- 12 Haziran 2018 Salı 14:22

İzmir’e teknoloji üssü geliyor

A
A
A
İzmir’e teknoloji üssü geliyor

İzmir’de kurulacak İzmir Teknoloji Üssü projesinin imza töreni, Başbakan Binali Yıldırım ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü katılımı ile yapıldı.

İzmir’de kurulacak İzmir Teknoloji Üssü projesinin imza töreni, Başbakan Binali Yıldırım ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü katılımı ile yapıldı. 9,5 milyon metrekare arazi üzerinde kurulacak üste, toplamda farklı ölçeklerde 800 şirketin faaliyet göstermesi ve 10 yılda 1,4 milyar lira yatırım gerçekleştirilmesi beklenirken, üssün uzun vadede 40 binden fazla istihdam sağlanmasını ve 15-20 milyar lira gayri safi yurt içi hasıla oluşturulması planlanıyor.


Başbakan Binali Yıldırım’ın 2011 yılında İzmir için 35 projesinde yer alan İzmir Teknoloji Üssü projesinin imza töreni, Başbakan Binali Yıldırım ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü katılımı ile yapıldı. İzmir Urla’da kurulacak İzmir Teknoloji Üssü’nün protokolü Başbakan Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Habip Asan, TUBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve İzmit Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden arasında imzalandı.


İzmir teknoloji üssü projesinin, 2011 seçimleri öncesinde İzmir için 35 proje içerisinde yer alan bir faaliyet olduğunu hatırlatan Başbakan Yıldırım, "O gün Urla’da İzmir İleri teknoloji Enstitüsü’nü ziyarette, yapılan Teknopark İzmir’i görünce buranın bir teknoloji üssü olması gerektiğine karar verdim ve bunu İzmirlilere bir vaat olarak ifade ettim. Geçen sürede Teknopark İzmir, yaptığımız teşviklerle gelişti. İzmir Teknoloji Üssü’nün alt yapısı hazır hale geldi. Bu sefer yaptığımız da İzmir Tek Üssü şirketini kuruyoruz. Daha büyük ölçekle, araştırma geliştirme, yenilikçilik konusunda büyük tarihi bir adım atıyoruz. Bilişim için teknoloji ve AR-GE faaliyetleri için İzmir bulunmaz bir şehir. Bu projenin hayata geçmesi için bugün bir adım atılıyor olmasını büyük mutlulukla ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.



Milli gelire 10 yılda 15 milyar dolar katkı


İzmir Teknoloji Üssü’nde uzun vadede 1 milyon metrekare üzerinde kapalı alan olacağını, burada küresel ve yerli firmaların araştırma geliştirme ve teknoloji geliştirme faaliyetlerini yapacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bu projeyi başarılı kılacak en önemli aracımız İYTE’nin olması. Burada akademik çalışma yapan, doktora ve yüksek lisans yapan öğrencilerin olması, bu projenin geleceği için en önemli avantaj. Bu avantajı da katma değere ve ülkemizin gelecek hedeflerine en güzel şekilde dönüştürmüş olacağız. Yerli ve küresel yatırımcılar şirket kurabilecek, AR-GE ve yenilikçilik desteklerinden yararlanacaklar. Fikri mülkiyet haklarını geliştirebilecekler. İzmir Teknoloji Üssü’nün 10 yıllık bir zaman diliminde 800 şirkete çıkmasını hedefliyoruz. Aynı şekilde uzun vadede 40 bin genç beyine, akıl teri üreten araştırmacılarımıza iş imkanı sağlayacağız. Bu Türkiye için çok önemli bir şey. Her şey yolunda giderse 10 yılda 15 milyar dolar civarında milli gelire katkı sağlanacak. Üssün ne kadar hayati öneme sahip bir yatırım olduğunu tahmin edebiliriz. Bu projenin İzmir’in gelecek yılları için lokomotif bir proje olarak görüyorum.”



"Türkiye’nin güçlü olması lazım"


İleri teknoloji projelerinin durup dururken ortaya çıkmadığını kaydeden Başbakan Yıldırım, bu adımların Türkiye’nin son 16 yılda gelişen vizyonunun bir sonucu olduğunu söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:


"Her anlamda olduğu gibi teknolojide de önemli atılımlar içerisindeyiz. Türkiye genç bir nüfusa sahip. Kalkınması, dinamik şekilde devam eden bir ülke. Türkiye’nin gelişen dünyada hak ettiği yeri alması lazım. Bölgedeki sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi için güçlü olması lazım. En büyük zenginliğimiz insanlık. İnsan kaynağımız sayesinde biz gelişmiş ülkeler arasındaki farkı 10-15 senede kapatabiliriz. Türkiye, Avrupa Birliği arasındaki kişi başı milli gelir farkını yüzde 30’dan yüzde 65’e taşıdı. Yani yüzde 34 artırdı. Amerika’yla aramızdaki farkı yüzde 25 kapattık. Bu tek merkezileri de aynı şeyi sağlayacak. Burada katma değerli ürünler geliştirilecek.”



“Tank, top, füze güçlü olmak için yetmiyor”


Bilginin, dünyada en büyük çağını yaşadığını dile getiren Başbakan Yıldırım, "Tank, top, füze güçlü olmak için yetmiyor. Bilgiye sahipseniz, bilgiyi üretip katma değere dönüştürebiliyorsanız o zaman güçlüsünüz. 15 yıldır yaptığımız düzenlemelerle tam zamanlı AR-GE çalışan sayısını 29 binden 137 bine çıkardık. Aynı dönemde 6 bin olan özel sektörde tam zamanlı çalışan sayısını 72 bine çıkardık" dedi.



"Türkiye’nin gelecek vizyonun öncülük edecek bir proje”


2003’te beş tane teknopark varken, 77 teknoparkımız olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, "Teknoparklardaki toplam hasılat 82 milyar liraya ulaştı. İhracat 3,5 milyon dolara ulaştı. Bunları yeterli görmüyoruz. Bunlar ufak rakamlar ama bir yerden başlamak lazım. 2008 de başlattığımız AR-GE ve Tasarım Merkezi sayısı 10 yılda bin 100’ün üzerine çıktı. Bu sürede 50 binden fazla nitelikli AR-GE ve Tasarım Merkezi çalışanı bu bölgelerde istihdam edildi. İzmir Teknoloji Üssü, Türkiye’nin gelecek vizyonun öncülük edecek bir projedir. Hem başarısını kısa sürede ortaya koyacak hem de yeni adımların atılması için önemli bir vesile olacaktır" diye konuştu.



9,5 milyon metrekare arazi üzerinde


İzmir Teknoloji Üssü projesinin, İzmir’in potansiyelini, gücünü ve imkanlarını bütünleştiren, dev bir proje olduğunu vurgulayan Bakan Özlü de, "Biz bu büyük projeyle İzmir’in sahip olduğu sanayi ve teknoloji potansiyelini, bütün unsurlarıyla birlikte harekete geçiriyoruz. İzmir Teknoloji Üssü; ülkemizin teknoloji geliştirme kapasitesinin artırılmasına hizmet edecektir. Dünyada parmakla gösterileceğine inandığımız projemiz, Türk bilim ve teknoloji dünyasına da kaldıraç vazifesi görecektir. İzmir Teknoloji Üssü’nü planlarken; tüm paydaşların görüşlerini ve önerilerini aldık. İzmir Teknoloji Üssü’ne ilişkin çalışmalarımız, bir yıldan fazla bir süre önce başladı. Bu kapsamda; aralarında muhtemel yatırımcılar, üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişarelerde bulunduk. Üssü, Urla’da yaklaşık 9,5 milyon metrekare arazi üzerinde inşa edeceğiz. İzmir Teknoloji Üssü; uçtan uca her şeyin yer aldığı bir ekosistem olacak. Bu ekosistemde global büyük yatırımcılar, lider Türk şirketleri, büyük ve orta ölçekli firmalarımız, laboratuvarlar, prototip atölyeleri ve sosyal donatılar yer alacak. İzmir Teknoloji Üssümüz sadece ulusal değil, aynı zamanda uluslararası bir cazibe merkezi olacak" ifadelerini kullandı.



10 yılda 1,4 milyar lira yatırım


İzmir Teknoloji Üssü’nde; toplamda farklı ölçeklerde 800 şirketin faaliyet göstermesini, uzun vadede doğrudan ve dolaylı etkileriyle beraber 40 binden fazla istihdam sağlanmasını, 15-20 milyar lira gayri safi yurt içi hasıla oluşturulmasını planladıklarını kaydeden Bakan Özlü, sözlerini şöyle tamamladı:


"İzmir Teknoloji Üssü’nün kurulumu için, bir kısmı kamu-özel-işbirliği modeliyle olmak üzere, 10 yılda 1,4 milyar lira yatırım gerçekleştireceğiz. Şirketlerin ihtiyaçlarına uygun bir biçimde, hızlı bir teşvik ve destek sistemi sunacak olan, İzmir Teknoloji Üssü Teşvik ve Destek Ofisini kuracağız. Girişimcilerimizin yeterli finansmana erişebilmeleri için, bünyesinde girişim sermayesi fonlarını barındıran özel bir finansman şirketi kuracağız. Bu projeyi, Türk Patent ve Marka Kurumu, TÜBİTAK ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ortaklığı ile gerçekleştiriyoruz. Ancak şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu büyük projenin ortağı tüm Türkiye’dir, Tüm İzmir’dir, tüm bilim ve teknoloji şirketlerimizdir.”


Konuşmaların ardından, protokol tarafından İzmir Teknoloji Üssü projesi için imzalar atıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Orman yangınlarıyla mücadele için ormancılara İHA pilot eğitimi verildi Bolu’da orman personeline, orman yangınlarıyla mücadele için kullanılacak olan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi verildi. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde başta orman yangınlarıyla mücadele çerçevesinde kullanılacak olan, orman alanlarındaki dumanın, orman yangınlarında tehlike arz eden noktaların tespitini ve yayılış yönünü görme imkanı sunan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi orman personeline verildi. Orman suçları ile mücadele ve orman koruma çalışmalarında, kaçak hafriyat döken araçların veya şahısların koordinatını hassas şekilde veren, belirlenen hedefleri 8 kilometre yarı çapında takip edebilen ve en önemlisi termal kamerası ile gece net görüş sağlayan İnsansız Hava Aracı (İHA) kullanımına yönelik eğitim alan ormancılar, artık ormanlarda İHA’ları kullanacak. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Kadıoğulları tarafından verilen eğitime Aladağ Orman İşletme Müdürü Ahmet Toklu ve Mengen Orman İşletme Müdürü Emre Koçak ile tüm işletme müdürlüklerinden işletme müdür yardımcıları ve işletme şefleri ile Bolu Orman Bölge Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Özellikle maden ve izin saha kontrolleri, kaçak hafriyat dökümlerinin takibi, açma ve işgal suçlarının tespiti, kaçakçılık ile mücadelede gece korumaları, orman yangınları, kadastro çalışmaları, arama-kurtarma çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları, fidan sayımları, teras ve yol ölçümleri görüntüleme, tespit ve sayısallaştırma çalışmaları olmak üzere birçok konuda kullanım alanına sahip olan İHA ve entegre kamera sistemlerinin aktif olarak daha verimli kullanımına yönelik eğitimlere devam edileceği öğrenildi.
Afyon ‘Geçmişe Yolculuk’ isimli tiyatro oyunu büyük beğeni topladı Afyonkarahisar’da Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği, İçişleri Bakanlığı desteğiyle ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi kapsamında İstanbul’da tiyatro oyunu sergiledi. Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği’nin ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi İçişleri Bakanlığı tarafından kabul gördü. Proje kapsamında 16 kişilik ekip 5 skeçten oluşan “Geçmişe Yolculuk” isimli tiyatro gösterisini İstanbul Pendik Yunus Emre Kültür Merkezinde sahneledi. Tiyatro gösterimlerinde kayınvalide-gelin ilişkisi, Afyon gastronomisi ve davet kültürü, düğün gelenekleri, şifalı su tanıtımı ve kadına şiddet konuları ele alındı. Gönüllü Hanımlar Derneği Başkanı Fulya Bolcal, "Gerçek bir tiyatrocu nasıl olur, kimdir, bu soruların cevapları bizlerde yok aslında. Doğuştan yetenekli ya da ömrümüzü bu işe adamış da değiliz. Öğrenmeye çalıştık, gönül verdik. En önemlisi, her ayrıntısı gizemle dolu bu sanat dalını çok sevdik. Ocağımızdaki yemeğimizin altını kısıp koştuk eğitimlere, kekimizi fırından çıkarıp sıcağıyla paketleyip geldik provalara. Bu yaştan sonra ne çok alışkanlığımızdan vazgeçtik sahnelerde sesimiz daha gür çıksın diye. Kimimiz anne, kimimiz anneanne, kimimiz babaanne, kimimiz ev hanımı, kimimiz iş kadını olan bir avuç kadınız" dedi.
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.