GENEL - 18 Mayıs 2018 Cuma 15:04

Ahlat’ta "Kudüs" protestosu

A
A
A
Ahlat’ta "Kudüs" protestosu

Bitlis’in Ahlat ilçesinde ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve İsrail askerlerinin Filistinlileri katletmesi protesto edildi.

Bitlis’in Ahlat ilçesinde ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve İsrail askerlerinin Filistinlileri katletmesi protesto edildi.


İlçede Sivil Toplum Örgütleri tarafından düzenlenen gösteri için Cuma namazının ardından vatandaşlar Akkoyunlu Camii önünde toplandı. Daha sonra vatandaşlar ellerinde ki Türk ve Filistin bayraklarıyla ilçe merkezine sloganlar eşliğinde yürüdü. Burada basın açıklamasını okuyan Ak Parti Ahlat İlçe Başkanı Oğuz Atılgan, ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına tepki göstermek, Filistinli kardeşlerimizin düzenlediği Büyük Dönüş Yürüyüşü’ne destek vermek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, "Büyük Felaket olarak adlandırılan Nakba’nın 70. yılını protesto etmek ve katil İsrail askerlerinin şehit ettiği kardeşlerimize rahmet dilemek için bütün kardeşlerimizle meydanlardayız. 15 Mayıs günü Büyük Felaket Nakba’nın 70. yıl dönümü. 70 yıldan beri Siyonist İsrail, Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın çocuk demeden katliamlarına devam ediyor. 14 Mayıs günü sözde ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınmasını barışçıl gösterilerle protesto eden Filistinlere yağdırılan bombaların şiddeti her geçen dakika artmakta, şehit olan ve ağır yaralanan kardeşlerimizin sayısı artmaktadır. Bölgeden gelen resmi bilgilere göre son iki gündeki siyonist saldırılarında 62 Filistinli şehit oldu, 2 bin 771 Filistinli de yaralandı. Filistin mücadelemizde binlerce kardeşimiz şehit oldu ama Müslümanlar mücadeleden asla vazgeçmedi. Çünkü biz biliyoruz ki Kudüs, bedelini ödeyenlerindir! Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. Buna rağmen 70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları gasp edilen Filistinliler, İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Filistinliler, kadınlarıyla ve çocuklarıyla son bir aydır Büyük Dönüş Yürüyüşü gerçekleştiriyorlar. Ve tüm bu ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından vazgeçmiyorlar. İşgalci İsrail ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor" dedi.


Olayların başlangıcından bugüne kadar İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle 100’ü aşkın kişi şehit edildiğini, 10 binin üzerinde kişi de yaralandığını ifade eden Atılgan, "İlk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan Siyonist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail devleti ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslamındır ve Kudüs bizimdir! Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin (SAS) Miraç’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz. Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs dostlarıyla birlikte ABD’nin ve İsrail’in bu hukuksuz kararına ve uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, Uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyoruz. Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Acilen bütün İslam ülkeleri İsrail’in büyükelçiliklerini, konsolosluklarını topraklarından kovmalıdır. Bunu da ilk olarak mazlumların umudu Türkiye gerçekleştirmelidir. Bugün itibariyle İsrail’in büyükelçiliği ve konsolosluğu hemen kapatılmalıdır. Mavi Marmara anlaşması en kısa zamanda iptal edilmeli ve İsrail, uluslararası arenada yalnızlaştırılmalıdır. İsraille yapılan bütün anlaşmalar iptal edilmelidir. Her Ramazan ayında Filistin’deki zulmünü artıran İsrail’e karşı bizler de Ramazan ayı boyunca sesimizi yükselteceğiz ve nöbette kalmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.


Basın açıklamasının ardından toplanan grup yapılan duanın ardından sessizce dağıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de ölü yunus balıkları kıyıya vurdu Artvin’in Hopa ve Kemalpaşa ilçelerinde sahilin farklı noktalarında 5 yunus balığı ölüsüne rastlanıldı. Ölü yunusları gören vatandaşlar ve balıkçılar durumu yetkililere bildirirken, yunusların ölüm nedenleri ile ilgili çalışma başlatıldı. Hopa ve Kemalpaşa ilçeleri sahillerine vuran ölü yunus balıklarını gören vatandaşlar yetkililere haber verdi. Farklı bölgelerde balıkçılar ise ağlarına takılan ölü yunus balıklarını kıyıya çıkardı. İhbar üzerine bölgeye Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri gelerek yunus balıklarının ölüm nedenleri ile ilgili çalışma başlattı. Hopa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zafer Öztürk, yunus balıklarının balıkların izini takip ederek bölgeye geldiğini ve burada avcılık yaptıklarını belirterek ölümleri doğal olduğunu söyledi. Öztürk, ”Yem stoklarının denizde azalmasından kaynaklı yunus balıkları limanın içine bile girebiliyor. Bundan kaynaklı faklı sebeplerden ölümler yaşanabiliyor” dedi. Kentte 30 yıldır balıkçılık yapan Erdinç Başlılar ise “Son zamanlarda yunus ölümleriyle ilgili baya gözlemlerde bulunuyoruz. Mevsim geçişlerinde olan hadiseler. Genellikle bölgemizde her sene yunus ölümleri gerçekleşir. Fakat bu sene biraz fazla oldu. Yem bulamasından kaynaklı olabilir. Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri araştırma yapıyor. Yunus balıkları öldüğünde dibe batmıyor, su üstünde oluyor. Akıntıyla kıyıya vurunca vatandaşlar görünce baya bir ölüm olduğunu düşünüyor. Bence doğal olan ölüm bunlar. Yunus balığının Karadeniz’ de düşmanı olmadığı için nüfusu gittikçe artmaktadır. Yem sıkıntısı yaşamış olabilir beslenmeden kayaklı olabilir bu ölümlerde haliyle oluyor” ifadelerini kullandı.
Ankara YÖK’ten uluslararası öğrencilere dair açıklama Yükseköğretim Kurulu (YÖK), uluslararası öğrenciler tarafından Türkiye’deki üniversitelere yapılan başvuru ve kayıt-kabul işleri sonrası herhangi bir Türk vatandaşının hak kaybına uğramadığını açıkladı. YÖK, üniversite eğitimlerini tamamlayabilmek için Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenciler hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin birtakım açıklamalarda bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin eğitim kalitesi, güvenlik hayat ve çok kültürlü yaşam geleneği gibi birçok olumlu niteliği sayesinde uluslararası öğrenciler tarafından dünyada en çok tercih edilen ilk 10 ülke arasına girdiği belirtilerek, “Dünyanın pek çok ülkesinden gelen uluslararası öğrenci, üniversitelerimizde barış ve huzur içerisinde bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırmaktadır” ifadelerine yer verildi. “Uluslararası öğrencilerin başvuruları Türk vatandaşı öğrencilerimiz için herhangi bir hak kaybına neden olmamaktadır” Uluslararası öğrenci adaylarının başvurdukları ülkelerin kanunlarına göre kayıt ve kabul işlemlerine tabi tutulduğu ifade edilen açıklamada, “Türkiye’de de bu öğrenci adayları yükseköğretim kurumlarının tabi olduğu esaslara ve mevzuata göre öğrencilik hakkı elde etmektedirler. Bu çerçevede uluslararası öğrencilerin başvuru ve kayıt-kabul işlemleri Türk vatandaşı öğrencilerimiz için herhangi bir hak kaybına neden olmamaktadır” ifadeleri kullanıldı. “Yükseköğretimde ulusarasılaşma YÖK ve üniversitelerin temel stratejik hedeflerinden bir tanesidir” YÖK ve Türkiye’deki üniversitelerin temel stratejik hedeflerinden bir tanesinin yükseköğretimde uluslararasılaşma olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Nitekim bu hedef Türkiye Cumhuriyeti’nin Kalkınma Planları içerisinde yer almaktadır. Ülkemizde misafir ettiğimiz uluslararası öğrenciler, sağladıkları ekonomik katkının ötesinde küresel bağlantılar ve uluslararası ilişkiler açısından da önem kazanmaktadır. Türkiye’deki uluslararası öğrencilerin yaklaşık yüzde 95’i eğitimlerini kendi imkanlarıyla sürdürmekte ve ülkemizin gönüllü elçileri olarak memleketlerine dönmektedirler. Unutulmamalıdır ki, üniversitelerimizin uluslararası öğrenci ve bilim insanı hareketliliği için cazibe merkezi haline gelmesini engelleyecek her türlü mesnetsiz söz, fiil ve paylaşımlardan kaçınmak hepimiz için ciddi bir sorumluluktur.”
Adana Baharda sık görülen cilt hastalıklarına dikkat Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, ilkbahar mevsiminde bazı cilt hastalıklarının görülme sıklığının arttığını söyledi. Medline Adana Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, özlemle beklenen bahar aylarında dikkatli olunmaz ise gelişebilecek kimi cilt sorunlarının yaşam konforunu düşürecek seviyelere gelebildiğini ifade ederek, bu dönemde en sık görülen cilt hastalıklarını ve koruma yollarını anlattı. Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, bahar aylarında görülebilecek cilt hastalıklarını şu şekilde sıraladı: Kurdeşen (Ürtiker) Araştırmalar, her dört kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir kez ürtiker geçirdiğini gösteriyor. Ürtikere en çok baharla birlikte polenlerin artması sebep olduğundan maruziyetten kaçınmak büyük önem kazanıyor. Deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin ve kaşıntılı döküntüler ürtikerin belirtileri olarak öne çıkıyor. Bu döküntüler bir günden fazla geçmeden kayboluyor ve vücudun başka yerlerinde tekrar çıkıyor. Belirtiler hastaları özellikle geceleri daha çok rahatsız ediyor ve yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor. Şiddetli kaşıntılar kimi zaman dayanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. İleri durumlarda göz kapağı ve dudaklarda şişlikler bile meydana gelebiliyor ve bunun sonucunda da acil müdahale edilmesi zorunlu bir hal alıyor. Güneş alerjisi Güneş alerjisi, cildin güneşin zararlı ışınlarına gösterdiği bir reaksiyon. Belirtileri genellikle kaşıntılı kızarıklık, kabarıklık ve isilik şeklinde ortaya çıkıyor. Ancak şiddetli güneş alerjisi; kurdeşen, sulu kabarcıklar, şişlik şeklinde de kendini gösteriyor. Polimorf ışık reaksiyonu, iltihaplı ve kaşıntılı cilde neden olan aktinik prurigo, kronik aktinik dermatit ve güneş ürtikeri (solar ürtiker) olarak birçok çeşidi bulunuyor. Etkin bir şekilde güneşten korunmak alınacak ilk ve en önemli tedbir oluyor. Alerjik deri hastalıkları Bahar aylarında atopik egzama, alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım hastalığı olan kişilerde alerjik cilt hastalıklarının gelişme ihtimali oldukça artıyor. Bu dönemde özellikle polenlerden, alerji yapıcı gıdalardan, ev tozu ve stresten mümkün olduğunca kaçınılmasının yanı sıra uzman bir hekimden de yardım alınması da gerekebiliyor. Mantar enfeksiyonları Bulaşıcı bir deri enfeksiyonu olan ve yaygın olarak görülen mantar, vücuda giren organizmaların yerleştiği bölgelerde sulu veya kuru deri, kaşıntı ve kızarıklık şeklinde kendini belli ediyor. Özellikle şeker hastalarının ayaklarında ortaya çıkan mantar hastalığının ihmal edilmemesi gerekiyor. Mantarlara bağlı deri hastalıkları sıcak ve nemli ortamlarda daha fazla görüldüklerinden kişisel temizliğe özen göstermek, hasta kişilerle temastan kaçınmak, sentetik olmayan ayakkabılar giyinmek ve kıyafet seçiminde pamuklu giysileri tercih etmek önem taşıyor. Güneş lekeleri Baharın gelişiyle birlikte artan güneş ışınlarına maruz kalan bölgelerdeki deride döküntüler, koyu lekeler ve güneş yanıkları görülebiliyor. Bunun yanı sıra ciltte kırışıklık oluşumunun bir sonucu olarak erken cilt yaşlanmasına da kapı aralanmış oluyor. Bu nedenle bahar aylarında zararlı güneş ışınlarına maruz kalmamak için güneşin cilde ulaşmasını engelleyecek kıyafetler giymek ve gerekirse çok faktörlü güneş kremi kullanmak gerekiyor.
Bayburt Başkan Şentürk’e mazbatası verildi Yeniden Aydıntepe Belediye Başkanı seçilen Haşim Şentürk, bugün mazbatasını Bayburt Adliyesi’nde aldı. Aydıntepe Belediye Başkanlığını ilk olarak 2014 yılında MHP adayı olarak kazanan Haşim Şentürk, 2019 yılında ikinci, 2024 yılında ise üçüncü kez kazandı. 31 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimlerde yeniden güven tazeleyen ve MHP adayları arasında Bayburt’ta tek kazanan isim olan Başkan Şentürk, yeni görev dönemine başladı. Şentürk, AK Parti’nin YSK’ya başvurusunun sonuçlanmasının ardından bugün Aydıntepe MHP İlçe Başkanı Eyüp Kardeş ve partililer ile Bayburt Adliyesi’nden mazbatasını aldı. Başkan Şentürk, kendisine verilen destekten dolayı ilçe halkına teşekkür ederek açıklamalarda bulundu. Başkan Şentürk açıklamasında şu ifadeler yer verdi: "Sevgili hemşehrilerim, 31 Mart’ta gerçekleştirdiğimiz yerel seçimleri sonrasında sizlerin teveccühü ile Aydıntepe Belediye Başkanı görevine yeniden seçilerek güven tazeledik ve bugün mazbatamızı teslim aldık. İlk günden itibaren, büyük bir gayret ve özveri ile çalışan, bizlere desteğini esirgemeyen tüm hemşehrilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Dürüstlük, samimiyet ve gayretle yürüdüğümüz bu yolda bundan sonraki süreçte de aynı şekilde yürümeye devam edeceğiz. Sorumluluğumuzun ve yükümüzün ağırlığının farkındayız, bizler yeni bir imtihan sürecine girdik. Bu süreçte ayırmadan ve ayrışmadan tüm vatandaşlarımızın başkanı olacağız. Ancak, şahsi menfaatleri ve çıkarları uğruna toplumda kaotik bir ortam oluşturmaya çalışanlara karşı bilmeniz gereken tutumumuz şudur: ’Bizim teslimiyetimiz yalnızca Cenab-ı Allah’adır’. Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir. Seçim, halkın iradesine güvenmek, inanmak ve sonuca saygı duymak, halkımıza saygı duymak demektir. Seçim sürecinin ardından, kırgınlıkları ve küskünlükleri bir kenara bırakarak ilçemiz için çalışmaya devam etmemiz gerektiğine inanıyorum. Ayrışmayı değil bütünleşmeyi, farklılaşmayı değil kucaklaşmayı, kutuplaşmayı değil kaynaşmayı, hep birlikte sağlayalım. Son olarak, memleketimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum." Öte yandan Aydıntepe Belediye Başkanlığı seçimlerinde MHP adayı Haşim Şentürk 571 oy, AK Parti adayı Ahmet Aktaş 521, İyi Parti adayı Aziz Şimşek ise 468 oy almıştı.