POLİTİKA - 16 Mayıs 2018 Çarşamba 22:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail’in Kudüs’ü gasp etmesine izin vermeyeceğiz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail’in Kudüs’ü gasp etmesine izin vermeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.


Her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan’da da ilk iftarını şehit aileleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizlerin bu iftar sofrası etrafında buluşmamıza vesile olanlara teşekkür ediyorum” diyerek tüm şehitlere rahmet diledi.



“Bu uğurda mücadele etmesi, yaralanması ve ölmesi karşısında ancak saygı duyulabilir”


“Şehitlik ve gazilik bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli kavramlar. Bir insanın kendi canını millet, ezan, bayrak, vatan gibi ulvi değerler için feda etmeyi göze almasını, bu uğurda mücadele etmesi, yaralanması ve ölmesi karşısında ancak saygı duyulabilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’deki “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz, siz anlamazsınız” ifadesini hatırlatarak, “Şuanda şehitlerimiz bizi izliyor, dinliyor. Siz şehit yakınlarını Rabbim inşallah cennetinde onlarla haşrücem eylesin. Ben şunu hatırlatmak isterim, sakın üzülmeyin, çünkü şehit yakını olmak üzülmeyi değil, tam aksine Hazreti Ebubekir Sıddık’ın dediği gibi ‘beni bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha şehadete kavuştur, tekrar dirilt, tekrar bana şehadet lütfeyle.’ Şimdi bizde olaylara böyle bakacağız. Çünkü onlar sıradan bir ölü değil, onların durumu çok daha farklı. Bizim milletimiz tarih boyunca şehitlerinin ve gazilerinin açtığı yollarda ilerleyerek coğrafyalar fethetmiş, devletler kurmuş, en zor dönemlerinde bile ayakta kalmayı başarmıştır” diye konuştu.


15 Temmuz hain darbe girişimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milleti 15 Temmuz’da tarih sayfalarında kaldığı sanılan dirayetini, cesaretini, imanını bugün de en güçlü şekilde muhafaza ettiğini göstermiştir. Rabbim o gece ülkesi ve milleti için kıyama duran, bu uğurda hayatını kaybeden, yaralanan herkesten razı olsun” şeklinde konuştu.


Şehit yakınlığı ve gaziliğin en büyük şereflerden olduğunu belirten Erdoğan, “Şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlerinin ve gazilerin hiçbir konuda mağdur olmamaları için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Ancak şehit yakınlarımıza ve gazilerimize bu sıfatın yüklediği çok önemli bir sorumluluk olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Sizlerin bu sıfatın vakarına uygun hareket etmesi hem şehitlerimize olan minnetimiz hem de gazilik sıfatına olan saygımız sebebiyle çok önemlidir. Unutmayınız, şehit yakını ve gaziler olarak sizler bu ülkenin en ulvi değerlerinin sembollerini temsil ediyorsunuz. Bu sıfatla yapacağınız her hata, sergileyeceğimiz her olumsuz davranış temsilcisi olduğunuz değerlere zarar verecektir. Şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmeye, gazilik onurunu zedelemeye hiç birimizin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresinde 29 vatandaşın şehit olduğunu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında 126 Mehmetçiğin şehit olduğunu, terörle mücadelede hala zaman zaman şehitler verildiğini kaydeden Erdoğan, “Afrin’de 4 bin 456 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak’ta 403 teröristi, yurt içinde son dönemde 345 teröristi etkisiz hale getirdik” dedi.



“Dünya gözünü yumsa da biz İsrail’in zulmüne rıza göstermeyeceğiz”


Özgürlüğün, vatanın, bu uğurda mücadele etmenin kıymetini en iyi Türk milletinin bildiğini, şehitlerin ve gazilerin çokluğunun bu mücadelenin ne derece çetin ve kararlı yürüdüğünün ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, Filistin’de yaşanan gelişmelere değindi. Erdoğan, “Bugün hemen yanı başımızdaki Filistin’de tek suçları binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları topraklardaki haklarını savunmak olan masum insanlara yönelik büyük bir insanlık suçu ile karşı karşıyayız. İşte gördüğünüz gibi şurada 65 şehit ve 3 bini aşkın yaralı var. İsrail’in hak, hukuk, adalet, insanlık tanımayan saldırıları sebebiyle yarım asrı aşkın süredir huzur yüzü görmeyen Filistinliler bir kez daha zulme maruz kaldılar. Amerika’nın büyükelçiliğini BM ve diğer uluslararası kurumların kararlarını hiçe sayarcasına Kudüs’e taşıma kararı İsrail yönetimini adeta azdırmıştır. İsrail askerleri topraklarını savunmak dışında hiçbir amaçları olmayan, asla silaha, şiddete, zorbalığa başvurmayan masum Filistinlileri özellikle hedef göstererek çocuk, engelli, yaşlı, kadın demeden katlediyor. Dünyanın bir başka yerinde yaşansa tüm uluslararası kurumların, tüm devletlerin ayağa kalkacağı bu saldırı İsrail tarafından Filistinlilere uygulandığında maalesef büyük bir aymazlıkla karşılanmıştır. Türkiye’nin girişimleri, İslam coğrafyasındaki halkların yürek yakan isyanları ve kimi vicdanlı batılıların itirazları dışında bu trajediye sadece seyirci kalınmıştır. Biz daha 1 asır önce tıpkı şu salonda bulunan ülkemizin dört bir köşesindeki vilayetlerden vatandaşlar gibi canımızdan bir parça olan Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm dünya gözünü yumsa da biz İsrail’in zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde değil, tüm imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüs’ün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.


Son olaylar başlamadan önce İsrail yönetimini sağduyulu davranması konusunda ikaz ettiklerini belirten Erdoğan, “Buna rağmen katliam başlayınca hemen tüm uluslararası ve insani mekanizmaları harekete geçirdik. BM Genel Kurulunun bu konuyu özel olarak ele alması için girişimlere başladık. Bunun yanında BM Güvenlik Konseyi üyelerini de daha etkili şekilde harekete geçirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



“BM bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür”


Filistin’de yaşanan olaylar başladıktan sonra yaptığı telefon diplomasisini anlatan ve birçok liderle görüştüğünü açıklayan Erdoğan, bu telefon diplomasisini bu gece ve yarın da sürdüreceğini belirtti. İslam İşbirliği Teşkilatının Cuma günü İstanbul’da olağanüstü zirvesini toplayacaklarını kaydeden Erdoğan, daha sonra da Yenikapı Meydanı’nda dev bir mitingi gerçekleştireceklerini, tüm dünyaya sesleneceklerini söyledi. Erdoğan, “Pazar günü de Diyarbakır’da bir miting düzenliyoruz. Çeşitli şehirlerimizde bu katliamı kınamaya yönelik mitingler zaten başladı, devam edecek. Ayrıca Filistinlilerle dayanışma ve şühedaya saygı maksadıyla ülke genelinde 3 gün yas ilan ettik. Yaralıların tahliyesi için Genelkurmay Başkanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve AFAD Başkanlığımız yoğun çaba gösteriyor. İsrail’in engellemelerine rağmen bu çabalarımızdan vazgeçmiyoruz. Amerika ve İsrail’deki büyükelçilerimizi istişare için Ankara’ya çağırdık. İsrail’in Ankara Büyükelçisine de ülkesine gitmesini tavsiye ettik ve gitti. Ramazan ayı boyunca Filistinli mülteciler için tüm İslam ülkelerini kapsayan büyük bir yardım kampanyası yürütülecek. Filistin meselesi sadece bir toplumun topraklarını ve izzetini koruma mücadelesi değildir. Bu mesele aynı zamanda tüm insanlık ve onları temsil eden uluslararası kurumlar için bir imtihandır. Maalesef şuana kadar bu imtihan çok kötü geçmiştir. İsrail’in hukuk tanımaz, hak ve adalet bilmez, şımarık, küstah, insanlık dışı uygulamalarına karşı sessiz kalınması çok tehlikeli bir kapının açılması anlamına gelecektir. Bilindiği gibi 1. ve 2. Dünya savaşlarının ağır tahribatı insanlığı uluslararası kurumlar etrafında birleşerek huzuru ve güvenliği kurallara dayalı bir düzeyde aramaya yöneltmişti. İsrail’in korsanlıkları bu düzenin kökten sarsılmasına ve artık son hadiselerle birlikte açıkça yıkılmaya başlamasına yol açmıştır. Daha önce Avrupa’nın göbeğindeki Bosna’da, Afrika’nı pek çok yerinde, Somali’de, yakın zamanda Irak ve Suriye’de kötü imtihanlar veren uluslararası sistem, Filistin’deki tavrı ile adeta intihar etmektedir. İşte BM bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira BM adalet tesisi için vardır. Şuanda ben BM Genel Sekreterine hukukumuz ileri derece olmasına rağmen ulaşamıyoruz. Şayet İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya hızla haydutluğun hakim olduğu bir kaosa doğru sürüklenecektir. Güçlü olanın istediğini aldığı, mazlum olanın ise hep kaybettiği böyle bir düzen insanlığın sonu demektir. Biz bu kötü gidişe itiraz ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer alacağız. Bizim için bu tavır konjonktürel değil ilkeseldir. Aynı tavrı Suriye, Irak, Somali, Bosna, Kırım, Karabağ konusunda da gösteriyoruz. Bugüne kadar mazlumun kimliğine hiç bakmadık. Dünyanın 17. Büyük ekonomisi olmamıza rağmen insani yardımlarda milli gelire oranla dünyada birinci sırada yer almamızın sebebi budur. Canlarını ve namuslarını kurtarmak için ülkemize sığınan 3,5 milyon Suriyeliye yıllardır ev sahipliği yapmamızın sebebi bu yaklaşımdır. İstikrarsızlığın ve açlığın pençesinde kıvranın Somali’de yaklaşık 1 milyar dolarlık destekle tüm dünyaya örnek olacak bir kalkınma modelini hayata geçirmemizin sebebi işte bu insani davranıştır. Filistinli kardeşlerimizin de aynı sebeple yanındayız. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek aynı sebeple uluslararası sistemi adalete davet ediyoruz. Ecdadımız böyle yapmıştı, biz de aynı yolda ilerliyoruz. Kendimizden başlayarak tüm kardeşlerimizin, insanlığın mutluluğu ve refahını sağlayana kadar bu yoldan dönmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Yalan yanlış birçok kuru vaatlerde bulunanları herhalde görüyorsunuz”


“Bölgemizde ve dünyada neler yaşanırsa yaşasın biz ülkemizle ilgili hedefe kararlılıkla yürümeyi sürdürüyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadıklarını kaydetti. Erdoğan, “Ülkemizin yeni bir döneme adım atacağı 24 Haziran seçimlerinde milletimizin yine en doğru kararı vereceğinden hiç şüphemiz yoktur. Sizlerden ülkemizin demokrasiden ekonomiye her alandaki umutlarını ifade eden 2023 hedeflerine sahip çıkmanızı rica ediyorum. Eski Türkiye’nin hastalıklarını horlatmak için uğrayanlara asla izin vermeyeceğinize inanıyorum. Türkiye’yi yeniden istikrarsızlığa, çekişmenin, kısır kavgaların tuzağına çekmek isteyenlere itibar etmeyeceğinizi biliyorum. Yalan yanlış birçok kuru vaatlerde bulunanları herhalde görüyorsunuz. Böyle kuru vaatlerle bu iş olmuyor. Biz yaptıklarımızla konuşuyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Gaziantep’te başladı Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde Gaziantep’te başladı. Türkiye Minikler Karate Şampiyonası, Türkiye genelinde 1500 sporcu, sporcu ailesi, antrenör ve hakem ve federasyon görevlilerinin katılımıyla Gaziantep’te başladı. Karataş Şahinbey Spor Salonu’nda Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde 19 Nisan’da başlayan ve 21 Nisan tarihine kadar devam edecek olan şampiyonada, ilk gün müsabakaları dikkat çekti. Düzenlenen şampiyonaya Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz’un yanı sıra federasyon yöneticileri ve protokol üyeleri de katıldı. “Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım” Çocuklara okullarına devam ederken sporda da destek olunması gerektiğini belirten Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz, Gaziantep’i biz kültür mirası şehri, gastronomi şehri olarak biliyoruz ama burada olduğumuz 2 gün içerisinde çok değişik bir gözlem yapma fırsatı buldunuz. Öncelikle belediyecilik nasıl yapılır, bir insanın hayatına nasıl dokunur, bu hizmetler nasıl yapılır, halka hizmet nasıl yapılır bunları Şahinbey Belediyesinde gördük. Ben sadece bu şampiyonaya destek oldukları için değil, böyle güzel bir ortamı bize verdikleri için ve bu güzel hizmetleri Gaziantep’in dışından gelmiş olmamıza rağmen bizlere hissettirdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Çocuklarımız bu şampiyonaya katıldılar. Demek ki yeşil kuşaktalar en zor aşamayı geçtiler. Çünkü sarı kuşaktan sonrası çok önemlidir. Bundan sonra çocuklarımıza siz velilerimizin çok destek olması lazım. Bu çocuklarımız sadece sporumuzun değil geleceğimizin de teminatı. Bu çocuklarımızdan nasıl 4 tane olimpiyat madalyalı karate sporcusu çıkardıysak belki onların yerine gelecekler. Bizim 4 olimpiyat madalyalı sporcumuzun 1 tanesi mühendis, 3 tanesi öğretmen. Yani hem spor hem okul bir arada olabilir. Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım. Minik yavrularımızın heyecanına desteğimizi devam ettirelim. Herkese katılımları için teşekkür ediyorum” dedi. “Gençlerimizi spora teşvik ediyoruz” Yapılan spor salonları ve yapılan projelerle genç ve çocuk yaştaki tüm herkesi spora teşvik ettiklerini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Yarışmaya katılan tüm gençlere başarılar diledi. Tahmazoğlu, “Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’nın Gaziantep’te yapılmasından dolayı başta Karate Federasyonu Başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine emeği geçen herkese teşekkür ederim. Aynı zamanda Gaziantep bir Spor kenti ve çok sayıda gencimiz var. Türkiye’deki en genç nüfusa sahip illerden ve ilçelerden biriyiz. Gençlerimizin eğitimlerinin yanı sıra bir kültür sanat alanıyla ilgilenmeleri çocuklarımızın geleceği açısından çok önemli. Hem vücudu zinde tuttuğu gibi hem disiplinli bir çalışma sağlayıp, gençlerimizin eğitim hayatında da, iş hayatında da her alanında başarılı olmayı sağlayan bir unsur. Çocuklarını spora teşvik ettikleri için velilerimize teşekkür ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz Şahinbey Spor salonumuz, hemen 2 km ötede Şahinbey Akkent Spor Köyümüzü ve yaklaşık 3- 4 km ötede Türkiye Geleneksel Sporlar Merkezi yaptık. Bu projelerle tüm gençlerimizi spora teşvik ediyoruz. Yarışmaya katılan tüm gençlerimize tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.