YEREL HABERLER - 21 Kasım 2013 Perşembe 00:12

Sakız Koyunu Altın Değerinde

A
A
A
Sakız Koyunu Altın Değerinde

Çeşme Sakız Koyunu Festivali ile sakız koyununun, yetiştiricisinin de prestijinin de arttığını belirten Başkan Tütüncüoğlu, sakız koçlarının fiyatının 7 bin liraya ulaştığını söyledi.
Yakın zaman öncesine kadar nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan sakız koyunu, son birkaç yılda büyük ilerleme kaydetti. Çeşme Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl 4’ncüsünü düzenlediği Çeşme Sakız Koyunu Şenliği ile dikkat çekilen, sakız koyununun popülasyonu birkaç yılda hem sayı hem de değer olarak büyük artış gösterdi. Birkaç yıl önce yetiştirici sayısının bir elin parmaklarından daha az olduğunu belirten Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, bugün sadece Çeşme’de 40’a yakın sakız koyunu yetiştiricisi olduğunu söyledi.
Başkan Tütüncüoğlu, Yunanistan’ın Sakız Adası ve Çeşme’de yetiştiricilik tarihi çok eskiye dayanan sakız koyununun türünün özellikleri itibariyle küçük sürüler halinde yetiştirilebilmesi, ırk karışımları nedeniyle yakın tarihte neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını hatırlattı. Bu durumun değiştiğini kaydeden Tütüncüoğlu, artık sadece Çeşme’de değil, Çeşme’den ülkenin birçok bölgesine gerçekleştirilen sakız koyunu transferi sonucunda Türkiye’de farklı illerde sakız koyunu yetiştiriciliği yapıldığını söyledi.
Çeşme Sakız Koyunu Festivali’nde dereceye giren koyun ve koçların büyük ilgi gördüğünü belirten Başkan Tütüncüoğlu, festival şampiyonlarının astronomik rakamlara alıcı bulduğunu kaydetti. Sakız koyununun geçmişte olduğu gibi bugün de prestij göstergesine dönüştüğünü vurgulayan Tütüncüoğlu, “Sakız koçları, 4-5 bin, koyunları, 3-4 bin, kuzuları bin 500-2 bin Türk Lirası’na alıcı buluyor. Festivalde dereceye giren sakız koyun, kuzu ve koçlarının fiyatlarında ise yüzde 30 artış değer artışı oluyor. Festivalde birincilik elde eden ari ırktan sakız koçları 7 bin liraya kadar alıcı buluyor” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır İran-İsrail gerilimine rağmen altına rağbet artıyor İran’ın İsrail’e düzenlediği hava saldırısı sonrası ortaya çıkan gerilim nedeniyle borsalarda iniş çıkışların meydana gelmesiyle, uzmanlar gerilime rağmen altına rağbetin arttığını belirtti. 9 günlük Ramazan Bayramı tatili sürecinde Türkiye’de borsaların kapalı olmasından ötürü herhangi bir işlem yapılmazken, İran-İsrail gerilimi nedeniyle altın gramı 3 bin lira seviyelerine kadar çıktı. Diyarbakır’da HMT Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Kaya, İran-İsrail gerilimi ve Ortadoğu’daki savaşın etkisinden dolayı altına rağbetin sürekli arttığını kaydetti. Türkiye’deki borsaların geçtiğimiz pazartesi günü açılmasıyla altın ve dolar paritesinde tekrar aynı seviyelere geldiğini söyleyen Kaya, “Ortadoğu’daki savaş gerginliğinden kaynaklı altının yükselişi söz konusudur. İran-İsrail gerginliğiyse bunu bir üst safhaya çekti. Biz Müslüm ülkelerin borsası bayram sürecinde kapalı olduğu için o yükselişi göremedik ama açık olan borsalarda ise altın çok daha yüksek fiyatları gördü. Ortamın az da yumuşamasıyla beraber altın tekrar düştü biraz. Gram altın bu süreçte ortalama 3 bin lirayı gördü. Bundan kaynaklı halkta bir tedirginlik başladı. Altına yine de talep var” dedi. “Sarrafiye ürünleri bulamıyoruz” Halkın yatırım aracı olarak aldığı sarrafiye ürünlerinde ise tedarik sıkıntısı yaşadıklarını ifade eden Kaya, “Öte yandan halk tarafından talep gören sarrafiye ürünleri arasında çeyrek, cumhuriyet, yarım ve tam altın ön planda. Ama bu ürünlerde tedarik sıkıntısı yaşadığımız için müşteriye satış gerçekleştiremiyoruz. Darphane Genel Müdürüyle de bu konu hakkında görüşme sağladık. Ama maalesef darphanenin üretim kapasitesi kısıtlı olduğu için biz talebi karşılayamıyoruz. Genelde müşterilerimiz yatırım için sarrafiye ürünlerini alıyor. Ortalama günde 5 kilo çeyrek satmamız gerekirken şu an satış yapamıyoruz. Yetkililer darphanenin kapasitesini arttırırsa bu sorun ortadan kalkar” diye konuştu.
Edirne Edirne’de Down sendromlu genci gasp ettiler Edirne’de Down sendromlu gencin parasını ve cep telefonunu gasp eden şüpheli, polis ekiplerince kısa süre içerinde yakalandı. Edinilen bilgiye göre olay, Dilaverbey Mahallesi Darül Hadis Caddesi yakınlarında meydana geldi. Oğuzhan A. dışarıda tek başına olduğu esnada bir süre tanımadığı bir kişi tarafından takip edildi. Daha sonra kimsenin olmadığı Darü’l-Hadis Camii yakınlarında Down sendromlu Oğuzhan A.’yı tek başına sıkıştıran şüpheli, engelli gencin cep telefonunu ve cebindeki bütün parasını gasp etti. Büyük korku yaşayan engelli genç Oğuzhan A., yardım istemek için vatandaşların yanına koştu ve polise ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine harekete geçen Edirne İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kaçan şüpheliyi bulmak için çalışma başlattı. Engelli gençten şüphelinin eşkali hakkında bilgi edinen polis, çevredeki kameraları tek tek inceleyerek kısa süre içerisinde gasp şüphelisini tespit etti. Daha sonra ekipler, şüphelinin yerini belirledi ve saklandığı yerde kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan zanlı, emniyette suçunu itiraf ederek engelli gencin telefonunu sattığını söyledi. Polis ekiplerinin yaptığı araştırmalar sonucu cep telefonu bulunarak, özel genç Oğuzhan A.’ya Edirne İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde teslim edildi. Emniyetteki işlemleri devam eden zanlının daha önce de işlediği suç kayıtlarının olduğu öğrenildi.
İstanbul KEMANKEŞ 2 Mini Akıllı Seyir Füzesi’nin test süreci başladı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği KEMANKEŞ 2 Mini Akıllı Seyir Füzesi’nin test süreci başladı. 200+ kilometre görev menziline sahip KEMANKEŞ 2, yapay zeka destekli optik güdüm sistemi sayesinde hedefini tanıyarak zorlu hava şartlarında dahi tam isabetle imha kabiliyetine sahip olacak. Baykar tarafından geliştirilen yüksek teknoloji ürünü insansız sistemlerin testleri başarıyla devam ediyor. KEMANKEŞ 2 Mini Akıllı Seyir Füzesi’nin Edirne’nin Keşan ilçesinde bulunan Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürülecek olan test süreci başladı. Yaklaşık 1 saat havada kalabilen mini akıllı seyir füzesi, sahip olduğu jet motoru sayesinde süratle yol alarak düşman hattı gerisindeki en riskli hedeflere karşı etkinlik gösterebilecek. 200+ kilometre görev menziline sahip KEMANKEŞ 2, yapay zeka destekli optik güdüm sistemi sayesinde hedefini tanıyarak zorlu hava şartlarında dahi tam isabetle imha kabiliyetine sahip olacak. Yapay zeka destekli oto pilot sistemi ile otonom uçuş gerçekleştirip stratejik hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirerek muharebe sahasında dengeleri değiştirecek. Gece ve gündüz şartlarında kullanılabilecek KEMANKEŞ 2, barındırdığı anti-jamming teknolojisi sayesinde elektronik karıştırmalardan etkilenmeden görev yapabilecek. KEMANKEŞ 2, elde ettiği tüm veri ve görüntüleri yer kontrol istasyonuna ileterek kullanıcıya veri takibi konusunda destek sağlayacak.
Hakkari Ahır olarak kullanılan mağaraya kurtlar dadandı: 30 keçi ve 30 oğlak telef oldu Hakkari’nin Depin Vadisi’ne akşam saatlerinde inen aç kurtlar, hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya dadanarak 30 keçi ve 30 oğlağı telef etti. Kent merkezine 20 kilometre mesafede bulunan Depin Vadisi’nde küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan Bedel Akar isimli vatandaşın ahır olarak kullandığı mağaraya kurt sürüsü dadandı. 80 küçükbaş hayvandan 60’ını telef eden kurtlar, daha sonra bölgeden uzaklaştı. Sabah saatlerinde hayvanlarına bakmak için bölgeye giden Akar, gördüğü manzara karşısında büyük şok yaşadı. Üzüntüsünü dile getiren Akar, gece saatlerinde kurtlar 30 keçi ve 30 oğlak olmak üzere 60 hayvanını telef ettiğini söyledi. Akar, “Kurt sürüsü sabaha doğru saldırdı. Keçi sürüsü korkudan dağlara dağıldı. Havanın aydınlanmasıyla dağda sürümü aramaya çıktık. 30 keçi dağda telef olmuş. Yaralı hayvanları kendi imkanımla aşağıya indirdim. 30 oğlak ise sanki yok olmuş. Hiçbir yerde izlerine rastlamadım. Maddi olarak zarara uğradım” diye konuştu. Bölgeye gelen Hakkari Belediyesi Veterineri Faysal Cindioğlu da, kurt saldırısına uğrayan yaralı sürüyü muayene etti. Sürü sahibine yaralı hayvanları imha etmek zorunda olduklarını ifade eden Cindioğlu, “Kurt ısırıkları nedeniyle yaralanan keçiler imha edilmeli. Hayvanların veba hastalığı taşıyıp taşımadığını bilmiyoruz. Her ihtimale karşı tedbirlerimizi almak zorundayız. Kurt saldırısı sonucu kuduz virüsü bulaşmış olabilir. Bu hayvanların tüketilmesi tehlikeli olabilir” diye konuştu.