Ankara’da plazanın 20’nci katından düşerek ölen üniversite öğrencisi Şule Çet’in babası İsmail Çet, "Cinayet olarak düşünüyorum. Buna intihar süsü veriyorlar ama buna kesinlikle inanmıyorum. Kızımın ölümü açıklanacak ise ben mezarının açılmasına canı gönülden razıyım" dedi.
Gazi Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Şule Çet, Ankara’da iş görüşmesi için gittiği bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmişti. Şule Çet’in ölümü araştırılırken, Çet’in ön otopsi raporunda boğuşma izlerinin olması cinayet iddiasını gündeme getirdi.
Şule Çet’in babası İsmail Çet olayla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Baba Çet, “Kızımın ölümü açıklanacak ise ben mezarının açılmasına canı gönülden razıyım“ dedi.
"Cinayet olarak düşünüyorum"
Olayla ilgili Şule Çet’in babası İsmail Çet, “Cinayet olarak düşünüyorum. Buna intihar süsü veriyorlar ama buna kesinlikle inanmıyorum. Kızımın oradan itildiği veya boğuşurken attıklarını düşünüyorum. Bu olay 28 Mayıs gecesi saat 4 sıralarında gerçekleşti. Kızım üniversitede okuyordu. Boş kaldığı günlerde saatlik 5 lira karşılığında çalışıyordu. Kızım Ankara Gazi Üniversitesi’nde okuyordu. Kızımın ölümü açıklanacak ise ben mezarının açılmasına canı gönülden razıyım ve olaylar da gün yüzüne çıkar. Telefonun parmak izi olduğundan dolayı açamadıklarını söylüyorlar. Ben savcı hanımla da görüştüm. Telefonu sordum. Emniyet müdürlüğüne gönderdiğini söyledi. Parmak izi olduğundan dolayı açılmadığını söyledi. Olayın aydınlanması için tabi ki mezarının açılmasına izin veririz. Benim şüphelendiğim iki kişi var. O akşam patronu dediği, yanında bir kişi daha olduğu söyleniyor. Hani intihar diyorlar ya. Tabi ki intihar diyecekler. Bunu öldürdük diye zaten söylemezler. Patronu kendisini atarken tutmaya çalıştım diyor. Parmak izi varmış kolunda. Bu şekilde kendilerini ifade ediyorlar. Ben kesinlikle böyle olduğunu düşünmüyorum. Bir baba olarak kızım bu zamana kadar intihar etmemiş de o akşam mı intihar edecek“ diye konuştu.
"O gece orada ne olduysa o iki kişinin yaptığını düşünüyorum"
İş görüşmelerinin normalde gündüz olduğunu, kızının ise akşam 9’da çağırılmasını şüpheli bulduğunu belirten Baba Çet,“Bu iş görüşmeleri normalde gündüz çağırılırken akşam 9 sıralarında da görüşmeye çağırılmasını ben şüpheli buluyorum. Niye gündüz var iken gece saatlerinde çağırılıyor? Okul arkadaşlarının söylemesine göre orada iki patron çalışıyor. Önceki patron iflas ediyor ve parasını alamıyor ve ikinci patron onu iş görüşmesine çağırıyor ve o gece orada ne olduysa o iki kişinin yaptığını düşünüyorum. Eğer dışarıda olsaydı şüpheli artardı. Benim kızım o arada ev arkadaşına bir mesaj atıyor. Mesajında ben buradan çıkamıyorum diyor. Keşke tek gelmeseydim diyor. Ondan sonra saat gece 4 sularında ölü olarak bulunuyor" dedi.
"Bir yanım zaten kırıldı" diyen İsmail Çet, "Annesi 2009’da öldü. 9 yıldır zaten baba kızın arasında bir sorun yoktu. Karne tatilinde, ara boşluklarda geliyordu. Ben kızımın ölümünden dolayı bütün büyüklerimin Cumhurbaşkanımın, Başbakanımın, Adalet Bakanımızın, savcımızın, hakimimizin ondan geri bu işe el atmasını bir an önce suçluların bulunması cezasının verilmesini istiyorum" diye konuştu.
