YEREL HABERLER - 15 Ocak 2013 Salı 14:38

MEMURLAR BORDRO YAKTI

A
A
A
MEMURLAR BORDRO YAKTI

Türk Büro-Sen Düzce Şube Başkanı Temel Kırali, 2013 yılında fazla çalışma ücretlerinin devamının sağlanması ve ek ödemelerin emekliliğe dahil edilmesini istediklerini belirterek ``Kamu çalışanlarının haklarının korunması noktasında her türlü kanuni ve demokratik haklarımızı kullanacağız`` dedi.
Türk Büro-Sen Düzce Şubesi 2013 yılı maaş zamları ve fazla mesailerin kaldırılması ile ilgili ile basın açıklamasının ardından bordro yaktı.
Türk Büro Sen Düzce Şubesi üyeleri tarafından Spor Sokak çıkışında düzenlenen bordro yakma eyleminde fazla mesai ücretlerinin 2013 yılında da devam edilmesi istenirken ek ücretlerin emekli aylığına dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Türk Büro-Sen Düzce Şube Başkanı Temel Kırali, bordro yakma eylemi öncesinde yaptığı basın açıklamasında hükümetlerin başarısı sayıldığı bir ortamda mevcut iktidarın Anayasada vurgulanan sosyal devlet ilkesinin aksine yapmış olduğu zamlarla, halka, çalışanlara zulmettiğini ifade ederek `` Bu zulmün en yakın göstergesi 2012 yılı içerisinde doğalgaza yüzde 29,3; elektriğe yüzde 20; mazota yüzde 13,5; benzine yüzde 12 ve kömüre yapılan yüzde 13,9 zamdır. Bu zamların tüm tüketim maddelerine vatandaşın alım gücüne yansıması ise, kış gününde vahim bir tabloyu ortaya çıkarmaktadır.Tablonun bu kadar vahim olmasına rağmen 12 Eylül referandumu ile, kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı vermek üzere yola çıkan iktidar, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın tüm itirazlarına rağmen, grevsiz oldukça sınırlı bir hükmü Anayasal hale getirmiş, iktidarla aynı paralelde olan malum sendika ise, ``toplu sözleşme hakkı`` kamu çalışanlarına iktidarca verilmiş bir lütuf gibi grevsiz bir hakkı olduğu gibi kabullenmiş ve savunucusu olmuştur`` dedi.
Zammı eleştiren Kırali, şöyle konuştu: `` Kamu Görevlileri Hakem Kurulu`nun vermiş olduğu zam oranı 2012 yılı ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için yüzde 4 artışa ve 2013 yılı için ilk altı ay yüzde 3 ikinci altı ay için yüzde 3`tür. Kamu görevlilerine hak olarak görülen bu rakama toplu sözleşmede yetkiliyiz diyen malum sendikalar, konfederasyon ve temsilcisi sessiz kalmış, boynu bükük izlemekle yetinmiştir.
Mevcut hükümet tüm gerçeklere rağmen, TBMM`nin kanun yapmasını dahi beklemeden yangından mal kaçırır gibi yüze yakın Kanun Hükmünde Kararname çıkarmayı bir beceri gibi görmüş, Anayasal kurumlar dahil bir çok kamu kurum ve kuruluşunun teşkilat kanununu değiştirmiştir. Özellikle 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çalışanların özlük hakları geriye götürülmüştür. Belirtilen düzenleme ile hükümet eşit işe eşit ücret uygulamasını hayata geçirdiğini gerekçe olarak ileri sürmüştür. Ancak uygulamada böyle olmadığı çok kısa sürede ortaya çıkmıştır. Yapılan düzenleme unvan ve dereceleri eşit olanların eşit ücretinden bahsetmektedir ancak hangi işin hangi işe eşit olduğunun tanımını yapacak hakkaniyet ölçülerinde bir düzenleme mevzuatta bulunmamaktadır, bu konudaki mağduriyetler ya görmezden gelinmiş, ya da bilerek atlanmıştır``
FAZLA MESAİ ÜCRETLERİ DEVAM ETMELİDİR
Fazla çalışma ücretlerinin kamu çalışanlarına ekonomik katkı sağladığına ve gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturduğuna değinen Kırali `` Yeni yılla birlikte vergilerde, harçlarda ve birçok kalemde enflasyon oranının çok üzerinde artışlar, zamlar yaparken, kamu görevlilerinin gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan fazla çalışma ücretleri kaldırılmıştır. Kamu çalışanları fazla çalışma uygulaması ve bunun karşılığında ödenen fazla çalışma ücretine güvenerek ileriye dönük borçlandı, bankalardan kredi kullandı. Şimdiyse kara kara borçlarını nasıl ödeyeceklerini düşünmektedir. Fazla çalışma ücretlerinin kaldırılması, çalışanların hayat standartlarında ve alım gücünde ciddi bir azalmaya yol açmıştır`` dedi.
EK ÜCRETLER EMEKLİ AYLIОINA DAHİL EDİLMELİ
Temel Kırali, ek ödemelerin emekli aylığına dahil edilmemesinin çalışanların emekli olması yönünde en büyük engel olduğuna dikkat çekerek, ``Emeklilik süreci çalışanların gelirinde yüzde 50 civarında azalmaya neden olmakta on binlerce kamu çalışanı emeklilik hakkını kullanamamaktadır. Ek ödemelerin yeni bir düzenlemeyle bir an önce emeklilik maaşına dahil edilmesi, bir çok kamu çalışanının emekli olmasını sağlayacağı gibi, bu nedenle de işsiz gençlerimize istihdam alanı sağlayacaktır`` dedi.
Temel Kırali ``2013 yılında fazla çalışma ücretlerinin devamının sağlanması ve ek ödemelerin emekliliğe dahil edilmesi hususunu bir kez daha yineler, kamu çalışanlarının haklarının korunması noktasında her türlü kanuni ve demokratik haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz`` diye konuştu. Grup basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.
İstanbul Başakşehir’de "Yemin Olsun" sergisi ziyarete açıldı Başakşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Başakşehir Sanat Galerisi, sanatseverleri bir araya getirmeye devam ediyor. Şehrin yeni sanat merkezi dikkat çeken bir işe imza atarak Kur’an-ı Kerim’deki yemin ayetlerinden oluşan serginin kapılarını ziyaretçilerine açtı. Başakşehir Belediyesi’ne bağlı Başakşehir Sanat Galerisi, bugüne kadar gerçekleştirdiği etkileyici sergilerine bir yenisini daha ekledi. 16 farklı sanatçının Kur’an-ı Kerim’deki 19 surenin başındaki yeminlere yer verdiği eserlerle bir araya gelen “Yemin Olsun” Sergisi, düzenlenen programla kapılarını ziyaretçilerine açtı. Küratörlüğünü kaligrafi sanatçısı Emrah Yücel’in yaptığı ve Kur’an-ı Kerim’in derinliklerine yolculuk yapmak isteyenleri buluşturan sergi, Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de yemin ettiği kavramları ve varlıkları ele alıyor. Şehir Sanat’ta düzenlenen serginin açılış törenine Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da katıldı. Başkan Kartoğlu, “Sergideki eserler, yaratılan her şeyin Rabbimizin ismini hatırlamak ve bulmak için bir vesile olduğunu vurguluyor” dedi. “Bu özel sergi yaratılışın ve varoluşun sırlarını anlamlandırıyor” Şehir Sanat’taki 8’inci sergilerini açtıklarını dile getiren Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “ Bugün burada siz değerli sanatseverlerin de katılımıyla 8’inci sergimizi açıyoruz. İstanbul’un yeni sanat merkezi olan Şehir Sanatta ’Yemin Olsun’ adlı serginin açılışında sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu özel sergi, Kur’an-ı Kerim’in yemin ayetlerini ele alıyor. Yaratılışın ve varoluşun sırlarını anlamlandırıyor ve farklı bir bakış açısı sunuyor. Arz, sema, yıldızlar, gece, gündüz, şafak, kuşluk vakti, ay, güneş, melek, rüzgar, zeytin ve incir gibi kavramlara edilen yeminler, kainatın derinliklerindeki hikmete ve derinliğe yolculuk etmemizi sağlıyor. Bu sergi, sadece sanatı değil, aynı zamanda düşünceyi ve bilinci de bir araya getirerek, manevi bir keşfe davet ediyor. Sergideki eserler, yaratılan her şeyin Rabbimizin ismini hatırlamak ve bulmak için bir vesile olduğunu vurguluyor “ diye konuştu. “Yemin birbirimizi inandırmak için kullandığımız önemli bir done” Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de yemin ettiği surelerdeki imgesel formların sergilenmeye değer olduğunu belirten Yemin Olsun Sergisi’nin Küratörü Emrah Yücel, “ Başakşehir Belediyesi Şehir Sanat Galeri’de Yemin Olsun isimli sergiyi açıyoruz. Yemin Olsun Kur’an-ı Kerim’deki yemin ayetlerinden ilham alınarak, çağdaş ve geleneksel sanatlarımızın farklı disiplinlerinden 16 sanatçı ve 19 eserden ortaya çıkan bir sergi. Yemin birbirimizi inandırmak için kullandığımız önemli bir done. ‘Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de neyin üzerine yemin etmiştir?’, ’Acaba bunların imgesel formu nasıl olur?’ diye düşündüğümüzde, bunun sergilemeye değer unsurlar barındırdığını gördük. Sonucu da çok güzel oldu. Biz çok beğendik. Şehir Sanat Galerisi daha önce de çok güzel sergilere imza attı. Bu sergide buraya yakışır bir sergi oldu. Böyle güzel bir mekanı kültür sanat camiasına kazandırdıkları için Başakşehir Belediye Başkanımız Yasin Kartoğlu’na çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Sergi, 18 Nisan-28 Mayıs 2024 tarihleri arasında Başakşehir Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. “Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden” 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir, felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun” dedi. “Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim” Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik ,”Gece sahura kalktık oğlum işte yemeğimizi yedik, oturduk anca biz gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orda kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki de 50 kişi erkek vardı, belki de 25 kişi kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı. (OA-VK-
Tokat Tokat Belediye Başkanı Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu depremin merkez üssüne gelerek incelemelerde bulundu. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” dedi. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde önceki gün başlayan ve ardı arkasını kesmeyen depremler, ilçeyi olumsuz etkiledi. 4.7, 4.1 ve 5.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler sonrası vatandaşlar geceyi sokaklarda geçirdi. İlçede birçok noktaya mobil aşevi ve ikram araçları kuruldu. Depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesine gelen Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Yazıcıoğlu, bölgede durum tespit çalışmalarının sürdüğünü söyledi. "Spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık" İlk depremin ardından ilçeye geldiklerini ifade eden Başkan Yazıcıoğlu, “Akşam 18:11 sularında 5.6’lık deprem yaşadık. Malum daha önce de 4.7 ve deprem oldu Sulusaray bölgesinde. Biz hemen gece Sulusaray’a intikal ettik. Vatandaşlar panik yapmışlardı, sokaktalardı. Net bir bilgi de belki ilerleyen saatlerde gelecektir. Çevre köyler ve ilçeler dahil olmak üzere 171 evin ve iki minarenin hasar gördüğü yönünde bilgi var. Can kaybı ve yaralıların olmaması bizi en çok sevindiren taraf. Biz belediyemiz olarak burada aşevimizle, personelimizle Sulusaray ve köylerimize destek veriyoruz. Tokat merkezde de malum biraz hissedildi. Bazı evlerde çok hissedildi. Vatandaşlarımız biraz panik yaptılar, sokaklara indiler. Biz de yine sokakta olanlara her konuda destek olmak için ekiplerimizi seferber ettik. Tüm ekipler Tokat merkezde vatandaşlarımıza, çorba ikramında bulundular, yardım ettiler. Biz mahalle konaklarımızı ve Tokat merkezde spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık. Tedirgin olan vatandaşlarımız geceyi orada geçirdiler ama ilerleyen saatlerde evlerine döndükleri noktasında bilgi aldık. Durum tespit çalışmaları devam ediyor. Tokat Belediyesi olarak her yerde olduğumuzu bilmenizi isterim. Şimdi belediye başkanımla da istişarelerde bulundum. Bir durum tespit çalışması yapılsın. Daha iyi bilgileri size net bir şekilde aktaracağım” dedi.