GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 11:35

15 Temmuz gazisi Enes Gün:

A
A
A
15 Temmuz gazisi Enes Gün:

15 Temmuz darbe girişiminde Malatya’da FETÖ’cü askerlerin açtığı ateş ile gazi olan Enes Gün, “15 Temmuz’dan sonra ne zaman elimi yarama atsam içimde inanılmaz bir gurur oluyor.

15 Temmuz darbe girişiminde Malatya’da FETÖ’cü askerlerin açtığı ateş ile gazi olan Enes Gün, “15 Temmuz’dan sonra ne zaman elimi yarama atsam içimde inanılmaz bir gurur oluyor. Keşke hep o yaraya layık olarak yaşayabilsek. Ben şehitliğin peygamberlikten sonra en büyük makam olduğunu biliyorum. Ben o gece yaptıklarım için pişman değilim” dedi.


15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıl dönümü yaklaşırken kanlı girişimde 2. Ordu Komutanlığı Karargahı önünde FETÖ’cü askerlerin açtığı ateş ile yaralan Enes Gün, o gece yaşadıklarını bir kez daha anlatarak, herkesi 15 Temmuz’daki gibi kenetlenmeye davet etti.


15 Temmuz’da FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe kalkışmasında milletin meydanlara çıkarak vatanına, bayrağına ve dinine sahip çıktığını ifade eden Gün, 15 Temmuz’da demokrasinin ve milletin kazandığını dile getirdi.



“Acısı tarif edilemez ama yaşadığım gurur asla tarif edilemez”


15 Temmuz denilince aklına gelenleri ve o gece yaşadıklarını anlatan Gün, “15 Temmuz’un 2 yıllık bir geçmişi var. Benim aklıma tek gelen şey, hainlik, vatanı satma ve vatanı iç savaşa sürükleme girişimi ve o gece milletimizin yazmış olduğu mükemmel eşsiz bir kahramanlık destanı. O gece, Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda polis olan kardeşim bana haber verdi. Haberi alır almaz ben şoka girdim daha sonra sokağa çıktık. Çok farklı duygular içerisindeydim ama Rabbimin vermiş olduğu bir cesaret de vardı. Dışarı çıktığımızda zaten mahşeri bir kalabalık vardı. Biz o gece vatanımızı, dinimizi ve bayrağımızı teslim etmemek için sokağa çıktık. Daha sonra 2. Ordu’nun önünde bir hareketlilik olduğunu duyunca oraya koştuk. Orada karargahın içini gören bir kamyon vardı. Benle ağabeyim oraya çıktık. Orada elimde silah yoktu, taş, sopa hiçbir şey yoktu. Sadece dilimle protesto ettim ve tekbir getirdim. Daha sonra asker üniforması giymiş terörist bana ateş etti. Sağ karın boşluğumdan vuruldum ve yere düştüm. Acısı tarif edilemez ama yaşadığım gurur asla tarif edilemez, çok muhteşem bir gurur. Ben bu anı yaşadığım için yani yaralandığım için diyorum ki keşke şehit olsaydım” şeklinde konuştu.



“O gece yaptıklarım için pişman değilim”


Yaralandıktan sonra 26 gün ağır tedavi gördüğünü aktaran gazi Gün, “15 Temmuz’dan sonra ne zaman elimi yarama atsam içimde inanılmaz bir gurur oluyor. Keşke de hep o yaraya layık olarak yaşayabilsek. Ben şehitliğin peygamberlikten sonra en büyük makam olduğunu biliyorum. Ben o gece yaptıklarım için pişman değilim” dedi.



“15 Temmuz güzel şeylere vesile oldu”


“15 Temmuz içimizdeki hainlerin ortaya çıkmasına ve Türk milletinin kahramanlığını ispatlamasına vesile oldu” diyen Gün, “Ben bu yüzden 15 Temmuz’a karanlık bir gece demek istemiyorum. Çünkü 15 Temmuz çok güzel şeylere ve hayırlı şeylere vesile oldu ülkemiz açısından, milletimiz açısından. Hem içimizdeki hainleri görmüş olduk hem de ülkede bazı şeyler değişti. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun, o gece bize liderlik etti ve hainleri yendik. Allah onun yardımcısı olsun, biz onun sonuna kadar arkasındayız. Onun liderliğinde bütün terör örgütlerini tamamen silip süpüreceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.



“Artık milletin uyanması gerekiyor”


15 Temmuz’dan sonra kendi hayatının büyük bir bölümünün de değiştiğini aktaran Gün, 15 Temmuz’a ‘senaryo’ diyenleri ise eleştirdi. Gün, “Bazı kesimler 15 Temmuza ‘senaryo’ falan diyorlar. Senaryoysa ben buradayım işte, en basiti gelin bana sorun. Yani 251 tane şehit oldu o da mı yalan? Her gün, o gece ile ilgili yeni bir görüntü ortaya çıkıyor. İzlemiyor musunuz o görüntüleri? Bu noktada artık milletin uyanması gerekiyor. Eğer uyanmıyorsa bu art niyettir. Rabbim o hainlere bir daha fırsat vermesin” diye konuştu.



“Her gün 15 Temmuz’muş gibi davranalım”


Gazi Gün, son olarak, “15 Temmuz’u hatırlamaktan çok unutmamamız lazım unutmaktan çok da yaşayalım ki dostumuzu düşmanımızı bilelim. Her gün 15 Temmuz’muş gibi davranalım. 15 Temmuz gecesindeki gibi herkesin kenetlenmesi lazım” mesajını verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ahmet Akın, koltuğu bıraktı Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, 23 Nisan’da koltuğunu çocuklara bıraktı. Aybüke Erdin ve Muhammed Yasir Çıkrıkçı makam koltuğuna oturunca çocuklar için ’Çocuk Meclisi’ kurulması talimatını verdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Balıkesir’de makam koltuklarının çocuklara devredilmesi ile kutlanmaya başladı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, koltuğunu 4. sınıf öğrencisi Aybüke Erdin ve 6. sınıf öğrencisi Muhammed Yasir Çıkrıkçı’ya devretti. Koltuğa oturan Aybüke Erdin, çocukların şehir yönetiminde daha fazla söz sahibi olmaları için çocuk meclisinin kurulmasını istedi. Başkan Ahmet Akın ise ’Bugün başkan sizsiniz. Derhal talimat verin, meclis kurulumu için hazırlıklar başlasın’ dedi. Erdin, aynı zamanda Ali Şuuri Okulu’nda okuduğunu ve okul bahçesinin zeminin bozuk olduğunu, kendisinin ve arkadaşlarının düşerek yaralandığını bu nedenle zemini Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin konuyla ilgilenmesini istedi. Başkan Ahmet Akın ise, zemininde bozukluk olan okulları Aybüke ile gezeceklerini ve gereken müdahalelerin yapılacağını söyledi. Makamın bir diğer misafiri ise Muhammed Yasir Çıkrıkçı oldu. Bir süre önce lösemi rahatsızlığını atlatan Çıkrıkçı da, alacağı kararların Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde olacağını ifade ederken Balıkesir’e bir çocuk hastanesi açılması istediğini söyledi.
Ankara Devlet erkanı Anıtkabir’de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığındaki devlet erkanı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü dolayısıyla devlet erkanı Anıtkabir’deki törene katıldı. Törende Kurtulmuş’un yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan ve milletvekilleri yer aldı. Devlet erkanının ziyareti sırasında 81 ilden gelen çocuklar da Anıtabir’de ellerinde Türk bayrakları ile hazır bulundu. Heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine geldi. Kurtulmuş’un mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Kurtulmuş, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak şunları yazdı: "Aziz Atatürk, ilk başkanı olduğunuz milli irademizin simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin sizlerin önderliğinde açılışının 104. Yıldönümü için buradayız. Bir bağımsızlık ve kurtuluş manifestosu olan bu kuruluş kararı; milli güçleri aynı çatı altında ve ortak amaç doğrultusunda toplamayı başarmıştır. Bundan 104 yıl önce milletimizi bir araya getirerek diriliş destanı yazdınız. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920’de hangi güç koşullar altında kurulduğunu bugünlerde çok daha iyi idrak ediyoruz. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Meclisimizi dünya çapındaki saygın konumuyla kıvanç duyuyoruz. Milletimizden aldığımız emanetle Cumhuriyetimizin ikinci asrının Türkiye yüzyılı olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Hedefimiz; muasır medeniyetler seviyesini aşmaktır. Bu heyecan, şevk ve ilhamla milletimizi temsil etmek bizim için büyük bir onur, Cumhuriyetimizin ikinci asrında milli egemenlik ve tam bağımsızlık ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi önce insan ve vatan anlayışıyla demokrasi ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı olarak kararlılıkla yoluna devam edecektir. Günümüzde savaş ve kriz bölgelerinde çocuk olmak ne yazık ki dünyanın en zor yüklerinden biri haline gelmiştir. Dileğimiz, ülkemizdeki ve yeryüzündeki çocukların yüzlerinin gülmesi, gülüşlerinin hiç eksilmemesidir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın bayram coşkusu ve sevinçlerini paylaşıyor, onların bilinçli, özgüvenli, vatanına ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmeleri için her türlü çabayı göstermeye devam ediyoruz. Milli egemenlik temeline dayalı demokrasimizin ve Cumhuriyetin toplumsal barış ve çocuklarımızın geleceğe güvenle bakışı için en büyük güvence olduğunun bilincindeyiz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının en içten dileklerimle kutluyor, çocuklarımızın ve milletimizin refahı için nice nice bayramlara erişmeyi temenni ediyorum. Hiç şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisi Misak-ı Milli hedefleri doğrultusunda ülkemizin geleciğini teminat altına almaya devam edecektir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve Birinci Meclisimizin fedakâr milletvekilleri olmak üzere milli mücadelemizin kahramanlarını ve aziz şehitlerimizi minnetle yad ediyorum, ruhunuz şad olsun." Özel, çocuklarla bir araya geldi Törenin ardından CHP lideri Özgür Özel, Anıtkabir’deki törene katılan çocuklar ile bir araya geldi. Özel, çocuklar ile sohbet edip, fotoğraf çektirdi. Resmî törenlerin ardından Anıtkabir, halka açıldı.
Tokat Tokat’ta park kavgası kanlı bitti Tokat’ta bir kadın sürücü park yüzünden bir çiftle tartıştı. Öfkeli eş yakınlarını çağırınca ortalık karıştı. Bir araç dolusu magandadan dayak yiyen Yasemin Özdamar’ın kolu kırıldı ve başına 15 dikiş atıldı. Amasya’nın Taşova ilçesinde yaşayan Yasemin Özdamar, iş gereği Tokat’ın Erbaa ilçesine gelerek otomobilini yol kenarına bıraktı. Özdamar, arkasına park edilen araç yüzünden çıkamadı. Araçta numara yazmadığını görünce 15 dakika bekledikten sonra yoldan geçen polisten yardım isteyerek anons ettirdi. Dakikalar sonra da minibüs sahibi çift geldi. Yasemin Özdamar isyan edince tartışma kavgaya dönüştü. Minibüs sahibi cama vurmaya başladı ve baltayı alarak Özdamar’ın aracına vuracağı sırada kadın sürücü otomobildeki biber gazını alarak saldıranlara sıktı. Bunun üzerine karşı tarafta yakınlarını çağırdı. 5 dakika sonra olay yerine gelen minibüsten inenler Özdamar çiftine saldırmaya başladı. Bir olan aile, kadın sürücüye sopalarla saldırdı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde ise çevredekilerin kavgayı ayırmaktansa izlemesi dikkatlerden kaçmadı. Olay sonrası ifadesi alınan sopalı saldırganlar serbest bırakıldı. "Kafamın bir tarafında 9 diğer tarafında 6 dikiş var" Olayı anlatan Yasemin Özdamar, “İşim gereği Tokat’ın Erbaa ilçesine gitmiştim. Aracımı yol kenarına park ettim. İşlerimi halledip arabanın yanına geldiğimde otomobilin arkasında bir transitin olduğunu gördüm. 15 dakika süresi var diye bekledim. 15 dakikayı geçince gelen giden de olmadı. Arabanın da üzerinde numara yazmıyordu. O sırada yoldan geçen bir polisi gördüm. Anons ettirdim. Anonstan 15 dakika sonra yine gelen olmadı. Yarım saat sonra minibüsün sahibinin eşi bayan geldi. Sormak benim en doğal hakkım ve yarım saattir sizi bekliyorum neredesiniz diye sordum. Bankada işimiz vardı bekliyorduk diye ters cevap verdiler. Ben de beklemek zorunda mıyım en azından numara bıraksaydınız diyerek araca bindim. O sırada da eşi gelerek ne diyorsun sen diyerek araca saldırdı. O sırada adamın içki koktuğu için alkollü olduğunu anladım ve camla kapıyı kapattım. Adam gitti arabadan baltasını aldı ben de aracımdan biber gazını aldım. Aramızda 1 metre mesafe vardı. Araca baltayı vuracakken ben biber gazı sıktım. Adam bağırırken eşiyle kızı da arabamı tekmeliyorlardı. Benim de elimde sopa vardı kovalamaya başladım. Çok rahat vuracakken çocuktu diye hiç vurmadım. Korkutmak amaçlı kovaladım ve tehdit savurarak kaçtılar. Telefona sarıldılar ve orada oldukları için arabama da gidemedim. Esnafa polisi arayın dedim ama kimse de yardım etmedi. Telefonla akrabalarını çağırmasıyla bir minibüs dolusu adam indi. Baktım hepsinin elinde sopa var. Minibüsten inince bir yere sığınırım diye karşı yola kaçmaya çalıştım. Hatırladığım kadarıyla peşimden birisi geldi. Birisi kafama vurdu. Tekrar vurmaya başladığında elimi kaldırdım. İki üç defa daha vurdu. Kafamın birinde 9 diğer tarafında altı dikiş var. Elim de kırıldı. Hiç hissetmiyorum” dedi.