YEREL HABERLER - 09 Kasım 2013 Cumartesi 15:33

Türkiye’nin İlk Kadın Borsa Başkanı Işınsu Kestelli’den Gençlere Öğütler

A
A
A
Türkiye’nin İlk Kadın Borsa Başkanı Işınsu Kestelli’den Gençlere Öğütler

Konak Rotary Kulübü ve Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen "Toplum Liderleri Geliyor" programının İzmir Ticaret Borsası Yeni Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi.
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestellinin "Lider Eğitmen" olarak iştirak ettiği toplantıya Dokuz Eylül Üniversitesi’nden öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Toplantı’ya“Lider Eğitmen” olarak iştirak eden İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli tecrübeleriyle öğrencilere ışık tuttu.
SEVİN, EMEK VERİN VE GÜLERYÜZLÜ OLUN
Kestelli yaşamında keşke dediği büyük pişmanlıklarının olmadığını da kaydederek, gençlere ‘Sevin, emek verin ve güler yüzlü olun’ öğüdünü verdi:
“Bugüne kadar hayatımdan üç şeyi hiç eksik etmedim: Sevgi, emek ve güler yüz..Hayatımda ne elde ettiysem de bu üç şey sayesinde elde ettim. Eğer sevmezseniz başaramazsınız. Eğer emek sarf etmezseniz yine başaramazsınız. Ve güler yüzlü olmazsanız başarsanız da bir kıymeti olmaz. Sık sık aksi söylense de bizlere, sevmekten, çalışmaktan, gülmekten alıkoymayın kendinizi.”
KADIN İSTİHDAMININ ARTTIRILMASI TÜRKİYE İÇİN LÜKS DEĞİL ZORUNLULUK
Kadınların istihdam oranının arttırılmasının Türkiye için bir lüks değil zorunluluk olduğuna da vurgu yapan Işınsu Kestelli, kadın istihdamıyla ilgili istatistiki verileri paylaşmaktan da geri durmadı.
Kestelli, şu bilgileri verdi: “TÜİK verilerine göre 2012 Temmuz sonu itibariyle Türkiye’de 1 milyon 181 bin erkek, 97 bin kadın işveren var. Nüfusun yarısı kadın ama çalışan sayısına bakınca 18 milyon erkeğe karşı istihdam edilen kadın sayısı 7.5 milyon. Bugün artık herkesin kabul ettiği şu gerçeği baştan ortaya koymakta yarar var. Kadınının girişim ve işgücü piyasasında daha yüksek oranda var olması gerçeği, Türkiye için bir lüks değil zorunluluktur. Türkiye, 2023 yılında kişi başı 25.000 dolar milli gelire ulaşmak ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmak istiyorsa, kadının iş hayatının içindeki varlığını çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmak zorundadır.”
BABAM ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMANA GEREK YOK DEMİŞTİ AMA
Toplantıya katılan öğrencilerden daha heyecanlı ve meraklı olduğunu dile getiren Türkiye’nin ilk kadın borsa başkanı da olan Işınsu Kestelli, başarısında babasının büyük payı olduğunu anlatarak, iş deneyimlerini şöyle aktardı:
“Gelecekte öğrencilerinize aktaracağınız küçücük bir iz bırakabilirsem bile sizlerde, inanın dünyanın en mutlu insanı olacağım. Mücadelem, yaşadıklarım, kavgalarım, sevinçlerim boşuna değilmiş diyeceğim. Bu nedenle sizleri buraya taşıyan heyecanın ve merakın kat be kat fazlasını yaşıyorum şu an. İzmir Ticaret Borsası, 122 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en eski borsası. Ben de, Türkiye’nin ilk kadın borsa başkanı olarak karşınızdayım. Nur içinde yatsın, sevgili babam, Türkiye’nin ilk kuşak valilerinden biriydi. Bana yaptığı en büyük iyilik, iyi bir eğitim almamı sağlamak oldu. İzmir Amerikan Koleji’nden sonra İzmir’de iktisat okudum.İş hayatına, ilk olarak üniversite son sınıfta okurken Raks Dış Ticaret’te asistan olarak başladım. Babam hatta o günlerde karşı çıkmış, ‘Asgari ücrete çalışmana gerek yok. Bırak asistanlığı’ demişti. Üç ay sonra Yaşar Holding’de DYO’ya bağlı bir şirkete genel müdür asistanı olarak geçtim. Tekstil boyaları üretiyordu. Bir süre sonra satış bölümüne geçmek istedim. Birkaç ay sonra, satış koordinatörü oldum.DYO’da maaşım yüzde yüz arttı.Oradan bu kez Turyağ’a, yine genel müdür asistanı olarak geçtim. Bir süre sonra bu işten de tatmin olmamaya başladım. O zaman Genel Müdürümüz Kaya Şener’e master yapmak istediğimi söyledim. Ardından ısrarlarımla beni satın alma bölümüne geçirdiler ama en sıradan işleri verdiler.
Üç yıl sonra o bölümün müdürü oldum. Turyağ’ın Türk Henkel’le birleşme döneminde ben de İstanbul’a gidenlerin arasındaydım. Türk Henkel’de dünya genelinde bitkisel yağ pazarını öğrendim. İstanbul maceram kısa sürdü, girişimciliğe adım atmak için İzmir’e döndüm.
Ayrıldıktan kısa süre sonra bir arkadaşımla ortak şirket açtık. İlk dönemleri çok sıkıntılı geçirdik, sonra işler yoluna girdi. Şirketi 10 yıl yaşattık. Daha sonra ortağıma devrederek 2008’de kendi şirketim Agritrade’i kurdum. İş konusunda ‘iyilik’ ve ‘şans’ bana hep yardımcı oldu. Bugün aile şirketlerimiz Türkiye’de kendi pazarının en büyüğü konumunda.
Son olarak geçen yıl, Güney Afrikalı sivil toplum gönüllüsü Sarah Collins’in mucidi olduğu Wonderbag’in üretimi için bir şirket kurdum. Kısa süre içinde tüm dünyada 100 milyon Wonderbag dağıtmayı planlıyoruz.”
(HD
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mehmet Ali bebeğin umudu yeşerdi: 60 milyon TL toplandı Mersin Erdemli’de 21 aylık Mehmet Ali bebeğe, 13 günlükken hastalığına teşhis konularak valilik onaylı başlatılan kampanya kapsamında belirlenen 60 milyon TL toplandı. Ailenin umutları toplanan para ile yeşerirken, kısa süre içerisinde tedavi için yurt dışına gidecekleri belirtildi. Erdemli ilçesinde yaşayan baba Abdurrahman (29) anne Sümeyye Gölgeli’nin (26) ikinci çocukları 21 aylık Mehmet Ali bebeğe 13 günlükken SMA Tip 1 teşhisi konuldu. Teşhisin ardından ailenin başvurusu üzerine Mersin Valiliği onaylı kampanya başlatıldı. Erdemli Belediyesi ve Kaymakamlık başta olmak üzere ilçe halkı ve tüm kurumların desteğiyle yürütülen kampanya 19 ayın sonunda tedavi masrafı olan 1 milyon 820 bin dolar (60 milyon TL) toplandı. Müjdeli haberi alan Aile çocukları ile birlikte Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara’yı ziyaret ederek müjdeli haberi verdi. Kampanyanın tamamlanmasından dolay çok mutlu olduğunu belirten Sümeyye Gölgeli, “Bizim kampanyamız Eylül 29’da başladı ve bugün itibariyle yüzde 100’e ulaştı. Mersin Valiliğinden onaylı kampanyaydı zaten. 1 milyon 820 bin doları çok şükür bugün itibariyle hem belediyemizin hem kaymakamlığımızın hem de Erdemli halkının destekleriyle topladık. Allah kısmet ederse Mehmet Ali bundan sonraki süreçte Dubai yolcusu diyoruz. Buradan herkese de çok teşekkür ediyoruz. Öncelikle belediyemize, kaymakamımıza, Erdemli halkına, Erdemli insanına, Erdemlisine sahip çıktığı için çok teşekkür ediyoruz” dedi. Ziyarette konuşan Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara da “ Henüz 13 günlükken SMA Tip -1 teşhisi konulan Mehmet Ali bebeğimiz için Mersin Valiliğimizce düzenlenen onaylı kampanyamız, bugün itibariyle sonuca ulaşmıştır. Vatandaşlarımızla bu müjdeli haberi paylaşmak istiyoruz. Devlet, millet omuz omuza Erdemlililerimiz yediden yetmişe bu kampanyaya destek verdi. Destek veren bütün hemşerilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnşallah Mehmet Ali bebeğimizin yakında sağlıklı bir şekilde bu koridorlarda koştuğunu da göreceğiz. İnşallah hep birlikte şahit olacağız” ifadelerini kullandı. Ailenin vize işlemlerinin ardından Dubai’ye giderek Mehmet Ali bebeğin tedavisine başlayacağı kaydedildi.
Erzincan Besiciler meraları kiralayabilmek için kıyasıya yarıştı Erzincan’da tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları tamamlanan meralar ihaleye çıkarıldı. Mera ihalesinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan sürü sahipleri meraları kiralayabilmek için kıyasıya yarıştı. Erzincan İl Mera Komisyonu tarafından ihaleye çıkartılan meralar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü toplantı salonunda sürü sahiplerine kiralandı. Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin başkanlığında toplanan İl Mera Komisyonunun huzurunda il genelindeki ihtiyaç fazlası 43 mera ve yayla ihaleye çıkarıldı. İhaleye çıkarılan 43 meradan 33’ü sürü sahipleri tarafından kiralandı. İhale öncesinde Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin katılanlara yönelik yaptığı konuşmada meraları kiralayan sürü sahiplerinden imzalayacakları sözleşmelere uymalarını istedi. Her meranın kapasitesinin belirlendiğini ve bu kapasitenin üzerinde hayvan otlatılmasına izin verilmeyeceğini kaydeden Şahin, "kiraya verdiğimiz meraları alan sürü sahipleri sözleşmeye uymak durumundalar. Bu mera ve yaylalar kurallara uygun olarak kullanıldığı takdirde uzun yıllar hayvancılık yapan çiftçilerime hizmet verecektir. Aşırı ve düzensiz otlatma meralarımıza yoğun zarar verecektir. Unutulmamalıdır ki sürdürülebilir bir kalkınmanın ilk şartı mevcut durumu korumaktan geçer. Önümüzdeki yıllarda da bu meraların kullanılacağı unutulmamalıdır" diye konuştu.
Adana Uzm. Dr. Kocabaş: “Keneler patlatılmamalı” Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, “Keneler patlatılmamalı” dedi. Medical Park Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) kenelerden bulaşan, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ve baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) bir enfeksiyon hastalığı olduğunu ifade etti. “Kene tutunmasından sonra bulguların ortaya çıkma süresi genellikle 1-3 gün” Hastalığın Türkiye’de başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaştığını belirten Uzm. Dr. Ece Ertürk Kocabaş, “Bunun yanı sıra, hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir. Bulguların ortaya çıkma süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün sonra olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir” diye konuştu. “Kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı” Günümüzde KKKA hastalığından korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmadığına değinen Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığın tedavisinin temelini destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Ağrı kesici, ateş düşürücü ya da kanama durumlarında kan transfüzyonu gibi destek tedaviler verilmekte olup, ayaktan ya da yatarak takip gerekebilir. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Beraberinde hasta kişilerle bulaş riski oluşturan temaslı kişilere de etkinliği tam olarak kanıtlanmamış olsa dahi profilaktik ilaç başlanabilmektedir. Şüpheli kene temasında kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı, mutlaka bir acil servise başvurularak hekim tarafından çıkarılmalı ve temas sonrası takip için değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Kocabaş, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir” dedi. “Ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski de o kadar az olur” Uzm. Dr. Kocabaş, dikkat edilmesi gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: “Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır” dedi. “Hasta ile temas eden kişiler de gerekli korunma önlemlerini almalı” KKKA hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların sağlıklı görünseler bile hastalığı bulaştırabileceğinin unutulmaması gerektiğini işaret eden Kocabaş, bu yüzden hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak elle temas edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Uzm. Dr. Kocabaş, hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile de hastalık bulaşabildiğinden hasta ile temas eden kişilerin de gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almaları gerektiğini ifade etti. “Keneler kesinlikle çıplak elle öldürülmemeli ve patlatılmamalı” Kenenin tutunduğu kişilerin kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemesi ve bu belirtilerden bir veya birkaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler, kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kanını emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için bunlar gibi kulaktan dolma yanlış yöntemlere kesinlikle başvurulmamalıdır” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da hırsızlık anları kamerada: Biri oyun konsolu, biri çanta diğeri bisiklet çaldı Şişli’de bir mağazaya gelen bir kadın, masada duran çantayı ikinci denemesinde kaşla göz arasında çalarak dükkandan uzaklaştı. Beyoğlu’nda da çocuklar apartmandaki bisikleti hiçbir şey olmamış gibi çalarak yollarına devam etti. Beşiktaş’ta ise ev eşyası satan dükkana müşteri gibi gelen bir kadın, kaşla göz arasında 25 bin liralık oyun konsolunu çaldı. Yaşananlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde birçok farklı noktada hırsızlıklar yaşandı. Yaşanan olaylarda hırsızların rahat tavırları ise izleyenlere adeta ‘pes’ dedirtti. Beşiktaş Ortabahçe Caddesi’nde geçtiğimiz aylarda yaşanan olayda, genç bir kadın elindeki çantalarla müşteri kılığında dükkana geldi. Uzun süre ürünleri inceleyen kadın, bir süre sonra koltuklara oturarak dinlenmeye başladı. O esnada yerde duran oyun konsolunu çalmak için doğru zamanı bekleyen kadın, yavaş hareketlerle oyun konsolunun yanına geldi. Ardından bir süre daha diğer ürünleri inceleyerek 25 bin lira değerindeki oyun konsolunu eline aldı. Soğukkanlılığıyla dikkat çeken genç kadın, hiçbir şey olmamış gibi iş yerinden elini kolunu sallayarak çıktı. Yaşananlar dükkanın güvenlik kamerasına yansıdı. Dakikalarca doğru anı kolladı Şişli Nişantaşı Mahallesi’nde geçtiğimiz ay meydana gelen olayda ise mağazaya gelen bir kadın, dakikalarca kıyafetleri inceledi. Ardından kadın, yavaş hareketlerle gelerek masanın üzerinde duran çantayı çalmak istedi. Birinci hamlesinde cesaret edemeyen kadın, bir süre daha insanları kollayarak mağazayı gezmeye devam etti. Ardından, cesaretini toplayarak gelen kadın, ikinci denemesinde masada duran çantayı alarak ceketinin içine sokarak gözden kayboldu. Yaşananlar mağazanın güvenlik kamerasına yansıdı. Saniyeler içinde bisikleti çaldılar Beyoğlu Kulaksız Caddesi’nde ise geçtiğimiz gün iki çocuk, apartman önüne geldi. Çocuklardan birisi apartmana girerken, diğer çocuk gözlem için dışarıda kaldı. Ardından kapı girişinde bulunan bisikleti çalan çocuklar yavaş hareketlerle gözden kayboldu. O ablar sokağın güvenlik kamerasına anbean yansıdı.