Yemenli kadın aktivist Tevekkül Karman, Muş Alparslan Üniversitesi’nin (MŞÜ) davetlisi olarak geldiği Muş’ta, ‘Arap Baharı: Sosyolojik olgu mu? Politik kurgu mu?’ konulu bir konferans verdi.
Muş Alparslan Üniversitesi Sebahattin Zaim Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Yemen'deki devrimde aktif rol oynadığını belirttiği Tevekkül Karman ile 1 yıldır görüştüklerini söyledi. Karman’ın çok ciddi bedeller ödeyerek Yemen devriminde özellikle gençlere ön ayak olduğunu kaydeden İnanç, “Şüphesiz ki gerek coğrafyalarda gerek ülkelerde gerekse insan hayatındaki değişimler çok kolay gerçekleşmiyor. Çoğu zaman bunda bedel ödemek gerekiyor. Eğer bedel ödemeseniz zaten bir değişimin, bir dönüşümün kıymeti de olmuyor. Eğer bir şey değişecekse, bir şey dönüşecekse muhakkik herkesin başta kendi nefsinde olmak üzere toplumun bir bedel ödemesi gerekir. Basit bir ticaretin bile bir bedeli vardır” diye konuştu.
İslam dünyası diye tanımlanan coğrafyada herkesin büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu belirten İnanç, İslam ülkelerini idare edenlerin Batılıların etkisini altında kaldığını kaydetti. Bu durumun başta İslam coğrafyası olmak üzere hiçbir toplumun kaderi olmadığını söyleyen MŞÜ Rektörü İnanç, “İşte bugün bedel ödeyecek, ben olmaktan çıkıp topluma mal olmak isteyen şahsiyetlere ihtiyaç vardır. Tevekkül bacımız da bunlardan birisidir” ifadelerini kullandı.
Daha sonra konferansa başlayan Karman, katılımcıları hem Türkçe hem de Kürtçe selamladı. Türkiye’de ve Muş’ta olmaktan mutluluk duyduğunu vurgulayan Karman, İslam ülkelerinde yaşayanların aynı rüyayı görmek istediklerini söyledi. Aynı rüyadan kastının demokratik, özgür ve insanca yaşanan ülkeler olduğunu belirten Karman, “Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerdeki gençler, adalet, özgürlük ve hürriyetlerini elde etmek için bir karar almışlardır. Bu gençler; genç erkekler ve genç kızlar, rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle şiddete başvurmuyor ama değerleri için yollarda, caddelerde öldürülmeyi göze alıyorlar. Bu insanlar çağımızın en sert diktatörlerinden birini Yemen’de indirmeyi başardılar. Tunus, Libya, Mısır ve Yemen’de diktatörleri indirmeye başardılar, en son olarak inşallah Suriye’deki Beşar Esed denilen diktatör de indirilecektir. Evet. Başaracaklar. Bu yüce insanlığın rüyasını görenler, en son Esed’i de düşürecekler, buna inanıyorum” şeklinde konuştu.
Devrimin bir günde veya bir gecede olmayacağını vurgulayan Karman, sürenin haftalar, aylar hatta senelere varacak kadar uzayabileceğine dikkat çekti. Devrimin devam eden bir süreç olduğunu söyleyen Karman, “Aslında devrim diktatörlerin devrilmesi ile başlar. Bu sadece başlangıçtır, son değil. Bir diktatörün devrilmesi, bir devrimin başarısının başlangıcıdır. Tabii peşinden başka aşamalar da onu izleyecektir. İkinci aşama ise diktatörün, zamanında yerleştirdiği devletin içerisinde bulunan örgüt ve kişilerin temizlenmesi aşamasıdır. Sivil ve askeri idaredeki yolsuzluğun bertaraf edilmesi de bir aşamadır” şeklinde konuştu.
Mısır’da yaşanan olaylara da değinen Tevekkül Karman, Mısır’daki darbenin sadece Mursi ve İhvan’a karşı gerçekleşmediğini belirtti. Karman, “Darbe aynı zamanda 25 Ocak'ta başlayan gençlik hareketlerine karşı da gerçekleşti. Aynı zamanda barışçıl ve insan hak ve hürriyetlerini engellemeye yönelik bir hamle oldu. En önemli şey ise olağanüstü hal icrasının gerçekleşmesidir. Mısır’daki darbe insanların en temel hakkı olan yaşama hürriyetine dahi engelleme koymaktadır. Darbe ile Rabia ve Nahta Meydanı'nda 3 binden fazla insan öldürüldü. Mısır halkı ve Mısır gençliği bunun karşısında umutsuzluğa kapılmadı” açıklamasını yaptı.
Konuşmasının sonunda Mısır’da meydanlarda halk tarafından seslendirilen özgürlük şarkısını okuyan Karman, Rabia işareti yaparak Mısır devrimine destek verdiğini açıkladı.
Ardından soru cevap bölümüne geçildi. Bir dinleyicinin, "Arap Baharı diş güçler tarafından destekleniyor mu?" sorusuna cevap veren Karman, batının kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirterek, yaşanan devrimde sadece Türkiye’nin maddi hiçbir beklenti içerisinde olmadan halkın yanında olduğunu söyledi. Karman, “Türkiye, maddi zarara uğramasına rağmen diktatörlerin yanında değil de halkın yanında olduğunu göstermiş ve buna göre hareket etmiştir. Ben Türkiye halkına ve iktidarına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.