POLİTİKA - 08 Mart 2018 Perşembe 17:16

Bakan Kurtulmuş, 52. Berlin Uluslararası Turizm Borsası’na katıldı

A
A
A
Bakan Kurtulmuş, 52. Berlin Uluslararası Turizm Borsası’na katıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Geçtiğimiz yıla oranla bu yıl yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artan bir rezervasyon oranlarına ulaşmış bulunuyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Geçtiğimiz yıla oranla bu yıl yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artan bir rezervasyon oranlarına ulaşmış bulunuyoruz. 2017 yılında 3,5 milyon Alman turist ülkemizi ziyaret etti. Bu yıl ise biz 5 milyonu aşkın Alman ziyaretçinin gelmesini bekliyoruz” dedi.


Dünya turizminin en önemli turizm fuarı 52. Berlin Uluslararası Turizm Borsası dolayısıyla Almanya’da bulunan Bakan Numan Kurtulmuş, fuarın ikinci gününde düzenlenen basın toplantısına katıldı. Türkiye’nin bu yıl turizm rezervasyonlarında yüzde 100 seviyelerine varan artışları yakaladığını ifade eden Bakan Kurtulmuş, ITB Berlin Turizm Borsası’nın hedeflerin yakalanması bakımından önemli bir yer olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2019 yılında turizmde rekorları yeniden altüst edeceğine vurgu yapan Bakan Kurtulmuş, “Geçtiğimiz yıla oranla bu yıl yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artan bir rezervasyon oranlarına ulaşmış bulunuyoruz. 2017 yılında 3,5 milyon Alman turist ülkemizi ziyaret etti. Bu yıl ise biz 5 milyonu aşkın bir ziyaretçinin gelmesini bekliyoruz. Türkiye 2018 yılında 38 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapacaktır. Böylece ülkemiz 2015-2016 yıllarında yaşadığı büyük krizleri geride bırakmış ve 2014 rakamlarına dönmüş olacaktır. Terör örgütlerinin Türkiye’ye saldırıları, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizin karşı karşıya kaldığı hain darbe teşebbüsü, Rusya ile yaşadığımız uçak krizi ve özellikle Avrupa’daki seçimler dolayısıyla artan milliyetçiliğin, yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının ve Türkiye düşmanlığı ülkemiz turizmini dip noktaya indirmişti. Ancak, 2017 yılında ise yeniden yükselişe geçtik. 2017 yılında 32,4 milyon turist geldi ve 26,5 miyar dolar turizm geliri elde ettik. Bu göstergeler de bizi son derece optimistik olmaya yönlendiriyor. Bu yıl 38 milyon civarında turiste ev sahipliği yapacağız ve Türkiye 2019 yılında o eski rekorlarını yeniden alt üst eden, gelişen, büyüyen dünya turizminin küresel rekabetinde en önemli oyuncularından biri olmayı başaracaktır” ifadelerini kullandı.



“Türkiye’nin varlığı, Almanya ile iyi ilişkilerini geliştirmesi Avrupa’nın güvenliğini de yakından ilgilendiren bir meseledir”


Türkiye ile Almanya arasında politik bir takım farklılıkların olmasına rağmen geçmişten gelen dostluk ile ilişkilerin yeniden düzeltilmesi gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesini sadece turizm sektöründe ileriye gitmek için beklemiyoruz. Türkiye ihracatının yaklaşık yarısını Almanya’ya yapıyor. Türkiye Avrupa pazarında ihracat bakımından 4’üncü, ithalat bakımından da 5’inci ülkedir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin genel olarak Avrupa ekonomisiyle çok yakından ilişkisi var. Avrupa ile Türkiye ekonomisi iç içe geçmiş vaziyettedir. Bazı politik farklılıklarımız olabilir ama sonuçta Türkiye ile Almanya geçmişten gelen dostluğu ve bugün karşı karşıya kaldığımız tehditlere karşı gösterdiği ortak hassasiyetleri gibi konularda arasındaki ilişkileri düzeltmek mecburiyetindedir. Özellikle Türkiye ile Almanya’nın illegal göçmenler konusunda uzun yıllar boyunca aşağı yukarı ortak bir perspektife sahip olduğu da hepimizce malum. Ayrıca Türkiye bölgesinden kaynaklanan tehditlerin Türkiye topraklarında bir şekilde önlenmesi bakımından da önemli imkanları barındırıyor. Özellikle Akdeniz ve Türkiye’de terör örgütlerine karşı göstermiş olduğu mücadeleyle Türkiye bunu göstermiş olan bir ülkedir. Bu anlamda Türkiye’nin varlığı, Almanya ile iyi ilişkilerini geliştirmesi Avrupa’nın güvenliğini de yakından ilgilendiren bir meseledir. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda artık Almanya’daki seçimlerde geride kaldığına göre yeni bir momentum yakaladığımızı, yeni dönemde Türkiye-Almanya ilişkilerinin son derece pozitif seyredeceğini ümit ettiğimizi, böyle olması için de her iki tarafta açık bir şekilde iyi niyetin olduğunu söylemek isterim. Geçmiş dönemde yaşadığımız problemleri elbette bileceğimiz ama onları çok fazla takılmadan daha güzel bir gelecek kurabilmek için aramızdaki farklılıkları nasıl en aza indirebiliriz bunun da müzakerelerini yaparak, ülkelerimiz arasında ortak çıkarları olan iki ülke olarak dostluğunu iyi niyetli iş birliği çalışmalarını arttırmak durumundadır” şeklinde konuştu.



“Türkiye turizmine hem 2018 hem de 2023 hedefleri bakımından ITB Fuarı’nın önemli katkıları olacaktır”


ITB Berlin Fuarı’nın dünyanın en önemli turizm fuarı olduğunu hatırlatan Bakan Kurtulmuş, Türkiye’nin tanıtılması ve ülke içerisindeki çok farklı destinasyonların başta Alman turizm endüstrisi olmak üzere bütün Avrupalı dostlara anlatılması bakımından ITB’de son derece önemli bir fırsat yakaladığını söyledi. Türkiye’yi fuarda 4 ana bölgede tanıtmaya gayret ettiklerini dile getiren Bakan Kurtulmuş, Antalya, İç Anadolu, Kapadokya, İstanbul ile Türkiye’nin diğer bölgelerinin tanıtımını yaptıklarını kaydetti. Fuarın beklediklerinden de fazla olumlu sonuçlarının olacağını belirten Bakan Kurtulmuş, “Türkiye’nin tanıtılması, buradaki bir takım ilişkilerin kurulması, anlaşmaların yapılması bakımından da çok verimli geçeceğini ümit ediyorum. Türkiye turizmine hem 2018 hem de 2023 hedefleri bakımından ITB Fuarı’nın önemli katkıları olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.



“Troya Müzesi Türkiye için büyük bir prestij müzesi olacaktır”


Türkiye’nin turizmde önemli bir takım avantajları olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bunlardan bir tanesinin de Türkiye’nin İslam dönemi ve İslam öncesi döneme ait çok farklı tarihi, kültürel zenginliklere sahip olması olduğunu dile getirdi. Troya’dan başlayarak 24 büyük medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye’nin Roma’da olduğundan daha fazla Roma Dönemi eserine, Yunanistan’da olduğundan daha fazla Yunan Dönemi eserlerine sahip olduğunu dile getiren Bakan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Göbeklitepe 10 bin yıllık bir yerleşim yeridir. İstanbul’daki kazılar bilimsel olarak da onaylanırsa çok daha öncesine giden, Tunç devrine uzanan eski tarihi birikime sahip bir ülkeyiz. Bu tarihi birikim içerisinde geçmiş kadim medeniyetlerin izleri var. Türkiye olarak biz bunların hepsine değer veriyor ve korumaya gayret ediyoruz. Özellikle de antik kentlerin yeniden gün yüzüne çıkarılması için olağanüstü gayret sarf ediyoruz. Bunlardan birisi de İlyada’nın destanına konu olan Troya’dır. Türkiye için 2018 yılı Troya yılıdır. Troya’nın bütün dünyaya tanıtılması, Troya üzerinden Türkiye’nin tanıtılması için çok büyük bir gayret sarf ediyoruz. Yaz aylarında, Çanakkale’deki Troya’da çalışmaları devam eden dünya çapındaki Troya Müzesi’nin açılışını yapacağız. Türkiye için bu müze büyük bir prestij müzesi olacaktır. Troya medeniyetinin o kalıcı, görkemli eserleri dünyaya tanıtılacaktır.”



“Destekleri 9 bin dolara kadar çıkardık ve bu yıl da bu destekleri sürdüreceğiz”


Turizm sektörüne yönelik kademeli desteklerle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Kurtulmuş, desteklerin bu yıl da sürdürüleceğini söyleyerek, ”Desteklerimizi sürdüreceğiz. Destekleri kademeli yapmamızın sebebi turizmi bütün yıla yaymaktır. Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da Türkiye’nin alternatif turizm alanlarını geliştirerek çok geniş bir alanda dünya çapındaki misafirlerimizi davet edebilmek için ve bunu da mümkünse yıl boyuna yayabilmek için böyle kademeli bir destek veriyoruz. Destekleri 9 bin dolara kadar çıkardık ve bu yıl da bu destekleri sürdüreceğiz” diye konuştu.



“Uluslararası terörü cesaretlendiren nedenlerden birisi de tarihi eser kaçakçılığıdır”


Türkiye’den yurt dışına kaçırılmış eserlerle ilgili soruları yanıtlayan Kurtulmuş, tarihi eser kaçakçılığının Türkiye’nin hassasiyetle üzerinde durduğu bir alan olduğunu dile getirdi. Türkiye’den yurt dışına kaçırılmış tarihi eserlerin peşine adeta birer hafiye gibi takıldıklarını belirten Kurtulmuş, bu eserlerin uzun uğraşlar sonucu yurt dışından getirilebildiğini söyledi. Bu yıl içerisinde Antalya’ya getirdikleri Herakles Lahidi ve Karya Dönemi’nden kalan altın taç gibi son derece önemli eserleri Türkiye’ye getirmeyi başardıklarını sözlerine ekleyen Bakan Kurtulmuş, 54 eserin listelerinde olduğunu, bunları takip ettiklerini, bulundukları ülkelerde peşine düşerek dava açtıklarını, Türkiye’ye ait olduğunu ispatladıklarını ve özellikle ilgili ülkelerdeki muhataplarının da iş birliğine yatkın olması halinde bunları çok daha kısa süre içerisinde getirmeyi başardıklarını dile getirdi. Tarihi eser kaçakçılığının dünyanın da en önemli konularından birisi olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, bu alanda üzerlerine düşeni samimiyetle yaptıklarını ve son olarak da Irak’tan Türkiye’ye getirilmiş 80 eseri mahkemede dava açılmasını beklemeden geri iade edeceklerini ifade etti. Kurtulmuş, “Suriye’de antik kentler DEAŞ tarafından bombalandı. Irak’taki, Bağdat’taki, Halep ve Şam’daki müzeler yakıldı yıkıldı, tahrip edildi. Buradaki eserler birkaç sene sonra Avrupa’daki birçok müzede sergilenmeye başlanacaktır. Uluslararası camiayı iş birliğine davet ediyorum. Her eser doğduğu topraklara aittir ve orada olmak mecburiyetindedir. Irak’tan savaş sırasında kaçırılmış irili ufaklı 80 tarihi eserin mahkemeye bile gerek olmadan ülkemizden geri gönderilmesi için ben yeni imza attım. Samimiyet bunu gerektirir. Kaçırılan tarihi eserlerin alıcısı olursa, bu eserler özelikle de büyük müzelerde sergilenirse tarihi eser kaçakçılarına gün doğar. Büyük müzelerde sergilenen her kaçak eser uluslararası kaçakçılarının, mafya gruplarının sırtını sıvazlayan, onlara cesaret veren maalesef kuvvetli bir sebeptir. Bütün ülkelerin bu konuda samimi bir iş birliği içerisinde olması gerekir. Uluslararası terörü cesaretlendiren nedenlerden birisi de bu tarihi eser kaçakçılığıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.