GENEL - 18 Mayıs 2018 Cuma 11:59

Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında 3 bin 233 çocuk hayatını kaybetti

A
A
A
Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında 3 bin 233 çocuk hayatını kaybetti

Türkiye’de her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor.

Türkiye’de her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor. Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında 3 bin 233 çocuk hayatını kaybederken 275 binden fazla çocuk ise yaralandı.



Türkiye’de ölüm nedenleri arasında 3’üncü sırada trafik kazaları yer alıyor. Türkiye’de her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan trafik kazası istatistiklerini derleyen online sigorta satış platformu Koalay.com, 22 milyondan fazla trafiğe kayıtlı aracın bulunduğu Türkiye’de, son 10 yılda trafik kazalarının yüzde 45 artarak 1,2 milyona ulaştığını açıkladı. Derlenen bilgilere göre; trafik kazası olma oranı da yükseldi. 2006 yılında 33 saniyede bir kaza gerçekleşirken, bugün bu oran 25 saniyeye düştü. Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarında yaşamını yitirenlere bakıldığında, en çok 0-14 yaş grubu dikkat çekiyor. Çocukların trafik kazası sonucu hayatını kaybetme oranı Türkiye’de yüzde 12, Almanya’da yüzde 5, İngiltere’de yüzde 6, ABD’de ise yüzde 6,5 olarak dikkat çekiyor.



Sağlık Bakanlığı’na göre, Türkiye’de ölüm nedenleri arasında 3’üncü sırada yer alan ‘trafik kazası sonucu ölüm’, Türkiye’nin en önemli halk sağlığı ve güvenlik sorunlarından biri olarak yer alıyor. Son 10 yılda trafik kazalarında yaşamını yitiren çocuk sayısı yüzde 86 artarak 2017’de 498’e yükseldi. Kaza anında ağır veya hafif yaralanan çocuk sayısı ise 2017’de 36 bin 850’ye ulaşarak son 10 yılda yüzde 115 artış gösterdi. Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında ise toplam 3 bin 233 çocuk hayatını kaybederken 275 binden fazla çocuk yaralandı.



“Türkiye’de çocuk koltuğu kullanım oranı yüzde 23”


Bu ölüm ve yaralanmaların birçoğunun hız limitlerine uyup çocuk koltuğu ve emniyet kemeri kullanarak önlenmesinin mümkün olduğunu belirten Koalay.com CEO’su Bradley Du Chenne “40 km hızla giden bir araçta olası bir çarpışma anında 5,5 kg ağırlığındaki bir bebek kollarınıza 110 kg kuvvet uygulayarak tutamayacağınız kadar ağırlaşır ve maalesef kucağınızdan fırlar. 2010 yılında araçlarda çocuk koltuğu bulundurmaya yönelik bir yasa çıkmasına rağmen, Türkiye’de çocuk koltuğu kullanım oranı yüzde 23. Çocuk koltuğu kullananların da yüzde 90’dan fazlası 0-3 yaştan sonra çocuk koltuğunu değiştirmiyor ve sonrasında koltuk kullanımını bırakıyor. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO)göre; çocuk koltuğu kullanılması mecburi olan ülkelerdeki trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 3 civarındayken, zorunlu olmayan ülkelerde bu oran yüzde 46’yı buluyor. Çocuk koltukları doğru kullanıldığı takdirde, kaza sırasında çocukların zarar görme riski yüzde 77 oranında azalıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kafe içindeki silahlı çatışma tarafları adliyeye sevk edildi Antalya’da bir kafenin iki ortağı arasındaki 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesinde çıkan anlaşmazlıkta çıkan, silah, bıçak sopalı kavganın tarafları toplam 25 kişi emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 kişinin hastanede devam edilirken, şüphelilerden birinin tekerlekli sandalye ile götürülmesi dikkat çekti. Olay, geçtiğimiz Çarşamba günü Kepez ilçesi Yeni Mahalle Karatay Caddesi üzerindeki bir kafede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kafenin iki ortağı arasında 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesi yüzünden anlaşmazlık çıktı. Ağız kavgası ile başlayan tartışma kısa sürede büyüdü ve şiddete dönüştü. Taraflar birbirine, bıçak, sopa, tabanca ve pompalı tüfekler saldırdı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı, şüpheliler ise tek tek yakalandı. İşletmenin içi ve çevresi savaş alanına dönerken, polis tarafları güçlükle sakinleştirdi. Olay yerinde 6 tabanca, 1 pompalı, 6 bıçak, çok sayıda sopa ve 63 adet fişek ele geçirildi. 19 kişinin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirlendi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, iki taraftan yaralılar dahil 29 şüpheliyi gözaltına aldı. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen, 25 şüpheli adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 şüphelinin ise hastanede tedavilerinin devam ettiği bildirildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerinden birinin tekerlekli sandalyede olması ise dikkat çekti. Olay anı ise çok sayıda vatandaşın cep telefonu ve güvenlik kamerasına yansıdı. Silahların konuştuğu görüntülerde taraflar arasındaki silahlı çatışma, birbirlerine sopa ile vurmaları, sandalye fırlatmaları polisin olayı ayırma çabası yer aldı.
İstanbul Erdem Karakoç: "Firavunların oyununu bozduk" Milliyetçi-Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Erdem Karakoç, Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde iftar verdi. Karakoç programda yaptığı konuşmada, 31 Mart yerel seçimlerine az bir zaman kaldığını belirterek, birlik ve beraberliğin önemine değindi. Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen iftar programında konuşan Erdem Karakoç, Ülkücü hareketin Türk milletinin milli ve manevi değerlerine bağlı olduğunu, bu nedenle bölücülüğe ve her türlü emperyalizme karşı çıktığını belirtti. Nihal Atsız’ın bir şiirini okuyarak sözlerine devam eden Karakoç, şöyle konuştu: "Ne Kafkaslımızı, ne Balkanlımızı, ne Güneydoğulumuzu ne de Kuzey Afrikalımızı ayrı görmedik. Birlikten yana olduk. Devleti bu birlikle kurduk. Bugün kavga sağcılar ve solcular arasında, laikler ve laik olmayanlar arasında yapılmıyor. Batılı merkezlerden beslenen mandacı zihniyetle buna direnen Türk milleti arasında yaşanmaktadır." Alparslan Türkeş’in yetiştirdiği bir nesil olduklarını belirten Karakoç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Seyit Ahmet Arvasi gibi büyük fikir adamlarının eserlerini okuyarak neyin mücadelesini verdiklerini öğrendiklerini, dost kimdir, düşman kimdir bunu iyi bellediklerini söyledi. Karakoç, "Türk milliyetçileri her türlü mandacı ve art niyetli girişimlere izin vermemiştir, vermeyecektir. Batı’dan destek alan Türk düşmanı, Firavunca planları bozmuştur yine bozacaktır" dedi. "Ülkücü davasına sevdalıdır" İftar yemeğinde bir konuşma yapan Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Orhan Çakıroğlu, Ülkücünün kim olduğunu ve neyin kavgasını verdiğini anlattı. Ülkücünün ömrünü Peygamberimize adadığını, Turan davasını Peygamberimizin yoluyla aydınlattığını ifade eden Çakıroğlu, "Ülkücü kendi nefsini yok etmek için yola çıkmıştır. Ülkücü Allah dedi mi bir daha geri dönmez. Bu yolda ya öldürür ya da ölür" diye konuştu. Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar ise sözlerine her Ülkücünün bir hikâyesi olduğunu belirterek başladı. Türk milletinin bekası için mücadele verdiklerini ve bunu başardıklarını anlatan Çakar, "Mesele vatan, din ve millettir. Alparslan Türkeş bu mukaddes davaya bağlı bir nesil yetiştirdi" ifadelerini kullandı. Yazar Mahmut Yıldırım da eğitimin önemine değindiği konuşmasında, Ülkücülerin neyin mücadelesini verdiğini anlattı ve Ülkücülerin nerede nasıl davranacağını bilen şuurlu bir nesil olduğunu söyledi. İftar programında ayrıca, Hayrettin Alp bir şiir okudu, İsmet Koçak, Mustafa Can ve Perihan Durmaz da kısa konuşmalar yaptı.