YEREL HABERLER - 21 Kasım 2013 Perşembe 11:59

Mhp'li Tanrıkulu Ekonomik Verileri Değerlendirdi

A
A
A
Mhp'li Tanrıkulu Ekonomik Verileri Değerlendirdi

Son açıklanan ekonomik verilere bakıldığında Türkiye ekonomisinin geleceğe dair güven vermediğini öne süren Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tespitimizi ve öngörümüzü iktidar tarafından son açı da teyit eder niteliktedir. OVP’ye bakıldığında görülecektir ki; bu yılın tümündeki büyüme oranı aşağı doğru revize edilerek yüzde 3.6’ya çekilmiş ve 2014 yılı için oldukça düşük bir oran olarak yüzde 4 hedeflenmiştir. Yine aynı OVP’ye baktığımızda yıllık ihracat hedefinin 158 milyar dolardan 153,5 milyar dolara düşürüldüğü, dış ticaret açığının ise -95 milyar dolardan -98 milyar dolara yükseltildiğini görüyoruz. Açıklar yükseliyor, hedefler küçülüyor.2013 yılı için başlangıçta öngörülen TÜFE bazında enflasyon hedefi, yukarı doğru revize edilerek yüzde 5.3’ten yüzde 6.8’e yükseltilse de; açıklanan enflasyon rakamlarına baktığımızda, enflasyonun bu hedefi aşarak, daha da yükseleceği kesinleşmektedir.”
Türkiye İstatistik Kurumu' son açıkladığı Ağustos 2013 dönemi Hane Halkı İşgücü İstatistikleri’nin sonuçlarına dikkat çeken Tanrıkulu, şunları kaydetti: “Açıklanan sonuçları vahim olarak görmekteyiz. İşsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1 puanlık artış ile yüzde 8,8'den yüzde 9,8 düzeyine çıkmıştır. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 361 bin kişi artarak, 2 milyon 806 bin kişiye yükselmiştir. Bu rakamın üzerine TÜİK’in işsiz saymadığı; iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar 2 milyon 94 bin kişiyi ve iş bulma ümidi olmayan 587 bin kişiyi eklediğimizde, 5 milyon 487 bin insanımızın işsiz durumda olduğunu, yani gerçek işsizlik oranının yüzde 15’lere yükseldiğini görmekteyiz. Gençlerimiz iş, atama beklerken, genç işsizlik yüzde 18,7’ye çıkmıştır. 2012'ye göre 1,5 puanlık artışın anlamı; en değerli varlığımız olan gençlerimizde işsizliğin hızla arttığıdır. Ağustos’ta toplam istihdamın yüzde 29,5’ini oluşturan 7 milyon 744 bin kadın çalışanın, yüzde 53,4’ünün herhangi bir sosyal güvencesi olmadan, kayıt dışı çalıştırıldığı da bu dönem ortaya çıkmıştır.”
Cari işlemler açığının 2013 yılı Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,5 oranında artışla 3 milyar 281 milyon dolara yükseldiğini aktaran Tanrıkulu, “2013 yılı Ocak-Eylül döneminde cari işlemler açığı, geçen yılın aynı dönemine göre 10 milyar 630 milyon dolar tutarında, yüzde 27,7 oranında artarak 49 milyar dolara çıkmıştır. Eylül ayı itibarıyla son 12 aylık birikimli cari açık bir önceki aya göre 624 milyon dolar artışla 59 milyar 135 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Cari açık ekonomimizde tehdit oluşturmaya devam ederken, bu tehdidi bertaraf edecek hiçbir yeterli ve ciddi tedbirin alınmadığını görmekteyiz. Yine son açıklanan borçlanma verilerine göre; kısa vadeli dış borç stoku 2013 yılı Eylül ayı itibarıyla 2012 yılı sonuna göre yüzde 24,5 oranında artışla 125 milyar 270 milyon dolara çıkmıştır. Eylül sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış kısa vadeli dış borç stoku, 163.7 milyar dolara yükselmiş, kısa vadeli borçlarda da rekorlar kırılmaktadır. Türkiye'nin yurt dışı varlıkları, 2013 yılı Eylül sonu itibarıyla 2012 yıl sonuna göre yüzde 6.5 oranında artışla 226 milyar 495 milyon dolara yükselirken, yurt dışı yükümlülükleri yüzde 1,2 oranında azalışla ancak 626 milyar 391 milyon dolara gerileyebilmiştir. Bu dönemde Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan uluslararası net yatırım pozisyonu -399 milyar 896 milyon dolar açık vermiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu açık -382 milyar 833 milyon dolardı” ifadelerini kullandı.
Hazine bonosu, devlet tahvili, uluslararası tahvil ve kredilerden oluşan merkezi yönetim brüt borç stokunun Ekim sonu itibarıyla 2012 yılı sonuna göre yüzde 8 oranında, 39 milyar 409 milyon TL tutarında artışla 574 milyar 901.1 milyon TL’ye yükseldiğini kaydeden Tanrıkulu, “Aşırı borçluluk devam ederken, bu borçların nasıl çevrileceği konusunda ekonomi yönetiminden hiçbir haber yoktur. Son açıklanan Ocak-Ekim dönemi 2013 yılı Merkezi Yönetim Bütçe gerçekleşmelerine göre; merkezi yönetim bütçesi 2013 yılı Ekim ayında 3.2 milyar TL, yılın 10 ayında 7.7 milyar TL düzeyinde açık vermiştir. Geçen yıl TBMM Genel Kurulu’nda 2013 yılı bütçesinin görüşmelerinde dile getirdiğimiz sorunlar birer birer ortaya çıkmaktadır. Şimdi 2014 yılı bütçesi gündemdedir. Daha şimdiden seçim ekonomisi uygulanacağının öncü haberlerini veren 2014 yılı bütçesi hakkındaki olumsuz görüşlerimizi TBMM Genel Kurulu'nda dile getireceğiz. Çünkü bu bütçe de, tıpkı diğer bütçeler gibi milletimizin cebinden daha fazla para çıkmasını tasarlayan bir bütçedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin açıkladığı, 2013 yılı Ekim ayına ait kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini incelediğimizde; yılın ilk 10 aylık döneminde kapanan şirket sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,6 artış ile 12 bin 101’e yükselmiştir. Esnaf ve sanatkarımızın artık dayanacak gücü kalmamıştır. Kapanan firma sayısı arttıkça, ülkemiz için gerekli katma değer oranı da düşmektedir. Tüm bu olumsuzlukları milletimize yaşatanlar ise bir başka Türkiye’de yaşamakta, kendi etrafındakilerin ve hayallerinin dışındakileri yok saymaktadırlar. Ayakları yere basmayan bu anlayışın gerçeklerle yüzleşeceği ilk seçimler yakındır. Yaşamlarında dertleriyle; binbir türlü acılar, sıkıntılar çeken milletimiz, son yaşanan olaylarla artık gerçekleri görmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi olarak; gerek ekonomik, gerekse sosyal alanda milletimizin hak ettiği yaşam standartlarının sağlanması için tüm çabamızla mücadelemizi sürdürmekteyiz. Bu mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayan milletimizle beraber ve iç içeyiz. Doğruların gün ışığına çıkacağı günler; tıpkı bunu engellemek isteyenlerin sandığa gömüleceği günler kadar yakındır” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir