GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 17:47

İlk Üniversitenin Kurucusu Fatma el-Fihrî Paneli düzenlendi

A
A
A
İlk Üniversitenin Kurucusu Fatma el-Fihrî Paneli düzenlendi

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ve Gazi üniversitesi iş birliğiyle “İlk Üniversitenin Kurucusu Fatma el-Fihrî Paneli” düzenlendi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ve Gazi üniversitesi iş birliğiyle “İlk Üniversitenin Kurucusu Fatma el-Fihrî Paneli” düzenlendi. Nijer Büyükelçisi Adama Gazibo Salou, Benin Sefiresi Yvette Gonima, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ve Afrika ülkelerinin Türkiye’deki temsilciliklerinden bürokratların katılımıyla,Türk Tarih Kurumu Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliği çok sayıda akademisyen ve öğrenci izledi.


Etkinliğin açılışında konuşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, doğuştan farklı özelliklere sahip olan kadın ve erkeğin, birbirinin rakibi ve düşmanı olmadığı gibi birbirinin eşiti de olmadığını ifade etti. Günümüzde kadın ve erkeği yarışa sokarak birbirlerinden rol çalmalarına sebep olan olumsuz bir ortamın bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Örs, iki türün uyum içerisinde ve birbirlerini bütünleyerek var olması gerektiğini dile getirdi. Medyaya yansıyan kadına şiddet olaylarına da değinen Prof. Dr. Örs, iyi düşünüldüğünde bu olayların toplumsal birliği yozlaştıran ve toplumu adeta kışkırtan bir hale geldiğinin görüleceğini ifade etti. Medyanın milyonlarca iyi ilişkiyi göstermek yerine, istatistiksel olarak belli sayıyı geçmeyen sorunlu olayları toplumun hakikatiymiş gibi göstermesinin doğru olmadığını söyleyen Örs, “Kötülüğü öğretmeye ve yaymaya gerek yok, kötülüğün önünü almak önemli. Bunun da sadece cezalarla gerçekleşmesi mümkün değil. Kadınlarımızın insan yetiştirme konusunda çok daha bilgili ve duyarlı olması gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, medeniyetin ortaya çıktığı bölgelerden birisi olarak kabul edilen Afrika’nın, kadınların da lider olarak toplumda kendilerine yer bulabildiği dev bir kıta olduğunu belirttiği konuşmasında, Afrikalıların bu coğrafyada yetişen Hz. Asiye, Fatma el-Fihrî gibi isimlerle iftihar etmekle haklı olduğunu ifade etti. Fatma el-Fihrî’nin kurduğu Karaviyyîn Medresesi’nin el-İdrîsî, İbn-i Batuta, Muhyiddin İbn Arabi gibi çok önemli isimler yetiştirildiğini belirten Prof. Dr. Turan, bu isimlerin bir şekilde Anadolu’ya ulaştığını, Anadolu’yla irtibatlı olduğunu söyledi. Geçmişte bu isimler aracılığıyla Fatma el-Fihrî‘den Türkiye’ye gelen uzantının, bugün Türkiye’den Afrika’ya uzanan sevgi bağıyla karşılık bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan, düzenlenen panelle bu bağa katkıda bulunmaktan onur duyduğunu sözlerine ekledi.


Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhami Durmuş, Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmesi bakımından daha da anlamlı hale gelen panelde, Fatma el-Fihrî’nin yetiştiği çevrenin ve İslamiyet’in topluma sunduğu olanakların da konuşulması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Durmuş, İslamiyet’in cinsiyet ayrımına set çekmesinin ve okumaya, öğrenmeye önem vermesinin İslam toplumları arasında ilmi çalışmaları hızlandırdığını ve Fatma el-Fihrî’ninde böyle bir hoşgörü ortamında yetiştiğini dile getirdi.


Açış konuşmalarının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’ın başkanlığında, Prof. Dr. Foued Laroussı, Prof. Dr. Suna Timur Ağıldere ve Dr. Ali Boujdıdı’nin konuşmacı olduğu panele geçildi. 859 yılında Fas’ta dünyanın ilk üniversitesi olan Karaviyyîn (Kayrevan) Medresesi ‘ni kuran Fatma el-Fihrî’nin Medreseyi kuruş sürecinin ve Medresenin bölgede oluşturduğu ilim ve kültür geleneğinin konuşulduğu panelin ardından,ev sahibi kurum tarafından konuklara hediye takdiminde bulunuldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak: "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ’57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57’nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı. Sabah namazı kılındı Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00’yı gösterdiğinde harekete geçti. Atalarına yürüdüler Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57’nci Alayı Conkbayırı’na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı’nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos’taki, Sakarya’daki, 15 Temmuz’daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.
Kütahya Kütahya’da silah ticareti operasyonu: 6 gözaltı Kütahya ve Afyonkarahisar’da kaçak silah ticareti yapanlara yönelik 7 adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda, 6 şüpheli gözaltına alındı. Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü sorumluluk bölgesinde silah ticareti yapan şahısların tespitine yönelik Asayiş Şube ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından yapılan koordineli çalışma sonucu, Afyon’dan silah bulundurma ruhsatı ile birlikte yasal yoldan silah satın alan şahısların Kütahya’ya getirdikleri silahları sattıkları ve satışı gerçekleştirdikten sonra da hırsızlık süsü vererek çalındığı yönünde müracaatta bulundukları tespit edildi. E.D. (37), E.D. (39), Y.V. (32) ve B.M. (23) isimli şahıslar hakkında projeli teknik ve fiziki takip çalışması neticesinde yapılan ara yakalamada, toplam 66 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ele geçirildi. Hakkında çalışma başlatılan 4 şüpheli şahsın 2 ayrı şahıs ile silah ticareti konusu ile ilgili olarak irtibatlı olduğu tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması ve soruşturmaya konu başkaca suç unsurlarının ele geçirilmesi amacıyla Kütahya İl merkezinde 6 şüpheli şahsın yakalanması ve suç unsurlarının ele geçirilebilmesi için Kütahya il merkezinde 4 adres, jandarma sorumluluk bölgesi olan Siner Mahallesi’nde 3 adres olmak üzere toplamda 7 adreste yapılan eş zamanlı operasyon sonucu 6 şüpheli şahıs yakalandı. Yapılan arama neticesinde, 2 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet av tüfeği, 127 adet tüfeği kartuşu, 13 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve 5 adet tabanca şarjörü ele geçirildi. Yakalanarak gözaltına alınan 6 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.