GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 17:28

Atılım Üniversitesi’nden anlamlı Kadınlar Günü etkinlikleri

A
A
A
Atılım Üniversitesi’nden anlamlı Kadınlar Günü etkinlikleri

Atılım Üniversitesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gün boyu görkemli etkinlikler düzenledi.

Atılım Üniversitesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gün boyu görkemli etkinlikler düzenledi. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Aslı Şimşek, "Kadınlar Günü kapsamında paydaşlarımız sadece öğrenciler değil, aynı zamanda üniversite içindeki tüm idari ve akademik birimler, mezunlarımız ve STK’lar da birer paydaşımız. Toplumsal cinsiyet eşitlik mücadelesi tüm toplumu ilgilendiren bir mücadele olduğu için bu konuda kadın erkek herkes çok önemli" dedi.


8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Atılım Üniversitesi her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Atılım Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) bünyesinde düzenlenen sergiden, şenliğe dolu dolu geçen gün, üniversite öğrencilerine hem moral oldu, hem de Kadınlar Günü kapsamında farkındalık oluşturdu.


Etkinlikler öğrencilerin öğle saatlerinde üniversite kampüsünde kortej halinde yürüyüş gerçekleştirmesiyle başladı. "Kadın, yaşam, özgürlük" ve "Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa" sloganlarıyla yürüyen öğrenciler kampüste yoğun ilgi gördü. Yürüyüş sonrası üniversite meydanında konuşma gerçekleştiren KASAUM Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Aslı Şimşek, her sene 8 Mart’ta çeşitli etkinlikler yaptıklarını belirterek, üniversitenin bu tür faaliyetlere yer vermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Burada paydaşlarımız sadece öğrenciler değil, aynı zamanda üniversite içindeki tüm idari ve akademik birimler, mezunlarımız ve STK’lar. Toplumsal cinsiyet eşitlik mücadelesi tüm toplumu ilgilendiren bir mücadele olduğu için bu konuda kadın erkek herkes çok önemli" diye konuştu.



"Kız Kardeşlik ve Güven Atölyesi"


8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü öğrencileriyle deneysel tasarım çalışması kapsamında bir sergi oluşturduklarını belirten KASAUM Müdürü Şimşek, sosyal mesaj içerikli serginin detaylarını aktardı. Sergide kapsayıcı feminizmden hareket edildiğini vurgulayan Şimşek, "Moda endüstrisinin bedenlere yabancılaşmayı ve tüketim kültürünü dayatması üzerine bizler de neler yapabileceğimizi düşünerek, bedenin saklanmaması gereken sahip olduğumuz en önemli değer olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla "Tüm Bedenler Değerli ve Sağlıklıdır" sloganımızı oluşturduk. Sadece heteroseksüel kadınları değil, aynı zamanda trans kadınlar, beden lekeleri olan, yaşlı veya engelli kadınları düşünerek tasarımlar gerçekleştirmeye çalıştık. Aynı zamanda kadınların bu güne kadar bedenlerinden utandığı için sokağa çıkamamak veya kız çocuklarının regl olduğu için okula gidememek gibi kadınlıktan kaynaklı durumları ifşa eden tasarımlar ortaya çıkardık. Bu şekilde farklı çalışmalarla toplumsal cinsiyet bakışını yerleştirebileceğimiz farklı disiplinler arası çalışmalar yapmaya gayet gösteriyoruz" şeklinde konuştu.


Sergi dışında iki farklı etkinliğe daha imza attıklarını dile getiren Şimşek, Öğretim Görevlisi Damla Songur ve Oluşturucu Drama Lideri Özge Yalçın’ın, kadınlar arası dayanışma ve güveni arttırmak için "Kız Kardeşlik ve Güven Atölyesi" gerçekleştirdiklerini aktardı. Kadın araştırmacılara yönelik kütüphane ile işbirliği neticesinde dijital bir arşiv oluşturduklarını da kaydeden Şimşek, 8 Mart etkinliklerini, kadınların birbirini ve bedenlerini sevmesi üzerinden kız kardeşlik ve dayanışma mesajları vermek üzerine kurguladıklarını ifade etti.



"Kadınlar şenliğine erkekleri de davet ediyoruz"


KASAUM Müdür Yardımcısı Öğretim Üyesi Damla Songur ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında en önemli unsurlardan birinin kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi olduğunu belirtti. Bu anlamda 8 Mart’ın kadınların bir araya gelmesi ve dayanışma içerisinde olması bakımından önemli bir gün olduğuna dikkat çekti. KASAUM’un faaliyetleri kapsamında iki önemli tarih olduğunu aktaran Songur, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde şiddeti önlemek için, 8 Mart’ta ise kadın dayanışmasını arttırıcı etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Songur, düzenlenen etkinliklere toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemiş erkeklerin de davet edildiğini paylaştı. Songur, "Sergi açılışımızın ardından Kadriye Zaim Kütüphanesinin hazırladığı kadın eserlerinden oluşan dijital koleksiyonun da tanıtımı yapılacak. Biz buna ’Kendine Ait Bir Kitaplık Koleksiyonu’ dedik. Kadınların kendi bilgi kaynaklarına ulaşması bizim için çok önemli" diye belirtti.


Şenlikte kermes şeklinde kurulan stantlardan öğrencilerin ev yapımı kek poğaça gibi çeşitli yiyecekler alabildi. Ayrıca şenliğe yine üniversitenin öğrencilerinin vermiş olduğu konser renk kattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.