meyvesinin hem sağlığa yararlarını araştırmayı hem de mutfaklara farklı reçeteler kazandırmayı hedefliyoruz. Ejder meyvesinin besin değeri, tat ve renk zenginliği ile ülkemizin zengin mutfağındaki ürünlerimizde gözlerimize ve damaklarımıza hitap etmesini gastronomi mutfak sanatları öğrencisi olarak görmek isterim. Bu düşüncelerimizle başladığımız araştırmamızda, bölgemizin verimli topraklarında yetişen ejder meyvesinden farklı soslar yaparak gastronomi dünyasına kazandırmayı istiyoruz. Bu süreçte bizi her zaman destekleyen projedeki danışmanımız Zehra hocamıza teşekkür ediyoruz” dedi. “Amacımız fonksiyonel Türk lokumu üretmek” Desteğe hak kazanan “Spirulina ve Stevia (Stevia rebaudiana Bertoni) ile Besin içeriği ve Fonksiyonel Bilesenlerce Zengin, Düsük Kalorili Alternatif Türk Lokumu Ürünü Geliştirme ve Bazı Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı diğer bir projenin yürütücüsü Erolcan Beypazarlı ve proje ortağı araştırmacı Şelale Beyza Topan ise düşüncelerini ifade ettiler. Erolcan Beypazarlı “Projemizde ülkemizin en geleneksel ve dünyaca tanınan şekerleme ürünü olan Türk lokumuna alternatif bir seçenek geliştirmek istedik. Bunun için ise şeker alternatifi olarak tercih edilen Stevia bitkisinden yararlanarak düşük kalorili, diyabetik Türk lokumu üretmek ve bu tarifi mutfaklara kazandırmak istiyoruz. Böylece ülkemizde en sık karşılaşılan hastalıklarından biri olan diyabete sahip insanların da tüketebileceği bir şekerleme alternatifi üretmiş olacağız. Bu projede yer aldığım için çok mutluyum. Ekip arkadaşıma ve fikirlerimize daima destek olup bize yön veren Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya hocama teşekkür ederim” diye konuşurken, Şelale Beyza Topan ise “Projemizde diyabetik olmasının yanında, protein kaynağı aynı zamanda süper gıda olarak bilinen spirulina ile aynı zamanda besin değeri yüksek, fonksiyonel bir Türk lokumu üretmek amaçlarımızdan biridir. Kültürümüzde sıkça tüketilen lokum üzerinde çalışmalar yapmak benim için çok değerlidir. Tüm çalışmalarımızın sonucunu görmeyi hevesle bekliyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul CHP’de Şükrü Genç endişesi Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, 31 Mart yerel seçimlerinde ilçede yeniden aday gösterilmemesi sonrası bağımsız aday olarak katılma kararı alırken CHP’nin Sarıyer Belediye Başkan Adayı Mustafa Oktay Aksu’nun ilçede bir ziyaret sırasındaki sözleri dikkat çekti. Öte yandan önceki gün ilçede halkla buluşan CHP Lideri Özel, “Bugün, yarın açıklamanı yapar, çekilirsin, yok şimdi çekilmedin. Pazara getirdin, ondan sonra döneyim deme, affedemeyiz" şeklinde konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in 31 Mart yerel seçimleri için ilçede yeniden aday gösterilmemesi sonrası Genç, bağımsız aday olarak katılma kararı almıştı. CHP’nin Sarıyer Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen Mustafa Oktay Aksu ise seçim çalışmaları çerçevesinde İstinye Dereiçi Semt Pazarı’nı ziyaret etti. Pazar ziyaretinde Aksu’ya eşi Demet Aksu, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in eşi Çiğdem Zeybek eşlik etti. Aksu, pazarda dolaşırken bir vatandaşın “Oktay Bey, Şükrü Genç’in Sarıyer’de emeği çok fazla, seviliyor, tüm CHP’lilerin oyunu alabilecek misiniz?” sorusu geldiği öğrenildi. Aksu’nun ise “CHP seçmenlerimiz partilerine sadıktır. Seve seve olmasa da” şeklinde bir yanıt verdiği iddia edilirken vatandaşların tepki gösterdiği belirtildi. Bu açıklama ise 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP seçmeninden tepki aldığı “Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız” sözlerini akıllara getirdi. Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün Sarıyer’de CHP’lilerle buluşurken CHP’den istifa ederek bağımsız aday olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’e seslenerek, "Son çağrımdır, eğer gerçekten bu partiye gönül verdiysen bugün yarın açıklamanı yaparsın, çekilirsin. Yok, şimdi çekilmedin, pazara getirdin, ondan sonra döneyim deme. Vallahi kusura bakma affedemeyiz, affedemeyiz" diye konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise katıldığı bir televizyon programında Oktay Aksu’nun adaylığına yönelik, “Yaklaşık 15-16 tane aday adayı vardı. Yaptığımız çalışmalarda hiçbirinin değerlendirilmeye bile alınmadığı ortaya çıktı. Demek ki bir arkadaş konusunda karar kılındı ve şu anki aday Oktay Aksu, Sarıyer halkına dikte ettirildi" sözlerini kullanmıştı.