POLİTİKA - 11 Haziran 2018 Pazartesi 21:26

Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "Türkiye’de bulunan spor tesisleri Avrupa’da bile yok"

A
A
A
Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "Türkiye’de bulunan spor tesisleri Avrupa’da bile yok"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, amatör spora önem verdiklerini söyleyerek, "Türkiye’de bulunan spor tesisleri Avrupa’da bile yok" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, amatör spora önem verdiklerini söyleyerek, "Türkiye’de bulunan spor tesisleri Avrupa’da bile yok" dedi.


Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Argıncık Amatör Spor Tesisleri’nin açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye’nin istiklalini, istikbalini ve beka meselesini konuşuyoruz. Güneydoğu’da 3 yıl süren çukur eylemleri ile 23 vilayetini koparıp bir terör devleti oluşturmak isteyenler ile bir savaş veriyoruz. Oradaki katiller ordusuna gereken cevabı verdik. Şehirlerimiz, ilçelerimiz ve dağlarımız temizlendi. 2018 yılında PKK’ya en son katılım 45 kişiye düşmüş. Eskiden binlerceydi. O katillerden 5 bin kişiyi öldürün, 6 bin kişi dağa çıkıyordu. Şimdi bitiyor" dedi.


Sporun bir disiplin ve sevgi olduğunu söyleyen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise, amatör spora önem verdiklerini kaydetti. Türkiye’de bulunan spor tesislerinin Avrupa’da bile olmadığını ifade eden Bak, sözlerini şöyle tamamladı:


"Burada gençler için harika bir tesis yapılmış. Spor demek, sevgi demektir. Spor demek, disiplin demektir. Spor demek, birlikte hareket etmek demektir. O yüzden şuanda burada yaptığımız açılışta hep birlikte olmalıyız. Bu tesisler sizin için yapılıyor. Böylesine tesisler daha önce yoktu. Çamurlar vardı. Soğuk duşlar vardı ve imkansızlıklar vardı. Şuanda yapılan eserler Avrupa’da bile yok. Bunun kıymetini bilelim. Bizler spor yaptığımızda sıcak su akmazdı. Antrenmandan sonra malzememizi yıkayacak çamaşır makinesi yoktu. Her şey bir bodrum altındaydı. Sahalarda taş, çamur her şey vardı. Burada muhteşem bir tesis ve her kulüp için ayrı ayrı odalar var. Amatör kulüplerin antrenörleri bir kahramandır. Onlar mahallelerdeki gençleri içkiden, sigaradan ve uyuşturucudan uzak tutup gençlerin topluma faydalı birer birey olmaları için uğraşırlar. Gençler, sizlere sunulan bu imkanları çok iyi değerlendirin."


Konuşmaların ardından spor tesislerinin açılışı gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.