ASAYİŞ - 14 Mart 2018 Çarşamba 09:24

"Tecavüz etti hamile kaldım" dedi babası öldürdü, bebeğin öldürülenden olmadığı ortaya çıktı

A
A
A
"Tecavüz etti hamile kaldım" dedi babası öldürdü, bebeğin öldürülenden olmadığı ortaya çıktı

Adana’da 8 ay önce 13 yaşındaki kıza tecavüz ettiği ve hamile bıraktığı ileri sürülerek kızın babası tarafından öldürülen çocuğun, bebeğin babası olmadığı ortaya çıktı.

Adana’da 8 ay önce 13 yaşındaki kıza tecavüz ettiği ve hamile bıraktığı ileri sürülerek kızın babası tarafından öldürülen çocuğun, bebeğin babası olmadığı ortaya çıktı.


Edinilen bilgiye göre olay, Yüreğir ilçesine bağlı Yavuzlar Mahallesi’nde 14 Ağustos 2017 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre, silahlı kavga ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekipleri, Muhammet Reşit Yıldırım’ın (17) iş yerinin önündeki hafif ticari araçta tabancayla vurulduğunu belirlemişti. İş arkadaşları tarafından aynı araçla Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Yıldırım, müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından Emrah B. isimli bir kişi, kızı F.B.’ye (13) tecavüz edip hamile bıraktığı için şahsı öldürdüğünü öne sürmüş ve tutuklanmıştı.


Sanık hakkında iddianame hazırlanıp hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlk duruşma 18 Aralık 2017 tarihinde yapıldı. Duruşmada sanık Emrah B., Yıldırım’ı kızına tecavüz edip hamile bıraktığı için öldürdüğünü söylemişti. Mahkemede F.B. ise, Muhammet ile bir yıldır sosyal medya hesabı üzerinden görüştüklerini söylemiş, kendisini teyzesiyle tanıştıracağını söyleyerek bir eve götürdüğünü, burada cinsel saldırıya uğradığını ve hamile kalmasının ardından durumu annesinin fark ettiğini, kürtaj olduğunu anlatmıştı.


Bunun üzerine mahkeme heyeti, öldürülen Muhammet Reşit Yıldırım ile ceninden alınan örneklerin karşılaştırılarak bebeğin babasının olup olmadığının belirlenmesine karar vererek duruşmayı ertelemişti.



Tecavüzle suçlanarak öldürülen çocuk bebeğin babası çıkmadı


Mahkeme heyetinin bu talebi üzerine ceninden ve Muhammet Reşit Yıldırım’dan alınan örnekler eşleştirilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğüne gönderildi. Burada uzmanların yaptığı incelemede, "Maktul Muhammet Reşit Yıldırım’dan alınan kan örneğinden elde edilen genotip ile mağdur F.B.’ye ait olan ceninden alınan doku örneğinden elde edilen genotip arasında baba-çocuk ilişkisi bakımından uyum bulunmamaktadır" denildi. Bu rapor kız çocuğunun ve babasının iddialarını çürütürken, tek oğlunu cinayete kurban veren baba isyan etti.



"Benim oğlum iki kez öldürüldü"


Baba Yıldırım kendisinin o gün de bu işin olmadığını bildiğini belirterek, "Benim çocuğum katledildi, sorgusuz sualsiz oldu benim hiçbir şeyden haberim olmadı sadece gidip çocuğumun cenazesini aldım. Kesinlikle yalan söylüyor, ’kızım 13 yaşında diyor’ ama 16 yaşında ve benim çocuğum da 16 yaşındaydı. Benim oğlum bu karakterde bir insan değil sabah işine bırakır akşam da alırdım. Ben sadece adalet istiyorum bu işin içinde kim varsa cezalandırılsın" dedi.



"İftira attılar, benim oğlum beddualarla gömüldü"


Çocuğuna insanların beddua ettiğine dikkat çeken Yıldırım şöyle devam etti:


"Ben cenazemi beddualarla kaldırdım bu nedenle oğlum bir kez daha öldü. Çocuğuma 1 Temmuz’da mesaj atıyor tanışalım diye 8 Ağustos’ta kız 2 aylık hamile ve benim oğlum ısrarla seni tanımıyorum diyor o da diyor ki ’zamanla tanırsın.’ DNA testi yaptırdık ve temiz çıktı benim çocuğumla hiçbir şekilde alakası yok. Kızın ailesi bir şeyleri temizlemeye çalışıyor öyle olmasaydı ve benim çocuğum bunu yapmış olsaydı bile gelip aileyi bulurlardı. Her şeyi planlamış o kişi, çünkü ayın 9’unda çocuğuma mesaj atmış ve bunu başka birinin hesabından atıyor oğlum ayıkmasın diye. ’Kardeş cüzdanını düşürdün’ diyor, oğlum da ’hayır üstümde’ diyor daha sonra sesli mesaj atıyor ’gel buraya emanetini vereyim’ diye."



"Çocuk kimden hamile"


Bebeğin oğlundan olmadığının ortaya çıktığını, bebeğin kimden olduğunun araştırılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Çocuğun kimden hamile kaldığını devlet araştırsın, ailesinden de DNA örneği alınsın, çünkü bunu benim oğlum yapmamışsa kim yaptıysa bulunsun. Bu benim çocuğumun üzerine atılan iftiradır, öldürüldüğü günden beri mahvolduk annesi rahatsızdı ama şimdi ise yerinden kalkamıyor. Cenazemi 80 milyonun bedduasıyla kaldırdım. Babası hem oğlumu öldürdü hem şov yaptı" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.