GENEL - 12 Ağustos 2018 Pazar 15:44

Ordu’da heyelan tehlikesi: 18 ev boşaltıldı

A
A
A
Ordu’da heyelan tehlikesi: 18 ev boşaltıldı

Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde meydana gelen heyelanın ardından yeni bir heyelan tehlikesi nedeniyle 18 ev boşaltıldı.

Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde meydana gelen heyelanın ardından yeni bir heyelan tehlikesi nedeniyle 18 ev boşaltıldı. Yaklaşık 77 kişi pansiyonlara yerleştirilirken, bölgeye giriş çıkışlar geçici olarak yasaklandı.


Ordu genelinde etkili olan yağışlar sonucu Çaybaşı ilçesine bağlı İlküvez Mahallesi’nde heyelan meydana geldi. Heyelan sonucu tarlalarda hasar meydana gelirken, 18 hane de boşaltıldı. Hanelerden boşaltılan toplam 77 kişi, okullara yerleştirildi. Buradaki vatandaşlara yetkililer tarafından gıda ve çeşitli yardımlar yapılıyor.


Vatandaşlar, yılların birikimi olan evlerinde şimdilik bir hasar meydana gelmediğini belirterek, güvenlik amaçlı tahliye edildiklerini söylüyor. Heyelan sonrası çok korktuklarını ve evlerini boşalttıklarını anlatan vatandaşlar, gözyaşlarına da hakim olamıyor. Gece uyku uyumaya dahi korktuklarını belirten vatandaşlar, yetkililerden yardım istiyor. Ahırlarda mahsur kalan büyükbaş hayvanlar da kontrollü bir şekilde tahliye ediliyor.


Olayın yaşandığı bölgeye gelen Ordu Valisi Seddar Yavuz, ilk olarak tahliye edilen evleri yakından inceledi. Burada, beraberindeki Belediye Başkanı İsmet Yanık ve yetkililerden bilgi alan Vali Yavuz, bölgeye kimsenin gelmemesi için yetki verdi.



"Tehlikeyi görerek, evleri önceden tahliye ettik”


Ordu Valisi Yavuz, heyelan olan bölgede tehlikeyi görerek önceden tahliye işlemlerinin gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Çaybaşı ilçesinin İlküvez Mahallesi Taşkesiği mevkinde aşırı yağışların sonucu bir heyelan söz konusu. Yaklaşık 48 saat içerisinde 300 kilogramı aşan bir yağış meydana geldi. Dün akşam saatlerinde de metrekareye 50 kilogram kadar yağış düştü. Daha önceden biz buradaki tehlikeyi görerek, vatandaşlarımızı tahliye ettik. Dün gece de tahliye konusunda yoğun bir çalışma gerçekleşti. Bu kardeşlerimizi de pansiyona yerleştirmek sureti ile mağduriyetlerini gideriyoruz” dedi.



"Bölgede geçici olarak giriş-çıkışı yasaklamış bulunuyoruz”


Bölgeye şimdilik giriş ve çıkışların yasaklandığını aktaran Vali Yavuz, “Vatandaşlarımız içeride hayvanları var. Bütün görevli arkadaşlarımız sabahtan beri olay yerini incelediler, gerekli incelemeleri yaptılar ve bu bölgede şu an için hiçbir şekilde vatandaşlarımızın ikametine izin verilmeyecektir. 18 hane ve 77 vatandaşımız buradan tahliye edildi. Vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları karşılanacak. Nihai rapor AFAD yetkilileri tarafından yapılacak. Ondan sonra kararımızı vereceğiz. Ama geçici olarak bu bölgeye giriş-çıkış ve ikameti yasaklamış bulunuyoruz" şeklinde konuştu.


Vatandaşların, yetkililer tarafından yapılan uyarılara kendi can ve mal güvenliği açısından uymaları gerektiğini dile getiren Vali Yavuz, "Şunu net olarak söylemeliyim ki Ordu, afet konusunda önemli bir sınav vermiştir. Benim kanaatim odur ki, böylesine 40 yılda bir meydana gelen 300 kilogramı aşan bir yağış karşısında bin 325 vatandaşımızın tahliye edilmesi bile geldiğimiz noktada sevindirici taraftır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.