POLİTİKA - 17 Nisan 2018 Salı 16:07

Kılıçdaroğlu’ndan ‘erken seçim’ değerlendirmesi

A
A
A
Kılıçdaroğlu’ndan ‘erken seçim’ değerlendirmesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi seçim diyorlar ya olacak inşallah ve bunları göndereceğiz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi seçim diyorlar ya olacak inşallah ve bunları göndereceğiz. Vatandaş gönderecek artık bıktık artık" dedi.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Toplantıya Köy Enstitüsü öğretmenleri de katıldı. Geçtiğimiz hafta Konya, Hatay ve İzmir’i ziyaret ettiğini, Konya’da belediye başkanları toplantısına katıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Size oy veren vermeyen herkesi kucaklayacaksın, ayrımcılık yapmayacaksın dedim. Vatandaştan vergi topluyorsunuz, siz de hizmet veriyorsunuz. Verdiğiniz her hizmetin kaça, neye mal olduğunu belde halkına anlatacaksınız. Bizim siyaset anlayışımızda halka hesap vermek, hakka hesap vermek gibidir. Her kuruşun hesabını vereceğiz millete. Bu felsefeden yola çıktığımız içindir ki bizim belediye başkanlarımız oldukça başarılı, pek çok hizmete imza attılar" ifadelerini kullandı.



"Konya Lisesini Milli Eğitim Bakanlığı nitelikli okul kapsamından çıkarıyor"


Konya’daki 100 yılı aşkın yıldır bulunan Konya Lisesini Milli Eğitim Bakanlığının nitelikli okul kapsamından çıkardığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "100 yıllık bir okulsunuz, sizden önemli isimler çıktı mı diye sordum. Çok dediler. Turgut Özal, Sadi Irmak, Vecdi Gönül, Sami Selçuk, Tarık Buğra, Ahmet Hamdi Tanpınar. Bu okulu nitelikli okul kapsamından çıkarıyorlar. Ben bütün Konyalı kardeşlerime seslenmek istiyorum, bize yeteri kadar teveccüh göstermiyorsunuz. Olabilir ama bir gerçeği kabullenmeniz lazım. Sizin sorununuza kim sahip çıkıyor, sizin çocuklarınızın haklarına kim sahip çıkıyor? Siz sizin çocuklarınızın haklarına, okullarına sahip çıkanlara sahip çıktığınız gün Türkiye kurtulacaktır. Nitelikli okul yapmıyorsunuz 100 yıllık bir okulu. Bu milli eğitime ihanettir. Kaç ülkede 100 yıllık bir okul var. Siz 100 yıllık bir okulu tarihine sahip çıkmadan yok etmek için mücadele ediyorsunuz. Neden, hangi gerekçeyle? Konyalı kardeşlerim düşünsünler, ben nedenini biliyorum. Onlar benden daha iyi biliyorlar aslında. Ama ben bir şey söylemeyeceğim. Yarın sandığa gidecekler, oy kullanacaklar. Kendi çocuklarının hakkını savunanları mı savunacaklar, kendi çocuklarının hakkını savunmayan onların iyi eğitim almaması için çaba harcayan iktidarın yanında mı olacaklar bunu merak ediyorum sadece" şeklinde konuştu. En temel sorunun eğitim olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, yaklaşık 2 milyon çocuğun 2017 yılında okula gidemediğini ileri sürdü.



"Sana söz verip sözünü tutmayan partiye oy verme"


Atama bekleyen öğretmenlerin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Aydın’da atama bekleyen bir öğretmenin intihar ettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Ben diyorum ya, vallahi de billahi de bunların yatacak yeri yok diye. Sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Emekli Astsubaylar Derneği var. Bir de dernek sözcüsü var. Diyor ki; ’Mevcut hükümet bize söz verdi 2015’te. Dediler ki, astsubay emeklilerinin makam, görev tazminatı ve intibaklarını yapıyoruz. Astsubaylara haklar vereceğiz diye söz verdiler’ diyor. ’Biz de 100 binlerce kişi hükümete oyumuzu verdik. Fakat 100 gün içinde bu vaatleri yerine getireceğiz diye söz vermişlerdi. 100 gün geçti, 3 ay geçti, 3 yıl geçti vaatlerini yerine getirmediler. Kendimizi kandırılmış gibi hissediyoruz’ diyor. Kandırılmış gibi hissetme sen zaten kandırıldın. Bunlar oy almak için vaatte bulunuyorlar. Oy aldıktan sonra da alıp kapının önüne koyuyorlar. Tamam diyorlar oyunu aldım 5 sene seni görmeyeceğim, yaklaşma yanıma diyorlar. Sandık geliyor, sandıkta dersini vereceksin. O zaman demokrasinin, verilen vaadin ne olduğunu öğrenmiş olacak. Sana söz verip sözünü tutmayan partiye oy verme" açıklamasında bulundu.



"Şimdi seçim atmosferine girdik"


"Şimdi seçim atmosferine girdik" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar yine mahalle mahalle gezecekler. Yine sizi kandırmaya çalışacaklar. Bir sözü sakın unutmayın, cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşelidir. Aldanmayın. Söz mü verdiler takip edeceksiniz. Sözlerinde mi durmadılar onları demokraside kapının önüne koyacaksınız. Yeter diyeceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.



"Pendik’i İstanbul’u bize verin bütün tapuları vereceğim"


İki hafta önce Pendik Çınarderelilerin grup toplantına geldiğini hatırlatan ve tapu sorunuyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:


"Çınardereliler diyor ki, Kartal verdi, siz niye vermiyorsunuz? Ben de onlara söz verdim, Pendik’i İstanbul’u bize verin bütün tapuları vereceğim. Meşhur bir zat var ya hemen bağırmış, ‘Bay Kemal tapusuz yerlere tapu dağıtacakmış.’ Evet tapusuz yerlere tapu dağıtacağım. 50 yıldır orada oturuyorsa anasının ak sütü gibi o tapuyu ona vereceğim. O zat bilsin ki, biz rahmetli Ecevit’in geleneğinden geliyoruz. Toprak işleyenin, su kullananın. Yapamazsın diyorlar, yapacağız. Yeter ki siz bize yetki verin göreceksiniz. Kartal Belediye Başkanı nasıl yaptıysa, Allah’ın izniyle alacağımız Pendik Belediye Başkanı da aynı şeyi yapacaktır. Vatandaşın eviyle uğraşır bu evler kaçaktır der. Ama kendisi daha önce ben kaçak evde oturuyorum diyordu. Kendisi lüks sarayda oturuyor ya, o da kaçak. Vatandaşın tapusunu vereceğim, senin tapunu vermeyeceğim. Üstelik oturduğun yer haramdır, haram. İsraftır. İslam, israf haramdır der."


Romanlarla yaptığı toplantıyla ilgili Kılıçdaroğlu, "O zat sizi ayağına çağırıyor, ama ben sizin ayağınıza geliyorum dedim. Bu zat celallenmiş. Bay Kemal diyor, buyur Bay Recep. Bay Recep diyor ki, ‘sizi ayağıma çağırdım ama ben sizin içinizden çıktım’ diyor. Nereden çıktığını bilmiyorum, ama bir şeyi çok iyi biliyorum. Sen Sulukule’ye ihanet ettin. Bu geldi, buralar çok değerlendi, sürün bunları dedi. Aralarından çıktıklarını sürdü. Şimdi de ahkam kesiyor, ben sizin aranızdan çıktım. Eski Türk filmlerdeki gibi gecekondu bölgesinden biri ayrılır, gider yer altı dünyasında gelir elde eder pahalı arabalara biner ve eski arkadaşlarının bulunduğu yerlere gelir, onları küçümser, aşağılar ve ondan sonra da geri gider. Orada doğmuştur orada büyümüştür ama parayı başka yerden yasa dışı elde etmiştir ve ondan sonra gelir onları aşağılar. Ama her filmin bir Tarık Akan’ı, Kadir İnanır’ı, Yılmaz Güney’i vardır. Kimse unutmasın" diye konuştu.


Gaziosmanpaşa’yı da Fikirtepe gibi yapmaya çalıştıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, "Verin yetkiyi, kentsel dönüşüm kimsenin burnu kanamadan kimse mağdur olmadan herkes hakkına hukukuna sahip olarak evinde oturacaktır. Bunu yapacağız. Vatandaşın hakkını vatandaşa vereceksiniz işin kuralı budur. Hakkı, hukuku ve adaleti sağlayacağız, az kaldı. Her konuda çuvallıyorlar. Bir kentsel dönüşümü bile gerçekleştirmede beceriksiz olan yönetim Türkiye’yi yönetemez. Vallahi bizim Çat Belediye Başkanı bunlardan çok daha güzel yönetir" değerlendirmesinde bulundu.


Ekonomiyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Dış güçlermiş, bu da kandırmaca. Bir günde mazota 2 sefer zam yap diye dış güçler mi söyledi. Büyük ihaleleri dış güçler mi diyor sana dolarla yap diye? CHP yaptı diyemiyor, çünkü ihaleyi CHP yapmadı. Diyor ki, dış güçler yapıyor. Yok kardeşim bunların tamamı senin oyunun. Dış güçlerin değil, senin oyunun. Dış güçler mi söyledi, Süleyman Şah Tübesi’ni topraklarından kaçır diye? Bir de diyor ben milliyetçiyim, batsın senin milliyetçiliğin. Dış güçler mi Türkiye Cumhuriyetini tefecilere mahkum etti sen tefecilere mahkum ettin" açıklamasında bulundu.



"Seçim diyorlar ya olacak inşallah"


"Şimdi seçim diyorlar ya olacak inşallah ve bunları göndereceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:


"Vatandaş gönderecek artık bıktık artık. Eğer bunları dış güçler yapıyorsa, o zaman bu devleti kim yönetiyor diye soru sorma hakkım var. Dış güçler yapıyorsa senin fonksiyonun ne? Badem sütü içmek mi senin fonksiyonun? Geldiğimiz nokta artık bunlar devleti yönetemiyorlar. Onların sözcüsü konuştu, ‘seçime gidelim’ diye. Diyorlar ki artık biz yönetemiyoruz. Biz gideceğiz. Vatandaş bizi göndersin bu ülkeyi adam gibi insan gibi yönetecek yöneticilere ihtiyacımız var. Kul hakkı yemeyen düzgün, namuslu vatandaşa hesap veren her kuruşun hesabını veren yöneticilere ihtiyacımız var diyor. Ben yönetemiyorum diyorlar artık. Bunu da artık itiraf ediyorlar. Neden yönetemiyorlar?"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.